İçindekiler
Boşanma Davasında Nafaka
Boşanma davasında nafaka, eşlerin birbirlerine ne kadar nafaka ödeyeceği, 2025 yılında nafakanın nasıl hesaplanacağı, boşanmanın ferilerinin neler olduğu gibi soruları içeren ve boşanmak isteyen eşler tarafından merak edilen bir konudur. Anlaşmalı boşanma davalarında boşanma ve ferilerine ilişkin anlaşma protokolü düzenlenmektedir. Anlaşma protokolünde eşler birbirlerinden talep ettikleri nafaka konusunda da serbestçe karar verir. Mahkeme anlaşma protokolünü dikkate alarak boşanmanın ferisi niteliğindeki nafaka, velayet ve tazminata hükmeder. Çekişmeli boşanma davaları ise, eşlerin velayet,nafaka ve tazminat gibi hususlar konusunda anlaşamaması durumunda gündeme gelir. Çekişmeli boşanma davalarında nafaka talebi, tarafların maddi durumu ve giderleri dikkate alınarak mahkemece hükme bağlanır.
Boşanmanın Ferileri Nelerdir?
Boşanma davasının ferileri, boşanmaya bağlı olarak hükme bağlanan velayet,nafaka ve maddi/manevi tazminat hususlarıdır. Anlaşmalı boşanma davalarında eşler arasında düzenlenen anlaşma protokolü ile boşanmanın ferileri konusunda anlaşarak karar verilebilir. Ancak çekişmeli boşanma davaları, eşlerin boşanmanın ferileri hakkında anlaşamaması durumunda gündeme gelmektedir. Bu sebeple, yargılama aşamasında ferilere ilişkin talepler ve deliller mahkeme tarafından değerlendirilerek hüküm kurulur.
Boşanma Davasında Nafaka
Tedbir Nafakası
Tedbir nafakası boşanma davası açılmadan boşanma talebinden bağımsız olarak talep edilebilir. Aynı zamanda boşanma sürecinde eşin veya ergin olmayan müşterek çocuğun geçimini sağlamak amacıyla talep edilir. Tedbir nafakası evlilik birliği içerisinde talep edilebilen bir nafaka türüdür. Boşanmanın kesinleşmesi ile ortadan kalkar ve boşanma sonrasında bağımsız bir dava ile talep edilemez.
Boşanma Davasından Bağımsız Olarak Talep Edilen Bağımsız Tedbir Nafakaları
Birlikte yaşamaya ortak olmayan kararla ara verilmesi durumunda, evlilik birliğinin korunması kapsamında eşlerin somut duruma göre ödediği nafaka türüdür. Herhangi bir boşanma ya da ayrılık talebi olmadan eşlerden birisinin ayrı yaşamada haklı olduğunu ispatlaması koşulu ile diğer eşten talep ettiği nafaka türüdür.
- Kişiliğin Ciddi Biçimde Tehlikeye Düşmesi Sebebiyle Tedbir Nafakası Davası
Eşlerden birinin evlilik birliğinde kişiliği ciddi bir biçimde tehlikeye düşmesi durumunda ayrı yaşama hakkında sahiptir. Bu sebeple, birlikte yaşamaya ara verilmesi mümkündür. Bu durumunda eşlerin birbirlerine karşı yükümlü oldukları parasal katkı çerçevesinde diğer eşten tedbir nafakası isteyebilir.
- Ekonomik Güvenliğin Ciddi Biçimde Tehlikeye Düşmesi Sebebiyle Tedbir Nafakası Davası
Eşlerden birinin ortak hayat sebebiyle ekonomik güvenliğinin ciddi biçimde tehlikeye düşmesi durumunda ayrı yaşama hakkında sahiptir. Bu sebeple, birlikte yaşamaya ara verilmesi mümkündür. Bu durumunda eşlerin birbirlerine karşı yükümlü oldukları parasal katkı çerçevesinde diğer eşten tedbir nafakası isteyebilir.
- Ailenin Huzurunun Ciddi Biçimde Tehlikeye Düşmesi Sebebiyle Tedbir Nafakası Davası
Eşlerden birinin ortak hayat sebebiyle ruh sağlığının ciddi biçimde bozulması ve aile huzurunun tehlikeye düşmesi durumunda ayrı yaşama hakkı vardır. Bu durumunda eşlerin birbirlerine karşı yükümlü oldukları parasal katkı çerçevesinde diğer eşten tedbir nafakası ister.
- Haksız Olarak Birlikte Yaşamaktan Kaçınma Sebebiyle Tedbir Nafakası Davası
Eşlerden birinin diğer eşle birlikte yaşamaktan kaçınma ve bu kaçınma durumunda haklı bir sebebinin bulunmaması şartı aranmaktadır. Bu durumda birlikte yaşamaktan kaçınan eş, diğer eşe tedbir nafakası ödemekle yükümlü olur.
- Ortak Hayatın Olanaksız Hale Gelmesi Sebebiyle Tedbir Nafakası Davası
Eşlerin ortak yaşamı kuramıyor olması ve ortak yaşamın kurulmasının olanaksız hale gelmiş olması mümkündür. Bu durumda tedbir nafakasına hükmedilebilr.
Boşanma Davası Açıldıktan Sonra Tedbir Nafakası
Medeni Kanun m.169 “Boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan, özellikle eşlerin barınmasına, geçimine, eşlerin mallarının yönetimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri re’sen alır.”
Boşanma veya ayrılık davaları ile eşler ayrı yaşam hakkı elde eder. Ayrı yaşama sebebiyle, eşlerin birbirlerine karşı olan parasal katkı yükümlülükleri çerçevesinde tedbir nafakası verilmesi mümkündür. Boşanma davası kesinleşene kadar hakim tarafından resen veya davacı eşin talebi üzerine tedbir nafası ödemesi ara karar ile karara bağlanır. Tedbir nafakası eş ve ergin olmayan çocuğun barınma, bakım gibi giderlerine ilişkin geçici tedbir niteliğindedir. Boşanma davası kesinleşene kadar bu nafaka türü devam eder. Eşe ve çocuğa mahkeme tarafından nafakaya hükmedilmesi durumunda boşanma kararının kesinleşmesini takiben tedbir nafakası, eş için yoksulluk, ergin olmayan çocuk için iştirak nafakasına dönüşür.
İştirak ve yoksulluk nafakasına dönüşmek üzere talep edilen tedbir nafakası boşanmanın ferisi niteliğindedir. Bu sebeple harca tabi değildir.
İştirak Nafakası
Boşanma davasında nafaka türlerinden biri de iştirak nafakasıdır. Boşanma davası sırasında müşterek çocuğun kimin yanında kalacağı ve diğer eşin çocuğun bakımına katkısı konularını hakim düzenler. Ergin olmayan müşterek çocuk için ödenen nafakaya iştirak nafakası denir. Boşanma davalarında iştirak nafakası dava kesinleşene kadar tedbir nafakası olarak devam eder. Boşanmanın kesinleşmesi ile beraber iştirak nafakasına dönüşür. İştirak nafakasında amaç, velayeti kendinde olmayan eşin müşterek çocuğun bakımına, eğitimine ve diğer giderlerine katılmasıdır. Bu sebeple, boşanmada kusurlu olan eşin kusur durumu, mahkemece verilecek iştirak nafakası miktarına etki etmez.
İştirak nafakası, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra da her zaman ayrı bir dava ile talebi mümkündür. İştirak nafakası talebi için herhangi bir zamanaşımı veya hak düşürücü süre bulunmamaktadır. Boşanma davasıyla beraber ya da boşanmadan sonra ayrı bir dava ile iştirak nafakası talebi mümkündür. Ancak, iştirak nafakasına hükmedilebilmesi için müşterek çocuğun henüz ergin olmaması şartı aranır. .İştirak nafakası, müşterek çocuğun 18 yaşını doldurarak, evlenerek veya mahkeme kararı ile ergin olması sonucu sona erer. Ancak istisnai olarak çocuğun eğitim hayatı boyunca da devam edebilmektedir. Küçüğün 18 yaşını doldurmasına rağmen eğitim hayatının devam etmesi gibi sebeplerle yardıma ihtiyacı olması mümkümdür. Bu durumda, eşe yöneltilen yardım nafakası davası ile iştirak nafakası yardım nafakası olarak devam eder.
- İştirak Nafakasını Kim Talep Eder?
Boşanma veya ayrılık davası halinde eşler birbirinden dava sonunda velayetin kendilerine bırakılması halinde iştirak nafakası talep edebileceklerdir. Aynı zamanda, küçüğe fiilen bakan ana veya baba, ayırt etme gücüne sahip olmayan küçüğe atanmış olan kayyım veya vasi ve ayırt etme gücüne sahip olan küçük tarafından iştirak nafakası talepli dava açılabileceklerdir.
Yoksulluk Nafakası
Boşanma davasında nafaka türlerinden bir diğeri de yoksulluk nafakasıdır. Türk Medeni Kanunu madde 175 hükmü gereğince, boşanma yüzünden yoksulluğa düşecek eş, diğer eşten daha fazla kusurlu olmamak kaydı ile yoksulluk nafakası talep etmesi mümkündür. Boşanma davası süresince ayrı yaşama sebebiyle yoksullaşan eşe tedbir nafakası diğer eş tedbir nafakası öder. Boşanma davasının kesinleşmesi ile tedbir nafakası yoksulluk nafakasına dönüşür.
Mahkeme tarafından yoksulluk nafakasına hükmedilebilmesi için;
- Nafaka talebinde bulunan kişinin boşanma nedeniyle yoksulluğa düşecek olmalıdır,
- Nafaka talebinde bulunan kişinin kusuru, diğer tarafın kusurundan daha ağır olmamalıdır.
Yoksulluk nafakasına süresizdir. Ancak, nafaka alacaklısının evlenmesi, taraflardan birinin ölümü durumunda kendiliğinden ortadan kalkar. Yoksulluğun ortadan kalkması, nafaka alacaklısının evlenme başka birisi ile birlikte yaşaması durumunda da mahkeme kararı ile kaldırılması durumu TMK’da düzenlenmiştir. (TMK m.176/2)
Tedbir nafakasının aksine, yoksulluk nafakasında taraflarca talepte bulunulmadıkça hakim tarafından kendiliğinden karar verilemeyecektir. Boşanma davası kesinleştikten sonra, ayrı bir dava ile yoksulluk nafakası talebi mümkündür. Ancak boşanma davasının kesinleşmesinden sonra 1 yıllık zamanaşımı süresü içerisinde yoksulluk nafakası talepli dava açılmalıdır.
“Boşanmadan sonra açılacak nafaka davalarında, nafaka alacaklısının yerleşim yeri mahkemesi yetkilidir.”
Evliliğin boşanma sebebiyle sona ermesinden doğan dava hakları, boşanma hükmünün kesinleşmesinin üzerinden bir yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Nafaka yükümlüsünün nafaka alacaklısına borcunu ödememesi halinde, ilamlı icra takibi/haciz ve tazyik hapsi yoluyla borçlu nafaka ödemeye zorlanarak tahsilat sağlanır. Borçlu hakkında tazyik hapsine hükmedilebilmesi için bazı şartlar düzenlenmiştir;
- Nafaka ilamının ilamlı icra kapsamında takibi,
- Takibin kesinleşmiş olması da şarttır.
- Nafaka ödememe cezasını ortadan kaldıracak nedenlerin var olmaması gerekir.
- Geçmişe dönük 3 aylık ödenmeyen borç olmalıdır.
Tüm bu şartlar sağlandıktan sonra ödenmemiş nafaka borcundan ötürü icra ceza mahkemesinde şikayet yolu ile başvurulmalıdır. Nafaka borçlusu 3 aya kadar nafaka tazyik hapsi ile karşı karşıya kalır. Tazyik hapsi ile karşı karşıya kalan borçlunun borcunu ödemesi ile hakkında hükmedilen tazyik hapsi ortadan kalkar.
Nafaka davalarında taraflar arasındaki somut olayların farklılık gösterdiği göz önüne alındığında her davanın da kendi içinde farklılıklar gösterdiği aşikardır. Bu makalemiz hukuki bilgilendirme amacı taşımakta olup, taraflar dava aşamasında maddi ve manevi hak kayıpları yaşamamak için mutlaka alanında uzman bir avukattan hukuki destek almalıdır. Ayrıntılı bilgi için Ankara Boşanma Avukatı ile iletişime geçebilirsiniz.