Cinsel Saldırı Suçu- Tecavüz Suçu Nedir?

You are currently viewing Cinsel Saldırı Suçu- Tecavüz Suçu Nedir?

Cinsel Saldırı Suçu- Tecavüz Suçu Nedir?

Cinsel saldırı suçu, mağdurun vücut dokunulmazlığının ihlali şeklinde gerçekleşmektedir. Kanunda erginlere karşı ve çocuklara karşı işlenen cinsel saldırı suçları ayrı ayrı düzenlenmiştir. Makalemizin devamında erginlere ve çocuklara karşı işlenen cinsel saldırı suçunu ayrı ayrı ele alacağız.

Ceza hukuku alanında uzman avukatlarımızla görüşmek ve cinsel saldırı suçu hakkında bilgi almak için büromuzla iletişime geçebilirsiniz.

Erginlere Karşı İşlenen Cinsel Saldırı Suçu

Medeni kanuna göre onsekiz yaşını bitiren kişi ergin sayılmaktadır. Cinsel dokunulmazlığa karşı suçlar, erginler bakımından kanunda iki şekilde düzenlenmiştir. Bunlar cinsel saldırı ve cinsel taciz suçlarıdır.

Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi,
mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel
davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir

https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5237.pdf

Cinsel saldırı suçu, mağdurun vücut dokunulmazlığını devam eden bir süre ile ihlal etme şeklinde gerçekleşir. Fiilin çok kısa süreli olması durumunda sarkıntılık düzeyinde kalıp, bedene temas etmeden gerçekleştirilen söz ve davranışlar cinsel taciz olarak değerlendirilecektir.

Türk Ceza Kanunun 102 madde düzenlemesinin birinci ve ikinci fıkrasından cinsel saldırı suçunun basit ve nitelikli haline yer verilmiştir.

Basit Cinsel Saldırı Suçu; Bir kimsenin vücut dokunulmazlığının ihlali halidir. Bu ihlal, mağdurun vücuduna herhangi bir şekilde cinsel dürtülerle dokunma veya temas etme olarak kabul edilmelidir. Failin amacı, mağdurun vücuduna organ sokmak yoluyla birleşme değildir. Temasa mağdurun izin vermemiş olması yani mağdurun rızası şartı aranır. Mağdur cinsel saldırıyı farketmemiş dahi olabilir. Önemli olan mağdurun rızası olmadan failin cinsel tatmin amacıyla hareket etmesidir. Bu durumda fail beş yıldan on yıla kadar cezalandırılmaktadır.

Nitelikli Cinsel Saldırı Suçu; TCK m.102/2’de nitelikli cinsel saldırı suçu düzenlenmiştir. Suçun nitelikli hali, vücuda “organ” veya “sair bir cisim” sokulması suretiyle fiilin gerçekleştirilmesidir. Tecavüz suçunun işlenmesi durumunda fail on yıldan az olmamak üzere hapis cezası ile cezalandırılmaktadır.

Suçun faili ve mağdurunun aynı cinsiyette veya farklı cinsiyette olması mümkündür. Eşlerin birbirlerine karşı cinsel saldırı suçu işlemeleri mümkündür.

Basit Cinsel Saldırı Suçunun Maddi Unsuru

Suçun maddi unsuru, mağdurun vücut dokunulmazlığını cinsel anlamda ihlal eden hareketlerdir. Bu hareketlerin birçok şekilde karşımıza çıkması mümkündür. Kişiye temas ile çeşitli hareketler cinsel saldırı suçunu oluşturur. Basit cinsel saldırı suçunun işlenebilmesi için cinsel birleşmeye varmayan davranışlar sergilenmelidir. Sarkıntılık suçu, kesik ve ani bir eylemle işlenen bir fiildir. Ancak her halükarda kişiye fiili dokunma şarttır. Cinsel saldırı suçunun gündeme gelebilmesi için, mağdurun vücuduna temasın bir süre devam etmesi gerekir.

Basit Cinsel Saldırı Suçunun Manevi Unsuru

Suçun manevi unsuru, failin, mağdurun rıza olmadığını bilerek veya mağdurun rızasını cebirle elde ederek cinsel saldırı suçunu işlemesidir. Fiilin cinsel saldırı veya sarkıntınlık düzeyinde gerçekleşmesi mümkündür. Ancak, her iki durumda da suç kasten işlenebilen suçlardandır. Taksirle işlenmesi mümkün değildir.

Basit Cinsel Saldırı Suçunun Cezası

  • Cinsel davranışlarla bir kimsenin vücut dokunulmazlığını ihlâl eden kişi, mağdurun şikâyeti üzerine, beş yıldan on yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. (TCK md.102/1-birinci cümle).
  • Sarkıntılık suçu, yani cinsel davranışın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde faile iki yıldan beş yıla kadar hapis cezası verilir (TCK md.102/1-ikinci cümle).

Basit Cinsel Saldırı Suçunun Daha Fazla Ceza Gerektiren Haller

  • Beden veya ruh bakımından kendisini savunamayacak durumda bulunan kişiye karşı,
  • Kamu görevinin, vesayet veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle,
  • Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş, evlat edinen veya evlatlık tarafından,
  • Silahla veya birden fazla kişi tarafından birlikte,
  • İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanmak suretiyle, işlenmesi hâlinde,

TCK 102/1 hükmü gereğince verilen cezalar yarı oranında arttırılır.

Nitelikli Cinsel Saldırı- Tecavüz Suçu

TCK m. 102/2; ‘Fiilin vücuda organ veya sair bir cisim sokulması suretiyle gerçekleştirilmesi
durumunda, on iki yıldan az olmamak üzere hapis cezasına hükmolunur. Bu fiilin eşe karşı
işlenmesi hâlinde, soruşturma ve kovuşturmanın yapılması mağdurun şikâyetine bağlıdır.’

https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5237.pdf

Vücuda organ veya cisim sokma arasında hukuken herhangi bir fark yoktur. Organ veya cisim sokma fillinin vajinal, anal veya oral yolla olması mümkündür. Nitekim kanun koyucu suçu organ veya cisim sokma olarak düzenlenmiştir. Bu durumda vücuda parmak, şişe, sopa gibi cisimlerin sokulması durumunda da tecavüz suçu gerçekleşmiş olacaktır.

Çocukların Cinsel İstismarı

TCK m.103; ‘Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, sekiz yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Cinsel istismarın sarkıntılık düzeyinde kalması hâlinde üç yıldan sekiz yıla kadar hapis
cezasına hükmolunur.’

https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5237.pdf

Çocuk ifadesinden 18 yaşını tamamlamamış olanlar anlaşılmaktadır. Suçun olmuşması bakımından küçüğün rızası aranmayacaktır. Küçük üzerinde yapılan veya küçüğe yönelmiş her türlü cinsel davranışı cezalandırılacaktır.

Onbeş Yaşından Küçüklerin Cinsel İstismarı

Onbeş yaşından küçükler mutlak olarak cinsel özgürlüğe sahip değillerdir. Kanunen ve pedagojik olarak cinsel ilişkinin anlamını idrak edemeyecek ve cinsel ilişkinin sonuçlarını algılayamayacak düzeyde oldukları kabul edilmiştir. Onbeş yaşından küçükler, cinsel ilişkiyi idrak edemeyecek seviyede olmaları sebebiyle kullanılmaya ve kandırılmaya açıklardır. Bu sebeple, kanun küçüğün istismarı düzenlemiştir. Bu kapsamda, rıza şartı aramadan cinsel istismar suçunu işleyen sanığın cezalandırılması kabul edilmiştir. Başka bir deyişle, kendisine karşı gerçekleştirilen cinsel davranışlar açısından çocuğun rıza açıklamasında bulunması, fiili suç olmaktan çıkarmayacaktır. Kişinin ceza sorumluluğunu da ortadan kaldırmayacaktır.

Mağdurun on iki yaşını tamamlamamış olması hâlinde verilecek ceza, istismar durumunda on yıldan, sarkıntılık durumunda beş yıldan az olamaz. Sarkıntılık düzeyinde kalmış suçun failinin çocuk olması hâlinde soruşturma ve kovuşturma yapılması mağdurun, velisinin veya vasisinin şikâyetine bağlıdır.

Onbeş yaşını bitirmemiş çocukların cebir şiddet tehditle cinsel istismarı ise kanunda ağırlaştırıcı sebep olarak sayılmıştır.(TCK m.103/4)

Onbeş Yaşından Büyüklerin Cinsel İstismarı

  1. Onbeş yaşını tamamlamış , onsekiz yaşını tamamlamamış ancak algılama yeteneği olmayanlar; Bu gruba giren küçükler onbeş yaşını doldurmuş olsalar da cinsel ilişkinin mahiyetini algılayamayacak düzeydedirler. Bu küçüklerin akıl hastalığı veya gelişim düzeyinin yaşıtlarından geri olması gibi durumları söz konusu olabilir. Algılama yetenekleri olmadığı kabul edildiği için küçüğün rızası aranmadan fiil suç olarak kabul edilecektir.
  2. Onbeş yaşını tamamlamış onsekiz yaşını tamamlamamış, ancak cinsel ilişkiye zorla girmiş olanlar; Onbeş yaşını tamamlamış ve cinsel ilişkinin mahiyetini idrak edebilecek algılama gücüne sahip olan küçüklere karşı yöneltilen cinsel davranışların cinsel istismar olarak nitelendirilebilmesi için küçüğün rızasının olmaması aranır.  Cinsel istismar kapsamında değerlendirilebilmesi için, bunların cebir, tehdit, hile veya iradeyi etkileyen başka bir nedene dayalı olarak gerçekleştirilmesi gerekir. Tehdit, mağdurun, failin istemini kabul etmemesi halinde kendisi veya bir başkasının hayatına, vücut bütünlüğüne, malına karşı gerçekleşecek bir kötülüktür. Fail, mağdurun yaşı konusunda hataya düşmüşse hatasından istifade eder. Ancak, yapmış olduğu hata fiili suç olmaktan çıkarmaz. Çünkü, cebir tehdit hile gibi etkenlerle kişiyi cinsel ilişkiye zorlamak kanunda yaşa bakılmadan suç olarak düzenlenmiştir.

Onaltı yaşını tamamlamış ve TMK’da sayılan olaganüstü durum sebebi ile, mahkeme kararına dayanarak evlenen kişi ergin kabul edilmektedir. Ancak, kanunen onsekiz yaşını tamamlamamış kişi çocuk kabul edilmektedir. Bu sebeple, kişi erken yaşta ergin olsa dahi kanunen çocuk olduğu için cinsel istismara konu fiiller TCK m. 103 kapsamında değerlendirilmelidir.

Çocukların Cinsel İstismarı Suçunda Ağırlaştırıcı Sebepler

 Çocukların cinsel istismarı suçunda, suçun;

a) Birden fazla kişi tarafından birlikte,

b) İnsanların toplu olarak bir arada yaşama zorunluluğunda bulunduğu ortamların sağladığı kolaylıktan faydalanarak,

c) Üçüncü derece dâhil kan veya kayın hısımlığı ilişkisi içinde bulunan bir kişiye karşı ya da üvey baba, üvey ana, üvey kardeş veya evlat edinen tarafından,

d) Vasi, eğitici, öğretici, bakıcı, koruyucu aile veya sağlık hizmeti veren ya da koruma, bakım veya gözetim yükümlülüğü bulunan kişiler tarafından.

e) Kamu görevinin veya hizmet ilişkisinin sağladığı nüfuz kötüye kullanılmak suretiyle; işlenmesi hâlinde.

Yukarıdaki fıkralara göre verilecek (suçun basit haline göre) ceza yarı oranında artırılır.

(4) Çocuklara karşı cebir veya tehditle ya da silah kullanmak suretiyle gerçekleştirilmesi hâlinde.

Yukarıdaki fıkralara göre verilecek (suçun basit haline göre) ceza yarı oranında artırılır.

(5) Cinsel istismar için başvurulan cebir ve şiddetin kasten yaralama suçunun ağır neticelerine neden olması hâlinde; ayrıca kasten yaralama suçuna ilişkin hükümler uygulanır.

(6) Suç sonucu mağdurun bitkisel hayata girmesi veya ölümü hâlinde, ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına hükmolunur.

Bir yanıt yazın