İçindekiler
- Dolandırıcılık Suçu ve Cezası
- Dolandırıcılık Suçunun Şartları Nelerdir?
- Dolandırıcılık Suçunun Nitelikli Hali
- 1- Dinin İstismar Edilmesi Suretiyle Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (TCK 158/1-a)
- 2- Kişinin İçinde Bulunduğu Tehlikeli Durum veya Zor Şartlardan Yararlanarak Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (TCK 158/1-b)
- 3- Kişinin Algılama Yeteneğinin Zayıflığından Yararlanarak Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (TCK m.158/1-c)
- 4- Kamu Kurum ve Kuruluşları Araç Yapılarak Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (158/1-d)
- 5- Kamu Kurum ve Kuruluşları Zararına Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (TCK 158/1-e)
- 6- Bilişim Sistemlerinin, Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (TCK 158/1-f)
- 7- Basın ve Yayın Araçlarının Sağladığı Kolaylıktan Yararlanmak Suretiyle Nitelikli Dolandırıcılık (TCK 158/1-g)
- 8- Tacir veya Şirket Yöneticisi Olan ya da Şirket Adına Hareket Eden Kişilerin, Kooperatif Yöneticilerinin Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (158/1-h)
- 9- Serbest Meslek Sahibi Kişilerin İşlediği Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (158/1-i)
- 10- Kredi Açılmasını Sağlamak Amacıyla Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (TCK 158/1-j)
- 11- Sigorta Bedelini Almak Amacıyla Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (TCK 158/1-k)
- Dolandırıcılık Suçunda Uzlaşma
- Dolandırıcılık Suçunda Etkin Pişmanlık
Dolandırıcılık Suçu ve Cezası
Dolandırıcılık suçu, kişinin hileli davranışlarla başkasını zarara uğratarak, kendisine veya bir başkasına yarar sağlamasıdır. Malvarlığına karşı hile ile işlenen tipik bir suçtur. Kanunda suçun nitelikli hali,etkin pişmanlık hükümleri ve uzlaşmaya tabi düzenlemeleri yer almaktadır. Makalemizin devamında bu hususlar ayrıntılı olarak ele alınacaktır.
Dolandırıcılık suçu ve cezası ile ilgili ayrıntılı bilgi almak için hukuk büromuz ile iletişime geçebilirsiniz.
Dolandırıcılık Suçunun Şartları Nelerdir?
Türk Ceza Kanunu madde 157 ve 158 dolandırıcılık suçu düzenlenmiştir.
TCK m. 157 ;‘ Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.’
Suçun özü failin hile yaparak bir şahsın pozitif veya negatif bir fiil yapmasına neden olmasıdır. Ancak bu hareket, hareketi yapanın malvarlığında azlamaya, failin veya bir başkasının malvarlığında çoğalmaya sebep olmalıdır. Mağdur bu hareketi isteyerek yapmaktadır. Ancak mağdurun isteyerek yaptığı fiil hile sonucunda elde edilmiştir.
Dolandırıcılık suçunun şartları olarak nitelendirilebilecek üç koşul vardır;
- Hileli Davranış; suçu karakterize eden asıl unsur hiledir. Suçun unsurlarında hilenin varlığı, suçu hırsızlık ve güveni kötüye kullanma suçlarından ayırmaktadır. Dolandırıcılık suçunda hile ile elde edilen mağdur rızası vardır. Failin hileli davranışları sonucunda, malın sahibi, netice olarak kendi kendisine zarar vermektedir. Failin hileli davranışlarla, aldatıcı hareketler yapması sonucu mağdurun hataya sevk edilerek malvarlığında azaltıcı bir tasarrufta bulunması ve bu durumdan failin/üçüncü kişinin faydalanması gerekir.
- Aldatıcılık; hileli davranışın mağdurda aldatıcı etki yapacak nitelikte olması gerekir. Somut olaya göre hilenin aldatıcı nitelikte olup olmadığının tespiti gerekir. Aldatıcılık etkisi kişinin içinde bulunduğu duruma, yaşına, taraflar arasındaki ilişkiye göre değerlendirilmelidir. Aldatılan şahıs herhangi bir şahıs olamaz. Sadece mal üzerinde hukuki tasarruf yapabilme hakkına sahip şahıs olmalıdır. Eğer aldatılan, malın sahibi veya zilyedi değilse işlenen suç dolandırıcılık suçunu oluşturmayacaktır.
- Zarar; suçun neticesi malvarlığına verilen bir zararın olmasıdır. Malvarlığından kastedilenin mutlaka para ile ifade edilen şeyler olması gerekmez. Zarar, failin veya bir başkasının menfaatine olmalıdır. Bu menfaat ekonomik olabileceği gibi hileli davranışlarla manevi değeri olan bir eşyaya yönelik olması da mümkündür. Aynı zamanda, failin elde ettiği fayda haksız bir fayda olmalıdır. Faydanın elde edilmesi ile suç tamamlanır. Fayda elde edilene kadar icra edilen tüm hareketler, fayda elde edilmediği takdirde teşebbüs aşaması olarak değerlendirilecektir.
Dolandırıcılık Suçunun Nitelikli Hali
Türk Ceza Kanunumuzun 158. maddesine göre dolandırıcılık suçunun;
- Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
- Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
- Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,
- Kamu kurum ve kuruluşlarının, kamu meslek kuruluşlarının, siyasi parti, vakıf veya dernek tüzel kişiliklerinin araç olarak kullanılması suretiyle,
- Kamu kurum ve kuruluşlarının zararına olarak,
- Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının araç olarak kullanılması suretiyle,
- Basın ve yayın araçlarının sağladığı kolaylıktan yararlanmak suretiyle,
- Tacir veya şirket yöneticisi olan ya da şirket adına hareket eden kişilerin ticari faaliyetleri sırasında; kooperatif yöneticilerinin kooperatifin faaliyeti kapsamında,
- Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle,
- Banka veya diğer kredi kurumlarınca tahsis edilmemesi gereken bir kredinin açılmasını sağlamak maksadıyla,
- Sigorta bedelini almak maksadıyla,
- Kişinin, kendisini kamu görevlisi veya banka, sigorta ya da kredi kurumlarının çalışanı olarak tanıtması veya bu kurum ve kuruluşlarla ilişkili olduğunu söylemesi suretiyle,
İşlenmesi halinde, üç yıldan on yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezasına hükmolunur.
1- Dinin İstismar Edilmesi Suretiyle Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (TCK 158/1-a)
Dini inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle dolandırıcılık suçu işlenmelidir. Dini inanç ve duygular aldatma vesilesi olarak kötüye kullanılmalıdır. Bu şekildeki hile ile haksız bir yarar da elde edilmelidir. Örneğin, yetkili makamların izni olmadan cami yapılacağı bilgisi verilerek para toplanması gibi. İnsanların dine saygı ve hayır yapma duyguları istismar edilerek menfaat temini olgusu aranır.
T.C. YARGITAY 15. CEZA DAİRESİ E. 2017/28575 K. 2020/12817 T. 23.12.2020; ‘ Katılanı hacca götüreceği bahanesi ile toplamda 8.800 TL aldığı halde; katılanı hacca göndermediği gibi aldığı parayı da iade etmediği ve işyerini terk ettiği anlaşılmakla; eylemin TCK’nın 158/1-a-h maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğunu; takdir eden mahkemenin kabulünde bir isabetsizlik görülmemiş…’
2- Kişinin İçinde Bulunduğu Tehlikeli Durum veya Zor Şartlardan Yararlanarak Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (TCK 158/1-b)
Kişi içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şart anında karşısındaki kişiye kolay güvenme eğiliminde olur. Failin doğal afet, trafik kazası veya kişinin içinde bulunduğu maddi imkansızlıklar gibi zor şartlardan faylanmak suretiyle dolandırıcılık suçu işlemesi durumu kanunda ağırlaştırıcı sebep olarak kabul edilmektedir.
YARGITAY 2. CEZA DAİRESİ E. 2013/30546 K. 2014/18567 T. 30.6.2014; ‘Somut olayda; sanığın, devlet hastanesinde tedavi gören eşine kendisini hastane görevlisi olarak tanıtıp, film çekimi için 150 TL para vermesini söylediği katılandan parayı aldıktan sonra ortadan kaybolduğu bu şekilde sanığın hileli söz ve davranışlarla katılanın içinde bulunduğu tehlikeli ve zor şartlardan yararlanarak, katılandan haksız menfaat sağladığı anlaşılmakla, sanığın eyleminin bu niteliği itibariyle TCK’nun 158/1-b maddesi kapsamında değerlendirilmesi gerekebileceği…’
3- Kişinin Algılama Yeteneğinin Zayıflığından Yararlanarak Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (TCK m.158/1-c)
Mağdurun ihtiyarlığından, çocuk olmasından, aklen zayıf veya yetersiz olmasından istifade edilerek ve aldatarak haksız menfaat temin edilmesidir.
T.C. YARGITAY 15. CEZA DAİRESİ E. 2017/6357 K. 2019/9345 T. 2.10.2019; ‘Temyiz dışı sanık …’ın 2007-2012 tarihi aralığında, kendisinden yaşça büyük olan ve alınan raporlara göre depresif bozukluk, konversiyon bozukluğu tanısı konulan, klinik olarak mental kapasitesinin kısıtlı olduğu ve kandırılmaya/telkine müsait olduğu belirtilen mağdur ile duygusal bağ kurduğu, ona yakın davranarak, iltifatlar ederek, evleneceğine inandırarak farklı tarihlerde borcu olduğu, zor durumda olduğu, yurtdışında eğitim göreceği, polis yakaladı kefalet ücreti lazım bahaneleriyle değişik miktarlarda paralar aldığı, mağdurun bu paraları bazen nakit bazen kredi kartı kullanarak, bazen kredi çekerek veya takılarını kuyumcuya vermek suretiyle temin edip gönderdiği, başka yerlerde olduğunu söylediğinde ise paranın iletilmesini sağlamak amacıyla arkadaşları olan sanıklar …. ve ….’dan yardım istediği, sanıkların bu sebeple mağdurun yanında bulunmak suretiyle kredi çekilmesinde veya altın bozdurulmasında kuyumcuya birlikte gittikleri, hatta sanık …’in 250 TL miktarlı bir parayı da kendi ihtiyacı için kredi kartından kullandığı, mağdurun telkine yatkın olan akıl zayıflığından yararlanmak suretiyle birlikte elinden bu şekilde paraları aldıkları anlaşıldığından, sanıkların, temyiz dışı sanık …’ın eylemine yardım eden olarak TCK’nun 158/1-c, 39, 43. maddelerine göre cezalandırılmaları gerekir…’
4- Kamu Kurum ve Kuruluşları Araç Yapılarak Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (158/1-d)
Kamu kurum ve kuruluşlarına ait evrakaları, izin belgelerini, kıyafetleri ve benzeri materyalleri kullanarak suçun işlenmesi durumunda gündeme gelir. Kamu kurumu niteliğinde meslek kuruluşları kullanılarak; örneğin barolar, odalar, sendikalar araç olarak kullanılarak dolandırıcılık suçu işlenmesi halinde de TCK 158/1-d uygulanır. Siyasi partiler, dernekler veya vakıflar araç olarak kullanılarak nitelikli dolandırıcılık suçu işlenmesi halinde yine TCK 158/1-d maddesi uygulanır.
T.C. YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ E. 2021/37140 K. 2021/11522 T. 2.12.2021 ; ‘Sanığın, müştekinin işlettiği Türk Telekom bayisine gelerek, kendisini … olarak tanıtıp, üzerinde kendisinin fotoğrafı olan … adına düzenlenmiş aslı ele geçirilemeyen sahte sürücü belgesini ibraz ederek … marka notebook alarak ayrıldığı, sanığın bu surette dolandırıcılık suçunu işlediği kabul olunan somut olayda; sanığın eylemini, kamu kurumu olan Emniyet Müdürlüğünün maddi varlıklarından sürücü belgesini kullanılarak gerçekleştirdiğinin anlaşılması karşısında, sanığın eyleminin 5237 Sayılı TCK’nin 158/1-d maddesinde düzenlenen “kamu kurumunu aracı kılmak suretiyle dolandırıcılık” suçunu oluşturacağı gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek sanık hakkında aynı Kanun’un 157/1. maddesi gereğince basit dolandırıcılık suçundan hüküm kurulması.. bozmayı gerektirmiş…’
5- Kamu Kurum ve Kuruluşları Zararına Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (TCK 158/1-e)
Mağdurun devlet, belediyeler, kamu kurum veya kuruluşu statüsünde olan kuruluşlardan biri olması durumunda gündeme gelir. Suç kapsamında sanık, kamu kurum veya kuruluşlarının malvarlığına zarar vermiş olmalıdır. Aynı zamanda, bu zarar kapsamında sanık menfaat elde etmiş olmalıdır.
T.C. YARGITAY 3. CEZA DAİRESİ E. 2021/3334 K. 2021/10267 T. 1.12.2021; ‘Dosya kapsamına göre 2010 yılı KPSS sınavı ile haksız şekilde kamu görevine atanan sanığın eylemi icra hareketlerine geçmiş olup, kamu kurumundan maaş dahil aldığı her ücret temadi ettikçe zincirleme şekilde TCK’nın 158/1-e maddesinde düzenlenen nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağından kamu görevine son verilinceye kadar zincirleme olarak menfaat temini de devam ettiği, bu halde suç tarihinin sanığın ihraç edildiği tarih olan 29.04.2017 olduğu, dolayısıyla suç tarihinde yürürlükte olan 24.11.2016 tarihinde TCK’nın 158/3 maddesine eklenen fıkra hükümleri gereğince sanığın cezalandırılması gerektiğinin gözetilmemesi bozmayı gerektirmiştir.’
6- Bilişim Sistemlerinin, Banka veya Kredi Kurumlarının Araç Olarak Kullanılması Suretiyle Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (TCK 158/1-f)
Günümüzde bilişim sistemleri gelişen teknoloji ile geniş bir kavram halini almıştır. Sosyal medya, internet bankacılığı, internet üzerinden kullanılan her türlü uygulama program bu kapsamda değerlendirilecektir. Banka ve kredi kurumlarının araç olarak kullanılması durumunda doğrudanlık aranır. Bu kapsamda; mevduat kabul etmek, kredi vermek, çek ve diğer kambiyo senetlerinin iştirası, alım satımı, kredi kartları, banka kartları ve seyahat çekleri gibi ödeme vasıtalarının ihracı ve bunlarla ilgili faaliyetlerin yürütülmesi işlemlerini örnek göstermek mümkündür.
T.C. YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ E. 2021/14781 K. 2021/9871 T. 8.11.2021; ‘Sanığın, … Şubesine ait keşidecisi … İnş. Nak. Petr. San. Ve Tic. L.Ş. olan 13.250 TL bedelli, keşide yeri bulunmayan, tamamen sahte olarak üretilmiş çeki, aralarındaki ticari ilişkiye istinaden katılana vermek suretiyle üzerine atılı suçu işlediği iddia edilen olayda; Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 11.07.2014 tarihli 2013/15-782 Esas ve 2014/355 Karar sayılı ilamında da vurgulandığı üzere, yasal unsurları eksik ya da tümden sahte oluşturulmuş bir çek kullanılarak işlenen dolandırıcılık suçlarında da, bankanın bir maddi varlığı veya böyle bir maddi varlığın bulunduğu algısı hile olarak kullanılmakta olduğundan, sanığın eyleminin 5237 Sayılı TCK’nin 158/1-f-son maddesinde düzenlenen banka veya bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gözetilmeksizin, suç vasfında yanılgıya düşülerek çekin tamamen sahte olarak üretildiğinden eylemin basit dolandırıcılık suçunu oluşturacağı gerekçesiyle sanığın mahkumiyetine hükmedilmesi, bozmayı gerektirmiştir.’
7- Basın ve Yayın Araçlarının Sağladığı Kolaylıktan Yararlanmak Suretiyle Nitelikli Dolandırıcılık (TCK 158/1-g)
Basın ve yayın organlarının tek taraflı olması ve insanları etkileyecek güce sahip olması sebebiyle kanunda dolandırıcılık suçunun ağırlaştırıcı sebebi olarak düzenlenmiştir. Toplumu yönlendirme ve bireyler arası etkileşimdeki önemli rolü göz önüne alındığında, suçun icrasını kolaylaştırdığı aşirkardır.
T.C. YARGITAY 15. CEZA DAİRESİ E. 2017/29638 K. 2020/12954 T. 24.12.2020 ; ‘Katılanın İnternet’te T. İletişim isimli firmanın verdiği ilanda beğendiği Çin malı Samsung S3 marka telefonu 200 TL’ye almak üzere bildirilen irtibat numarasını aradığı, telefondaki kişiyle 190 TL karşılığında anlaştıkları, katılanın sanığın posta çeki hesabına parayı yatırdığı, paranın aynı gün sanık tarafından çekildiği, kargo ile kolinin geldiğinde içerisinden değeri düşük bir kol saati ile eski gazete çıktığı, bu suretle sanığın üzerine atılı bilişim sistemlerinin araç olarak kullanılması suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği iddia edilen olayda; sanık savunması, katılan beyanı, PTT hesap bilgileri ile dosya kapsamından sanığın nitelikli dolandırıcılık suçunu işlediğine yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiş, bilişim sistemlerinin aynı anda birçok kişiye ulaşmasındaki çabukluk ve sağladığı kolaylığa dayanarak internet sitesinde emsallerine göre fiyatını da ucuz göstererek telefon için ilan veren sanığın, bu ilanı görüp kendisini telefonla arayan katılandan bedel olarak para alması ve değeri düşük başka mallar göndermesi şeklinde gerçekleşen olayda; sanığın bilişim sistemini araç olarak kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlediği anlaşılmakla, eylemin TCK’nun 158. maddesinin 1. fıkrasının (f) bendinde düzenlenmiş olan nitelikli dolandırıcılık suçunu oluşturduğu gözetilmeden suç vasfında hataya düşülerek TCK’nın 158/1-g maddesine göre cezalandırılması aleyhe temyiz bulunmadığından bozma nedeni yapılmamıştır.’
8- Tacir veya Şirket Yöneticisi Olan ya da Şirket Adına Hareket Eden Kişilerin, Kooperatif Yöneticilerinin Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (158/1-h)
Şirket faaliyetinin yapılması dolayısıyla temsilcinin bir takım hileli hareketlerle şirkete veya kendisine haksız menfaat temin etmesidir. Keza kooperatif temsilcisinin de kooperatifin faaliyeti çerçevesinde kooperatife veya kendisine menfaat temin etmesi ağırlaştırıcı sebep kapsamında düzenlenmiştir.
9- Serbest Meslek Sahibi Kişilerin İşlediği Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (158/1-i)
Serbest meslek sahibi kişiler tarafından, mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle suç işlenmesi durumunda bu madde gündeme gelecektir. Serbest meslek sahibi kişiler; avukat, doktor, muhasebeci, mühendis vb. meslek gruplarıdır. T.C. YARGITAY 11. CEZA DAİRESİ E. 2021/16626 K. 2021/6578 T. 15.9.2021; ‘5237 Sayılı TCK’nin 158/1-i bendinde, serbest meslek sahibi kişiler tarafından mesleklerinden dolayı kendilerine duyulan güvenin kötüye kullanılması suretiyle işlenmesi, halinin nitelikli dolandırıcılık hali olarak kabul edildiği, 193 Sayılı Gelir Vergisi Kanunu’nun 65/2 maddesinde, “serbest meslek faaliyeti sermayeden ziyade şahsi mesaiye ilmi veya mesleki bilgiye veya ihtisasa dayanan ve ticari mahiyette olmayan işlerin işverene tabi olmaksızın şahsi sorumluluk altında kendi nam ve hesabına yapılmasıdır” şeklinde tanımlandığı, aynı Kanun’un 66. maddesi ise “serbest meslek faaliyetini mutat meslek halinde ifa edenler serbest meslek erbabıdır” denildiği, aynı Kanun’un 37. maddesinin 4. bendinde ise gayrimenkullerin alım, satım ve inşa işleriyle uğraşanların bu işlerinden doğan kazançlarının bu kanunun uygulanmasında ticari kazanç sayılacağı belirtildiği, yasada kendi nam ve hesabına mesleğin gerektirdiği etik kurallara uygun olarak çalışması gereken kişilerin toplumda kendilerine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle dolandırıcılık suçunu işlemeleri hali nitelikli dolandırıcılık olarak düzenlenmiş ise de, bu bendin uygulanabilmesi için failin serbest meslek mensubu olması ve dolandırıcılık suçunu da mesleği gereği kendisine duyulan güveni kötüye kullanmak suretiyle işlemesi gerektiği…’
10- Kredi Açılmasını Sağlamak Amacıyla Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (TCK 158/1-j)
Bankalar kredi verirken, kredinin ödenir nitelikte olup olmadığını araştırmaktadır. Kredi tesisi için belge ve güvence istenmelidir. Dolayısıyla, söz konusu belge ve güvencenin gerçeği yansıtmaması ancak kredinin verilmesi ve geri ödemenin yapılmaması halinde bend ihlal edilmiş olacaktır. Bankaların basiretli tacir olarak kabulü ile, gerekli dikkat ve özeni göstererek sunulan sahte belgelerin asıllarına ulaşma imkanı vardır. Ancak, bankaların gerekli dikkat ve özeni göstermemesi sebebiyle sanığın menfaat temini durumu bu madde kapsamında değerlendirilemeyecektir.
T.C. YARGITAY 15. CEZA DAİRESİ E. 2015/12558 K. 2018/6658 T. 15.10.2018; ‘Sanıkların aşamalarda ki savunmaları ile dosya kapsamından; sanık …’un R… isimli şirkette çalıştığına dair sahte belge fotokopisi ve yine fotokopi imza sirküleri ile sanık …’un kendisi adına kredi çektiği ve sanıkların borcu kabul etmiş olmaları, sanıkların katılan bankaya vermiş olduğu belgelerin fotokopi olup bu belgelerin gerçek olup olmadığını konusunda katılan banka tarafından denetim imkanının bulunması yine dosyada mevcut 27/04/2012 tarihli Katılan Banka Teftiş Kurulu raporunda krediyi veren katılan bankanın Üsküdar Şubesi görevlilerinin kredi kullanımı sırasında ibraz edilen belgelerin doğruluğunun araştırmadıkları ve beklenen dikkat ve özeni göstermeyerek basiretsiz şekilde banka mevzuatına aykırı olarak hareket ettiklerini belirtilmiş olması karşısında sanıkların katılan bankanın denetim imkanını ortadan kaldıracak hilelerinin bulunmaması sebebiyle sanıklara atılı nitelikli dolandırıcılık suçu yönünden beraatlerine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde mahkumiyetlerine hükmedilmesi, kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirir.’
11- Sigorta Bedelini Almak Amacıyla Nitelikli Dolandırıcılık Suçu (TCK 158/1-k)
Failin sigortalı olan malının bedelini almak amacıyla hileli hareketler yapmasıdır. Burda sigortanın türü önemli değildir. Örneğin; sigortalık aracı tahrip edip, ödeme yapılması amacıyla sigortaya başvurulması durumu bu madde kapsamında değerlendirilecektir. Sigorta bedelini almak amacıyla kuruma başvurulmadığı sürece suçun icrai hareketleri başlamaz.
T.C. YARGITAY 15. CEZA DAİRESİ E. 2015/2301 K. 2018/1745 T. 14.3.2018; ‘Hakkında beraat hükmü verilen temyiz dışı sanığın hasarlı olarak satın aldığı..; plaka sayılı aracın hasar durumunu belirtmeksizin 13.03.2006 tarihinden başlamak ve 13.03.2007 tarihinde bitmek üzere 1 yıl süreli kasko sigorta poliçesi düzenlettiği hileli işleminin anlaşılmaması için araya zaman fasılası koyarak kendisiyle fikir ve eylem birliği içerisinde hareket eden sanığın ise suça konu aracı…’den çekiciye yükleterek 03.08.2006 günü …karayolunun … mevkiinde getirerek kaza süsü verecek şekilde uçurumdan aşağı bıraktığı, sanığın yeni kaza olmuş gibi telefonla ihbarda bulunması; bu şekilde üzerine atılı nitelikli dolandırıcılığa teşebbüs suçunu işlediğinin iddia edildiği olayda; Sigorta edenin dolandırılması, TCK’nın 158/1-k maddesi gereğince nitelikli hâl olarak kabul edilmiştir. Suçun oluşması için, sigorta bedelini almak üzere, zararın gerçekleştiğini ileri sürerek bu bedeli sahte işlem ve belgelerle almaları ya da almaya kalkışmaları gerekir. Olayla ilgili belgeler sigorta kurumuna sunulmadıkça suçun icra hareketleri başlamaz. Failin sigortalı malını; sigorta bedelini almak için tahrip etmesi, yakması, bozması, yok etmesi kandırmaya yönelik ağır yalandır ve hiledir. Bu şekilde sigorta bedelinin alınması halinde dolandırıcılık suçu oluşur.’
Dolandırıcılık Suçunda Uzlaşma
Basit dolandırıcılık suçları uzlaşma kapsamındadır. Taraflar uzlaşınca dosya savcılık tarafından kapatılmalıdır. Soruşturma aşamasında savcılık tarafları uzlaşmaya sevk eder. Tarafların uzlaşamaması durumunda kovuşturma aşamasına geçilmelidir. Dolandırıcılık suçunun nitelikli hali uzlaşmaya tabi değilidir.
Dolandırıcılık Suçunda Etkin Pişmanlık
Dolandırıcılık suçunun meydana getirdiği zararlar giderildiği takdirde etkin pişmanlık nedeniyle ceza indirimi mümkündür.
Etkin pişmanlık kapsamında ceza indirimi aşağıdaki gibi uygulanır:
- Fiili işleyen kişi, azmettiren veya suça yardım eden; mahkemede dava açılmadan önce yani savcılık aşamasında mağdurun uğradığı zararı tazmin ederse, suça ilişkin cezada 2/3 oranına kadar ceza indirimi yapılır.
- Fiili işleyen kişi, azmettiren veya suça yardım eden mahkemede dava açıldıktan sonra, fakat hüküm verilmeden önce mağdurun uğradığı zararı tazmin ederse kendisi hakkında 1/2 oranına kadar ceza indirimi yapılır.