İdari Yargılama Usulü Kanunu
İDARİ
YARGILAMA USULÜ KANUNU[1][2]
Kanun Numarası :
2577
Kabul Tarihi :
6/1/1982
Yayımlandığı Resmî Gazete :
Tarih : 20/1/1982 Sayı : 17580
Yayımlandığı Düstur :
Tertip : 5 Cilt : 21 Sayfa : 147
BİRİNCİ BÖLÜM
Genel Esaslar
Kapsam ve nitelik:
Madde 1 – 1. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve
vergi mahkemelerinin görevine giren uyuşmazlıkların
çözümü, bu Kanunda gösterilen usullere tabidir.
2. Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare mahkemeleri ve
vergi mahkemelerinde yazılı yargılama usulü uygulanır ve inceleme evrak üzerinde
yapılır.
İdari dava türleri
ve idari yargı yetkisinin sınırı:
Madde 2 – 1. (Değişik: 10/6/1994-4001/1
md.) İdari dava türleri şunlardır:
a) (İptal: Anayasa
Mahkemesinin 21/9/1995 tarihli ve E:1995/27, K:1995/47 sayılı kararı ile; Yeniden
Düzenleme: 8/6/2000-4577/5 md.) İdarî işlemler hakkında yetki, şekil, sebep,
konu ve maksat yönlerinden biri ile hukuka aykırı olduklarından dolayı iptalleri
için menfaatleri ihlâl edilenler tarafından açılan iptal davaları,
b) İdari eylem ve işlemlerden dolayı kişisel hakları doğrudan
muhtel olanlar tarafından açılan tam yargı davaları,
c) (Değişik: 18/12/1999-4492/6
md.) Tahkim yolu öngörülen imtiyaz şartlaşma ve sözleşmelerinden doğan uyuşmazlıklar hariç, kamu hizmetlerinden birinin
yürütülmesi için yapılan her türlü idari sözleşmelerden dolayı taraflar arasında
çıkan uyuşmazlıklara ilişkin davalar.
2. İdari yargı yetkisi, idari eylem ve
işlemlerin hukuka uygunluğunun denetimi ile sınırlıdır. İdari mahkemeler; yerindelik
denetimi yapamazlar, yürütme görevinin kanunlarda ve Cumhurbaşkanlığı Kararnamelerinde gösterilen şekil ve esaslara uygun olarak yerine getirilmesini
kısıtlayacak, idari eylem ve işlem niteliğinde veya idarenin takdir yetkisini kaldıracak
biçimde yargı kararı veremezler.[3]
3. (Mülga: 2/7/2018
– KHK-703/185 md.)
İdari davaların
açılması:
Madde 3 – 1. (Değişik: 10/6/1994-4001/2 md.) İdari davalar, Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına hitaben
yazılmış imzalı dilekçelerle açılır.
2. Dilekçelerde;
a) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad
ve soyadları veya unvanları ve adresleri ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti
kimlik numarası,[4]
b) Davanın konu ve sebepleri ile dayandığı deliller,
c) Davaya konu olan idari işlemin yazılı bildirim tarihi,
d) Vergi, resim, harç, benzeri mali yükümler ve bunların zam
ve cezalarına ilişkin davalarla tam yargı davalarında uyuşmazlık konusu miktar,
e) Vergi davalarında davanın ilgili bulunduğu
verginin veya vergi cezasının nevi ve yılı, tebliğ edilen ihbarnamenin tarihi ve
numarası ve varsa mükellef hesap numarası,
Gösterilir.
3. Dava konusu kararın ve belgelerin asılları veya örnekleri
dava dilekçesine eklenir. Dilekçeler ile bunlara ekli evrakın örnekleri karşı taraf
sayısından bir fazla olur.
Dilekçelerin verileceği
yerler:
Madde 4 – Dilekçeler ve savunmalar ile davalara ilişkin her türlü evrak,
Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlıklarına veya bunlara gönderilmek üzere
idare veya vergi mahkemesi başkanlıklarına, idare veya vergi mahkemesi bulunmayan
yerlerde büyükşehir belediyesi sınırları içerisinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın
asliye hukuk hakimliklerine veya yabancı memleketlerde Türk konsolosluklarına verilebilir.[5]
Aynı dilekçe ile
dava açılabilecek haller:
Madde 5 – (Değişik: 10/6/1994-4001/3 md.) 1. Her idari işlem aleyhine ayrı ayrı dava açılır.
Ancak, aralarında maddi veya hukuki yönden bağlılık yada sebep-sonuç ilişkisi bulunan
birden fazla işleme karşı bir dilekçe ile de dava açılabilir.
2. Birden fazla şahsın müşterek dilekçe ile dava açabilmesi
için davacıların hak veya menfaatlerinde iştirak bulunması ve davaya yol açan maddi
olay veya hukuki sebeplerin aynı olması gerekir.
Dilekçe üzerine
uygulanacak işlem:
Madde 6 – 1. Danıştay, idare mahkemesi ve vergi mahkemesi başkanlıklarına veya 4 ncü maddede
yazılı yerlere verilen dilekçelerin harç ve posta ücretleri alındıktan sonra deftere
derhal kayıtları yapılarak kayıt tarih ve sayısı dilekçenin üzerine yazılır. Dava
bu kaydın yapıldığı tarihte açılmış sayılır.
2. Davacılara, kayıt tarih ve sayısını gösteren imzalı ve
mühürlü, pulsuz bir alındı kağıdı verilir.
3. 4 ncü maddede yazılı diğer yerlere verilen dilekçeler,
en geç üç gün içinde Danıştay veya ait olduğu mahkeme başkanlığına taahhütlü olarak
gönderilir. Bu yerlerde harç pulları bulunmadığı takdirde bunlara karşılık alınan
paraların miktarı ve alındı kağıdının tarih ve sayısı dilekçelere yazılır.
4. (Değişik: 10/6/1994-4001/4 md.) Herhangi bir sebeple harcı veya posta
ücreti verilmeden veya eksik harç veya posta ücreti ile dava açılmış olması halinde,
otuz gün içinde harcın ve posta ücretinin verilmesi ve tamamlanması hususu daire
başkanı veya görevlendireceği tetkik hakimi, mahkeme başkanı veya hakim tarafından
ilgiliye tebliğ olunur. Tebligata rağmen gereği yerine getirilmediği takdirde bildirim
aynı şekilde bir daha tekrarlanır. Harç veya posta ücreti süresi içinde verilmez
veya tamamlanmazsa davanın açılmamış sayılmasına karar verilir ve davacıya tebliğ
olunur.
5. (Değişik: 10/6/1994-4001/4
md.) Dava açıldıktan sonra posta ücretinde tebliğ işlemlerinin yapılmasını engelleyecek
şekilde azalma olması halinde, otuz gün içinde posta ücretinin tamamlanması daire
başkanı veya görevlendireceği tetkik hakimi, mahkeme başkanı veya hakim tarafından
ilgiliye tebliğ olunur. Tebligata rağmen gereği yerine getirilmediği takdirde bildirim
aynı şekilde bir daha tekrarlanır. Posta ücreti süresi içinde tamamlanmazsa dosyanın
işlemden kaldırılmasına karar verilir. Bu kararın tebliği tarihinden başlayarak
üç ay içinde, noksanı tamamlanmak suretiyle yeniden işleme konulması istenmediği
takdirde davanın açılmamış sayılmasına karar verilir ve davacıya tebliğ olunur.
6. (Değişik: 10/6/1994-4001/4 md.) 4 ve 5 inci fıkralardaki tebligat re’sen
genel bütçeden yapılır.
Dava açma süresi:
Madde 7 – 1. Dava açma süresi, özel kanunlarında ayrı süre gösterilmeyen
hallerde Danıştayda ve idare mahkemelerinde altmış ve vergi mahkemelerinde otuz
gündür.
2. Bu süreler;
a) İdari uyuşmazlıklarda; yazılı bildirimin yapıldığı,
b) Vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümler ve bunların
zam ve cezalarından doğan uyuşmazlıklarda: Tahakkuku tahsile bağlı olan vergilerde
tahsilatın; tebliğ yapılan hallerde veya tebliğ yerine geçen işlemlerde tebliğin;
tevkif yoluyla alınan vergilerde istihkak sahiplerine ödemenin; tescile bağlı vergilerde
tescilin yapıldığı ve idarenin dava açması gereken konularda ise ilgili merci veya
komisyon kararının idareye geldiği;
Tarihi izleyen günden başlar.
3. Adresleri belli olmayanlara özel kanunlarındaki hükümlere
göre ilan yoluyla bildirim yapılan hallerde, özel kanununda aksine bir hüküm bulunmadıkça
süre, son ilan tarihini izleyen günden itibaren onbeş gün sonra işlemeye başlar.
4. İlanı gereken düzenleyici işlemlerde dava süresi, ilan
tarihini izleyen günden itibaren başlar. Ancak bu işlemlerin uygulanması üzerine
ilgililer, düzenleyici işlem veya uygulanan işlem yahut her ikisi aleyhine birden
dava açabilirler. Düzenleyici işlemin iptal edilmemiş olması bu düzenlemeye dayalı
işlemin iptaline engel olmaz.
Sürelerle ilgili
genel esaslar
Madde 8 – 1. Süreler, tebliğ, yayın veya ilan tarihini izleyen günden
itibaren işlemeye başlar.
2. Tatil günleri sürelere dahildir. Şu kadarki, sürenin son
günü tatil gününe rastlarsa, süre tatil gününü izleyen çalışma gününün bitimine
kadar uzar.
3. Bu Kanunda yazılı sürelerin bitmesi
çalışmaya ara verme zamanına rastlarsa bu süreler, ara vermenin sona erdiği günü
izleyen tarihten itibaren yedi gün uzamış sayılır.
Görevli olmayan
yerlere başvurma:
Madde 9 – 1. (Değişik: 5/4/1990-3622/2 md.) Çözümlenmesi Danıştayın, idare ve vergi mahkemelerinin görevlerine girdiği halde, adli (…)[6] yargı yerlerine açılmış bulunan davaların görev noktasından reddi halinde, bu husustaki
kararların kesinleşmesini izleyen günden itibaren otuz gün içinde görevli mahkemede
dava açılabilir. Görevsiz yargı merciine başvurma tarihi, Danıştaya, idare ve vergi
mahkemelerine başvurma tarihi olarak kabul edilir.
2. Adli (…)6 yargı yerlerine
açılan ve görevsizlik sebebiyle reddedilen davalarda, görevsizlik kararının kesinleşmesinden
sonra birinci fıkrada yazılı otuz günlük süre geçirilmiş olsa dahi, idari dava açılması
için öngörülen süre henüz dolmamış ise bu süre içinde idari dava açılabilir.
İdari makamların sükutu:
Madde 10 – 1. İlgililer, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin
yapılması için idari makamlara başvurabilirler.
2. (Değişik: 10/6/1994-4001/5
md.) Otuz gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer otuz günün bittiği tarihten itibaren dava
açma süresi içinde, konusuna göre Danıştaya, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler.
Otuz günlük süre içinde idarece verilen cevap kesin değilse ilgili bu cevabı, isteminin
reddi sayarak dava açabileceği gibi, kesin cevabı da bekleyebilir. Bu takdirde dava
açma süresi işlemez. Ancak, bekleme süresi başvuru tarihinden itibaren dört ayı
geçemez. Dava açılmaması veya davanın süreden reddi hallerinde, otuz günlük
sürenin bitmesinden sonra yetkili idari makamlarca cevap verilirse, cevabın tebliğinden itibaren altmış gün içinde dava açabilirler.[7]
3. (Mülga: 10/6/1994-4001/5
md.)
Üst makamlara başvurma:
Madde 11 – 1. İlgililer tarafından idari dava açılmadan önce, idari işlemin
kaldırılması, geri alınması, değiştirilmesi veya yeni bir işlem yapılması üst makamdan,
üst makam yoksa işlemi yapmış olan makamdan, idari dava açma süresi içinde istenebilir.
Bu başvurma, işlemeye başlamış olan idari dava açma süresini durdurur.
2. Otuz gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş
sayılır.[8]
3. İsteğin reddedilmesi veya reddedilmiş sayılması halinde
dava açma süresi yeniden işlemeye başlar ve başvurma tarihine kadar geçmiş süre
de hesaba katılır.
4. (Mülga: 10/6/1994-4001/6
md.)
İptal ve tam yargı
davaları:
Madde 12 – İlgililer haklarını ihlal eden bir idari işlem dolayısıyla
Danıştaya ve idare ve vergi mahkemelerine doğrudan doğruya tam yargı davası veya
iptal ve tam yargı davalarını birlikte açabilecekleri gibi ilk önce iptal davası
açarak bu davanın karara bağlanması üzerine, bu husustaki kararın veya kanun yollarına
başvurulması halinde verilecek kararın tebliği veya bir işlemin icrası sebebiyle
doğan zararlardan dolayı icra tarihinden itibaren dava süresi içinde tam yargı davası
açabilirler. Bu halde de ilgililerin 11 nci madde uyarınca idareye başvurma hakları
saklıdır.
Doğrudan doğruya
tam yargı davası açılması:
Madde 13 – 1. İdari eylemlerden hakları ihlal edilmiş olanların idari dava açmadan önce,
bu eylemleri yazılı bildirim üzerine veya başka süretle öğrendikleri tarihten itibaren
bir yıl ve her halde eylem tarihinden itibaren beş yıl içinde ilgili idareye başvurarak
haklarının yerine getirilmesini istemeleri gereklidir. Bu isteklerin kısmen veya
tamamen reddi halinde, bu konudaki işlemin tebliğini izleyen günden itibaren veya
istek hakkında otuz gün içinde cevap verilmediği takdirde bu sürenin bittiği tarihten
itibaren, dava süresi içinde dava açılabilir.[9]
2. Görevli olmayan adli (…)[10] yargı mercilerine açılan tam
yargı davasının görev yönünden reddi halinde sonradan idari yargı mercilerine açılacak
davalarda, birinci fıkrada öngörülen idareye başvurma şartı aranmaz.
Dilekçeler üzerine
ilk inceleme:
Madde 14 – 1. Dilekçeler Danıştayda Evrak Müdürlüğünce kaydedilir ve
Genel Sekreterlikçe görevli dairelere havale olunur.
2. (Değişik: 2/7/2012-6352/53
md.) Bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde dilekçeler, evrak bürosunca
kaydedilerek ilgili mahkemelere havale olunur. Dilekçe sahibine evrakın tarih ve
sayısını gösterir ücretsiz bir alındı kâğıdı verilir.
3. (Değişik: 5/4/1990-3622/5 md.) Dilekçeler, Danıştayda daire başkanının
görevlendireceği bir tetkik hakimi, idare
ve vergi mahkemelerinde ise mahkeme başkanı veya görevlendireceği bir üye tarafından:
a) Görev ve yetki,
b) İdari merci tecavüzü,
c) Ehliyet,
d) İdari davaya konu olacak kesin ve yürütülmesi gereken bir
işlem olup olmadığı,
e) Süre aşımı,
f) Husumet,
g) 3 ve 5 inci maddelere uygun olup olmadıkları,
Yönlerinden sırasıyla incelenir.
4. (Değişik: 5/4/1990-3622/5
md.) Dilekçeler bu yönlerden kanuna aykırı görülürse durum; görevli daire veya mahkemeye bir rapor ile bildirilir.
Tek hakimle çözümlenecek dava dilekçeleri için rapor düzenlenmez ve 15 inci madde
hükümleri ilgili hakim tarafından uygulanır. 3 üncü fıkraya göre yapılacak inceleme
ve bu fıkra ile 5 inci fıkraya göre yapılacak işlemler dilekçenin alındığı tarihten
itibaren en geç onbeş gün içinde sonuçlandırılır.
5. İlk incelemeyi yapanlar, bu noktalardan kanuna aykırılık
görmezler veya daire veya mahkeme tarafından ilk inceleme raporu yerinde görülmezse,
tebligat işlemi yapılır.
6. Yukarıdaki hususların ilk incelemeden sonra tespit edilmesi
halinde de davanın her safhasında 15 nci madde hükmü uygulanır.
İlk inceleme üzerine
verilecek karar:
Madde 15 – 1. (Değişik: 5/4/1990-3622/6
md.) Danıştay veya idare ve vergi mahkemelerince yukarıdaki maddenin 3 üncü
fıkrasında yazılı hususlarda kanuna aykırılık görülürse, 14 üncü maddenin;
a) 3/a bendine göre adli (…)[11] yargının görevli olduğu konularda
açılan davaların reddine; idari yargının görevli olduğu konularda ise görevli veya
yetkili olmayan mahkemeye açılan davanın görev veya yetki yönünden reddedilerek
dava dosyasının görevli veya yetkili mahkemeye gönderilmesine,
b) 3/c, 3/d ve 3/e bentlerinde yazılı hallerde davanın reddine,
c) 3/f bendine göre, davanın hasım gösterilmeden veya yanlış
hasım gösterilerek açılması halinde, dava dilekçesinin tespit edilecek gerçek hasma
tebliğine,
d) 3/g bendinde yazılı halde otuzgün içinde 3 ve 5 inci maddelere
uygun şekilde yeniden düzenlenmek veya noksanları tamamlanmak yahut (c) bendinde
yazılı hallerde, ehliyetli olan şahsın avukat olmayan vekili tarafından dava açılmış
ise otuzgün içinde bizzat veya bir avukat vasıtasıyla dava açılmak üzere dilekçelerin
reddine,
e) 3/b bendinde yazılı halde dilekçelerin görevli idare merciine
tevdiine,
Karar verilir.
2. Dilekçelerin görevli mercie tevdii halinde, Danıştaya veya
ilgili mahkemeye başvurma tarihi, merciine başvurma tarihi olarak kabul edilir.
3. Dilekçelerin 3 ncü maddeye uygun olmamaları
dolayısıyla reddi halinde yeni dilekçeler için ayrıca harç alınmaz.
4. (Değişik: 10/6/1994-4001/7 md.) İlk inceleme üzerine Danıştay veya mahkemelerce
verilen; bu maddenin 1/a bendinde belirtilen idari yargının görevli olduğu konularda
davanın görev ve yetki yönünden reddine ilişkin kararlarla, 1/c bendinde yazılı
gerçek hasma tebliğ ve 1/d bendindeki dilekçe red kararları dışında, ilgisine göre
istinaf ya da temyiz yoluna başvurulabilir.[12]
5. (Ek: 5/4/1990-3622/6
md.) 1 inci fıkranın (d) bendine göre dilekçenin reddedilmesi üzerine, yeniden
verilen dilekçelerde aynı yanlışlıklar yapıldığı takdirde dava reddedilir.
Tebligat ve cevap
verme:
Madde 16 – 1. Dava dilekçelerinin ve eklerinin birer örneği davalıya,
davalının vereceği savunma davacıya tebliğ olunur.
2. Davacının ikinci dilekçesi davalıya,
davalının vereceği ikinci savunma da davacıya tebliğ edilir. Buna karşı davacı cevap
veremez. Ancak, davalının ikinci savunmasında, davacının cevaplandırmasını gerektiren hususlar bulunduğu, davanın görülmesi
sırasında anlaşılırsa, davacıya cevap vermesi
için bir süre verilir.
3. Taraflar, yapılacak tebliğlere karşı, tebliğ tarihinden
itibaren otuz gün içinde cevap verebilirler. Bu süre, ancak haklı sebeplerin bulunması
halinde, taraflardan birinin isteği üzerine görevli mahkeme kararı ile otuz günü
geçmemek ve bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir. Sürenin geçmesinden sonra
yapılan uzatma talepleri kabul edilmez.
4. Taraflar, sürenin geçmesinden sonra
verecekleri savunmalara veya ikinci dilekçelere dayanarak hak iddia edemezler. (Ek cümle: 11/4/2013-6459/4 md.) Ancak,
tam yargı davalarında dava dilekçesinde belirtilen miktar, süre veya diğer usul
kuralları gözetilmeksizin nihai karar verilinceye kadar, harcı ödenmek suretiyle
bir defaya mahsus olmak üzere artırılabilir ve miktarın artırılmasına ilişkin dilekçe
otuz gün içinde cevap verilmek üzere karşı tarafa tebliğ edilir.
5. (Değişik: 10/6/1994-4001/8 md.) Davalara ilişkin işlem dosyalarının
aslı veya onaylı örneği idarenin savunması ile birlikte, Danıştay veya ilgili mahkeme
başkanlığına gönderilir.
6. (Ek: 2/7/2012-6352/54 md.) Danıştayda ilk derece mahkemesi sıfatıyla görülen davalarda
savcının esas hakkındaki yazılı düşüncesi taraflara tebliğ edilir. Taraflar, tebliğden
itibaren on gün içinde görüşlerini yazılı olarak bildirebilirler.
Duruşma:
Madde 17 – 1. (Değişik: 5/4/1990-3622/7
md.) Danıştay ile idare ve vergi mahkemelerinde
açılan iptal ve yirmibeşbin Türk Lirasını aşan tam yargı davaları ile tarh edilen
vergi, resim ve harçlarla benzeri mali yükümler ve bunların zam ve cezaları toplamı
yirmibeşbin Türk Lirasını aşan vergi davalarında, taraflardan birinin isteği üzerine
duruşma yapılır.[13]
2. Temyiz ve istinaflarda duruşma yapılması tarafların istemine
ve Danıştay veya ilgili bölge idare mahkemesi kararına bağlıdır.[14]
3. Duruşma talebi, dava dilekçesi ile cevap ve savunmalarda
yapılabilir.
4. (Değişik: 5/4/1990-3622/7
md.) 1 ve 2 nci fıkralarda yer alan kayıtlara bağlı olmaksızın Danıştay, mahkeme
ve hakim kendiliğinden duruşma yapılmasına karar verebilir.
5. Duruşma davetiyeleri duruşma gününden en az otuz gün önce
taraflara gönderilir.
Duruşmalara ilişkin
esaslar:
Madde 18 – 1. Duruşmalar açık olarak yapılır. Genel ahlakın veya kamu
güvenliğinin gerekli kıldığı hallerde, görevli daire veya mahkemenin kararı ile,
duruşmanın bir kısmı veya tamamı gizli olarak yapılır.
2. Duruşmaları başkan yönetir.
3. Duruşmalarda taraflara ikişer defa söz verilir. Taraflardan
yalnız biri gelirse onun açıklamaları dinlenir; hiç biri gelmezse duruşma açılmaz,
inceleme evrak üzerinde yapılır.
4. Danıştayda görülen davaların duruşmalarında savcının bulunması
şarttır. Taraflar dinlendikten sonra savcı yazılı düşüncesini açıklar. Bundan sonra
taraflara son olarak ne diyecekleri sorulur ve duruşmaya son verilir.
5. Duruşmalı işlerde savcılar, keşif, bilirkişi incelemesi
veya delil tespiti yapılmasını yahut işlem dosyasının getirtilmesini istedikleri
takdirde, bu istekleri görevli daire veya kurul tarafından kabul edilmezse, işin
esası hakkında ayrıca yazılı olarak düşünce bildirirler.
Duruşmalı işlerde
karar verilmesi:
Madde 19 – (Değişik
birinci cümle: 10/6/1994-4001/9 md.) Duruşma
yapıldıktan sonra en geç onbeş gün içinde karar verilir. Ara kararı verilen hallerde,
bu kararın yerine getirilmesi üzerine, dosyalar öncelikle incelenir.
Dosyaların incelenmesi:
Madde 20 – 1. (Değişik birinci
cümle: 18/6/2014-6545/17 md.) Danıştay, bölge idare mahkemeleri ile idare ve
vergi mahkemeleri, bakmakta oldukları davalara ait her türlü incelemeyi kendiliğinden
yapar. Mahkemeler belirlenen süre içinde
lüzum gördükleri evrakın gönderilmesini ve her türlü bilgilerin verilmesini taraflardan
ve ilgili diğer yerlerden isteyebilirler. Bu husustaki kararların, ilgililerce,
süresi içinde yerine getirilmesi mecburidir. Haklı sebeplerin bulunması halinde
bu süre, bir defaya mahsus olmak üzere uzatılabilir.
2. Taraflardan biri ara kararının icaplarını yerine getirmediği
takdirde, bu durumun verilecek karar üzerindeki etkisi mahkemece önceden takdir
edilir ve arakararında bu husus ayrıca belirtilir.
3. Ancak, istenen bilgi ve belgeler Devletin güvenliğine veya
yüksek menfaatlerine veya Devletin güvenliği ve yüksek menfaatleriyle birlikte yabancı
devletlere de ilişkin ise, Cumhurbaşkanı ya da ilgili Cumhurbaşkanı yardımcısı veya bakan, gerekçesini bildirmek
suretiyle, söz konusu bilgi ve belgeleri vermeyebilir. (Ek Cümle: 10/6/1994-4001/10 md.) Verilmeyen bilgi ve belgelere dayanılarak
ileri sürülen savunmaya göre karar verilemez.[15]
4. (Mülga: 10/6/1994-4001/10
md.)
5. (Değişik: 5/4/1990-3622/8 md.) Danıştay, bölge idare, idare ve vergi
mahkemelerinde dosyalar, bu Kanun ve diğer kanunlarda belirtilen öncelik veya ivedilik
durumları ile Danıştay için Başkanlar Kurulunca; diğer mahkemeler için Hakimler
ve Savcılar Yüksek Kurulunca konu itibariyle tespit edilip Resmi Gazete’de ilan
edilecek öncelikli işler gözönünde bulundurulmak suretiyle geliş tarihlerine göre
incelenir ve tekemmül ettikleri sıra dahilinde bir karara bağlanır. Bunların dışında
kalan dosyalar ise tekemmül ettikleri sıraya göre ve tekemmül tarihinden itibaren
en geç altı ay içinde sonuçlandırılır.[16]
6. (Ek: 2/7/2012-6352/56 md.) Bölge idare mahkemelerindeki istinaf kanun yolu incelemeleri
ile idare ve vergi mahkemelerinde heyet halinde görülen davalarda, birinci fıkrada
belirtilen bilgi ve belgelerin istenmesine ve ek süre verilmesine ilişkin ara kararları
daire başkanı, mahkeme başkanı veya dosyanın havale edildiği üye tarafından da verilebilir.[17]
İvedi yargılama usulü:
Madde 20/A – (Ek: 18/6/2014-6545/18 md.)
1. İvedi yargılama usulü aşağıda sayılan işlemlerden
doğan uyuşmazlıklar hakkında uygulanır:
a) İhaleden yasaklama kararları hariç ihale işlemleri.
b) Acele kamulaştırma işlemleri.
c) Özelleştirme Yüksek Kurulu kararları.
d) 12/3/1982 tarihli ve 2634 sayılı Turizmi Teşvik Kanunu
uyarınca yapılan satış, tahsis ve kiralama işlemleri.
e) 9/8/1983 tarihli ve 2872 sayılı Çevre Kanunu uyarınca,
idari yaptırım kararları hariç çevresel etki değerlendirmesi sonucu alınan kararlar.
f) 16/5/2012 tarihli ve 6306 sayılı Afet Riski Altındaki
Alanların Dönüştürülmesi Hakkında Kanun uyarınca alınan Cumhurbaşkanı kararları.[18]
2. İvedi yargılama usulünde:
a) Dava açma süresi otuz gündür.
b) Bu Kanunun 11 inci maddesi hükümleri uygulanmaz.
c) Yedi gün içinde ilk inceleme yapılır ve dava dilekçesi
ile ekleri tebliğe çıkarılır.
d) Savunma süresi dava dilekçesinin tebliğinden itibaren
on beş gün olup, bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla on beş gün uzatılabilir.
Savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş
sayılır.
e) Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin olarak verilecek
kararlara itiraz edilemez.
f) Bu davalar dosyanın tekemmülünden
itibaren en geç bir ay içinde karara bağlanır. Ara kararı verilmesi, keşif, bilirkişi incelemesi ya da
duruşma yapılması gibi işlemler ivedilikle sonuçlandırılır.
g) Verilen nihai kararlara karşı tebliğ tarihinden itibaren
on beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.
h) Temyiz dilekçeleri üç gün içinde incelenir ve tebliğe
çıkarılır. Bu Kanunun 48 inci maddesinin bu maddeye aykırı olmayan hükümleri kıyasen
uygulanır.
ı) Temyiz dilekçelerine cevap verme süresi on beş gündür.
i) Danıştay evrak üzerinde yaptığı
inceleme sonunda, maddi vakıalar hakkında edinilen bilgiyi yeterli görürse veya
temyiz sadece hukuki noktalara ilişkin ise yahut temyiz olunan karardaki maddi yanlışlıkların
düzeltilmesi mümkün ise işin esası hakkında karar verir. Aksi hâlde gerekli inceleme
ve tahkikatı kendisi yaparak esas hakkında yeniden karar verir. Ancak, ilk inceleme
üzerine verilen kararlara karşı yapılan temyizi haklı bulduğu hâllerde kararı bozmakla
birlikte dosyayı geri gönderir. Temyiz üzerine verilen kararlar kesindir.
j) Temyiz istemi en geç iki ay içinde karara bağlanır.
Karar en geç bir ay içinde tebliğe çıkarılır.
Merkezî ve ortak sınavlara ilişkin yargılama usulü:
Madde 20/B – (Ek: 10/9/2014-6552/96 md.)
1. Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme
ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar, bu sınavlara
ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalara ilişkin yargılama
usulünde:
a) Dava açma süresi on gündür.
b) Bu Kanunun 11 inci maddesi hükümleri
uygulanmaz.
c) Yedi gün içinde ilk inceleme yapılır
ve dava dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılır.
ç) Savunma süresi dava dilekçesinin tebliğinden
itibaren üç gün olup, bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla üç gün uzatılabilir.
Savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle dosya tekemmül etmiş
sayılır.
d) Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin
olarak verilecek kararlara itiraz edilemez.
e) Bu davalar dosyanın
tekemmülünden itibaren en geç on beş gün içinde karara bağlanır. Ara kararı verilmesi,
keşif, bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gibi işlemler ivedilikle sonuçlandırılır.
f) Verilen nihai kararlara karşı tebliğ
tarihinden itibaren beş gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.
g) Temyiz dilekçeleri üç gün içinde incelenir
ve tebliğe çıkarılır. Bu Kanunun 48 inci maddesinin bu maddeye aykırı olmayan hükümleri
kıyasen uygulanır.
ğ) Temyiz dilekçelerine cevap verme süresi
beş gündür.
h) Danıştay evrak
üzerinde yaptığı inceleme sonunda, maddi vakalar hakkında edinilen bilgiyi yeterli
görürse veya temyiz sadece hukuki noktalara ilişkin ise yahut temyiz olunan karardaki
maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise işin esası hakkında karar verir. Aksi
hâlde gerekli inceleme ve tahkikatı kendisi yaparak esas hakkında yeniden karar
verir. Ancak, ilk inceleme üzerine verilen kararlara karşı yapılan temyizi haklı
bulduğu hâllerde kararı bozmakla birlikte dosyayı geri gönderir. Temyiz üzerine
verilen kararlar kesindir.
ı) Temyiz istemi
en geç on beş gün içinde karara bağlanır. Karar en geç yedi gün içinde tebliğe çıkarılır.
2. Millî Eğitim Bakanlığı ile Ölçme, Seçme
ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan merkezî ve ortak sınavlar, bu sınavlara
ilişkin iş ve işlemler ile sınav sonuçları hakkında açılan davalarda verilen yürütmenin
durdurulması ve iptal kararları, söz konusu sınava katılan kişilerin lehine sonuç
doğuracak şekilde uygulanır.
Askerî hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıklara
dair hükümler:
Madde 20/C– (Ek:24/6/2021-7329/16 md.)
1. Bu madde; Millî Savunma Bakanlığı kadrolarında çalışan kamu görevlileri
ile 25/6/2019 tarihli ve 7179 sayılı Askeralma Kanunu kapsamında askerlik hizmetini yerine getiren
yedek subaylar ve yedek astsubaylar ile erbaş ve erleri ilgilendiren ve askerî hizmete
ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıklar hakkında uygulanır. (Ek cümle:30/6/2022-7415/8 md.) Bu uyuşmazlıkların
çözümünde ilgilinin görev yaptığı yerin idari yargı yetkisi yönünden bağlı olduğu
bölge idare mahkemesinin bulunduğu yerdeki idare mahkemesi yetkilidir.
2. Dava dilekçelerinde,
3 üncü maddenin ikinci fıkrasında sayılanlara ilaveten bu madde kapsamındakilerin
sicili, varsa sınıfı ve rütbesi de gösterilir.
3. Dilekçeler ile
davalara ilişkin her türlü evrak, 4 üncü maddede belirtilen yerlere ilaveten ilgili
idari yargı merciine gönderilmek üzere en yakın amirlere verilebilir.
4. Savaş hâlinde
yürütmenin durdurulmasına karar verilemez.
5. Olağanüstü hâller
sebebiyle alınan tedbirlerin uygulanmasında görevlendirilenlerin naklen atanmalarına
ilişkin iptal davalarında, yürütmenin durdurulmasına karar verilemez.
6. Yüksek Askerî
Şûranın terfi işlemleri ile kadrosuzluk nedeniyle emekliye ayırma işlemleri hariç
her türlü ilişik kesme kararlarına karşı yargı yolu açıktır.
Sonradan ibraz
olunan belgeler:
Madde 21 – Dilekçeler ve savunmalarla birlikte verilmeyen belgeler, bunların
vaktinde ibraz edilmelerine imkan bulunmadığına mahkemece kanaat getirilirse, kabul
ve diğer tarafa tebliğ edilir. Bu belgeler duruşmada ibraz edilir ve diğer taraf
cevabını hemen verebileceğini beyan eder veya cevap vermeye lüzum görmezse, ayrıca
tebliğ edilmez.
Davaların karara
bağlanması:
Madde 22 – 1. Konular aydınlandığında meseleler sırasıyla oya konulur
ve karara bağlanır.
2. 15 nci maddede sayılan sebeplerden biri ile veya yargılama
usullerine ilişkin meselelerde azınlıkta kalanlar işin esası hakkında da oylarını
kullanırlar. Azınlıkta kalanların görüşleri, kararların altına yazılır.
Tutanaklar:
Madde 23 – Her dava dosyası için görüşmelere katılan başkan ve üyelerin,
Danıştayda düşünce veren savcının, tetkik hakiminin ve tarafların ad ve soyadlarını,
incelenen dosya numarasını, kısaca dava konusunu ve verilen kararın neticesini,
çoğunlukta ve azınlıkta bulunanları gösteren bir tutanak düzenlenir. Bu tutanaklar
görüşmelere katılanlar tarafından aynı toplantıda imzalanır ve dosyalarında saklanır.
Kararlarda bulunacak
hususlar:
Madde 24 – Kararlarda:
a) Tarafların ve varsa vekillerinin veya temsilcilerinin ad
ve soyadları yahut unvanları ve adresleri,
b) Davacının ileri sürdüğü olayların ve dayandığı hukuki sebeplerin
özeti istem sonucu ile davalının savunmasının özeti,
c) (Değişik: 10/6/1994-4001/11
md.) Danıştayda görülen davalarda tetkik hakimi ve savcının ad ve soyadları
ile düşünceleri,
d) Duruşmalı davalarda duruşma yapılıp yapılmadığı, yapılmış
ise hazır bulunan taraflar ve vekil veya temsilcilerinin ad ve soyadları,
e) Kararın dayandığı hukuki sebepler ile gerekçesi ve hüküm:
tazminat davalarında hükmedilen tazminatın miktarı,
f) Yargılama giderleri ve hangi tarafa yükletildiği,
g) Kararın tarihi ve oybirliği ile mi, oyçokluğu ile mi verildiği,
h) Kararı veren mahkeme başkan ve üyelerinin veya hakiminin
ad ve soyadları ve imzaları ve varsa karşı oyları,
ı) Kararı veren dairenin veya mahkemenin adı ve dosyanın esas
ve karar numarası,
Belirtilir. (Ek cümle:
8/7/2021-7331/4 md.) Kararlar, verildiği tarihten itibaren otuz gün içinde yazılır
ve imzalanır.
Kararların saklanması
ve tebliği:
Madde 25 – Kararın mahkeme başkanı ve üyeleri veya hakimi tarafından
imzalı asıllarından biri, karar dosyasına, diğeri de dava dosyasına konur; mahkeme
mührü ve başkan yahut hakim, Danıştayda daire veya kurul başkanı veya görevlendireceği
bir üye imzasıyla tasdikli birer örneği de taraflara tebliğ edilir.
Tarafların kişilik
veya niteliğinde değişiklik:
Madde 26 – 1. Dava esnasında ölüm veya herhangi bir sebeple tarafların kişilik veya niteliğinde
değişiklik olursa, davayı takip hakkı kendisine geçenin başvurmasına kadar; gerçek
kişilerden olan tarafın ölümü halinde, idarenin mirasçılar aleyhine takibi yenilemesine
kadar dosyanın işlemden kaldırılmasına ilgili mahkemece karar verilir. Dört ay içinde
yenileme dilekçesi verilmemiş ise, varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden
hükümsüz kalır.
2 Yalnız öleni ilgilendiren davalara ait dilekçeler iptal
edilir.
3. (Değişik: 5/4/1990-3622/9 md.) Davacının gösterdiği adrese tebligat
yapılamaması halinde, yeni adresin bildirilmesine kadar dava dosyası işlemden kaldırılır
ve varsa yürütmenin durdurulması kararı kendiliğinden hükümsüz kalır. Dosyanın işlemden
kaldırıldığı tarihten başlayarak bir yıl içinde yeni adres bildirilmek suretiyle
yeniden işleme konulması istenmediği takdirde, davanın açılmamış sayılmasına karar
verilir.
4. (Değişik: 5/4/1990-3622/9
md.) Dosyaların işlemden kaldırılmasına ve davanın açılmamış sayılmasına dair
kararlar diğer tarafa tebliğ edilir.
Yürütmenin durdurulması[19]
Madde 27 – (Değişik:
10/6/1994-4001/12 md.)
1. Danıştayda veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen
idari işlemin yürütülmesini durdurmaz.
2. (Değişik: 2/7/2012-6352/57 md.) Danıştay veya idari mahkemeler, idari
işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkânsız zararların doğması ve idari
işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda,
davalı idarenin savunması alındıktan veya savunma süresi geçtikten sonra gerekçe
göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. Uygulanmakla etkisi tükenecek
olan idari işlemlerin yürütülmesi, savunma alındıktan sonra yeniden karar verilmek
üzere, idarenin savunması alınmaksızın da durdurulabilir. (Ek cümle: 21/2/2014-6526/17 md.) Ancak, kamu görevlileri hakkında tesis
edilen atama, naklen atama, görev ve unvan değişikliği, geçici veya sürekli görevlendirmelere
ilişkin idari işlemler, uygulanmakla etkisi tükenecek olan idari işlemlerden sayılmaz.
Yürütmenin durdurulması kararlarında idari işlemin hangi gerekçelerle hukuka açıkça
aykırı olduğu ve işlemin uygulanması halinde doğacak telafisi güç veya imkânsız
zararların neler olduğunun belirtilmesi zorunludur. Sadece ilgili kanun veya Cumhurbaşkanlığı
Kararnamesi hükmünün iptali istemiyle Anayasa Mahkemesine
başvurulduğu gerekçesiyle yürütmenin durdurulması kararı verilemez.[20]
3. (Ek: 2/7/2012-6352/57 md.) Dava dilekçesi ve eklerinden yürütmenin durdurulması
isteminin yerinde olmadığı anlaşılırsa, davalı idarenin savunması alınmaksızın istem
reddedilebilir.
4. Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından
doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin
ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur.
Ancak, 26 ncı maddenin 3 üncü fıkrasına göre işlemden kaldırılan vergi davası dosyalarında
tahsil işlemi devam eder. Bu şekilde işlemden kaldırılan dosyanın yeniden işleme
konulması ile ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle tahsilat
işlemlerinden dolayı açılan davalar, tahsil işlemini durdurmaz. Bunlar hakkında
yürütmenin durdurulması istenebilir. (Ek cümle: 19/1/2022-7351/2 md.) (İptal cümle:Anayasa Mahkemesi’nin
1/6/2022 tarihli ve E.: 2022/14, K.: 2022/70 sayılı Kararı ile.)
5. Yürütmenin durdurulması istemli davalarda 16 ncı maddede
yazılı süreler kısaltılabileceği gibi, tebliğin memur eliyle yapılmasına da karar
verilebilir.
6. Yürütmenin durdurulması kararları teminat karşılığında
verilir; ancak, durumun gereklerine göre teminat aranmayabilir. Taraflar arasında
teminata ilişkin olarak çıkan anlaşmazlıklar, yürütmenin durdurulması hakkında karar
veren daire, mahkeme veya hakim tarafından çözümlenir. İdareden ve adli yardımdan
faydalanan kimselerden teminat alınmaz.
7. Yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar;
Danıştay dava dairelerince verilmişse konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Kurullarına, bölge idare mahkemesi
kararlarına karşı en yakın bölge idare mahkemesine, idare ve vergi mahkemeleri ile
tek hakim tarafından verilen kararlara karşı bölge idare mahkemesine (…)[21] kararın tebliğini izleyen günden itibaren
yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebilir. İtiraz edilen merciler,
dosyanın kendisine gelişinden itibaren yedi gün içinde karar vermek zorundadır.
İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir.
8. Yürütmenin durdurulması kararı verilen
dava dosyaları öncelikle incelenir ve karara bağlanır.
9. (Ek: 2/7/2012-6352/57 md.) Yürütmenin durdurulmasına dair verilen kararlar onbeş
gün içinde yazılır ve imzalanır.
10. (Ek:
2/7/2012-6352/57 md.) Aynı sebeplere dayanılarak ikinci kez yürütmenin durdurulması isteminde bulunulamaz.
Kararların sonuçları:[22]
Madde 28 – 1.(Değişik:10/6/1994-4001/13
md.) Danıştay, bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerinin esasa
ve yürütmenin durdurulmasına ilişkin kararlarının icaplarına göre idare, gecikmeksizin
işlem tesis etmeye veya eylemde bulunmaya mecburdur. Bu süre hiçbir şekilde kararın
idareye tebliğinden başlayarak otuz günü geçemez. (İptal cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 10/7/2013 tarihli ve E.: 2012/107 K.:
2013/90 sayılı Kararı ile.) (…) (Ek cümleler: 21/2/2014-6526/18 md.; Değişik üçüncü
ve dördüncü cümleler: 10/9/2014-6552/97 md.; İptal üçüncü cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 25/11/2015 tarihli ve E.: 2014/86, K.: 2015/109
sayılı Kararı ile.) (…)22 (İptal dördüncü cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 25/11/2015
tarihli ve E.: 2014/86, K.: 2015/109 sayılı Kararı ile.) (Ek cümle: 10/9/2014-6552/97
md.) (…)22 ancak disiplin hükümleri saklıdır.
2. (Değişik: 2/7/2012-6352/58 md.) Konusu belli bir miktar paranın ödenmesini
gerektiren davalarda hükmedilen miktar ile her türlü davalarda hükmedilen vekalet
ücreti ve yargılama giderleri, davacının veya vekilinin davalı idareye yazılı şekilde
bildireceği banka hesap numarasına, bu bildirim tarihinden itibaren, birinci fıkrada
belirtilen usul ve esaslar çerçevesinde yatırılır. Birinci fıkrada belirtilen süreler
içinde ödeme yapılmaması halinde, genel hükümler dairesinde infaz ve icra olunur.
3. Danıştay, bölge idare mahkemeleri,
idare ve vergi mahkemeleri kararlarına göre işlem tesis edilmeyen veya eylemde bulunulmayan
hallerde idare aleyhine Danıştay ve ilgili idari mahkemede maddi ve manevi tazminat
davası açılabilir.
4. (Değişik: 21/2/2014-6526/18 md.) Mahkeme kararlarının süresi içinde
kamu görevlilerince yerine getirilmemesi hâlinde
tazminat davası ancak ilgili idare aleyhine açılabilir.
5. Vergi uyuşmazlıklarına
ilişkin mahkeme kararlarının idareye tebliğinden sonra bu kararlara göre tespit
edilecek vergi, resim, harçlar ve benzeri mali yükümler ile zam ve cezaların miktarı
ilgili idarece mükellefe bildirilir.
6. (Değişik: 2/7/2012-6352/58 md.) Tazminat ve vergi davalarında idarece,
mahkeme kararının tebliğ tarihi ile ödeme tarihi arasındaki süreye 21/7/1953 tarihli
ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine
göre belirlenen tecil faizi oranında hesaplanacak faiz ödenir. Ancak mahkeme kararının
davacıya tebliği ile banka hesap numarasının idareye bildirildiği tarih arasında
geçecek süre için faiz işlemez.
Açıklama:
Madde 29 – 1. Danıştay,
bölge idare mahkemeleri, idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar yeterince
açık değilse, yahut birbirine aykırı hüküm fıkralarını taşıyorsa, taraflardan her
biri kararın açıklanmasını veya aykırılığın giderilmesini isteyebilir.
2. Açıklama dilekçeleri karşı taraf sayısından bir nüsha fazla
verilir.
3. Kararı vermiş olan daire veya mahkeme
işi inceler ve gerek görürse dilekçenin bir örneğini, belirleyeceği süre içinde
cevap vermek üzere, karşı tarafa tebliğ eder, cevap iki nüsha olarak verilir. Bunlardan
biri, açıklama veya aykırılığın kaldırılmasını isteyen tarafa gönderilir.
4. Görevli daire veya mahkemenin bu husustaki kararı, taraflara
tebliğ olunur.
5. Açıklama veya aykırılığın kaldırılması,
kararın yerine getirilmesine kadar istenebilir.
Yanlışlıkların
düzeltilmesi:
Madde 30 – 1. İki tarafın adı ve soyadı ile sıfatı ve iddiaları sonucuna ilişkin yanlışlıklar
ile hüküm fıkrasındaki hesap yanlışlıklarının düzeltilmesi de istenebilir.
2. 29 uncu maddenin son fıkrası dışında
kalan hükümleri, bu istekler hakkında da uygulanır.
3. Yanlışlıkların düzeltilmesine karar verilirse, düzeltme
ilamın altına yazılır.
Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu ile Vergi Usul Kanununun uygulanacağı haller:
Madde 31 – 1. Bu Kanunda hüküm bulunmayan hususlarda; hakimin davaya
bakmaktan memnuiyeti ve reddi, ehliyet, üçüncü şahısların davaya katılması, davanın
ihbarı, tarafların vekilleri, dosyanın taraflar ve ilgililerce incelenmesi, feragat
ve kabul, teminat, mukabil dava, bilirkişi, keşif, delillerin tespiti, yargılama
giderleri, adli yardım hallerinde ve duruşma sırasında tarafların mahkemenin sukünunu
ve inzibatını bozacak hareketlerine karşı yapılacak işlemler, elektronik işlemler
ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla duruşma icrasında Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanunu hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 5/4/1990-3622/11
md.; Değişik:10/6/1994-4001/14 md.) Ancak, davanın ihbarı (…)[23] Danıştay, mahkeme veya hakim tarafından
re’sen yapılır. (Ek cümle: 3/11/2016-6754/22
md.) Bilirkişiler, bilirkişilik bölge kurulları tarafından hazırlanan listelerden
seçilir ve bilirkişiler hakkında Bilirkişilik Kanunu ve 12/1/2011 tarihli ve 6100
sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.[24][25][26]
2. Bu Kanun ve yukarıdaki fıkra uyarınca Hukuk Usulü Muhakemeleri
Kanununa atıfta bulunulan haller saklı kalmak üzere, vergi uyuşmazlıklarının çözümünde
Vergi Usul Kanununun ilgili hükümleri uygulanır.
İKİNCİ BÖLÜM
İdari Davalarda Yetki ve Bağlantı ile
Görevsizlik ve Yetkisizlik Hallerinde Yapılacak
İşlemler
İdari davalarda genel yetki:
Madde 32 – 1. Göreve ilişkin hükümler saklı kalmak şartıyla bu Kanunda veya özel kanunlarda
yetkili idare mahkemesinin gösterilmemiş olması halinde, yetkili idare mahkemesi,
dava konusu olan idari işlemi veya idari sözleşmeyi yapan idari merciin bulunduğu
yerdeki idare mahkemesidir.
2. Bu Kanunun uygulanmasında yetki kamu düzenindendir. (Mülga ikinci cümle: 10/6/1994-4001/15 md.) (…)
Kamu görevlileri
ile ilgili davalarda yetki:
Madde 33 – 1. (Değişik: 5/4/1990-3622/12
md.) Kamu görevlilerinin atanması ve nakilleri ile ilgili davalarda yetkili
mahkeme, kamu görevlilerinin yeni veya eski görev yeri idare mahkemesidir.
2. Kamu görevlilerinin görevlerine son verilmesi, emekli edilmeleri
veya görevden uzaklaştırılmaları ile ilgili davalarda yetkili mahkeme, kamu görevlisinin
son görev yaptığı yer idare mahkemesidir.
3. (Değişik: 5/4/1990-3622/12
md.) Kamu görevlilerinin görevle ilişkisinin kesilmesi sonucunu doğurmayan disiplin
cezaları ile ilerleme, yükselme, sicil, intibak ve diğer özlük ve parasal hakları
ve mahalli idarelerin organları ile bu organların üyelerinin geçici bir tedbir olarak
görevden uzaklaştırılmalarıyla ilgili davalarda yetkili mahkeme ilgilinin görevli
bulunduğu yer idare mahkemesidir.
4. (Ek:
2/7/2012-6352/60 md.) Özel kanunlardaki hükümler saklı kalmak kaydıyla, hâkim
ve savcıların mali ve sosyal haklarına ve sicillerine ilişkin konularla, müfettiş
hal kâğıtlarına karşı açacakları ve idare mahkemelerinin görevine giren davalarda
yetkili mahkeme, hâkim veya savcının görev yaptığı yerin idari yargı yetkisi yönünden
bağlı olduğu bölge idare mahkemesine en yakın bölge idare mahkemesinin bulunduğu
yer idare mahkemesidir.
Taşınmaz mallara
ilişkin davalarda yetki:[27]
Madde 34 – (Değişik:
10/6/1994-4001/16 md.)
1. İmar, kamulaştırma, yıkım, işgal, tahsis, ruhsat ve iskan
gibi taşınmaz mallarla ilgili mevzuatın uygulanmasında veya bunlara bağlı her türlü
haklara veya kamu mallarına ilişkin idari davalarda yetkili mahkeme taşınmaz malların
bulunduğu yer idare mahkemesidir.
2. Köy, belediye ve özel idareleri ilgilendiren mevzuatın
uygulanmasına ilişkin davalarla sınır uyuşmazlıklarında yetkili mahkeme, mülki idari
birimin, köy, belediye veya mahallenin bulunduğu yahut yeni bağlandığı yer idare
mahkemesidir.
Taşınır mallara
ilişkin davalarda yetki:
Madde 35 – (Değişik:
5/4/1990-3622/13 md.)
Taşınır mallara ilişkin davalarda yetkili mahkeme, taşınır
malın bulunduğu yer idare mahkemesidir.
Tam yargı davalarında
yetki:
Madde 36 – İdari sözleşmelerden doğanlar dışında kalan tam yargı davalarında
yetkili mahkeme, sırasıyla:
a) Zararı doğuran idari uyuşmazlığı çözümlemeye yetkili,
b) Zarar, bayındırlık ve ulaştırma gibi
bir hizmetten veya idarenin herhangi bir eyleminden doğmuş ise, hizmetin görüldüğü
veya eylemin yapıldığı yer,
c) Diğer hallerde davacının ikametgahının bulunduğu yer.
İdari mahkemesidir.
Vergi uyuşmazlıklarında
yetki:[28]
Madde 37 – Bu Kanununa göre vergi uyuşmazlıklarında yetkili mahkeme:
a) Uyuşmazlık konusu vergi, resim, harç ve benzeri mali yükümleri
tarh ve tahakkuk ettiren, zam ve cezaları kesen,
b) (Ek: 10/6/1994-4001/17
md.) Gümrük Kanununa göre alınması gereken vergilerle Vergi Usul Kanunu gereğince
şikayet yoluyla vergi düzeltme taleplerinin reddine ilişkin işlemlerde; vergi, resim,
harç ve benzeri mali yükümleri tarh ve tahakkuk ettiren,
c) Amme Alacaklarının Tahsil Usulu Kanunun
uygulanmasında, ödeme emrini düzenleyen,
d) Diğer uyuşmazlıklarda dava konusu işlemi yapan,
Dairenin bulunduğu yerdeki vergi mahkemesidir.
Bağlantılı davalar:[29]
Madde 38 – 1. (Ek: 10/6/1994-4001/18 md.) Aynı
maddi veya hukuki sebepten doğan ya da biri hakkında verilecek hüküm, diğerini etkileyecek
nitelikte olan davalar bağlantılı davalardır.
2. İdare mahkemesi, vergi mahkemesi veya Danıştaya veya birden
fazla idare veya vergi mahkemelerine açılmış bulunan davalarda bağlantının varlığına
taraflardan birinin isteği üzerine veya doğrudan doğruya mahkemece karar verilir.
3. Bağlantılı davalardan birinin Danıştayda bulunması halinde
dava dosyası Danıştaya gönderilir.
4. Bağlantılı davalar, değişik bölge
idare mahkemesinin yargı çevrelerindeki mahkemelerde bulunduğu takdirde dosyalar
Danıştaya gönderilir.
5. Bağlantılı davalar aynı bölge idare
mahkemesinin yargı çerçevesindeki mahkemelerde bulunduğu takdirde dosyalar o yer
bölge idare mahkemesine gönderilir.
Bağlantının Danıştayca
incelenmesi:
Madde 39 – 1. Danıştayın dava konusu uyuşmazlığı incelemeye yetkili dairesi, bağlantılı
dava dosyalarını öncelikle ve ivedilikle inceler ve karar verir.
2. Danıştay bağlantının bulunduğuna karar verdiği takdirde:
a) (Değişik: 5/4/1990-3622/14 md.) Davalardan biri Danıştayda açılmış ve
çözümlenmesi Danıştayın görevine dahil bir uyuşmazlıkla ilgili ise, davaların tümü
Danıştayda görülür ve durum ilgili mahkemelere ve taraflara bildirilir.
b) Davaların çözümlenmesi, ayrı bölge
idare mahkemesinin yargı çevresindeki idare veya vergi mahkemelerinin görevlerine
giren uyuşmazlıklarla ilgili ise Danıştayın ilgili dairesi yetkili mahkemeyi kararında
belirtir ve dosyaları bu mahkemeye göndererek diğer mahkemeye veya mahkemelere durumu
bildirir. Yetkili mahkeme de durumu ilgililere duyurur.
c) (Değişik: 10/6/1994-4001/19
md.) Danıştayca verilen karar bağlantı bulunmadığı yolunda ise, dosyalar İlgili
mahkemelere geri gönderilir.
Bağlantının Bölge
İdare Mahkemesince incelenmesi:
Madde 40 – 1.Bölge idare mahkemesi bağlantılı dava dosyalarını öncelikle ve ivedilikle
inceler ve kararını verir. Bölge idare mahkemesince verilen karar, bağlantının bulunduğu
yolunda ise, yetkili mahkeme kararda belirtilmek suretiyle dosyalar yetkili mahkemeye
gönderilir. Durum ayrıca diğer mahkemeye de duyurulur. Yetkili kılınan mahkeme durumu
ilgililere bildirir.
2. Bölge idare mahkemesince verilen karar bağlantı olmadığı
yolunda ise, dosyalar ilgili mahkemelere geri gönderilir.
Bağlantının mahkemelerce
kabul edilmemesi:
Madde 41 – Bağlantı iddiaları mahkemelerce kabul edilmediği takdirde, bu hususta verilen
ara kararı taraflara tebliğ edilir. Taraflar, tebliğ tarihini izleyen onbeş gün
içerisinde, aynı yargı çevresindeki mahkemeler için o yer bölge idare mahkemesine,
38 nci maddenin 2 ve 3 ncü fıkrasındaki durumlarla ilgili davalar için Danıştaya
başvuruda bulunabilirler. Başvuru üzerine bölge idare mahkemesi veya Danıştay görevli
dairesince durum, yukarıdaki maddelerde yazılı usullere göre incelenerek karara
bağlanır.
Bağlantılı davalarla
ilgili diğer esaslar:
Madde 42 – 1. Bağlantının varlığı yolunda idare ve vergi mahkemelerince veya bu konuda
yapılacak itiraz üzerine bölge idare mahkemesi veya Danıştayca bağlantı hakkında
karar verilinceye kadar usuli işlemler durur.
2. Bağlantıya ilişkin işlemler sonuçlandırıldıktan sonra bu
davalara bakmakla yetkili kılınan mahkeme veya Danıştay, davalara bırakıldığı yerden
devam eder.
3. Bağlantının bulunup bulunmadığı yolundaki bölge idare mahkemesi
ve Danıştay kararları kesindir.
Görevsizlik ve
yetkisizlik hallerinde yapılacak işlem:
Madde 43 – 1. İdare ve vergi mahkemeleri, idari yargının görev alanına giren bir davada
görevsizlik veya yetkisizlik sebebiyle davanın reddine karar verirlerse dosyayı
Danıştaya veya görevli ve yetkili idare veya vergi mahkemesine gönderirler.
a) Görevsizlik sebebiyle gönderilen dosyalarda
Danıştay, davayı görevi içinde görmezse dosyanın yetkili ve görevli mahkemeye gönderilmesine
karar verir.
b) Görevsizlik veya yetkisizlik sebebiyle
dosyanın gönderildiği mahkeme kendisini görevsiz veya yetkisiz gördüğü takdirde,
söz konusu mahkeme ile ilk görevsizlik veya yetkisizlik kararını veren mahkeme aynı
bölge idare mahkemesinin yargı çevresinde ise, uyuşmazlık bölge idare mahkemesince,
aksi halde Danıştayca çözümlenir.
2. Görev ve yetki uyuşmazlıklarında Danıştay ve bölge idare
mahkemesince verilen kararlar ilgili mahkemelere bildirilir ve bu husus taraflara
tebliğ olunur.
3. Danıştay ve bölge idare mahkemesince
görev ve yetki uyuşmazlıkları ile ilgili olarak verilen kararlar kesindir.
4. Bu madde hükümleri gereğince verilen
kararlar ile görevli ve yetkili kılınan mahkemeye yeniden dava açılması halinde
harç alınmaz.
5. (Mülga: 5/4/1990-3622/27
md.)
Merci tayini:
Madde 44 – 1. Yetkili mahkemenin bir davaya bakmasına fiili veya hukuki
bir engel çıktığı veya iki mahkemenin yargı çevresi sınırlarında tereddüt edildiği
veya iki mahkemenin de aynı davaya bakmaya yetkili olduklarına karar verdikleri
hallerde dava dosyaları, tarafların veya mahkemelerin istemi üzerine merci tayini
için:
a) Uyuşmazlığın aynı yargı çevresindeki mahkeme veya mahkemeler
arasında çıkması halinde, o yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine,
b) Sair hallerde Danıştaya,
Gönderilir.
2. Danıştay ve bölge idare mahkemesi görevli ve yetkili mahkemeyi
kararlaştırır.
3. Danıştay ve bölge idare mahkemesinin bu konuda vereceği
kararlar kesindir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Kararlara Karşı Başvuru Yolları
İstinaf:[30]
Madde 45 – (Değişik: 18/6/2014-6545/19 md.)
1. İdare ve vergi mahkemelerinin
kararlarına karşı, başka kanunlarda farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa dahi,
mahkemenin bulunduğu yargı çevresindeki bölge idare mahkemesine, kararın tebliğinden
itibaren otuz gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir. Ancak, konusu beş bin Türk
lirasını geçmeyen vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemlere karşı açılan
iptal davaları hakkında idare ve vergi mahkemelerince verilen kararlar kesin olup,
bunlara karşı istinaf yoluna başvurulamaz. [31][32]
2. İstinaf, temyizin şekil ve usullerine
tabidir. İstinaf başvurusuna konu olacak kararlara karşı yapılan kanun
yolu başvurularında dilekçelerdeki hitap ve istekle bağlı kalınmaksızın dosyalar
bölge idare mahkemesine gönderilir.[33]
3. Bölge idare mahkemesi, yaptığı
inceleme sonunda ilk derece mahkemesi kararını hukuka uygun bulursa istinaf başvurusunun
reddine karar verir. Karardaki maddi yanlışlıkların düzeltilmesi mümkün ise gerekli
düzeltmeyi yaparak aynı kararı verir.
4. Bölge idare mahkemesi, ilk derece mahkemesi kararını
hukuka uygun bulmadığı takdirde istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi
kararının kaldırılmasına karar verir. Bu hâlde bölge idare mahkemesi işin esası
hakkında yeniden bir karar verir. İnceleme sırasında ihtiyaç duyulması hâlinde kararı
veren mahkeme veya başka bir yer idare ya da vergi mahkemesi istinabe olunabilir. İstinabe olunan mahkeme gerekli
işlemleri öncelikle ve ivedilikle yerine getirir.
5. Bölge idare mahkemesi, ilk inceleme üzerine verilen
kararlara karşı yapılan istinaf başvurusunu haklı bulduğu, davaya görevsiz veya
yetkisiz mahkeme yahut reddedilmiş veya yasaklanmış hâkim tarafından bakılmış olması
hâllerinde, istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına
karar vererek dosyayı ilgili mahkemeye gönderir. Bölge idare mahkemesinin bu fıkra
uyarınca verilen kararları kesindir.
6. Bölge idare mahkemelerinin 46 ncı maddeye göre temyize
açık olmayan kararları kesindir. (Ek cümle:
20/7/2017-7035/6 md.) Bu kararlar, dosyayla birlikte kararı veren ilk derece mahkemesine gönderilir
ve bu mahkemelerce yedi gün içinde tebliğe çıkarılır.
7. İstinaf başvurusuna konu edilen kararı veren ya da
karara katılan hâkim, aynı davanın istinaf yoluyla bölge idare mahkemesince incelenmesinde
bulunamaz.
8. İvedi yargılama usulüne tabi olan davalarda istinaf
yoluna başvurulamaz.
Temyiz:
Madde 46 – (Değişik:
18/6/2014-6545/20 md.)
Danıştay dava dairelerinin nihai
kararları ile bölge idare mahkemelerinin aşağıda sayılan davalar hakkında verdikleri
kararlar, başka kanunlarda aksine hüküm bulunsa dahi Danıştayda, kararın tebliğinden
itibaren otuz gün içinde temyiz edilebilir:
a) Düzenleyici işlemlere karşı açılan iptal davaları.
b) Konusu yüz bin Türk lirasını
aşan vergi davaları, tam yargı davaları ve idari işlemler hakkında açılan davalar.[34]
c) Belli bir meslekten, kamu görevinden
veya öğrencilik statüsünden çıkarılma sonucunu doğuran işlemlere karşı açılan iptal
davaları.
d) Belli bir ticari faaliyetin icrasını süresiz veya
otuz gün yahut daha uzun süreyle engelleyen işlemlere karşı açılan iptal davaları.
e) Müşterek kararnameyle yapılan atama, naklen atama
ve görevden alma işlemleri ile daire başkanı ve daha üst düzey kamu görevlilerinin
atama, naklen atama ve görevden alma işlemleri hakkında açılan iptal davaları.
f) İmar planları, parselasyon işlemlerinden kaynaklanan
davalar.
g) Tabiat Varlıklarını Koruma Merkez Komisyonu ve Kültür
Varlıklarını Koruma Yüksek Kurulunca itiraz üzerine verilen kararlar ile 18/11/1983
tarihli ve 2960 sayılı Boğaziçi Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
h) Maden, taşocakları, orman, jeotermal kaynaklar ve
doğal mineralli sular ile ilgili mevzuatın uygulanmasına ilişkin işlemlere karşı
açılan davalar.
ı) Ülke çapında uygulanan öğrenim ya da bir meslek veya
sanatın icrası veyahut kamu hizmetine giriş amacıyla yapılan sınavlar hakkında açılan
davalar.
i) Liman, kruvaziyer limanı, yat
limanı, marina, iskele, rıhtım, akaryakıt ve sıvılaştırılmış petrol gazı boru hattı gibi kıyı
tesislerine işletme izni verilmesine ilişkin mevzuatın uygulanmasından doğan davalar.
j) 8/6/1994 tarihli ve 3996 sayılı Bazı Yatırım ve Hizmetlerin
Yap-İşlet-Devret Modeli Çerçevesinde Yaptırılması Hakkında Kanunun uygulanmasından
ve 16/7/1997 tarihli ve 4283 sayılı Yap-İşlet Modeli ile Elektrik Enerjisi Üretim
Tesislerinin Kurulması ve İşletilmesi ile Enerji Satışının Düzenlenmesi Hakkında
Kanunun uygulanmasından doğan davalar.
k) 6/6/1985 tarihli ve 3218 sayılı
Serbest Bölgeler Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
l) 3/7/2005 tarihli ve 5403 sayılı Toprak Koruma ve
Arazi Kullanımı Kanununun uygulanmasından doğan davalar.
m) Düzenleyici ve denetleyici kurullar
tarafından görevli oldukları piyasa veya sektörle ilgili olarak alınan kararlara
karşı açılan davalar.
Temyiz edilemeyecek
kararlar:
Madde 47 – (Mülga:
18/6/2014-6545/103 md.)
Temyiz dilekçesi:
Madde 48 – (Değişik:
5/4/1990-3622/17 md.)
1. Temyiz istemleri Danıştay Başkanlığına hitaben yazılmış
dilekçeler ile yapılır.
2. Temyiz dilekçelerinin 3 üncü madde esaslarına göre düzenlenmesi
gereklidir, düzenlenmemiş ise eksikliklerin onbeş
gün içinde tamamlatılması hususu, kararı veren Danıştay veya bölge idare mahkemesince
ilgiliye tebliğ olunur. Bu sürede eksiklikler tamamlanmazsa temyiz isteminde bulunulmamış
sayılmasına Danıştay veya bölge idare mahkemesince karar verilir.[35]
3. Temyiz dilekçeleri, ilgisine göre kararı veren bölge idare
mahkemesine, Danıştaya veya 4 üncü maddede belirtilen mercilere verilir ve kararı
veren bölge idare mahkemesi veya Danıştayca karşı tarafa tebliğ edilir. Karşı taraf
tebliğ tarihini izleyen otuz gün içinde cevap verebilir. Cevap veren, kararı süresinde
temyiz etmemiş olsa bile düzenleyeceği dilekçesinde, temyiz isteminde bulunabilir.
Bu takdirde bu dilekçeler temyiz dilekçesi yerine geçer.[36]
4. (Değişik:10/6/1994-4001/21 md.) Kararı veren Danıştay veya bölge idare
mahkemesi, cevap dilekçesi verildikten veya cevap süresi geçtikten sonra dosyayı
dizi listesine bağlı olarak, Danıştaya veya Kurula gönderir.[37]
5. Yürütmenin durdurulması isteği bulunan temyiz dilekçeleri,
karşı tarafa tebliğ edilmeden dosya ile birlikte, yürütmenin durdurulması istemi
hakkında karar verilmek üzere kararı veren bölge idare mahkemesince Danıştay Başkanlığına,
Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davalarda, görevli dairece konusuna
göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Kuruluna gönderilir. Danıştayda görevli daire
veya kurul tarafından yürütmenin durdurulması istemi hakkında karar verildikten
sonra tebligat bu daire veya kurulca yapılarak dosya tekemmül ettirilir.[38]
6. Temyiz dilekçesi verilirken gerekli harç ve giderlerin
tamamının ödenmemiş olması halinde kararı veren; merci tarafından verilecek yedi
günlük süre içerisinde tamamlanması, aksi halde temyizden vazgeçilmiş sayılacağı
hususu temyiz edene yazılı olarak bildirilir. Verilen süre içinde harç ve giderler
tamamlanmadığı takdirde, ilgili merci, kararın temyiz edilmemiş sayılmasına karar
verir. Temyizin kanuni süre geçtikten sonra yapılması veya kesin bir karar hakkında
olması halinde de kararı veren merci, temyiz isteminin reddine karar verir. İlgili
merciin bu kararları ile bu maddenin 2 nci fıkrasında belirtilen temyiz isteminde
bulunulmamış sayılmasına ilişkin kararlarına karşı, tebliğ tarihini izleyen günden
itibaren yedi gün içinde temyiz yoluna başvurulabilir.[39]
7. (Ek: 10/6/1994-4001/21md.; Değişik: 18/6/2014-6545/21 md.) Temyiz dilekçesi
verilirken gerekli harç ve giderlerin ödenmemiş olduğu, dilekçenin 3 üncü madde
esaslarına göre düzenlenmediği, temyizin kanuni süre içinde yapılmadığı veya kesin
bir karar hakkında olduğunun anlaşıldığı hâllerde, 2 ve 6 ncı fıkralarda sözü edilen
kararlar, dosyanın gönderildiği Danıştayın ilgili dairesi ve kurulunca, kesin olarak
verilir.[40]
Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar:[41]
Madde 49 – (Değişik:
18/6/2014-6545/22 md.)
1. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Kararı hukuka uygun bulursa onar. Kararın sonucu
hukuka uygun olmakla birlikte gösterilen gerekçeyi doğru bulmaz veya eksik bulursa,
kararı, gerekçesini değiştirerek onar.
b) Kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan
maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa kararı düzelterek
onar.
2. Temyiz incelemesi sonunda Danıştay;
a) Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış olması,
b) Hukuka aykırı karar verilmesi,
c) Usul hükümlerinin uygulanmasında kararı etkileyebilecek
nitelikte hata veya eksikliklerin bulunması,
sebeplerinden dolayı incelenen kararı bozar.
3. Kararların kısmen onanması ve
kısmen bozulması hâllerinde kesinleşen kısım Danıştay kararında belirtilir.
4. Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak baktığı davaların
temyizen incelenmesinde bu madde ile ısrar hariç 50 nci madde hükümleri kıyasen
uygulanır.
5. Temyize konu edilen kararı veren ya da karara katılan
hâkim aynı davanın temyiz incelemesinde görev alamaz.
Temyizen verilen
karar üzerine yapılacak işlem:
Madde 50 – (Değişik:
18/6/2014-6545/23 md.)
1. Temyiz incelemesi sonucunda verilen karar, dosyayla
birlikte kararı veren mercie gönderilir. (Ek
cümle: 20/7/2017-7035/7 md.) Ancak Danıştay ilgili dairesinin onamaya ilişkin kararları, dosyayla
birlikte kararı veren ilk derece mahkemesine, kararın bir örneği de bölge idare
mahkemesine gönderilir. Bu kararlar, dosyanın geldiği tarihten itibaren yedi gün içinde taraflara
tebliğe çıkarılır.[42]
2. Temyiz incelemesi sonucunda verilen bozma kararı
üzerine ilgili merci, dosyayı öncelikle inceler ve varsa gerekli tahkik işlemlerini
tamamlayarak yeniden karar verir.
3. Bölge idare mahkemesi, Danıştayca
verilen bozma kararına uyabileceği gibi kararında ısrar da edebilir.
4. Danıştayın bozma kararına uyulduğu takdirde, bu kararın
temyiz incelemesi, bozma kararına uygunlukla sınırlı olarak yapılır.
5. Bölge idare mahkemesi, bozmaya
uymayarak kararında ısrar ederse, ısrar kararının temyizi hâlinde, talep, konusuna göre Danıştay İdari
veya Vergi Dava Daireleri Kurulunca incelenir
ve karara bağlanır. Danıştay İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurulları kararlarına
uyulması zorunludur.
Kanun yararına temyiz:[43][44]
Madde 51 – 1. (Değişik: 5/4/1990-3622/20
md.) İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak
verdiği kararlar ile istinaf veya temyiz incelemesinden geçmeden kesinleşmiş bulunan
kararlardan niteliği bakımından yürürlükteki hukuka aykırı bir sonucu ifade edenler, ilgili bakanlıkların göstereceği
lüzum üzerine veya kendiliğinden Başsavcı tarafından kanun yararına temyiz
olunabilir.
2. (Değişik: 5/4/1990-3622/20
md.) Temyiz isteği yerinde görüldüğü takdirde karar, kanun yararına bozulur.
Bu bozma kararı, daha önce kesinleşmiş olan merci kararının hukuki sonuçlarını kaldırmaz.
3. Bozma kararının bir örneği ilgili
bakanlığa gönderilir ve Resmi Gazete’de yayımlanır.
Temyiz veya istinaf
istemlerinde yürütmenin durdurulması:[45][46]
Madde 52 – 1. (Değişik: 5/4/1990-3622/21 md.) Temyiz veya istinaf yoluna başvurulmuş olması, hakim, mahkeme veya Danıştay kararlarının yürütülmesini
durdurmaz. Ancak, bu kararların teminat karşılığında yürütülmesinin durdurulmasına
temyiz istemini incelemeye yetkili Danıştay dava dairesi, kurulu veya istinaf başvurusunu incelemeye
yetkili bölge idare mahkemesince karar verilebilir. (Ek Cümle: 10/6/1994-4001/22 md.) Davanın reddine ilişkin kararlara
karşı temyiz ya da istinaf yoluna başvurulması halinde, dava konusu işlem hakkında yürütmenin durdurulması kararı verilebilmesi 27 nci maddede
öngörülen koşulun varlığına bağlıdır.
2. İptal davalarında teminat istenmeyebilir.
3. İdareden ve adli yardımdan yararlananlardan teminat alınmaz.
4. (Ek: 20/7/2017-7035/8 md.) Temyiz ve istinaf incelemesi sırasında yürütmenin
durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar kesindir.
5. Kararın bozulması, kararın yürütülmesini kendiliğinden
durdurur.
Yargılamanın yenilenmesi:
Madde 53 – 1. (Değişik
birinci cümle: 5/4/1990-3622/22 md.) Danıştay
ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinden verilen kararlar hakkında, aşağıda
yazılı sebepler dolayısıyla yargılamanın yenilenmesi istenebilir.
a) Zorlayıcı sebepler dolayısıyla veya lehine karar verilen
tarafın eyleminden doğan bir sebeple elde edilemeyen bir belgenin kararın verilmesinden
sonra ele geçirilmiş olması,
b) Karara esas olarak alınan belgenin,
sahteliğine hükmedilmiş veya sahte olduğu mahkeme veya resmi bir makam huzurunda
ikrar olunmuş veya sahtelik hakkındaki hüküm karardan evvel verilmiş olup da, yargılamanın
yenilenmesini isteyen kimsenin karar zamanında bundan haberi bulunmamış olması,
c) Karara esas olarak alınan bir ilam hükmünün, kesinleşen
bir mahkeme kararıyla bozularak ortadan kalkması,
d) Bilirkişinin kasıtla gerçeğe aykırı beyanda bulunduğunun
mahkeme kararıyla belirlenmesi,
e) Lehine karar verilen tarafın, karara etkisi olan bir hile
kullanmış olması,
f) Vekil veya kanuni temsilci olmayan kimseler ile davanın
görülüp karara bağlanmış bulunması,
g) Çekinmeye mecbur olan başkan, üye
veya hakimin katılmasıyla karar verilmiş olması,
h) (Değişik: 10/6/1994-4001/23 md.) Tarafları, konusu ve sebebi aynı olan
bir dava hakkında verilen karara aykırı yeni bir kararın verilmesine neden olabilecek
kanuni bir dayanak yokken, aynı mahkeme yahut başka bir mahkeme tarafından önceki
ilamın hükmüne aykırı bir karar verilmiş bulunması.
ı) (Ek: 15/7/2003-4928/6 md.) Hükmün, İnsan
Haklarını ve Ana Hürriyetleri Korumaya Dair Sözleşmenin veya eki protokollerin ihlâli
suretiyle verildiğinin, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin kesinleşmiş kararıyla
tespit edilmiş olması (Ek ibare: 25/7/2018
– 7145/4 md.) veya hüküm aleyhine Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yapılan başvuru
hakkında dostane çözüm ya da tek taraflı deklarasyon sonucunda düşme kararı verilmesi.
2. Yargılamanın yenilenmesi
istekleri esas kararı vermiş olan mahkemece karara bağlanır.
3. (Değişik birinci cümle: 15/7/2003-4928/6 md.) Yargılamanın yenilenmesi
süresi, (1) numaralı fıkranın (h) bendinde yazılı sebep için on yıl, (1) numaralı
fıkranın (ı) bendinde yazılı sebep için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararının
kesinleştiği tarihten itibaren bir yıl ve diğer sebepler için altmış gündür. Bu
süreler, dayanılan sebebin istemde bulunan yönünden gerçekleştiği tarihi izleyen
günden başlatılarak hesaplanır.[47]
Kararın düzeltilmesi:
Madde 54 – (Mülga:
18/6/2014-6545/103 md.)
Yargılamanın yenilenmesi
usulü:[48]
Madde 55 – 1. İsteğin ilişkin olduğu konu, diğer bir daire veya mahkemenin
görevine girmiş ise karar bu daire veya mahkemece verilir.
2. Karşı tarafın savunması alındıktan sonra istekler incelenir
ve kanunda yazılı sebepler varsa davaya yeniden bakılarak karar verilir.
3. (Değişik: 10/6/1994-4001/25 md.) Yargılamanın yenilenmesi (…)48 istemleri, kanunda yazılı sebeplere
dayanmıyor ise, istemin reddine karar verilir.
4. Yargılamanın yenilenmesi (…)48 istemlerinde duruşma yapılması, görevli
daire veya mahkemenin kararına bağlıdır.
5. Bu madde ile 53 üncü madde hükümleri
saklı kalmak kaydıyla, yargılamanın yenilenmesinde (…)48 bu Kanunun diğer hükümleri uygulanır.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Çeşitli Hükümler
Danıştayda çekinme
ve ret:
Madde 56 – 1. Davaya bakmakta olan dava dairesi başkan ve üyelerinin çekinme veya reddi
halinde, bunlar hariç tutulmak suretiyle, o daire kurulu tamamlanarak, bu husus
incelenir, çekinme veya ret istemi yerinde görülürse işin esası hakkında da bu kurulca
karar verilir.
2. Çekinen veya reddedilenler ikiden
fazla ise bu husustaki istem, idari dava dairesi başkan ve üyeleri için İdari Dava
Daireleri Kurulunda, vergi dava dairesi başkan ve üyeleri için Vergi Dava Daireleri
Kurulunda incelenir. Çekinen veya reddedilen başkan ve üyeler bu kurullara katılamazlar.
Üye noksanı diğer dava dairelerinden tamamlanır. Bu kurullarca çekinme veya ret
istemi kabul edildiği takdirde davanın esası hakkında da bu kurullarca karar verilir.
3. İdari Dava Daireleri Kurulu ile Vergi Dava Daireleri Kurulu
başkan ve üyelerinden bir kısmının davaya bakmaktan çekinmesi veya reddi halinde
noksan üyelikler diğer dava dairelerinden tamamlanır.
4. İdari ve Vergi Dava Daireleri Kurullarının toplanmasına
engel olacak sayıda ret istemlerinde bulunulamaz ve çekinilemez.
5. Danıştay Tetkik hakimleri ve savcıları sebeplerini bildirerek
çekinebilecekleri gibi taraflarca da reddedilebilirler. Bunlar hakkındaki çekinme
veya ret istemleri davaya bakmakla görevli daire tarafından incelenerek karara bağlanır.
Mahkemelerde çekinme
ve ret:
Madde 57 – 1. Tek hakimle görülen davalarda hakimin reddi istemi, reddedilen
hakimin katılmadığı idare veya vergi mahkemesince incelenir.
2. İtiraz üzerine veya doğrudan davaya
bakmakta olan bölge idare mahkemesi ile idare ve vergi mahkemesi başkan ve üyelerinin
reddi istemi, reddedilen başkan ve üyenin katılmadığı bölge idare, idare ve vergi
mahkemesince incelenir.
3. İdare ve vergi mahkemelerinde reddedilen
başkan ve üye birden çok ise istem bölge idare mahkemesince incelenir. Bölge idare
mahkemelerinde reddedilen başkan veya üye birden çok ise istem Danıştayca incelenir.
4. Danıştayca ve bu mahkemelerce ret istemleri yerinde görülürse
işin esası hakkında da karar verilir.
5. Davaya bakmaktan çekinme halinde diğer
bir hakimin görevlendirilmesi ile mahkemenin noksan üyesinin tamamlanması veya görevli mahkemenin
belirlenmesinde yukarıdaki hükümler uygulanır.
İdari davalarda
delillerin tespiti:
Madde 58 – 1. Taraflar, idari dava açtıktan sonra bu davalara ilişkin
delillerin tespitini ancak davaya bakan Danıştay, idare ve vergi mahkemelerinden
isteyebilirler.
2. Davaya bakan Danıştay, İdare ve Vergi
Mahkemeleri istemi uygun gördüğü takdirde üyelerden birini bu işle görevlendirebileceği
gibi, tespitin mahalli idari veya adli yargı mercilerince yaptırılmasına da karar
verebilir.
3. Delillerin tespiti istemi, ivedilikle karara bağlanır.
Yol giderleri,
tazminat ve gündelikler:
Madde 59 – 1. Danıştay meslek mensupları ile Danıştayda görevli idari yargı hakim ve savcılarından
keşif, bilirkişi incelemesi veya delillerin tespiti için görevlendirilenlere gerçek
yol giderleri ile görevde geçen günler için net aylık tutarlarının otuzda biri oranında
gündelik verilir. Bu gündelikler, zorunlu giderleri karşılamazsa, aradaki fark belgelere
dayalı olmak şartı ile ayrıca ödenir. Ancak, bu suretle yapılacak ödemeler, gündeliklerin
yüzde ellisini geçemez.
2. (Değişik: 10/6/1994-4001/26 md.) Bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri
hakimleri ile diğer görevlilerin yol giderleri ve tazminatları hakkında 3717 sayılı
Adli Personel ile Devlet Davalarını Takip edenlere Yol Giderleri ve Tazminat Verilmesi
ile 492 Sayılı Harçlar Kanununun Bir Maddesinin Yürürlükten Kaldırılması Hakkında
Kanun hükümleri uygulanır.
Tebliğ işleri ve
ücretler:
Madde 60 – (Değişik:
5/4/1990-3622/24 md.)
Danıştay ile bölge idare, idare ve vergi mahkemelerine ait
her türlü tebliğ işleri, Tebligat Kanunu hükümlerine göre yapılır. Bu suretle yapılacak
tebliğlere ait ücretler ilgililer tarafından peşin olarak ödenir.
Çalışmaya ara verme:
Madde 61 – 1. (Değişik: 5/4/1990-3622/25 md.) (Değişik
birinci cümle: 8/8/2011-KHK-650/11 md.; İptal cümle: Anayasa Mahkemesinin 18/7/2012
tarihli ve E.: 2011/113 K.: 2012/108 sayılı Kararı ile.; Yeniden düzenleme birinci
cümle: 27/6/2013-6494/18 md.) Bölge idare, idare ve vergi mahkemeleri her yıl bir eylülde
başlamak üzere, yirmi temmuzdan otuz bir ağustosa kadar çalışmaya ara verirler.
Ancak, yargı çevresine dahil olduğu bölge idare mahkemesinin bulunduğu il merkezi
dışında kalan ve sadece bir idare veya bir vergi mahkemesi bulunan yerlerdeki idari
yargı mercileri çalışmaya ara vermeden yararlanamazlar. Bu mahkemeler, 62 nci maddedeki
sınırlamaya tabi olmaksızın görevlerine devam ederler.[49]
2. (Değişik: 1/7/2016-6723/14
md.) Çalışmaya ara verme süresi içinde; bölge idare mahkemesi başkanının önerisi
üzerine, Hâkimler ve Savcılar Yüksek Kurulunca, birden fazla idari yargı mercii
olan yerlerde idare veya vergi mahkemeleri başkan ve üyeleri arasından görevlendirilecek
yeteri kadar hâkimin katıldığı bir nöbetçi mahkeme kurulur. Bölge idare mahkemeleri
için ise bölge idare mahkemesi başkanının önerisi üzerine, Hâkimler ve Savcılar
Yüksek Kurulunca, tüm daire başkan ve üyeleri arasından görevlendirilecek yeterli
sayıda nöbetçi daire kurulur.
3. (Değişik: 10/6/1994-4001/27
md.) Çalışmaya ara vermeden yararlanamayanlar ve nöbetçi kalanların yıllık izin
hakları saklıdır.
Nöbetçi mahkemenin
görevleri:
Madde 62 – Nöbetçi mahkeme çalışmaya ara verme süresi içinde aşağıda yazılı işleri görür:
a) Yürütmenin durdurulmasına ve delillerin tespitine ait işler,
b) Kanunen belli süre içinde karara bağlanması gereken işler.
Kaldırılan hükümler:
Madde 63 – Vergi Usul Kanununun Vergi uyuşmazlıklarına ilişkin 379 ila 412 nci madde hükümleri,
bu Kanunla kurulan vergi mahkemelerinin göreve başladıkları tarihte yürürlükten
kalkar.
Ek Madde 1 – (Ek:
5/4/1990-3622/26 md.; Değişik : 8/6/2000-4577/9 md.)[50]
Bu Kanunda öngörülen parasal sınırlar;
her takvim yılı başından geçerli olmak üzere, önceki yılda uygulanan parasal sınırların,
o yıl için 213 sayılı Vergi Usul Kanununun mükerrer 298 inci maddesi hükümleri uyarınca
Maliye Bakanlığınca her yıl tespit ve ilan edilen yeniden değerleme oranında artırılması
suretiyle uygulanır. Bu şekilde belirlenen sınırların bin Türk lirasını aşmayan
kısımları dikkate alınmaz.
Ek Madde 2 – (Ek:
5/4/1990-3622/26 md.)
Belediyeler ile il özel idarelerinin seçilmiş organlarının
organlık sıfatlarını kaybetmelerine ilişkin olarak yetkili mercilerden Danıştaya
gönderilen dosyalar; belediye başkanlarının düşmesi istemine dair ise belediye başkanlarının,
belediye meclislerinin veya il genel meclislerinin feshi istemine ilişkin ise meclis
başkanvekilinin savunması onbeş gün içinde alındıktan sonra veya bu süre içerisinde
savunma verilmediği takdirde sürenin bittiği tarihte tekemmül etmiş sayılır ve kanunlarda
gösterilen karar süreleri bu tarihten itibaren işlemeye başlar. Karar dosya üzerinden
verilir.
Bu kararlara karşı tebliğini izleyen
günden itibaren onbeş gün içerisinde İdari Dava Daireleri Kuruluna itiraz edilebilir.
İtiraz bir ay içerisinde sonuçlandırılır. İtiraz üzerine verilen karar kesindir.
Ek Madde 3 – (Ek: 5/4/1990-3622/26 md.; İptal: Anayasa Mahkemesinin 1/10/1991
tarih ve E. 1990/40, K. 1991/33 sayılı kararıyla)
Geçici Madde 1
– Bu Kanunun uygulanmasında, 27/10/1980 tarih ve 2324 sayılı
Anayasa Düzeni Hakkında Kanun hükümleri saklıdır.
Geçici Madde 2
– Yeni Anayasa yürürlüğe girinceye ve Sayıştayla ilgili yasal
bir düzenleme yapılıncaya kadar, Sayıştayın yargı kararlarına karşı açılan davalar,
idari yargı mercilerinin denetimi dışındadır.
Geçici Madde 3
– (Ek: 23/7/1995-4124/1 md.; Mülga: 14/7/2004-5219/11 md.)
Geçici Madde 4
– (Ek: 8/6/2000-4577/11 md.)
Bu Kanunun 45 inci maddesinin değişik (1) numaralı fıkrasında
yazılı uyuşmazlıklarla ilgili olarak verilen nihaî kararlardan, değişikliğin yürürlüğe
girdiği tarihten önce verilen kararlar ile Danıştayın bozma kararı üzerine kararı
bozulan mahkemece verilen kararlar, Danıştayda temyiz edilebilir.
Geçici Madde 5 – (Ek: 15/7/2003-4928/7 md.)
(İptal birinci cümle: Anayasa Mahkemesinin 20/5/2010 tarihli ve E.: 2009/34,
K.: 2010/72 sayılı Kararı ile.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte kesinleşmiş olan Avrupa İnsan
Hakları Mahkemesi kararlarına ilişkin yargılamanın yenilenmesi istemleri, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten itibaren bir yıl içinde yapılır.
Geçici Madde 6 – (Ek: 2/7/2012-6352/62
md.)
1. Bölge idare, idare ve vergi mahkemelerinde evrak
büroları oluşturuluncaya kadar dilekçeler mahkeme başkanı veya hâkim tarafından
havale edilmeye devam olunur.
2. Bu Kanunun 45 inci maddesinin (1) numaralı fıkrasında
yazılı uyuşmazlıklarla ilgili olarak ilk derece mahkemelerince verilen nihaî kararlardan,
bu maddeyi ihdas eden Kanunun yayımı tarihinden önce verilen kararlar ile Danıştayın
bozma kararı üzerine kararı bozulan mahkemece verilen kararlar, Danıştayda temyiz
edilebilir.
Geçici Madde 7 – (Ek: 11/4/2013-6459/5
md.)
1. Bu maddeyi ihdas eden Kanunla,
bu Kanunun 16 ncı maddesinin dördüncü fıkrasına eklenen hüküm, kanun yolu aşaması
dâhil, yürürlük tarihinde derdest olan davalarda da uygulanır.
Geçici Madde 8 – (Ek: 18/6/2014-6545/27 md.)
1. İvedi yargılama usulü hariç olmak üzere bu Kanunla idari yargıda kanun yollarına ilişkin getirilen hükümler, 2576 sayılı
Kanunun, bu Kanunla değişik 3 üncü maddesine göre kurulan bölge idare mahkemelerinin
tüm yurtta göreve başlayacakları tarihten sonra verilen kararlar hakkında uygulanır.
Bu tarihten önce verilmiş kararlar hakkında, kararın verildiği tarihte yürürlükte
bulunan kanun yollarına ilişkin hükümler uygulanır.[51]
2. Bölge idare mahkemelerinin faaliyete geçme tarihine
kadar idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlara yapılan itirazlarda
bu Kanunla düzenlenen istinaf kanun yolu için öngörülen harçlar alınır.
3. (Ek: 27/3/2015-6637/19 md.) İvedi yargılama usulüne
ilişkin olmak üzere, 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun yürürlüğe girmesinden
sonra on beş gün içinde temyiz kanun yoluna başvurulmadığı için temyiz talebi reddedilen
kararlara karşı, bu fıkrayı ihdas eden Kanunun yayımı tarihinden itibaren on beş
gün, bu fıkrayı ihdas eden Kanunun yayımı tarihinden önce aynı gerekçeyle temyiz
talebi reddedilmekle birlikte bu fıkrayı ihdas eden Kanunun yayımı tarihinden sonra
tebliğ edilen kararlara karşı da bu kararların tebliğ tarihinden itibaren on beş
gün içinde yeniden temyiz yoluna başvurulabilir.
Geçici Madde 9 – (Ek: 21/3/2018-7103/23 md.)
Bu maddenin yürürlüğe
girdiği tarih itibarıyla, kaldırılan Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin tarafsız
ve bağımsız olmadığı iddiasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesine yaptığı başvuru
derdest olanlar, bu tarihten itibaren üç ay içinde Ankara idare mahkemelerinden
yargılamanın yenilenmesini isteyebilirler. Bu süre içinde istemde bulunmayanlar,
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesince münhasıran iç hukuk yollarının tüketilmediği gerekçesiyle
verilen kabul edilemezlik kararının kendilerine tebliğinden itibaren üç ay içinde
de istemde bulunabilirler. Süresinde istemde bulunulması halinde yargılama yeniden
yapılarak karar verilir.
Geçici Madde 10 – (Ek:8/7/2021-7331/5 md.)
1. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önce 10 uncu, 11 inci ve 13 üncü maddeler uyarınca idareye yapılmış başvurular bakımından,
belirtilen maddelerde bu Kanunla yapılan değişikliklerden önceki süreler uygulanır.
Geçici Madde 11– (Ek:7/11/2023-7471/2 md.)
1. 6/2/2023 tarihinde meydana gelen depremler
nedeniyle genel hayata etkili afet bölgesi olarak kabul edilen yerlerde, bu depremlerin
ve akabinde meydana gelen depremlerin etkisiyle oluşan hasarlarla bağlantılı olması
kaydıyla, hak sahipliğine ilişkin işlemler hariç olmak üzere hasar tespit raporlarına
dayalı olarak tesis edilen idari işlemlere karşı açılan iptal davalarında aşağıdaki
hükümler uygulanır:
a) On gün içinde ilk inceleme yapılır
ve dava dilekçesi ile ekleri tebliğe çıkarılır.
b) Savunma verme süresi dava dilekçesinin
tebliğinden itibaren on beş gün olup, bu süre bir defaya mahsus olmak üzere en fazla
on gün uzatılabilir. Savunmanın verilmesi veya savunma verme süresinin geçmesiyle
dosya tekemmül etmiş sayılır. Savunma dilekçesinde bina askı koduna yer verilir.
c) Yürütmenin durdurulması talebine ilişkin
olarak verilen kararlara itiraz edilemez.
ç) Keşif ve bilirkişi
incelemesi yapılması gereken hâllerde, dosyanın tekemmülünden itibaren on beş gün
içinde keşif yapılır. Tarafların hak ve menfaatlerinin korunması bakımından zorunluluk
bulunan hâllerde keşif ve bilirkişi incelemesi, ilk incelemeyi müteakiben de yapılabilir.
Bilirkişi raporları on beş gün içinde mahkemeye teslim edilir. Bilirkişilere ve
bilirkişi raporlarına, raporun tebliğinden itibaren yedi gün içinde itiraz edilebilir.
d) Duruşma yapılması, tarafların istemine
ve mahkemenin kararına bağlıdır. Duruşma davetiyeleri, duruşma gününden en az on
beş gün önce taraflara gönderilir.
e) Bu davalar dosyanın tekemmülünden veya
ara karar, keşif, bilirkişi incelemesi ya da duruşma yapılması gereken hâllerde
bunların tamamlanmasından itibaren en geç on beş gün içinde karara bağlanır.
f) Elektronik tebligat adresi bulunmayan
taraflara keşif ve duruşma günü, öncelikle 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat
Kanununun 7 nci maddesine göre yapılır.
g) Verilen nihai kararlara karşı tebliğ
tarihinden itibaren on beş gün içinde istinaf yoluna başvurulabilir.
h) İstinaf dilekçeleri on gün içinde incelenir
ve tebliğe çıkarılır.
ı) İstinaf dilekçelerine cevap verme süresi
on beş gündür.
i) İstinaf istemi en geç iki ay içinde
karara bağlanır. İstinaf incelemesi aşamasında, istinabe olunan mahkeme gerekli
işlemleri on beş gün içinde yerine getirir.
j) Tam yargı davalarıyla bu madde kapsamındaki
iptal davaları birlikte görülemez. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce,
birlikte açılmış olan iptal ve tam yargı davaları ayrılır ve bu davalar bulunduğu
aşamadan itibaren görülmeye devam olunur.
k) Bu maddede süre öngörülmeyen hâllerde
her türlü iş ve işlemler ivedilikle sonuçlandırılır.
2. Bu maddede düzenlenmeyen hususlarda
bu Kanunun diğer hükümleri uygulanır.
3. Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önce açılmış olan davalar hakkında da bu madde hükümleri bulunduğu aşamadan itibaren
uygulanır. Ancak, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce işlemeye başlamış
olan savunma, bilirkişi raporuna itiraz, istinaf kanun yoluna başvuru ve istinaf
dilekçesine cevap verme süreleri bakımından genel hükümler uygulanır.
Yürürlük:
Madde 64 – Bu Kanun yayımı tarihinde yürürlüğe girer.
Yürütme:
Madde 65 – Bu Kanun hükümlerini Bakanlar Kurulu yürütür.
6/1/1982
TARİHLİ VE 2577 SAYILI KANUNA İŞLENEMEYEN HÜKÜMLER:
1 – 5/4/1990 tarihli
ve 3622 sayılı Kanunun Geçici Maddesi:
Geçici Madde – a) Bu Kanunun, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 26 ncı maddesinin
3 üncü fıkrasında değişiklik yapan hükmündeki bir yıllık süre, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten itibaren işlemeye başlar.
b) Bu Kanunun, 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanununun 33 ve 35 inci maddelerinde değişiklik yapan hükümlerinin yürürlüğe
girdiği tarihten önce bu maddelere göre açılmış olan davalar, aynı mahkemece sonuçlandırılır.
c) Bu Kanunun, 2577 sayılı İdari Yargılama
Usulü Kanununun 46 ncı maddesinin 2 nci fıkrasındaki temyiz süresinde değişiklik
yapan hükmü, Kanunun yürürlüğe girmesinden sonra verilecek nihai kararlara karşı
yapılacak temyiz istemleri hakkında uygulanır.
d) Danıştayın ilk derece mahkemesi olarak, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra, verdiği nihai kararlara karşı temyiz isteminde bulunulabilir.
Ancak, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce ilk derece mahkemesi olarak verilen
kararlara karşı yapılmış veya yapılacak karar düzeltme istemleri, ilgili dairede
incelenerek sonuçlandırılır.
2 – 10/6/1994 tarihli
ve 4001 sayılı Kanunun geçici maddeleri:
Geçici Madde 1
– Bu Kanunun 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunun 28 inci
maddesinin 1 ve 4 üncü fıkralarında değişiklik yapan hükümleri, Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra verilecek kararlar hakkında uygulanır.
Geçici Madde 2
– (İptal: Ana. Mah.nin 21/9/1995 gün ve E.1995/46, K.1995/49 sayılı Kararı ile.)
2577 SAYILI KANUNA EK VE DEĞİŞİKLİK GETİREN MEVZUATIN VEYA
ANAYASA MAHKEMESİ KARARLARININ YÜRÜRLÜĞE GİRİŞ
TARİHLERİNİ GÖSTERİR TABLO
[1] Bu kanunda geçen "Devlet Başkanı"
deyimi, 11/1/1983 tarih ve 2779 sayılı Kanunun 1. maddesi gereğince
"Cumhurbaşkanı" olarak düzeltilmiştir.
[2] Bu Kanunda geçen "İdari Dava Daireleri
Genel Kurulu" ibareleri, "İdari Dava Daireleri Kurulu";
"Vergi Dava Daireleri Genel Kurulu" ibareleri, "Vergi Dava
Daireleri Kurulu" olarak 2/6/2004 tarihli ve 5183 sayılı Kanunun 15 inci
maddesiyle değiştirilmiştir.
[3] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 185 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “kanunlarda” ibaresinden sonra gelmek üzere “ve Cumhurbaşkanlığı kararnamelerinde” ibaresi eklenmiştir.
[4] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 51
inci maddesi ile bu bendin sonuna “ile gerçek kişilere ait Türkiye Cumhuriyeti
kimlik numarası,” ibaresi eklenmiştir.
[5] 2/7/2012
tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 52 nci maddesi ile bu fıkrada yer alan
“bulunmayan yerlerde” ibaresinden sonra gelmek üzere “büyükşehir belediyesi
sınırları içerisinde kalıp kalmadığına bakılmaksızın” ibaresi eklenmiştir.
[6] 2/7/2018
tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 185 inci maddesiyle bu
maddenin birinci fıkrasında yer alan “ve askeri” ibaresi ve ikinci fıkrasında
yer alan “veya askeri” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[7] 8/7/2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanunun 1 inci maddesiyle bu fıkranın birinci ve üçüncü cümlelerinde yer alan “Altmış” ibareleri “Otuz” şeklinde, ikinci cümlesinde yer alan “altmış” ibaresi “otuz” şeklinde, beşinci cümlesinde yer alan “altı” ibaresi “dört” şeklinde ve altıncı cümlesinde yer alan “altmış günlük” ibaresi “otuz günlük” şeklinde değiştirilmiştir.
[8] 8/7/2021 tarihli ve 7331 sayılı Kanunun 2
nci maddesiyle bu fıkrada yer alan “Altmış” ibaresi “Otuz” şeklinde
değiştirilmiştir.
[9] 8/7/2021
tarihli ve 7331 sayılı Kanunun 3 üncü maddesiyle bu fıkrada yer alan “altmış”
ibaresi “otuz” şeklinde değiştirilmiştir.
[10] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 185 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “ve askeri” ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[11] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin 185 inci maddesiyle bu bentte yer alan “ve askeri”
ibaresi madde metninden çıkarılmıştır.
[12] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 15
inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “kararın düzeltilmesi veya temyiz yoluna;
tek hâkim kararına karşı ise itiraz yoluna” ibaresi “ilgisine göre istinaf ya
da temyiz yoluna” şeklinde değiştirilmiştir.
[13] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 55 inci maddesi ile bu fıkrada yer alan “birmilyar lirayı” ibareleri “yirmibeşbin Türk Lirasını” şeklinde değiştirilmiştir.
[14] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 16
ncı maddesiyle, bu fıkrada yer alan “itirazlarda” ibaresi “istinaflarda”
şeklinde değiştirilmiştir.
[15] 2/7/2018
tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 185 inci maddesiyle bu
fıkrada yer alan “Başbakan veya ilgili” ibaresi “Cumhurbaşkanı ya da ilgili
Cumhurbaşkanı yardımcısı veya” şeklinde değiştirilmiştir.
[16] Bu fıkrada yer alan "…Başkanlık
Kurulunca" ibaresi, 10/6/1994 tarihli ve 4001 sayılı Kanunun 10 uncu
maddesiyle “Başkanlar Kurulunca” şeklinde değiştirilmiştir.
[17] 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 5
inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “İdare” ibaresi “Bölge idare
mahkemelerindeki istinaf kanun yolu incelemeleri ile idare” şeklinde
değiştirilmiş ve fıkraya “ara kararları” ibaresinden sonra gelmek üzere “daire
başkanı” ibaresi eklenmiştir.
[18] 2/7/2018
tarihli ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 185 inci maddesiyle bu bentte
yer alan “Bakanlar Kurulu” ibaresi “Cumhurbaşkanı” şeklinde değiştirilmiştir.
[19] 2/7/2012 tarihli ve 6352 sayılı Kanunun 57
nci maddesi ile bu maddeye (2) numaralı fıkradan sonra gelmek üzere (3)
numaralı fıkra eklenmiş ve diğer fıkralar buna göre teselsül ettirilmiştir.
[20] 2/7/2018 tarihli ve 703 sayılı Kanun
Hükmünde Kararnamenin 185 inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “ilgili kanun”
ibaresinden sonra gelmek üzere “veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesi” ibaresi
eklenmiştir.
[21] 1/7/2016 tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 13
üncü maddesiyle, bu fıkrada yer alan “, çalışmaya ara verme süresi içinde ise
idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlara en yakın nöbetçi
mahkemeye veya kararı veren hâkimin katılmadığı nöbetçi mahkemeye,” ibaresi
madde metninden çıkarılmıştır.
[22] Bu
maddenin birinci fıkrasının üçüncü cümlesinin “23/4/1981 tarihli ve 2451 sayılı
Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanuna ekli (1) ve (2)
sayılı cetvellerde gösterilen unvanları taşıyan görevler ile farklı atama
usullerine tabi olsalar dâhi daire başkanı ve üstü görevlere, sivil memurlar hariç
kolluk teşkilatlarının kadrolarına; açıktan, naklen veya vekâleten yapılan
atama ve bu görevlerden alınma, bu görevlerle ilgili yer değiştirme, görev ve
unvan değişikliği işlemleri hakkında verilen mahkeme kararlarının gereği,
ilgilinin kazanılmış hak aylık derecesine uygun başka bir kadroya atanması
suretiyle iki yıl içinde yerine getirilir.” bölümü, aynı fıkranın dördüncü
cümlesi ve son cümlesinin “Bu fıkranın üçüncü cümlesinde belirtilen işlemlerle
ilgili mahkeme kararlarının yerine getirilmemesi ceza soruşturması ve
kovuşturmasına konu edilemez;” bölümü; 1/1/2015 tarihli ve 29223 sayılı Resmi
Gazete’de yayımlanan Anayasa Mahkemesi’nin 2/10/2014 tarihli ve E.: 2014/149,
K.: 2014/151 sayılı Kararı ile iptal edilmiştir.
[23] 3/11/2016 tarihli ve 6754 sayılı Kanunun 22
nci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “ve bilirkişi seçimi” ibaresi metinden
çıkarılmıştır.
[24] 2/7/2012 tarihli 6352 sayılı Kanunun 59
uncu maddesi ile bu fıkrada yer alan “işlemlerde” ibaresi “işlemler ile
elektronik işlemlerde” şeklinde değiştirilmiştir.
[25] 17/10/2019 tarihli ve 7188 sayılı Kanunun 8
inci maddesiyle bu fıkrada yer alan “işlemler ile elektronik işlemlerde”
ibaresi “işlemler, elektronik işlemler ile ses ve görüntü nakledilmesi yoluyla
duruşma icrasında” şeklinde değiştirilmiştir.
[26] 22/7/2020 tarihli ve 7251 sayılı Kanunun 52
nci maddesiyle, bu fıkraya “tarafların vekilleri,” ibaresinden sonra gelmek
üzere “dosyanın taraflar ve ilgililerce incelenmesi,” ibaresi eklenmiştir.
[27] Bu madde
başlığı, 10/6/1994 tarih ve 4001 sayılı Kanunun 16 ncı maddesiyle metne
işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[28] 10/6/1994 tarihli ve 4001 sayılı Kanunun 17
nci maddesiyle bu maddeye (b) bendi eklenmiş olup mevcut (b) ve (c) bentleri,
(c) ve (d) olarak teselsül ettirilmiştir.
[29] 10/6/1994 tarih ve 4001 sayılı Kanunun 18 inci maddesiyle, bu maddeye (1) numaralı fıkra eklenmiş olup mevcut (1), (2), (3) ve (4) olan fıkra numaraları, (2), (3), (4) ve (5) olarak teselsül ettirilmiştir.
[30] Bu madde başlığı “İtiraz:” iken, 18/4/2014
tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle metne işlendiği şekilde
değiştirilmiştir.
[31] 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 6
ncı maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “aksine hüküm bulunsa”
ibaresi “farklı bir kanun yolu öngörülmüş olsa” şeklinde değiştirilmiştir.
[32] Anayasa
Mahkemesinin 26/10/2023 tarihli ve E.:2023/81; K.:2023/184 sayılı Kararı ile bu
fıkranın ikinci cümlesi iptal edilmiştir. Kararın Resmî Gazete’de
yayımlanmasından başlayarak dokuz ay sonra (21/9/2024) yürürlüğe gireceği hüküm
altına alınmıştır.
[33] Anayasa Mahkemesinin 20/7/2022 tarihli ve E.: 2022/48, K.: 2022/93 sayılı Kararı ile bu fıkranın birinci cümlesi “istinafın kanuni süre geçtikten sonra yapılması hâli” yönünden iptal edilmiştir.
[34] Anayasa
Mahkemesinin 26/7/2023 tarihli ve E.:2023/36 K.:2023/142 sayılı Kararı ile bu
bent iptal edilmiştir. Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından başlayarak
dokuz ay sonra (13/7/2024) yürürlüğe gireceği hüküm altına alınmıştır.
[35] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 21
inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “mahkemece” ibareleri “bölge idare
mahkemesince” şeklinde değiştirilmiştir.
[36] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 21
inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “mahkemeye” ibaresi “bölge idare
mahkemesine”, “mahkeme” ibaresi “bölge idare mahkemesi” şeklinde
değiştirilmiştir.
[37] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 21
inci maddesiyle, bu fıkrada yer alan “mahkeme” ibaresi “bölge idare mahkemesi”
şeklinde değiştirilmiştir.
[38] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle, bu fıkrada yer
alan “mahkemece” ibaresi “bölge idare mahkemesince” şeklinde değiştirilmiştir.
[39] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 21 inci maddesiyle, bu fıkranın
birinci cümlesinde yer alan “mahkeme veya Danıştay daire başkanı” ibaresi
“merci” ve “onbeş” ibaresi “yedi” şeklinde; ikinci cümlesinde yer alan
“mahkeme, ilk derece mahkemesi olarak davaya bakan Danıştay dairesi” ibaresi
“ilgili merci” şeklinde; üçüncü cümlesinde yer alan “mahkeme, ilk derece
mahkemesi olarak davaya bakan Danıştay dairesi” ibaresi “merci” şeklinde;
dördüncü cümlesinde yer alan “Mahkemenin veya Danıştay dairesinin” ibaresi
“İlgili merciin” şeklinde değiştirilmiş aynı fıkranın üçüncü cümlesinde yer
alan “yapılması” ibaresinden sonra gelmek üzere “veya kesin bir karar hakkında
olması” ibaresi eklenmiştir.
[40] Anayasa Mahkemesinin 20/7/2022 tarihli ve
E.: 2022/48, K.: 2022/93 sayılı Kararı ile bu fıkrada yer alan “ve 6 ncı”
ibaresi, “istinafın kanuni süre geçtikten sonra yapılması hâli” yönünden iptal
edilmiştir.
[41] Bu madde başlığı “Kararın bozulması:” iken,
18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 22 nci maddesiyle metne işlendiği
şekilde değiştirilmiştir.
[42] 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 7 nci maddesiyle, bu maddenin birinci fıkrasında yer alan “karar” ibaresi “kararlar” şeklinde değiştirilmiştir.
[43] Bu madde başlığı “Kanun yararına bozma:”
iken, 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle metne
işlendiği şekilde değiştirilmiştir.
[44] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 24 üncü maddesiyle, bu maddenin
birinci fıkrasında yer alan “Bölge idare mahkemesi kararları ile idare ve vergi
mahkemelerince ve Danıştayca ilk derece mahkemesi olarak verilip” ibaresi
“İdare ve vergi mahkemeleri ile bölge idare mahkemelerinin kesin olarak verdiği
kararlar ile istinaf veya” şeklinde ve ikinci fıkrasında yer alan “mahkeme veya
Danıştay” ibaresi “merci” şeklinde değiştirilmiştir.
[45] 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 25 inci maddesiyle, bu maddenin
başlığında yer alan “itiraz” ibaresi “istinaf” şeklinde; birinci fıkrasında yer
alan “itiraz yoluna” ibaresi “istinaf yoluna” şeklinde; “itirazı” ibaresi
“istinaf başvurusunu” şeklinde ve son cümlesinde yer alan “kararların temyizi”
ibaresi “kararlara karşı temyiz ya da istinaf yoluna başvurulması” şeklinde
değiştirilmiştir.
[46] 20/7/2017 tarihli ve 7035 sayılı Kanunun 8 inci maddesiyle, bu maddeye üçüncü fıkrasından sonra gelmek üzere dördüncü fıkra eklenmiş ve mevcut dördüncü fıkra beşinci fıkra olarak teselsül ettirilmiştir.
[47] 3 numaralı fıkra, 10/6/1994 tarihli ve 4001
sayılı Kanunun 23 üncü maddesi hükmüdür.
[48] Bu madde
başlığı “Yargılamanın yenilenmesine ve kararın düzeltilmesine ilişkin özel
hükümler:” iken, 18/6/2014 tarihli ve 6545 sayılı Kanunun 26 ncı maddesiyle
metne işlendiği şekilde, aynı maddenin beşinci fıkrasında yer alan “53, 54 ve bu”
ibaresi “Bu madde ile 53 üncü” şeklinde değiştirilmiş; üçüncü ve dördüncü
fıkralarında yer alan “ve kararın düzeltilmesi” ibareleri ile beşinci
fıkrasında yer alan “ve kararın düzeltilmesinde” ibaresi madde metninden
çıkarılmıştır.
[49] 1/7/2016
tarihli ve 6723 sayılı Kanunun 14 üncü maddesiyle, bu fıkranın ikinci
cümlesinde yer alan “idare ve vergi mahkemeleri” ibaresi “ve sadece bir idare
veya bir vergi mahkemesi bulunan yerlerdeki idari yargı mercileri” şeklinde
değiştirilmiştir.
[50] Anayasa Mahkemesinin 26/10/2023 tarihli ve E.:2023/81; K.:2023/184 sayılı
Kararı ile bu madde iptal edilmiştir. Kararın Resmî Gazete’de yayımlanmasından
başlayarak dokuz ay sonra (21/9/2024) yürürlüğe gireceği hüküm altına
alınmıştır.
[51] 6637 sayılı Kanunun 19 uncu maddesiyle bu
fıkrada yer alan “Bu Kanunla idari yargıda” ibaresi “İvedi yargılama usulü
hariç olmak üzere bu Kanunla idari yargıda” şeklinde değiştirilmiştir.