İsim Değiştirme Davası 2025 – İsim Değişikliği Nasıl Yapılır?

You are currently viewing İsim Değiştirme Davası 2025 – İsim Değişikliği Nasıl Yapılır?

İsim değiştirme davası nedir? İsim değiştirme davası, isim değiştirmek isteyen kişilerin hukuken başvurması gereken dava yoludur. 2022 yılına kadar bazı şartların sağlanması durumunda e-devlet üzerinden isim değişikliği başvurusu yapılabilirken, 2022 yılı Aralık ayından itibaren e-devlet üzerinden isim değişikliği başvuruları yapılamamaktadır. Bu sebeple isim değişikliği yapmak isteyen vatandaşların avukatları aracılığıyla dava yoluna başvurmaları gerekmektedir. Ancak yazım hatalarına ilişkin düzeltmeler nüfus müdürlüğüne başvuru ile yapılabilmektedir. Bu makalemizde isim değişikliğine ilişkin yargı yolu ve hukuki süreci ele alacağız.

Ayrıntılı bilgi almak için avukatlık büromuz ile iletişime geçebilirsiniz.

İsim Değişikliği Nasıl Yapılır?

İsim değişikliği yapmak isteyen vatandaşlar, değişiklik bir yazım hatasından kaynaklanmıyorsa, isimi tümden değiştirip farklı bir isimin nüfus kütüğüne kaydedilmesi isteniyorsa veya birden fazla ismi olan kişilerin isim sildirme gibi talepleri varsa bu durumda isim değişikliği davası açması gerekmektedir. Dolayısıyla isim değişikliğinin nüfus kütüğüne kaydı için mahkeme kararı gerekmektedir. Mahkeme tarafından isim değişikliği kararı verilebilmesi için isim değişikliği talebinin haklı bir sebebe dayanması gerekmektedir. Kişi haklı sebebini dava dilekçesinde gerekçelendirmelidir.

İsim nasıl değiştirilir?

  • İsim değişikliği davası
  • E-devlet üzerinden isim değişikliği başvurusu (2022 Aralık ayı itibari ile son bulmuştur.)
  • Nüfus Müdürlüğüne yazılan dilekçe ile isim değişikliği başvurusu

E- Devlet İsim Değiştirme

E devlet üzerinden isim değiştirme 24 Aralık 2022 tarihi itibari ile son bulmuştur. Bu sebeple izim değişikliği talebi olan kişilerin dava yoluna veya Nüfus Müdürlüğüne başvuru yoluna gitmeleri gerekmektedir. E- devlet üzerinden isim değiştirme taleplerinin kabul edildiği dönemde isim e-devlet isim değiştirme şartlarına uygun olması durumunda kabul edilmekteydi. Bu şartlar harf hatası, telafuzdan kaynaklanan hatalar, yazım hatası gibi hataen yazılan yanlış isimlerin yargıda iş yoğunluğuna sebebiyet vermeden çözülmesi amacıyla getirilmişti. Örneğin Mehmet yerine Memet yazılması gibi hatalı yazımlara ilişkin düzeltmeler yapıldı ancak 2022 Aralık ayı itibari ile e- devlet üzerinden isim değişikliği başvuruları alınmamaktadır.

Nüfus Müdürlüğüne Başvuru ile İsim Değiştirme

Nüfus Müdürlüğüne Başvuru ile yapılabilen isim değişiklikleri yine harf hataları, yazım yanlışlıkları, telafuzdan kaynaklanan hatalı yazımlar gibi durumlardır. Nüfus Müdürlüğüne dilekçe ile isim değişikli talebi başvurusu yapılır. Kabul edilmesi durumunda dava yoluna gitmeye gerek kalmaz. Ancak yeni isim ekletme, tümden isim değişikliği, isimde var olan ‘can’, ‘han’ gibi eklerin silinmesi veya eklenmesi gibi taleplerle başvuru yapılması durumunda Nüfus Müdürlüğü tarafından bu talep reddedilecektir. Bu durumda isim değişikliği davası açılması gerekir.

İsim Değişikliği Davası 2025

İsim değişikliği, bireyin kimlikte yer alan adını değiştirme ya da ikinci adını sildirme talebiyle mahkemeye başvurması sonucu gerçekleşen hukuki bir süreçtir. Bu davalar genellikle ismin kişide sosyal veya psikolojik sıkıntılara yol açması, toplumda yanlış algılar yaratması ya da bireyin kendini o isimle tanımlayamaması gibi sebeplerle açılır. Ancak bu tür bir değişiklik talebi keyfi bir tercih olarak değerlendirilemez; mutlaka geçerli bir hukuki neden sunulması gereklidir.

Bir kişinin ismini değiştirmek ya da ikinci ismini sildirmek için dava açması durumunda, yerleşim yerindeki Asliye Hukuk Mahkemesi yetkilidir. Davanın açılabilmesi için hazırlanan dilekçede talep net ve gerekçeli bir şekilde ifade edilmelidir. İsim değişikliği dava dilekçesi hazırlanırken şu unsurlar dikkatlice belirtilmelidir:

  • Talepte bulunan kişinin kimlik bilgileri
  • Hangi ismin değiştirilmesi veya kaldırılması istendiği
  • Talebin dayandığı nedenler (örneğin isimden kaynaklanan alay konusu olma durumu veya isimle kişinin bağ kuramaması)
  • Gerekçeyi destekleyen yasal dayanaklar

Mahkemeye, bu dilekçeyle birlikte nüfus kayıt örneği ve talebi destekleyen belgeler de sunulmalıdır. Alay konusu olma gibi durumlarda tanık beyanları veya psikolojik destek raporları eklenebilir.

İsim değişikliği davalarında mahkeme, davacının sunduğu gerekçeleri titizlikle inceler. Örneğin, kişinin ikinci ismini sildirme gerekçesi, bu ismin kullanılmaması veya kişiye duygusal yük oluşturması ise bu nedenler değerlendirilir. Mahkeme talebi kabul ettiğinde, karar Nüfus Müdürlüğü’ne gönderilerek kimlik bilgilerinde gerekli değişikliklerin yapılması talep edilir.

İsim Değişikliğinde Haklı Nedenler ve İspat Şekilleri

İsim değişikliği davası açmak isteyen kişilerin mahkemeye haklı nedenler sunması ve bu nedenleri somut delillerle desteklemesi gerekir. Bu süreçte mahkemeler, kişinin yaşadığı sıkıntıları, toplumsal algıyı ve ismin kişinin hayatındaki etkilerini detaylı şekilde değerlendirir. Aşağıda isim değişikliği taleplerinde sıkça karşılaşılan haklı nedenler ve bu nedenlerin nasıl ispatlanabileceği örneklerle açıklanmıştır. Ancak haklı nedenler aşağıda saydığımız sebeplerle sınırlı değildir. Dava dilekçesinde kişinin sunduğu haklı sebep mahkeme tarafından değerlendirilmelidir. Her dosya kendine özgü olup, yargılama aşamasında tüm nedenler ayrı ayrı değerlendirmeye alınmalıdır.

1. Alay Konusu Olma ve Psikolojik Etkiler

Haklı Neden:
Kişinin isminin çevresi tarafından alay konusu edilmesi, dalga geçilmesi ya da psikolojik baskıya yol açması durumunda bu durum haklı bir neden olarak kabul edilir. Özellikle çocukluk döneminden itibaren süregelen olumsuz etkiler, kişinin kendisini ismiyle barışık hissetmemesine neden olabilir. Kişinin isminin toplumda alay konusu olması, dalga geçilmesi veya ismi yüzünden küçümsenmesi, değişiklik için geçerli bir sebeptir.

Örnek:
Adı “Topal” olan bir birey, okul yıllarında bu isim nedeniyle sürekli alay konusu olmuştur. Çevresindeki insanlar da bu ismi ona bir lakap gibi kullanarak psikolojik baskı oluşturmuştur.

İspat Yolları:

  • Tanık Beyanları: Davacının okul arkadaşları ya da öğretmenleri, ismin nasıl bir alay konusu haline geldiğini mahkemede ifade edebilir.
  • Psikolojik Rapor: İsmin psikolojik etkilerini belgelemek için bir psikologdan alınmış rapor sunulabilir. Bu rapor, kişinin geçmişte yaşadığı travmayı destekleyebilir.

2- Dini İnanç veya Kültürel Uyum Sorunları

Haklı Neden:
Kişinin ismi, dini ya da kültürel inançlarına ters düşüyorsa bu durum değişiklik için geçerli bir sebep sayılabilir. Özellikle isim, kişinin yaşadığı toplumda farklı anlamlara gelebilir ve uyum sorunu yaratabilir.

Örnek:
Müslüman olan bir birey, ailesi tarafından verilen “Chris” adını taşımakta zorlanmaktadır. İsmin dini inançlarıyla uyumlu olmadığını düşündüğü için adını değiştirmek istemektedir.

İspat Yolları:

  • Dini Belgeler: Kişinin dini inançlarını belgeleyen dokümanlar, mahkemeye sunulabilir.
  • Tanıklık: Kişinin çevresinden kişiler, ismin bu uyumsuzluğu nasıl sorunlara yol açtığını anlatabilir.

3- Toplumsal Algı ve Olumsuz Çağrışımlar

Haklı Neden:
Bazı isimler toplumda olumsuz anlamlar çağrıştırabilir ya da kötü olaylarla ilişkilendirilebilir. Bu da bireyin sosyal hayatında zorluklara neden olabilir.

Örnek:
Adı “Kenan” olan bir birey, yerel bir suç örgütünün liderinin de aynı isimde olması nedeniyle çevresinden sürekli tepki görmektedir. İnsanlar, isim benzerliği nedeniyle bu kişiye karşı ön yargıyla yaklaşmaktadır.

İspat Yolları:

  • Haber ve Belgeler: İsmin kötü bir olayla ilişkilendirildiğini gösteren gazete haberleri veya belgeler sunulabilir.
  • Sosyal Medya Paylaşımları: İsmin birey üzerinde olumsuz bir algı oluşturduğunu gösteren yazışmalar ya da paylaşımlar delil olarak kullanılabilir.

4- İkinci İsmi Sildirme Talebi

Haklı Neden:
Bazı kişiler, kimliklerinde yer alan ikinci isimlerini kullanmadıkları veya bu isimle anılmak istemedikleri için sildirme talebinde bulunabilir.

Örnek:
Kimlikte “Bilge Han” olarak kayıtlı bir kişi, hayatı boyunca yalnızca “Bilge” adıyla tanınmıştır. İkinci isim olan “Han”ın resmi belgelerde sürekli karışıklığa neden olması nedeniyle bu ismi sildirmek istemektedir.

İspat Yolları:

  • Tanık Beyanları: Kişinin çevresindeki kişiler, yalnızca ilk ismin kullanıldığını ifade edebilir.
  • Resmi Kayıtlar: Okul kayıtları ya da iş belgelerinde yalnızca ilk ismin yer aldığı belgeler mahkemeye sunulabilir.

5- Din veya Vatandaşlık Değiştirme Nedeniyle İsim Değiştirme

Haklı Neden:
Din değişikliği veya vatandaşlık edinimi sonrasında bireyler, inançlarıyla veya yeni toplumsal kimlikleriyle uyumlu bir isim kullanmak isteyebilir. Bu tür durumlar, isim değişikliği için haklı bir neden olarak kabul edilir.

Örnek:
Bir kişi, Hristiyanlık inancından İslamiyet’e geçiş yapmıştır ve adı “Elizabeth”tir. Din değişikliği sonrasında, İslamiyet’e uygun bir isim olan “Elif” adını almak istemektedir. Bu değişiklik, hem dini kimliğini hem de inancını ifade etme açısından önem taşımaktadır.

İspat Yolları:

  • Dini Belge: Din değiştirme sürecine ilişkin bir belge (örneğin, bir cemaatten alınan resmi bir yazı) sunulabilir.
  • Tanık Beyanları: Bireyin çevresindeki insanlar, din değişikliğinin ve bu istekle ilişkisinin doğruluğunu ifade edebilir.
  • Vatandaşlık Belgesi: Vatandaşlık değiştirme sürecinde, ismin yeni toplumda kullanılabilir hale gelmesi gerektiğini gösteren belgeler sunulabilir.

6- Telaffuzun Zor Olması Nedeniyle İsim Değiştirme

Haklı Neden:
Bazı isimler, telaffuzunun zor olması nedeniyle günlük hayatta hem birey hem de çevresi için sıkıntılara yol açabilir. Bu durum, özellikle iş hayatında ve resmi yazışmalarda karışıklıklara neden olabilir.

Örnek:
Adı “Bedriye” olan bir kişi, isminin çevresi tarafından sürekli yanlış telaffuz edilmesinden ve resmi işlemlerde bu ismin yanlış yazılmasından dolayı rahatsızlık duymaktadır. Bu nedenle ismini daha kolay bir isim olan “Nur” olarak değiştirmek istemektedir.

İspat Yolları:

  • Resmi Belgeler: Kişinin isminin resmi kayıtlarda veya belgelerde yanlış yazıldığını gösteren belgeler sunulabilir.
  • Tanıklık: Yakın çevreden kişiler, ismin nasıl yanlış telaffuz edildiğini ya da bu durumun nasıl sorunlara yol açtığını ifade edebilir.
  • Yazılı Şikayetler: İş veya sosyal hayatında telaffuz zorluğu nedeniyle yaşanan sorunlara dair yazılı belgeler veya şikayetler delil olarak sunulabilir.

7- Farklı İsimde Biliniyor Olma Nedeniyle İsim Değiştirme

Haklı Neden:
Kişinin günlük hayatta ya da iş yaşamında nüfus kaydındaki isminden farklı bir isimle tanınıyor olması, isim değişikliği için önemli bir gerekçedir. Bu durum, bireyin toplumsal kimliğiyle resmi kimliği arasında uyumsuzluk yaratabilir.

Örnek:
Adı “Mediha” olan bir kişi, çocukluk yıllarından beri çevresinde “Melda” olarak bilinmektedir. İş hayatında ve sosyal çevresinde de herkes tarafından bu isimle anılmakta ve resmiyetteki adı kimsenin bilmediği bir detay haline gelmiştir. Kişi, yalnızca “Melda” olarak tanınmak istediği için resmi adını buna uygun şekilde değiştirmek istemektedir.

İspat Yolları:

  • Sosyal Medya veya İş Belgeleri: Kişinin günlük yaşamında farklı bir isimle tanındığını gösteren sosyal medya hesapları veya iş yeri belgeleri sunulabilir.
  • Tanık Beyanları: Yakın çevreden kişiler, kişinin bilinen isminin farklı olduğunu ve resmiyetteki ismin kullanılmadığını ifade edebilir.
  • Yazılı ve Görsel Kanıtlar: Davacıya gönderilen mektuplar, e-postalar ya da diğer belgelerde kullanılan ismin, değişiklik talep edilen isim olduğunu göstermek mümkündür.

Mahkemede Değerlendirme Süreci

Haklı nedenlerin sunulması ve bu nedenlerin ispatlanması, davanın olumlu sonuçlanması için kritik öneme sahiptir. Mahkeme, kişinin sunduğu delillerin yeterliliğini değerlendirerek bir karar verir. Davanın kabul edilmesi halinde, isim değişikliği kararı ile nüfus kayıtlarında gerekli düzenleme yapılır.

Bu tür davalarda profesyonel bir avukatla çalışmak, dilekçe hazırlanması ve delillerin sunulması sürecinde avantaj sağlayabilir. Her ne kadar isim değişikliği bireysel bir hak olsa da bu hakkın kullanımı dikkatli bir hukuki hazırlık gerektirir.

İsim Değiştirme Davası Kime Karşı Açılır?

İsim değiştirme davası, bireyin kişisel haklarını ilgilendiren bir dava türü olup, herhangi bir kişiye veya kuruma karşı açılmaz. Bu dava, kişinin ismini değiştirmek veya düzeltmek amacıyla, doğrudan nüfus müdürlüğü kayıtlarına yönelik bir talep olduğu için davanın tarafı yalnızca başvuruda bulunan kişi ve ilgili devlet kurumudur.

Bu nedenle isim değiştirme davaları, kişiye özel bir dava niteliği taşır ve davacı kişi, talebini mahkemeye sunarak hakimden bir karar verilmesini talep eder. Burada dava dilekçesi, kişinin nüfus kaydını tutan nüfus müdürlüğüne yönelik düzenlenmiş olsa da, bu müdürlük sadece kayıtlarda değişiklik yapmakla yükümlü olduğu için davalı olarak addedilmez.

İsim Değiştirme Davasında Görevli ve Yetkili Mahkeme

Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesi uyarınca açılacak isim değişikliği davası Asliye Hukuk Mahkemesinde açılması gerekmektedir. İsim değişikliği davasında görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi’dir.

Yetki konusunda ise, başvuruda bulunacak kişinin ikametgahının bulunduğu yer asliye hukuk mahkemesi yetkilidir. Yani davacı, nüfus sisteminde ikametgahı olarak görünen adresin bulunduğu yer mahkemesine başvurarak isim değişikliği talebinde bulunabilir. Kişinin fiili olarak yaşadığı yer her zaman ikamet adresi olmayabilir. Bu sebeple e devlet üzerinde ikamet adres bilgileri kontrol edilerek dava açılması gerekmektedir.

İsim Değiştirme Davasında İstinaf Kanun Yolu

İsim değiştirme davalarında verilen kararlar, istinaf kanun yoluna tabidir. Asliye hukuk mahkemesi tarafından verilen kararın taraflardan biri tarafından kabul edilmemesi halinde, kararın tebliğinden itibaren iki hafta içinde istinaf başvurusu yapılabilir.

İstinaf başvurusu, kararı veren mahkemenin bağlı olduğu bölge adliye mahkemesine yapılır. Bölge adliye mahkemesi, ilk derece mahkemesinin kararını hem maddi olaylar hem de hukuki gerekçeler bakımından inceleyerek hükmün yerinde olup olmadığına karar verir.

Eğer istinaf incelemesi sonucunda mahkeme kararında hukuka aykırılık tespit edilirse, karar kaldırılabilir veya yeniden yargılama yapılmasına karar verilebilir. Ancak, mahkeme kararında açık bir hukuka aykırılık yoksa, istinaf talebi reddedilir ve ilk derece mahkemesinin kararı kesinleşir.

Sonuç olarak, isim değiştirme davasında istinaf kanun yolu, hukuka uygunluk denetimi sağlayarak taraflara verilen karara karşı bir üst mahkemeye başvurma hakkı tanır.

İsim Değiştirme Davasında Yargıtay Süreci

İsim değiştirme davasında istinaf kanun yolu açık olmakla birlikte, İstinaf mahkemesi olarak bilinen Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen kararlar isim değişikliği davası için kesindir. Dolayısıyla İsim değişikliği davasında Bölge Adliye Mahkemesi tarafından verilen karar temyiz edilerek yargıtaya taşınamaz. Temyiz kanun yolu kapalıdır.

İsim Değişikliği Davasında Kararın Kesinleşmesi ve İlanı

İsim değişikliği davasında verilen mahkeme kararının geçerli olabilmesi için öncelikle kesinleşmesi gerekir. Karar taraflara tebliğ edildikten sonra, istinaf yoluna başvurulmazsa veya istinaf incelemesi sonucunda istinaf başvurusu reddedilirse karar kesinleşir.

Kesinleşen karar, ilgili nüfus müdürlüğüne gönderilerek kişinin resmi kimlik ve nüfus kayıtlarında gerekli değişiklikler yapılır. Kesinleşen mahkeme kararı, isim değişikliğinin resmileşmesi için Basın İlan Kurumu’na iletilerek gazetede yayımlanır. Bu ilan, değişikliğin üçüncü kişilere bildirilmesini ve hukuki sürecin şeffaf şekilde tamamlanmasını sağlar.

İsim değişikliği sürecinin tamamlanmasıyla birlikte kişi, artık tüm resmi işlemlerinde yeni ismini kullanabilir ve kimlik, pasaport gibi belgelerini güncelleyebilir. Böylece hem hukuki hem de sosyal çevresinde yeni adıyla tanınmasının önü açılmış olur.

Avukatsız İsim Değiştirme Yapılabilir Mi?

İsim değiştirme davası, kişinin bireysel olarak açabileceği bir davadır ve avukat tutma zorunluluğu bulunmamaktadır. Davacı, gerekli belgelerle birlikte ikametgahının bulunduğu asliye hukuk mahkemesine başvurarak süreci kendi başına yürütebilir.

Ancak isim değişikliği, belirli bir hukuki gerekçeye dayanmalıdır. Mahkemeye sunulacak dilekçede bu gerekçenin net ve ikna edici şekilde açıklanması gerekir. Ayrıca, davanın kabul edilmesi için duruşmada doğru ve eksiksiz beyanda bulunmak talebi delillerle desteklemek önemlidir.

Hukuki bilgi gerektiren bu süreçte, hata yapmamak ve süreci daha hızlı ilerletmek adına bir avukattan destek almak gerekir. Özellikle karmaşık veya ek delil gerektiren durumlarda, avukatın profesyonel rehberliği başvurunun daha sağlam temellere oturmasını sağlayacaktır.

Bebek İsmi Değiştirme

Bebeğimin ismini değiştirmek istiyorum soruları ile hukuki danışmanlık almak isteyen kişiler bulunmaktadır. Bebeğin ismini değiştirmek için mahkemeye başvuruda bulunurken, değişikliğin haklı bir nedene dayanması gerekmektedir. Mahkeme, çocuğun üstün yararını gözeterek gerekçeleri değerlendirir. En sık kabul edilen gerekçeler şunlardır:

  1. Yanlış Yazım veya Kaydedilme Hatası: Nüfus kaydı sırasında bebeğin ismi yanlış yazılmış olabilir. Bu gibi durumlarda hatanın düzeltilmesi için isim değişikliği talep edilebilir.
  2. Telaffuz veya Yazım Zorluğu: Konulan ismin yazımı veya telaffuzu zor olduğu için değiştirilmek istenebilir.
  3. Toplumsal veya Kültürel Uyum Sorunları: Bebeğe konulan ismin toplum içinde olumsuz algılanması, alay konusu olması veya kültürel uyuma engel teşkil etmesi halinde değişiklik talep edilebilir.
  4. Din veya İnanç Değişikliği: Aile, bebeğin isminin dini inançlarına uygun olmadığını düşünüyor ve bu nedenle değiştirmek istiyorsa, bu bir gerekçe olarak kabul edilebilir.
  5. Psikolojik ve Sosyal Etkiler: Bebeğin ismi, çocuğun ilerleyen yaşlarda psikolojik olarak olumsuz etkilenmesine neden olabilecek nitelikteyse, mahkemeden değişiklik talep edilebilir.
  6. Cinsiyet Uyumsuzluğu: Bebeğin ismi cinsiyetiyle uyuşmuyorsa veya yanlış kaydedildiyse, isim değişikliği için mahkemeye başvurulabilir.
  7. Ebeveynlerin Ortak Kararı: Anne ve baba, çocuğun yararına olacağına inandıkları bir isim değişikliği konusunda hemfikir olmuşsa, bu durum da gerekçe olarak sunulabilir.

Mahkeme, sunulan gerekçeleri değerlendirerek çocuğun üstün yararına uygun olup olmadığını inceler. Haklı ve geçerli sebepler sunulduğunda, isim değişikliği talebi büyük ölçüde kabul edilmektedir. Bu gerekçeler arasında en çok ebeveynlerin ortak kararı ile bebeğin isimi değiştirilmektedir. İsim konusunda fikir değiştirmek, bebeğin ismi konusunda kararsız kalıp ikinci bir isim ekletmek gibi sebepler bebeğin ismini değiştirmek için açılan davalarda karşımıza çokca çıkmaktadır.

İsim Değiştirme Ücreti 2025

İsim değiştirme davasında dava açma aşamasında, dava harç ve masrafı ile yargılama giderleri mahkeme veznesine ödenmektedir. Mahkeme vezanesine ödenen harç ve masraflar davanın kabulü ile hüküm kurulması durumunda dosyada karşı taraf olarak görünen Nüfus Müdürlüğünden talep edilemez. Bu dava türü çekişmeli yargılamanın konusu olmaması sebebiyle mahkemeye ödenen harç ve masraflarının tamamı isim değişikliği talep eden kişinin üzerine bırakılacaktır. Kişi kendini avukat ile temsil etmesi durumunda da aynı şekilde isim değişikliği talep eden kişinin avukatına karşı vekalet ücretine hükmedilmeyecektir. 2025 yılında isim değiştirme ücreti, dava harç ve masrafı ve kişinin kendisini avukat ile temsil ettirmesi durumunda sözleşmesel avukatlık ücreti olarak iki çeşit ücret gündeme gelmektedir. Avukat ile temsil durumunda 2025 yılı Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi kapsamında avukata ödenmesi gereken asgari tarife 30.000,00 TL olup, sözleşmesel nitelikte olması sebebiyle asgari tarife gözetilerek avukat ile iş sahibi arasındaki anlaşmaya göre belirlenmektedir. İsim değiştirme davası harç ve masrafları ise maktu nitelikte olup her yıl devlet tarafından yayınlanan harç oranlarına göre değişmektedir. 2025 yılı için bu ücret 3.606,30 TL’dir. Bu ücret mahkemelerin gider avansı talebine göre değişiklik gösterebilir.

İsim Değişikliği Dava Dilekçesi Örneği

ANKARA NÖBETÇİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİNE

DAVACI : Satılmış KORKMAZ (TCKN:) , ADRES:

VEKİLİ : Av. Başak ÖZEN

MADDİ İLGİLİ : Ankara İl Nüfus Müdürlüğü

KONU : Haklı Nedenle İsmin Düzeltilmesi İsteminden İbarettir

AÇIKLAMALAR :

  1. Davacı, [Doğum Tarihi] doğumlu olup, mevcut kimlik ve nüfus kayıtlarında ismi “Satılmış Korkmaz” olarak yer almaktadır. Ancak, bu ismin, hem kişisel hayatında hem de meslek hayatında olumsuz etkilere yol açtığı ve davacıyı çeşitli psikolojik ve profesyonel zorluklarla karşı karşıya bıraktığı için değiştirilmesi talep edilmektedir.
  2. Davacı, hâkimlik mesleğini icra etmektedir ve isminin mesleki hayatındaki olumsuz etkilerini derinden hissetmektedir. Özellikle, mahkemelerde ve hukuk çevrelerinde isminin “Satılmış” olması nedeniyle sürekli olarak olumsuz yorumlar ve alay konusu olmuştur. Hukuk dünyasında güven ve saygınlık çok önemlidir; ancak bu isim, davacının mesleki itibarını zedelemiş ve adaletin simgesi olan bir hâkim olarak toplumda yeterli saygıyı görmekte zorluk yaşamaktadır. Bu durum, davacının özsaygısını da ciddi şekilde etkilemiş ve profesyonel yaşamında stres yaratmıştır.
  3. Ayrıca, mesleki görevini yerine getirirken, özellikle savcılar, avukatlar ve müvekkillerle olan ilişkilerinde, isminin sürekli alay konusu olması, davacıyı gereksiz yere savunma yapmak zorunda bırakmaktadır. Bu durum, adaletin sağlanmasında objektif ve tarafsız bir yaklaşım sergileyebilmesine engel olmuş, mesleki etkinliğini kısıtlamıştır.
  4. Davacı, isminin sosyal hayatındaki olumsuz etkilerini tolere etmekte zorlanırken, mesleki hayatında ise bu olumsuzlukların kariyerine doğrudan etki ettiğini gözlemlemektedir. Davacının gerek meslektaşları, gerekse de davalara katılan taraflar arasında sürekli olarak bu ismin dikkat çekmesi, işini yaparken duygusal bir yük oluşturmuştur.
  5. Davacı, isminin değiştirilmesiyle birlikte hem kişisel psikolojik sağlığını hem de mesleki kariyerini sağlıklı bir şekilde sürdürebileceğini düşünmektedir. İsim değişikliği, mesleki güvenin yeniden kazanılmasını sağlayacak, davacıyı meslektaşları ve toplum karşısında daha saygın bir pozisyona getirecektir.
  6. Davacı, meslek hayatında karşılaştığı bu güçlüklerin ve alayların işini etkilediğini ve hâkimlik gibi önemli ve ciddi bir mesleği icra ederken daha uygun bir isimle toplumsal algıyı yeniden yapılandırmasının, hem kendisinin hem de adalet sisteminin daha sağlıklı işleyebilmesi açısından gerekli olduğunu ifade etmektedir.

HUKUKİ NEDENLER:
Türk Medeni Kanunu’nun 27. maddesi ve diğer ilgili mevzuat.

DELİLLER:

  • Kimlik fotokopisi
  • Nüfus kayıt örneği
  • Psikolojik rapor (gerekirse)
  • Hâkimlik mesleğine ilişkin referanslar ve belgeler
  • Diğer belgeler (varsa)

SONUÇ VE TALEP:
Yukarıda belirtilen gerekçeler ışığında, Davacı Satılmış Korkmaz’ın mevcut isminin değiştirilerek, [yeni ismin] nüfus kayıtlarına işlenmesine karar verilmesini talep ederiz.
[Tarih]
Davacı Vekili / Davacı

EKLER:

  • Kimlik fotokopisi
  • Nüfus kayıt örneği
  • Psikolojik rapor (varsa)
  • Hâkimlik mesleğine ilişkin referanslar ve belgeler
  • Diğer belgeler

Bir yanıt yazın