SOSYAL SİGORTALAR VE GENEL SAĞLIK
SİGORTASI
KANUNU
Kanun Numarası : 5510
Kabul Tarihi : 31/5/2006
Yayımlandığı
Resmî Gazete : Tarih : 16/6/2006 Sayı : 26200
Yayımlandığı
Düstur : Tertip : 5 Cilt : 45
BİRİNCİ KISIM
Amaç, Kapsam ve Tanımlar
Amaç
MADDE
1- Bu Kanunun amacı,
sosyal sigortalar ile genel sağlık sigortası bakımından kişileri güvence altına
almak; bu sigortalardan yararlanacak kişileri ve sağlanacak hakları, bu haklardan
yararlanma şartları ile finansman ve karşılanma yöntemlerini belirlemek; sosyal
sigortaların ve genel sağlık sigortasının işleyişi ile ilgili usûl ve esasları düzenlemektir.
Kapsam
MADDE
2- Bu Kanun; sosyal sigortalar
ile genel sağlık sigortasından yararlanacak kişileri, işverenleri, sağlık hizmeti
sunucularını, bu Kanunun uygulanması bakımından gerçek kişiler ile her türlü kamu
ve özel hukuk tüzel kişilerini ve tüzel kişiliği olmayan diğer kurum ve kuruluşları
kapsar.
Tanımlar
MADDE
3- Bu Kanunun uygulanmasında;
1) Bakanlık:
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığını,
2) Kurum:
Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığını,
3) Sosyal
sigortalar: Kısa ve uzun vadeli sigorta kollarını,
4) Kısa
vadeli sigorta kolları: İş kazası ve meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortası
kollarını,
5) Uzun
vadeli sigorta kolları: Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası kollarını,
6) Sigortalı:
Kısa ve/veya uzun vadeli sigorta kolları bakımından adına prim ödenmesi gereken
veya kendi adına prim ödemesi gereken kişiyi,
7) (Değişik: 17/4/2008-5754/1 md.) Hak sahibi: Sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile
malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde,
gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk,
ana ve babasını,
8) Genel
sağlık sigortası: Kişilerin öncelikle sağlıklarının korunmasını, sağlık riskleri
ile karşılaşmaları halinde ise oluşan harcamaların finansmanını sağlayan sigortayı,
9) Genel
sağlık sigortalısı: Bu Kanunun 60 ıncı maddesinde sayılan kişileri,
10) (Değişik:
17/4/2008-5754/1 md.) Bakmakla yükümlü olduğu kişi:
5 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi ile 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının
(c) bendinin (1), (2) ve (7) numaralı alt bentleri ile yedinci ve sekizinci fıkraları
ile onikinci fıkrasındaki askeri öğrenci adayları ile Jandarma ve Sahil Güvenlik
Akademisi öğrenci adayları dışında kalan genel sağlık sigortalısının, sigortalı
sayılmayan veya isteğe bağlı sigortalı olmayan, kendi sigortalılığı nedeniyle gelir
veya aylık bağlanmamış olan;[1][2][3]
a) Eşini,
b) 18 yaşını, lise ve dengi
öğrenim veya 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen
aday çıraklık ve çıraklık eğitimi ile işletmelerde meslekî eğitim görmesi halinde
20 yaşını, yüksek öğrenim görmesi halinde 25 yaşını doldurmamış ve evli olmayan
çocukları ile yaşına bakılmaksızın bu Kanuna göre malûl olduğu tespit edilen evli
olmayan çocuklarını,
c) Geçiminin genel sağlık
sigortalısı tarafından sağlandığı Kurumca belirlenen kriterlere göre tespit edilen
ana ve babasını,
11) Hizmet
akdi: 22/4/1926 tarihli ve 818 sayılı Borçlar Kanununda tanımlanan hizmet akdini
ve iş mevzuatında tanımlanan iş sözleşmesini veya hizmet akdini,
12) Ücret:
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlara
saatlik, günlük, haftalık, aylık veya yıllık olarak para ile ödenen ve süreklilik
niteliği taşıyan brüt tutarı,
13) Asgarî
ücret: 22/5/2003 tarihli ve 4857 sayılı İş Kanunu gereğince 16 yaşından büyük işçiler
için belirlenen bir aylık brüt ücreti,
14) (Değişik:
17/4/2008-5754/1 md.) Ay: Ücretleri; her ayın 15’inde
ödenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılar
için, ayın 15’inden ertesi ayın 15’ine kadar geçen, diğer sigortalılar için ise
ayın 1’i ilâ sonu arasında geçen ve otuz gün olarak değerlendirilen süreyi,
15) (Değişik:
17/4/2008-5754/1 md.) Yıl: Ücretleri; her ayın 15’inde
ödenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılar
için, 15 Ocak tarihinden ertesi yılın 15 Ocak tarihine kadar geçen, diğer sigortalılar
için ise 1 Ocak ilâ 31 Aralık tarihleri arasında geçen ve 360 gün olarak değerlendirilen
süreyi,
16) Gelir:
İş kazası veya meslek hastalığı halinde sigortalıya veya sigortalının ölümü halinde
hak sahiplerine, yapılan sürekli ödemeyi,
17) (Değişik:
17/4/2008-5754/1 md.) Aylık: Malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortaları ile vazife malûllüğü halinde yapılan sürekli ödemeyi,
18) Ödeme
dönemi: Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıkların, ödeme tarihinden takip eden
ödeme tarihine kadar geçen süreyi,
19) Tarımsal
faaliyet: Kendi mülkünde, ortaklık veya kiralamak suretiyle başkalarının mülkünde
veya kamuya mahsus mahallerde; ekim, dikim, bakım, üretme, yetiştirme ve ıslah yoluyla
yahut doğrudan doğruya tabiattan istifade etmek suretiyle bitki, orman, hayvan ve
su ürünleri elde edilmesini ve/veya bu ürünlerin yetiştiricileri tarafından; muhafazasını,
taşınmasını veya pazarlanmasını,
20) (Değişik:
17/4/2008-5754/1 md.) Kurum Sağlık Kurulu: Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca düzenlenecek raporlardaki
teşhis ve bu teşhise dayanak teşkil eden belgeleri incelemek suretiyle, çalışma
gücü kaybı ve meslekte kazanma gücü kaybı oranlarını, erken yaşlanma halini, vazifelerini
yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücü kaybını ve malûllük derecelerini belirlemeye
yetkili hekimlerden ve/veya diş hekimlerinden oluşan kurulları,
21) (Değişik:
17/4/2008-5754/1 md.) Kamu idareleri: 10/12/2003 tarihli
ve 5018 sayılı Kamu Malî Yönetimi ve Kontrol Kanununun 3 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendinde belirtilen kamu idareleri ve kamu iktisadi teşebbüsleri
ile bunların bağlı idare, ortaklık, müessese ve işletmeleri ve yukarıda belirtilenlerin
ödenmiş sermayesinin % 50’sinden fazlasına sahip oldukları ortaklık ve işletmelerden
Türk Ticaret Kanununa tabi olmayanlarla özel kanunlarına göre personel çalıştıran
diğer kamu kurumlarını,
22) Sağlık
hizmeti: Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere 63 üncü madde
gereği finansmanı sağlanacak tıbbî ürün ve hizmetleri,
23) Kişiye
yönelik koruyucu sağlık hizmeti: Kişilerin hastalıktan korunması veya sağlıklı olma
halinin sürdürülmesi amacıyla, kişiye yönelik olarak finansmanı sağlanacak sağlık
hizmetlerini,
24) Aile
hekimi: Sağlık Bakanlığı tarafından aile hekimi olarak yetkilendirilen ve Kurum
ile sözleşme yapmış hekimleri,
25) Sağlık
hizmeti sunucusu: Sağlık hizmetini sunan ve/veya üreten; gerçek kişiler ile kamu
ve özel hukuk tüzel kişilerini ve bunların tüzel kişiliği olmayan şubelerini,
26) Katılım
payı: Sağlık hizmetlerinden yararlanabilmek için, genel sağlık sigortalısı veya
bakmakla yükümlü olduğu kişiler tarafından ödenecek tutarı,
27) (Değişik:
4/4/2013-6458/123 md.) Uluslararası koruma başvurusu
veya statüsü sahibi ve vatansız kişi: İçişleri Bakanlığı tarafından başvuru sahibi,
mülteci, ikincil koruma veya şartlı mülteci statüsü sahibi veya vatansız olarak
tanınan kişileri,
28) Peşin
sermaye değeri: Kurumca, bu Kanunun ilgili maddelerinde belirtilen giderlerin yaş,
kesilme ihtimali ve Kurumca belirlenecek iskonto oranı dikkate alınarak hesaplanan
tutarı,
29) (Değişik:
17/4/2008-5754/1 md.) Güncelleme katsayısı: Her yılın
Aralık ayına göre Türkiye İstatistik Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı
tüketici fiyatları genel indeksindeki değişim oranının % 100’ü ile sabit fiyatlarla
gayri safi yurtiçi hasıla gelişme hızının % 30’unun toplamına (1) tam sayısının
ilâve edilmesi sonucunda bulunan değeri,
30) (Ek: 17/4/2008-5754/1 md.) Vazife malûllüğü: Bu Kanunun
47 nci maddesinde tarif edilen vazife ve/veya harp malûllüğü hallerini,
31) (Ek: 17/4/2008-5754/1 md.) Uluslararası sosyal güvenlik
sözleşmeleri: Ülkemizin taraf olduğu sosyal güvenlik sözleşmelerini,
ifade
eder.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/1 md.) Bu maddenin (29) numaralı
bendinde belirtilen güncelleme katsayısının hesabında, en son temel yıllı tüketici
fiyatları genel indeksindeki değişim oranı veya sabit fiyatlarla gayri safi yurtiçi
hasıla gelişme hızının eksi olduğu yıllarda eksi değerler sıfır olarak alınır.
(Ek
fıkra: 20/8/2016-6745/60 md.) 4857 sayılı Kanunun 13 üncü ve 14 üncü maddelerine göre kısmi
süreli veya çağrı üzerine çalışanlar, ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalışıp,
çalıştığı saat karşılığında ücret alanlardan ay içerisinde otuz günden eksik prim
ödeme gün sayısı bulunanlar, sigortalı çalışmama şartı hariç birinci fıkranın (10)
numaralı bendinde yer verilen diğer şartları haiz olmaları kaydıyla otuz günden
eksik günleri için genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılır.[4]
İKİNCİ KISIM
Sosyal Sigorta
Hükümleri
BİRİNCİ
BÖLÜM
Sigortalılara İlişkin Hükümler
Sigortalı
sayılanlar
MADDE
4- (Değişik: 17/4/2008-5754/2
md.)
Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli
sigorta kolları uygulaması bakımından;
a) Hizmet akdi ile bir veya
birden fazla işveren tarafından çalıştırılanlar,
b) Köy ve mahalle muhtarları
ile hizmet akdine bağlı olmaksızın kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan
ise;
1) Ticarî kazanç veya serbest
meslek kazancı nedeniyle gerçek veya basit usûlde gelir vergisi mükellefi olanlar,
2) Gelir vergisinden muaf
olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlar,
3) Anonim şirketlerin yönetim
kurulu üyesi olan ortakları, sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite
ortakları, diğer şirket ve donatma iştiraklerinin ise tüm ortakları,
4) Tarımsal faaliyette bulunanlar,
c) Kamu idarelerinde;
1) Bu maddenin birinci fıkrasının
(a) bendine tabi olmayanlardan, kadro ve pozisyonlarda sürekli olarak çalışıp ilgili
kanunlarında (a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar,
2) Bu maddenin birinci fıkrasının
(a) ve (b) bentlerine tabi olmayanlardan, sözleşmeli olarak çalışıp ilgili kanunlarında
(a) bendi kapsamına girenler gibi sigortalı olması öngörülmemiş olanlar ile 657
sayılı Devlet Memurları Kanununun 86 ncı maddesi uyarınca açıktan vekil atananlar,
sigortalı sayılırlar.
Birinci fıkranın (a) bendi
gereği sigortalı sayılanlara ilişkin hükümler;
a) İşçi sendikaları ve konfederasyonları
ile sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenler,
b) Bir veya birden fazla işveren
tarafından çalıştırılan; film, tiyatro, sahne, gösteri, ses ve saz sanatçıları ile
müzik, resim, heykel, dekoratif ve benzeri diğer uğraşları içine alan bütün güzel
sanat kollarında çalışanlar ile düşünürler ve yazarlar,
c) Mütekabiliyet esasına dayalı
olarak uluslararası sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülke uyruğunda olanlar hariç
olmak üzere, yabancı uyruklu kişilerden hizmet akdi ile çalışanlar,
d) 2/7/1941 tarihli ve 4081
sayılı Çiftçi Mallarının Korunması Hakkında Kanuna göre çalıştırılanlar,
e) 24/4/1930 tarihli ve 1593
sayılı Umumi Hıfzısıhha Kanununda belirtilen umumî kadınlar,
f) Milli Eğitim Bakanlığı
tarafından düzenlenen kurslarda usta öğretici olarak çalıştırılanlar, kamu idarelerinde
ders ücreti karşılığı görev verilenler ile 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun
4 üncü maddesinin (C) bendi kapsamında çalıştırılanlar,
g) (Ek: 11/10/2011-KHK-665/29 md.) Türkiye İş Kurumu tarafından düzenlenen Toplum Yararına Çalışma Programlarından
yararlananlar,
hakkında da uygulanır. (Ek cümle: 11/10/2011-KHK-665/29 md.) Bu fıkranın (g)
bendinde sayılanlar için Türkiye İş Kurumu prim ödeme yükümlüsü olmakla birlikte
bu Kanun kapsamında işyeri ve işveren sayılmaz.
Birinci fıkranın (b) bendi
gereği sigortalı sayılanlara ilişkin hükümler; 10/7/1953 tarihli ve 6132 sayılı
At Yarışları Hakkında Kanuna tabi jokey ve antrenörler hakkında da uygulanır.
Birinci fıkranın (c) bendi
gereği sigortalı sayılanlara ilişkin hükümler;
a) Kuruluş ve personel kanunları
veya diğer kanunlar gereğince seçimle veya atama yoluyla kamu idarelerinde göreve
gelenlerden; bu görevleri sebebiyle kendilerine ilgili kanunlarında Devlet memurları
gibi emeklilik hakkı tanınmış olanlardan hizmet akdi ile çalışmayanlar,
b) Başbakan, Cumhurbaşkanı yardımcıları, bakanlar, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri, belediye başkanları,
il encümeninin seçimle gelen üyeleri,[5]
c) Birinci fıkranın (c) bendi
kapsamında iken, bu kapsamdaki kişilerin kurduğu sendikalar ve konfederasyonları
ile sendika şubelerinin başkanlıkları ve yönetim kurullarına seçilenlerden aylıksız
izne ayrılanlar,
d) Harp okulları ile fakülte
ve yüksek okullarda, Milli
Savunma Bakanlığı hesabına okuyan veya kendi hesabına
okumakta iken askerî öğrenci olanlar ile astsubay meslek yüksek okulları ve astsubay
naspedilmek üzere temel askerlik eğitimine tâbi tutulan adaylar,[6]
e) Polis
Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda, Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okuyan
veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam
eden öğrenciler ile polis nasbedilmek
üzere Polis Meslek Eğitim Merkezlerinde polislik eğitimine tabi tutulan adaylar,[7]
f) (Ek:
2/1/2017 – KHK – 680/73 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7072/71 md.) Jandarma ve
Sahil Güvenlik Akademisi ile fakülte ve yüksekokullarda Jandarma Genel Komutanlığı
ve Sahil Güvenlik Komutanlığı nam ve hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta
iken Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı nam ve hesabına okumaya
devam edenler ile subay ve astsubay naspedilmek üzere temel askerlik eğitimine tabi
tutulan adaylar,
hakkında da uygulanır.
Dördüncü fıkranın (d), (e) ve (f) bentlerinde belirtilen okulları tamamlamadan ayrılanlar ile
bu okulları tamamlamalarına rağmen görevlerine başlamadan ayrılanların, bu okullarda
geçen eğitim süreleri sigortalılıklarından sayılmaz.[8]
Bu Kanunun
kısa vadeli sigorta kollarına ilişkin hükümleri bu maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlara bu kapsamda oldukları sürece uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Bazı
sigorta kollarının uygulanacağı sigortalılar
MADDE
5- Kısa ve uzun vadeli
sigorta kolları bakımından aşağıda sayılan kişiler hakkında uygulanacak sigorta
kolları şunlardır:
a) Hizmet
akdi ile çalışmamakla birlikte, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde
oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde çalıştırılan hükümlü ve tutuklular
hakkında, iş kazası ve meslek hastalığı ile analık sigortası uygulanır ve bunlar,
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar.
b) (Değişik:
13/2/2011-6111/24 md.) 5/6/1986 tarihli ve 3308 sayılı
Meslekî Eğitim Kanununda belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim
gören öğrenciler hakkında iş kazası ve meslek hastalığı ile hastalık sigortası;
meslekî ve teknik ortaöğretim ile yükseköğrenimleri sırasında staja tabi tutulan
öğrenciler, mesleki ve teknik ortaöğretim sırasında tamamlayıcı eğitim ya da alan
eğitimi gören öğrenciler, kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen projelerde
görevli bursiyerler ile 2547 sayılı Yükseköğretim Kanununun 46 ncı maddesine tabi
olarak kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı,
82 nci maddeye göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından
fazla olmayanlar hakkında ise iş kazası ve meslek hastalığı sigortası uygulanır.
Bu bentte sayılanlar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
sayılırlar ve bunlardan bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda olmayanlar hakkında
ayrıca genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır.[9][10]
c) (Değişik:
17/4/2008-5754/3 md.) (Değişik birinci ve ikinci cümle: 12/7/2013-6495/96 md.) Harp
malulleri ile 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna veya
2330 sayılı Kanun hükümleri veya 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanunun 56 ncı
maddesi uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre vazife malullüğü
aylığı bağlanmış malullerden, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentleri kapsamında sigortalı olarak çalışmaya başlayanların aylıkları kesilmez. Aylıkları kesilmeksizin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamında çalışanlar hakkında uzun vadeli sigorta kolları, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında çalışanlar hakkında ise iş kazası
ve meslek hastalığı sigortası hükümleri uygulanır. İş kazası ve meslek hastalığı
sigortası hükümleri uygulananların uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmayı istemeleri
halinde, bu isteklerini Kuruma bildirdikleri tarihi takip eden ay başından itibaren,
haklarında uzun vadeli sigorta kolları da uygulanır. Bu fıkra kapsamına girenlerden
ayrıca genel sağlık sigortası primi alınmaz.
d) (Mülga:
17/4/2008-5754/3 md.)
e) (Değişik:
13/2/2011-6111/24 md.) Türkiye İş Kurumu tarafından
düzenlenen meslek edindirme, geliştirme ve değiştirme eğitimine katılan kursiyerler,
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılırlar ve
bunlar hakkında iş kazası ve meslek hastalığı sigortası ile (…)[11] genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 11/10/2011-KHK-665/30
md.) Bunlar için Türkiye İş Kurumu prim ödeme yükümlüsü olmakla birlikte bu
Kanun kapsamında işyeri ve işveren sayılmaz.
f) (Mülga:
17/4/2008-5754/3 md.)
g) (Ek: 17/4/2008-5754/3
md.) Ülkemiz
ile sosyal güvenlik sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki
işyerlerinde çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve bunlar hakkında kısa vadeli
sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır. Bu sigortalıların
uzun vadeli sigorta kollarına tabi olmak istemeleri halinde, 50 nci maddenin ikinci
fıkrasındaki Türkiye’de yasal olarak ikamet etme şartı ile aynı fıkranın (a) bendinde
belirtilen şartlar aranmaksızın haklarında isteğe bağlı sigorta hükümleri uygulanır.
Bu kapsamda, isteğe bağlı sigorta hükümlerinden yararlananlardan ayrıca genel sağlık
sigortası primi alınmaz.(Ek cümle: 13/2/2011-6111/24 md.) Bu bent kapsamında
yurt dışındaki işyerlerinde çalışan sigortalıların, bu sürede ödedikleri isteğe
bağlı sigorta primleri 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık
sayılır.
Sigortalı
sayılmayanlar
MADDE 6- Bu Kanunun kısa ve uzun vadeli sigorta kolları
hükümlerinin uygulanmasında;
a) İşverenin
işyerinde ücretsiz çalışan eşi,
b) Aynı
konutta birlikte yaşayan ve üçüncü derece dahil bu dereceye kadar hısımlar arasında
ve aralarına dışardan başka kimse katılmaksızın, yaşadıkları konut içinde yapılan
işlerde çalışanlar,
c) (Değişik:
17/4/2008-5754/4 md.) Ev hizmetlerinde çalışanlar
(Kanunun ek 9 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamında sigortalı olanlar ile ücretle
aynı kişi yanında ay içinde 10 gün ve daha fazla süreyle çalışanlar hariç),[12]
d) Askerlik hizmetlerini er ve erbaş olarak yapmakta olanlar
ile yedek subay ve yedek astsubay okulu öğrencileri,[13]
e) (Değişik:
10/9/2014-6552/40 md.) Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklı
kalmak kaydıyla; yabancı bir ülkede kurulu herhangi bir kuruluş tarafından ve o
kuruluş adına ve hesabına Türkiye’ye üç ayı geçmemek üzere bir iş için gönderilen
ve yabancı ülkede sosyal sigortaya tabi olduğunu belgeleyen kişiler ile Türkiye’de
kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan, yurt dışında ikamet eden ve o ülke
sosyal güvenlik mevzuatına tabi olanlar,
f) (…)[14] yüksek
okullarda fiilen normal eğitim süreleri içinde yapılan, tatbikî mahiyetteki yapım
ve üretim işlerinde çalışan öğrenciler,
g) Sağlık
hizmet sunucuları tarafından işe alıştırılmakta olan veya rehabilite edilen, hasta
veya malûller,
h) (Değişik:
17/4/2008-5754/4 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) ve (c) bentleri gereği sigortalı sayılması gerekenlerden 18 yaşını doldurmamış
olanlar,
ı) Kamu idarelerinde ve Kanunun ek 5 inci maddesi kapsamında sayılanlar hariç olmak üzere, tarım işlerinde veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz
işlerde çalışanlar ile tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlardan; tarımsal
faaliyette bulunan ve yıllık tarımsal faaliyet gelirlerinden, bu faaliyete ilişkin
masraflar düşüldükten sonra kalan tutarın aylık ortalamasının, bu Kanunda tanımlanan
prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenler ile 65 yaşını dolduranlardan talepte bulunanlar,[15]
j) (Mülga:
17/4/2008-5754/4 md.)
k) (Değişik:
17/4/2008-5754/4 md.) Kendi adına ve hesabına bağımsız
çalışanlardan gelir vergisinden muaf olup, esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı olanlardan,
aylık faaliyet gelirlerinden bu faaliyetine ilişkin masraflar düşüldükten sonra
kalan tutarı, prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katından az olduğunu belgeleyenler,
l) Kamu
idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen ve temsilciliğin bulunduğu ülkede
sürekli ikamet izni veya bu devletin vatandaşlığını da haiz bulunan Türk uyruklu
sözleşmeli personelden, bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumunda sigortalı olduğunu
belgeleyenler ile kamu idarelerinin dış temsilciliklerinde istihdam edilen sözleşmeli
personelin uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde ve temsilciliğin
bulunduğu ülkenin ilgili mevzuatının zorunlu kıldığı
hallerde, işverenleri tarafından bulunulan ülkede sosyal sigorta kapsamında sigortalı
yapılanlar,[16]
m) (Ek:
4/7/2012-6353/36 md.) Gençlik ve Spor Bakanlığı, Spor Genel Müdürlüğü, Türkiye
Futbol Federasyonu, bağımsız spor federasyonları tarafından yapılan her türlü gençlik
ve spor faaliyetleri ile bu faaliyetlerle ilgili kamp, eğitim ve hazırlık çalışmalarında
süreklilik arz etmeyecek şekilde görevlendirilenler,
n) (Ek fıkra: 29/1/2016-6663/23 md.) 30 uncu maddenin üçüncü
fıkrasının (b) bendi kapsamında olanlar hariç olmak üzere, yaşlılık aylığı almaktayken
bu aylıkları kesilmeksizin 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
çalışanlar,
4 üncü
ve 5 inci maddelere göre sigortalı sayılmaz.
(h) bendinin
uygulanmasıyla ilgili olarak, bir meslek veya sanat okulunu bitirenlerden, 22/11/2001
tarihli ve 4721 sayılı Türk Medenî Kanunu hükümlerine göre mahkemece ergin kılınmak
suretiyle, öğrenimleriyle ilgili görevlerde çalışanlar hakkında 18 yaşın bitirilmiş
olması şartı aranmaz.
Birinci fıkranın (ı) bendinin uygulanmasında, Türkiye Ziraat
Odaları Birliğinin görüşü alınır.
Bu maddenin
uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Sigortalılığın
başlangıcı
MADDE
7- Sigorta hak ve yükümlülükleri
4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için çalışmaya, meslekî
ve teknik eğitime, meslekî ve teknik ortaöğretim sırasında tamamlayıcı eğitim ya
da alan eğitimine, staja veya bursiyer olarak göreve başladıkları tarihten,[17][18][19]
b) (Değişik:
17/4/2008-5754/5 md.) (b) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlardan, gelir vergisi mükellefi olanlar ile şahıs şirketlerinden kolektif,
adi komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştiraki ortaklarının
vergi mükellefiyetlerinin başladıkları tarihten; sermaye şirketlerinden limited
şirket ortakları ile sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketlerin komandite ortaklarının,
şirketin ticaret sicil memurluklarınca tescil edildikleri tarihten; anonim şirketlerin
yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kuruluna seçildikleri tarihten; gelir
vergisinden muaf olanların ise esnaf ve sanatkâr siciline kayıtlı oldukları tarihten;
tarımda kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanlar için tarımsal faaliyetlerinin
kanunla kurulu ilgili meslek kuruluşlarınca veya kendilerince, bir yıl içinde bildirilmesi
halinde kaydedildiği tarihten, bu süre içinde bildirilmemesi halinde ise bildirimin
Kuruma yapıldığı tarihten; köy ve mahalle muhtarları için seçildikleri tarihten;
4 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler için ise lisans belgesine istinaden
fiilen çalışmaya başladıkları tarihten,
c) (Değişik:
17/4/2008-5754/5 md.) (c) bendi kapsamında sigortalı
sayılanlar için, göreve başladıkları veya bu Kanunun 4 üncü maddesinin dördüncü
fıkrasının (d), (e) ve (f) bentleri kapsamındaki okullarda öğrenime başladıkları
tarihten,[20]
itibaren
başlar.
Birinci
fıkranın (b) bendinin uygulanmasında, gelir vergisinden muaf olanlar ile tarımda
kendi adına ve hesabına bağımsız çalışanların kayıt ve tescil işlemleri ile ilgili
olarak kanunla kurulmuş ilgili meslek kuruluşlarının görüşleri alınır.
Sigortalı
bildirimi ve tescili
MADDE 8- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/6
md.) İşverenler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının
(a) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıç tarihinden önce, sigortalı işe giriş
bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdür. Ancak işveren tarafından sigortalı
işe giriş bildirgesi;
a) İnşaat, balıkçılık ve tarım
işyerlerinde işe başlatılacak sigortalılar için, en geç çalışmaya başlatıldığı gün,
b) Yabancı
ülkelere sefer yapan ulaştırma araçlarına sefer esnasında alınarak çalıştırılanlar
ile Kuruma ilk defa işyeri bildirgesi verilecek işyerlerinde; ilk defa sigortalı
çalıştırmaya başlanılan tarihten itibaren bir ay içinde çalışmaya başlayan sigortalılar
için, çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç söz konusu bir aylık sürenin
dolduğu tarihe kadar,
c) Kamu idarelerince istihdam
edilen 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununa göre işsizlik sigortasına tabi olmayan
sözleşmeli personel ile kamu idarelerince yurt dışı görevde çalışmak üzere işe alınanların,
çalışmaya başladıkları tarihten itibaren bir ay içinde,
Kuruma verilmesi halinde,
sigortalılık başlangıcından önce bildirilmiş sayılır.
Sigortalılar,
çalışmaya başladıkları tarihten itibaren en geç bir ay içinde, sigortalı olarak
çalışmaya başladıklarını Kuruma bildirirler. Ancak, sigortalının kendini bildirmemesi,
sigortalı aleyhine delil teşkil etmez.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/6 md.) 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendinde bulunanlar hariç
olmak üzere diğer alt bentleri kapsamında sigortalı sayılan kişilerden köy ve mahalle
muhtarları için seçildiklerine ilişkin mazbatalarını ilgili seçim kurulundan aldıkları
tarihten, sigortalılıkları vergi mükellefiyetlerinin başladığı tarihten başlayan
sigortalılar için vergi mükellefiyeti işleminin tesis tarihinden itibaren iki ayı
geçmemek üzere ilgili vergi dairesince vergi mükellefinin işe başlama işlemlerinin
tekemmül ettirildiği tarihten ve diğerleri için 7 nci maddenin birinci fıkrasının
(b) bendinde belirtilen sigortalılık başlangıcından; (4) numaralı alt bendi kapsamında
sigortalı sayılanlar için ise kanunla kurulu meslek kuruluşlarına kayıt tarihinden
itibaren kendi mevzuatına göre kayıt veya tescili yapan ilgili kurum, kuruluş ve
birlikler, vergi daireleri ve Esnaf ve Sanatkâr Sicil Müdürlüğü sigortalı işe giriş
bildirgesi düzenleyerek Kuruma vermekle yükümlüdür. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde sayılanların bildirimleri
en geç 15 gün, (4) numaralı alt bendinde sayılanların bildirimleri ise en geç bir
ay içinde yapılır. Ayrıca 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı
alt bendinde sayılanların kendileri tarafından da sigortalılık bildirimleri yapılabilir.
4 üncü maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenlerin ise çalışmaya başladıkları tarihten
itibaren en geç bir ay içinde tescil eden kuruluş tarafından Kuruma bildirilmesi
zorunludur. Kurum bu bildirimlerden itibaren bir ay içinde tescili yapılan kişilere,
sigortalılık hak ve yükümlülüklerinin başladığını bildirir.[21]
(Mülga
dördüncü fıkra: 17/4/2008-5754/6 md.)
(Değişik
beşinci fıkra: 17/4/2008-5754/6 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı sayılan kişileri çalıştıracak işverenler, bu kapsamda ilk defa veya tekrar
çalıştırmaya başlattıkları kişileri, 7 nci maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde
belirtilen sigortalılık başlangıcından itibaren, onbeş gün içinde sigortalı işe
giriş bildirgesi ile Kuruma bildirmekle yükümlüdürler. Aynı kamu idaresinin farklı
birimleri arasındaki naklen tayin ve görevlendirmelerde bildirim yapılmaz.
(Mülga
altıncı fıkra: 17/4/2008-5754/6 md.)
Kamu idareleri
ile bankalar, Kurumca sağlanacak elektronik altyapıdan yararlanmak suretiyle, Kurumca
belirlenecek işlemlerde, işlem yaptığı kişilerin sigortalılık bakımından tescilli
olup olmadığını kontrol etmek ve sigortasız olduğunu tespit ettiği kişileri, Kuruma
bildirmekle yükümlüdürler.
Bu maddenin
ikinci ve beşinci fıkraları hariç olmak üzere, diğer fıkralarında belirtilen yükümlülükleri
yerine getirmeyen ilgililer hakkında, 102 nci madde hükümlerine göre idarî para
cezası uygulanır.
Sigortalı işe giriş bildirgesinin şekli ve içeriği, bildirgenin
verilme yöntemleri ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sigortalılığın
sona ermesi
MADDE
9- Kısa ve uzun vadeli
sigorta kolları bakımından sigortalılık;[22]
a) 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların, hizmet akdinin
sona erdiği tarihten,
b) 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların;
1) Gelir
vergisi mükellefi olanlar için, mükellefiyetlerini gerektiren faaliyetlerine son
verdikleri tarihten,
2) (Değişik:
17/4/2008-5754/7 md.) Gelir vergisinden muaf olanlar
için, esnaf ve sanatkâr sicili kaydının silindiği veya 6 ncı maddenin birinci fıkrasının
(k) bendi kapsamına girdiği tarihten,
3) (Değişik:
17/4/2008-5754/7 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(3) numaralı alt bendi kapsamına girenlerden, şahıs şirketlerinden kolektif, adi
komandit şirketlerin komandite ve komanditer ortakları ve donatma iştiraki ortaklarının
vergi mükellefiyetlerinin sona erdiği tarihten, sermayesi paylara bölünmüş komandit
şirketlerin komandite ortaklarının, şirketin ticaret sicil memurluğundan kaydının
silindiği tarihten, limited şirket ortaklarından hisselerinin tamamını devreden
sigortalıların, hisse devrinin yapılmasına ortaklar kurulunca karar verildiği tarihten,
anonim şirketlerin yönetim kurulu üyesi olan ortaklarının yönetim kurulu üyeliklerinin
sona erdiği tarihten, iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketler
için ortağın talep etmesi halinde, mahkeme kararı ile iflasın, tasfiyenin açılmasına,
ortaklar kurulu kararı ile tasfiyenin başlamasına veya şirketin münfesih duruma
düşmesine karar verildiği, ortakların talepte bulunmaması halinde, mahkemece iflasın
kapatılmasına karar verildiği, tasfiyesi sonuçlanan şirketlerin ortaklıklarının
ise tasfiye kurulu kararının ticaret sicili memurluğunca tescil edildiği tarihten,
4) (Mülga:
17/4/2008-5754/7 md.)
5) (Değişik:
13/2/2011-6111/28 md.) Tarımda kendi adına ve hesabına
bağımsız çalışanlar için, tarımsal faaliyetinin sona erdiği veya 6 ncı maddenin
birinci fıkrasının (ı) bendi uyarınca muafiyet kapsamına girdiği yahut 65 yaşını
doldurması nedeniyle talepte bulunduğu tarihten,
6) Köy
ve mahalle muhtarlarının, muhtarlık görevlerinin sona erdiği tarihten,
7) Herhangi
bir yabancı ülkede ikamet eden ve o ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olarak çalışmaya
başladığı veya ikamet esasına bağlı olarak, o ülke sosyal güvenlik sistemine dahil
olduğu tarihten bir gün öncesinden,
8) (Değişik:
17/4/2008-5754/7 md.) (3) numaralı alt bent kapsamında
iflas veya tasfiye durumu ile münfesih duruma düşen şirketlerin ortaklarından 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmaya başlayanların, çalışmaya
başladıkları tarihten bir gün öncesinden,
9) Köy
ve mahalle muhtarlarından; kendi adına ve hesabına bağımsız çalışmasından dolayı
gelir vergisi mükellefiyeti bulunanlar hariç, aynı zamanda hizmet akdi ile çalışanların
çalışmaya başladığı tarihten bir gün öncesinden,
10) (Değişik:
17/4/2008-5754/7 md.) Gelir vergisinden muaf olan,
ancak esnaf ve sanatkârlar sicili kaydına istinaden 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, bu sigortalılıklarının devamı sırasında,
hizmet akdi ile çalışanların çalışmaya başladığı tarihten bir gün öncesinden,
11) (Ek: 13/2/2011-6111/28 md.) 6132 sayılı Kanuna tabi jokey
ve antrenörler için, lisansları yenilenmeyenlerin lisanslı oldukları yılın sonundan,
c) 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanların;
1) (Değişik:
17/4/2008-5754/7 md.) Ölüm veya aylık bağlanmasını
gerektiren hallerde görev aylıklarının kesildiği tarihi, 8/6/1949 tarihli ve 5434
sayılı Kanunun 40 ıncı maddesinde belirtilen yaş hadleri ile sıhhi izin sürelerinin
doldurulması halinde ise bu süre ve hadlerin doldurulduğu tarihleri takip eden aybaşından,
2) (Değişik:
17/4/2008-5754/7 md.) Diğer hallerde ise görevden
ayrıldıkları tarihten,
d) 5 inci
madde gereği bazı sigorta kollarına tâbi tutulanların, sigortalı sayılmalarını gerektiren
halin sona erdiği tarihten,
e) 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (l) bendi kapsamında
olanlardan, çalışmakta iken bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumu ile irtibatlandırılanlar
ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri çerçevesinde, seçimini bu yönde kullananlar
için sigortalandıkları tarihten,
itibaren
sona erer.
Ancak,
hastalık ve analık hükümlerinin uygulanmasında sigortalılık;
a) İlgili
kanunlar gereği sigortalının ücretsiz izinli olması, greve iştirak etmesi veya işverenin
lokavt yapması hallerinde, bu hallerin sona ermesini,
b) Diğer
hallerde ise birinci fıkrada belirtilen tarihleri,
takip
eden onuncu günden başlanarak yitirilmiş sayılır.
Birinci
fıkranın (a), (c) ve (d) bentlerine göre sigortalılığı sona erenlerin durumları
işverenleri tarafından, (b) bendinde belirtilen şekillerde sona erenlerin durumları
ise kendileri ve sözü edilen bentte belirtilen faaliyetin sona erme halinin bildirildiği
kuruluşlar veya vergi daireleri tarafından, en geç on gün içinde Kuruma bildirilir.
Bu kişilerin meslek kuruluşlarına ya da vergi dairelerine olan yükümlülüklerini
yerine getirmemiş olmaları, sigortalılığın sona ermesine ilişkin belge ya da bilginin
verilmesine engel teşkil etmez. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/28 md.) Vergi dairelerince vergi mükellefiyetinin sona erdiğine ilişkin
yapılacak bildirimlerde bu süre vergi mükellefiyeti terk işleminin tesis
tarihinden itibaren iki ayı geçmemek üzere vergi mükellefinin
işi bırakma işlemlerinin vergi dairelerince tekemmül ettirildiği tarihten başlar.
Birinci
fıkranın (e) bendine göre sigortalılığı sona erenler ile 8 inci maddenin birinci
fıkrasının (c) bendine göre bildirimi yapılan sigortalıların, sigortalılığının sona
ermesine ilişkin bildirimleri, üç ay içinde Kuruma yapılır.
Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Sigortalıların
işleri nedeniyle geçici olarak yurt dışında bulunmaları
MADDE
10- 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) bendinde sayılan sigortalıların işverenleri tarafından geçici görevle
yurt dışına gönderilmeleri, (c) bendinde sayılan sigortalıların mevzuatlarında belirtilen
usûle uygun olarak yurt dışına gönderilmeleri veya (b) bendinde sayılanların sigortalılığa
esas çalışması nedeniyle yurt dışında bulunmaları halinde, bu görevleri yaptıkları
sürece, sigortalıların ve işverenlerin sosyal sigortaya ilişkin hak ve yükümlülükleri
devam eder.
(Mülga
ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/67 md.)
İKİNCİ BÖLÜM
İşyerleri
ve İşverenlere İlişkin Hükümler
İşyeri,
işyerinin bildirilmesi, devri, intikali ve nakli
MADDE
11- İşyeri, sigortalı
sayılanların maddî olan ve olmayan unsurlar ile birlikte işlerini yaptıkları yerlerdir.
İşyerinde
üretilen mal veya verilen hizmet ile nitelik yönünden bağlılığı bulunan ve aynı
yönetim altında örgütlenen işyerine bağlı yerler, dinlenme, çocuk emzirme, yemek,
uyku, yıkanma, muayene ve bakım, beden veya meslek eğitimi yerleri, avlu ve büro
gibi diğer eklentiler ile araçlar da işyerinden sayılır.
İşveren, örneği Kurumca hazırlanacak işyeri bildirgesini en
geç sigortalı çalıştırmaya başladığı tarihte, Kuruma vermekle yükümlüdür. (Değişik
ikinci cümle: 15/2/2018-7099/18 md.) Şirket kuruluşunun ticaret sicili memurluklarına
bildirilmesi halinde yapılan bu bildirim Kuruma yapılmış sayılır ve ilgililerce
ayrıca işyeri bildirgesi düzenlenmez. Ticaret sicili memurlukları, kendilerine yapılan
bu bildirimi en geç on gün içinde Kuruma bildirmek zorundadır.
29/6/1956
tarihli ve 6762 sayılı Türk Ticaret Kanunu hükümlerine tâbi şirketlerin nevilerinin
değişmesi, birleşmesi veya diğer bir şirkete katılması durumunda, bu hususların
ticaret siciline tesciline ilişkin ilân tarihini; adi şirketlerde şirkete yeni ortak
alınması durumunda ise en geç yeni ortağın alındığı tarihi takip eden on gün içinde,
işyeri bildirgesi ile Kuruma bildirilmek zorundadır.
İşyerinin
faaliyette bulunduğu adresten başka bir ildeki adrese nakledilmesi, sigortalı çalıştırılan
bir işin veya işyerinin başka bir işverene devredilmesi veya intikal etmesi halinde,
işyerinin nakledildiği, yeni işverenin işi veya işyerini devraldığı tarihi takip
eden on gün içinde, işyerinin miras yoluyla intikali halinde ise mirasçıları, ölüm
tarihinden itibaren en geç üç ay içinde, işyeri bildirgesini Kuruma vermekle yükümlüdür.
İşyerinin aynı il sınırları içinde Kurumun diğer bir ünitesinin görev alanına giren
başka bir adrese nakledilmesi halinde, adres değişikliğinin yazı ile bildirilmesi
yeterlidir. Bu işlerde çalışan sigortalıların, sigorta hak ve yükümlülükleri devam
eder.
Valilikler,
belediyeler ve ruhsat vermeye yetkili diğer kamu ve özel hukuk tüzel kişileri, yapı
ruhsatı ve diğer tüm ruhsat veya ruhsat niteliği taşıyan işlemlerine ilişkin bilgi
ve belgeler ile varsa bunların verilmesine esas olan istihdama ilişkin bilgileri,
verildiği tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma
bildirmekle yükümlüdürler. (Ek cümle: 15/2/2018-7099/18 md.) Bu
bildirimlerden hangilerinin işyerinin bildirilmesi yerine geçeceği Kurumca belirlenir,
belirlenenlerle ilgili ayrıca işyeri bildirgesi düzenlenmez.
Bu maddede
belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyenler hakkında, 102 nci maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi uyarınca idarî para cezası uygulanır. İdarî para cezası uygulanması,
bu yükümlülüklerin yerine getirilmesine engel teşkil etmez.
Alt işveren,
asıl işverenin işyerinde çalıştırdığı sigortalıları, işverenle aralarında yaptıkları
sözleşmenin ibrazı kaydıyla, Kurumdan alacağı özel bir numara ile asıl işverenin
kayıtlı olduğu dosyadan bildirir.
İşyeri
bildirgesinin verilmemesi veya geç verilmesi, bu Kanunda belirtilen hak ve yükümlülükleri
ortadan kaldırmaz. İşyeri bildirgesinin şekli ve içeriği ile bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
İşveren,
işveren vekili, geçici iş ilişkisi kurulan işveren ve alt işveren
MADDE
12- 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (c) bentlerine göre sigortalı sayılan kişileri çalıştıran gerçek
veya tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlar işverendir.
İşveren
adına ve hesabına, işin veya görülen hizmetin bütününün yönetim görevini yapan kimse,
işveren vekilidir. Bu Kanunda geçen işveren deyimi, işveren vekilini de kapsar.
İşveren vekili ve 4857 sayılı İş Kanununda tanımlanan geçici iş ilişkisi kurulan
işveren, bu Kanunda belirtilen yükümlülüklerinden dolayı işveren ile birlikte müştereken
ve müteselsilen sorumludur. (Ek cümleler: 15/7/2016-6728/46 md.) Bu Kanun
gereği internet, elektronik ve benzeri ortamda Kuruma gönderilecek muhtasar ve prim
hizmet beyannamesinin defter ve kayıtlara ve bu kayıtların dayanağını teşkil eden
belgelere uygun olmamasından işverenlerle birlikte yazılı sözleşme ile yetki verilmiş
serbest muhasebeci, serbest muhasebeci malî müşavir ve yeminli malî müşavirler de
müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve
esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.
4 üncü
maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine tâbi olanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda
belirtilen yükümlülükleri, bunları çalıştıran işçi sendikaları ve konfederasyonları veya işveren tarafından; 4 üncü
maddenin dördüncü fıkrasına tâbi olanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen
yükümlülükleri, bunları çalıştıran kamu idareleri veya eğitim gördükleri okullar
tarafından yerine getirilir.[23]
2/7/1941 tarihli ve 4081 sayılı Çiftçi Mallarının Korunması
Hakkında Kanuna göre çalıştırılanlar hakkında, işverenlerin bu Kanunda belirtilen
yükümlülükleri, bunları çalıştırmaya yetkili makam tarafından yerine getirilir.
Ceza infaz
kurumları ile tutukevleri bünyesinde oluşturulan tesis, atölye ve benzeri ünitelerde
çalıştırılan hükümlü ve tutukluların işvereni, Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri
İş Yurtları Kurumu, işveren vekilleri ise Ceza İnfaz Kurumları ile Tutukevleri İş
Yurtları Kurumunun sorumlu müdür ve amirleridir.
Bir işverenden, işyerinde yürüttüğü mal veya hizmet üretimine
ilişkin bir işte veya bir işin bölüm veya eklentilerinde, iş alan ve bu iş için
görevlendirdiği sigortalıları çalıştıran üçüncü kişiye alt işveren denir. Sigortalılar,
üçüncü bir kişinin aracılığı ile işe girmiş ve bunlarla sözleşme yapmış olsalar
dahi, asıl işveren, bu Kanunun işverene yüklediği yükümlülüklerden dolayı alt işveren
ile birlikte sorumludur.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM[24]
Hizmet Akdiyle veya Kendi Adına ve Hesabına Bağımsız Çalışan Sigortalıların
Tabi Olduğu Kısa Vadeli Sigorta Hükümleri
İş
kazasının tanımı, bildirilmesi ve soruşturulması
MADDE
13- İş kazası;
a) Sigortalının
işyerinde bulunduğu sırada,
b) (Değişik:
17/4/2008-5754/8 md.) İşveren tarafından yürütülmekte
olan iş nedeniyle sigortalı kendi adına ve hesabına bağımsız çalışıyorsa yürütmekte
olduğu iş nedeniyle,
c) Bir
işverene bağlı olarak çalışan sigortalının, görevli olarak işyeri dışında başka
bir yere gönderilmesi nedeniyle asıl işini yapmaksızın geçen zamanlarda,
d) (Değişik:
17/4/2008-5754/8 md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki emziren kadın sigortalının, iş mevzuatı
gereğince çocuğuna süt vermek için ayrılan zamanlarda,
e) Sigortalıların,
işverence sağlanan bir taşıtla işin yapıldığı yere gidiş gelişi sırasında,
meydana
gelen ve sigortalıyı hemen veya sonradan bedenen ya da ruhen engelli hâle getiren
olaydır.[25]
İş kazasının
4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a)
bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar bakımından bunları çalıştıran
işveren tarafından, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine derhal ve Kuruma da en geç
kazadan sonraki üç işgünü içinde,
b) (b)
bendi kapsamında bulunan sigortalı bakımından kendisi tarafından, bir ayı geçmemek
şartıyla rahatsızlığının bildirim yapmaya engel olmadığı günden sonra üç işgünü
içinde,
c) (Mülga:
17/4/2008-5754/8 md.)
(Değişik
paragraf: 17/4/2008-5754/8 md.) iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi ile doğrudan
ya da taahhütlü posta ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu fıkranın (a) bendinde
belirtilen süre, iş kazasının işverenin kontrolü dışındaki yerlerde meydana gelmesi
halinde, iş kazasının öğrenildiği tarihten itibaren başlar.
Kuruma
bildirilen olayın iş kazası sayılıp sayılmayacağı hakkında bir karara varılabilmesi
için gerektiğinde, Kurumun denetim ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından
veya Bakanlık iş müfettişleri vasıtasıyla soruşturma yapılabilir. Bu soruşturma
sonunda yazılı olarak bildirilen hususların gerçeğe uymadığı ve olayın iş kazası
olmadığı anlaşılırsa, Kurumca bu olay için yersiz olarak yapılmış bulunan ödemeler,
ödemenin yapıldığı tarihten itibaren gerçeğe aykırı bildirimde bulunanlardan, 96
ncı madde hükmüne göre tahsil edilir.
İş kazası
ve meslek hastalığı bildirgesinin şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Meslek
hastalığının tanımı, bildirilmesi ve soruşturulması
MADDE
14- Meslek hastalığı,
sigortalının çalıştığı veya yaptığı işin niteliğinden dolayı tekrarlanan bir sebeple
veya işin yürütüm şartları yüzünden uğradığı geçici veya sürekli hastalık, bedensel
veya ruhsal engellilik halleridir.[26]
Sigortalının
çalıştığı işten dolayı meslek hastalığına tutulduğunun;
a) Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmet sunucuları tarafından usûlüne uygun olarak düzenlenen
sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi,
b) Kurumca gerekli
görüldüğü hallerde, işyerindeki çalışma şartlarını ve buna bağlı tıbbî sonuçlarını
ortaya koyan denetim raporları ve gerekli diğer belgelerin incelenmesi,
sonucu
Kurum Sağlık Kurulu tarafından tespit edilmesi zorunludur.
Meslek hastalığı, işten ayrıldıktan sonra meydana çıkmış ve
sigortalı olarak çalıştığı işten kaynaklanmış ise, sigortalının bu Kanunla sağlanan
haklardan yararlanabilmesi için, eski işinden fiilen ayrılmasıyla hastalığın meydana
çıkması arasında bu hastalık için Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikte belirtilen
süreden daha uzun bir zamanın geçmemiş olması şarttır. Bu durumdaki kişiler, gerekli
belgelerle Kuruma müracaat edebilirler. Herhangi bir meslek hastalığının klinik
ve laboratuvar bulgularıyla belirlendiği ve meslek hastalığına yol açan etkenin
işyerindeki inceleme sonunda tespit edildiği hallerde, meslek hastalıkları listesindeki
yükümlülük süresi aşılmış olsa bile, söz konusu hastalık Kurumun veya ilgilinin
başvurusu üzerine Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun onayı ile meslek hastalığı
sayılabilir.
Meslek
hastalığının 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi ile 5 inci madde kapsamında bulunan sigortalılar
bakımından, sigortalının meslek hastalığına tutulduğunu öğrenen veya bu durum kendisine
bildirilen işveren tarafından,[27]
b) (b)
bendi kapsamındaki sigortalı bakımından ise kendisi tarafından,
bu durumun
öğrenildiği günden başlayarak üç işgünü içinde, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesi
ile Kuruma bildirilmesi zorunludur. Bu yükümlülüğü yerine getirmeyen veya yazılı
olarak bildirilen hususları kasten eksik ya da yanlış bildiren işverene veya 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıya, Kurumca bu durum
için yapılmış bulunan masraflar ile ödenmişse geçici iş göremezlik ödenekleri rücû
edilir.
Meslek
hastalığı ile ilgili bildirimler üzerine gerekli soruşturmalar, Kurumun denetim
ve kontrol ile yetkilendirilen memurları tarafından veya Bakanlık iş müfettişleri
vasıtasıyla yaptırılabilir.
Hangi
hallerin meslek hastalığı sayılacağı, iş kazası ve meslek hastalığı bildirgesinin
şekli ve içeriği, verilme usûlü ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl
ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikte düzenlenir. Yönetmelikte belirlenmiş
hastalıklar dışında herhangi bir hastalığın meslek hastalığı sayılıp sayılmaması
hususunda çıkabilecek uyuşmazlıklar, Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara
bağlanır.
Hastalık
ve analık hali
MADDE
15- (Değişik: 17/4/2008-5754/9
md.)
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalının, iş kazası
ve meslek hastalığı dışında kalan ve iş göremezliğine neden olan rahatsızlıklar,
hastalık halidir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalı kadının veya sigortalı erkeğin sigortalı
olmayan eşinin, kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadının ya da
gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşinin gebeliğinin başladığı tarihten
itibaren doğumdan sonraki ilk sekiz haftalık, çoğul gebelik halinde ise ilk on haftalık
süreye kadar olan gebelik ve analık haliyle ilgili rahatsızlık ve engellilik halleri
analık hali kabul edilir.[28]
İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortasından sağlanan
haklar[29]
MADDE
16- (Değişik: 17/4/2008-5754/10
md.)
İş kazası veya meslek hastalığı
sigortasından sağlanan haklar şunlardır:
a) Sigortalıya, geçici iş
göremezlik süresince günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilmesi.
b) Sigortalıya sürekli iş
göremezlik geliri bağlanması.
c) İş kazası veya meslek hastalığı
sonucu ölen sigortalının hak sahiplerine, gelir bağlanması.
d) Gelir bağlanmış olan kız
çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi.
e) İş kazası ve meslek hastalığı
sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilmesi.
Hastalık ve analık sigortasından
sigortalıya hastalık veya analık hallerine bağlı olarak ortaya çıkan iş göremezlik
süresince, günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilir.
Analık sigortasından sigortalı
kadına veya sigortalı olmayan karısının doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe,
bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki
sigortalılardan; kendi çalışmalarından dolayı gelir veya aylık alan kadına ya da
gelir veya aylık alan erkeğin sigortalı olmayan eşine, her çocuk için yaşaması şartıyla
doğum tarihinde geçerli olan ve Kurum Yönetim Kurulunca belirlenip Bakan tarafından
onaylanan tarife üzerinden emzirme ödeneği verilir.
Sigortalı kadına veya sigortalı
olmayan eşinin doğum yapması nedeniyle sigortalı erkeğe emzirme ödeneği verilebilmesi
için, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının;
a) (a) bendi kapsamında olanlar
için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi
bildirilmiş olması,
b) (b) bendi kapsamında olanlar
için doğumdan önceki bir yıl içinde en az 120 gün kısa vadeli sigorta kolları primi
yatırılmış ve genel sağlık sigortası primi dahil prim ve prime ilişkin her türlü
borçlarının ödenmiş olması,
şarttır.
Emzirme
ödeneğine hak kazanan sigortalılardan 9 uncu maddeye göre sigortalılığı sona erenlerin,
bu tarihten başlamak üzere üçyüz gün içinde çocukları doğarsa, sigortalı kadın veya
eşi analık sigortası haklarından yararlanacak sigortalı erkek, doğum tarihinden
önceki onbeş ay içinde en az 120 gün prim ödenmiş olması şartıyla emzirme ödeneğinden
yararlandırılır.
Ödenek
ve gelirlere esas tutulacak günlük kazanç[30]
MADDE 17- (Değişik
birinci fıkra:15/4/2021-7316/9 md.) İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde verilecek ödeneklerin
veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas tutulacak günlük kazanç; iş kazasının olduğu,
meslek hastalığında ise iş göremezliğin başladığı tarihten önceki oniki aydaki son
üç ay içinde; analık ve hastalık halinde ise iş göremezliğin başladığı tarihten
önceki oniki aydaki 80 inci maddeye göre hesaplanacak prime esas kazançlar toplamının,
bu kazançlara esas prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanır. Ancak,
iş göremezliğin başladığı tarihten önceki son bir yıl içerisinde 180 günden az kısa
vadeli sigorta primi bildirilmiş olanlara hastalık ve analık halinde ödeneğe esas
tutulacak günlük kazanç, iş göremezliğin başladığı tarihteki günlük prime esas kazanç
alt sınırının iki katını geçemez.[31]
Oniki aylık dönemde çalışmamış ve ücret almamış olan sigortalı,
çalışmaya başladığı ay içinde iş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe
uğrarsa verilecek ödeneklerin veya bağlanacak gelirlerin hesabına esas günlük kazanç;
çalışmaya başladığı tarih ile iş göremezliğinin başladığı tarih arasındaki sürede
elde ettiği prime esas günlük kazanç toplamının, çalıştığı gün sayısına bölünmesi
suretiyle; çalışmaya başladığı gün iş kazasına uğraması halinde ise aynı veya emsal
işte çalışan benzeri bir sigortalının günlük kazancı esas tutulur.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi gereği sigortalı sayılanların ödenek veya
gelire esas günlük kazançlarının hesabında:
a) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki arızi ödemeler dikkate
alınmış ise ödenek ve gelire esas alınacak günlük kazanç, ücret toplamının ücret
alınan gün sayısına bölünmesiyle hesaplanacak günlük kazanca, %50 oranında bir ekleme
yapılarak bulunan tutardan çok olamaz.
b) İdare
veya yargı mercilerince verilen karar gereğince yapılan ücret, ikramiye, zam, tazminat
ve bu mahiyetteki ödemelerden, ödenek ve gelirin hesabına esas alınan (…)[32] dönemden önceki aylara ilişkin olanlar dikkate alınmaz.
Meslek
hastalığı, sigortalının sigortalı olarak çalıştığı son işinden ayrıldığı tarihten
bir yıl geçtikten sonra meydana çıkmış ise, günlük kazancı bu son işinden ayrıldığı
tarih esas alınarak yukarıdaki fıkralara göre hesaplanır.
İş kazası
ile meslek hastalığı sigortasından bağlanacak gelirlere esas tutulacak aylık kazanç,
yukarıdaki hükümlere göre hesaplanacak günlük kazancın otuz katıdır.
Geçici
iş göremezlik ödeneği
MADDE
18- Kurumca yetkilendirilen
hekim veya sağlık kurullarından istirahat raporu alınmış olması şartıyla;
a) İş kazası veya meslek hastalığı nedeniyle iş göremezliğe
uğrayan sigortalıya her gün için,
b) (Değişik: 17/4/2008-5754/11 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi ile 5 inci madde
kapsamındaki sigortalılardan hastalık sigortasına tabi olanların hastalık sebebiyle
iş göremezliğe uğraması halinde, iş göremezliğin başladığı tarihten önceki bir yıl
içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla geçici
iş göremezliğin üçüncü gününden başlamak üzere her gün için,
c) (Değişik:
17/4/2008-5754/11 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2) ve (4)
numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı kadının analığı halinde, doğumdan önceki
bir yıl içinde en az doksan gün kısa vadeli sigorta primi bildirilmiş olması şartıyla,
doğumdan önceki ve sonraki sekizer haftalık sürede, çoğul gebelik halinde ise doğumdan
önceki sekiz haftalık süreye iki haftalık süre ilâve edilerek çalışmadığı her gün
için,
d) (Değişik:
17/4/2008-5754/11 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi ile (b) bendinde belirtilen muhtarlar ile aynı bendin (1), (2) ve (4)
numaralı alt bentleri kapsamındaki sigortalı kadının,
erken doğum yapması halinde doğumdan önce kullanamadığı çalıştırılamayacak süreler
ile isteği ve hekimin onayıyla doğuma üç hafta kalıncaya kadar çalışması halinde, doğum sonrası istirahat süresine eklenen süreler için,[33]
geçici
iş göremezlik ödeneği verilir.
(Değişik
ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/11 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre
sigortalı sayılanlara iş kazası veya meslek hastalığı ya da analık halinde geçici
iş göremezlik ödeneği, genel sağlık sigortası dahil prim ve prime ilişkin her türlü
borçlarının ödenmiş olması şartıyla yatarak tedavi süresince veya yatarak tedavi
sonrası bu tedavinin gereği olarak istirahat raporu aldıkları sürede ödenir. Ancak
bu maddenin birinci fıkrasının (c) bendine göre doğum öncesi ve doğum sonrası çalışmadığı
sürelerde geçici iş göremezlik ödeneğinin ödenebilmesi için yatarak tedavi şartı
aranmaz.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/11 md.) İş kazası,
meslek hastalığı, hastalık ve sigortalı kadının analığı halinde verilecek geçici
iş göremezlik ödeneği, yatarak tedavilerde 17 nci maddeye göre hesaplanacak günlük
kazancının yarısı, ayaktan tedavilerde ise üçte ikisidir.
Sigorta
prim ve ödeneklerinin hesabına esas tutulacak günlük kazançların alt sınırında meydana
gelecek değişikliklerde, yeniden tespit edilen alt sınırın altında bir günlük kazanç
üzerinden ödenek almakta bulunanların veya almaya hak kazanmış veya kazanacak olanların
bu ödenekleri, günlük kazançlarının alt sınırındaki değişikliklerin yürürlüğe girdiği
tarihten başlayarak değiştirilmiş günlük kazançların alt sınırına göre ödenir.
Bir sigortalıda
iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinden birkaçı birleşirse,
geçici iş göremezlik ödeneklerinden en yükseği verilir.
Geçici
iş göremezlik ödenekleri, toplu iş sözleşmesi yapılan işyerleri ile kamu idarelerinin
işverenleri tarafından Kurumca belirlenen usûl ve esaslara göre Kurum adına sigortalılara
ödenerek, daha sonra Kurum ile mahsuplaşmak suretiyle tahsil edilebilir.
Geçici
iş göremezlik ödeneklerinin ödeme zamanı ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer
usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Sürekli
iş göremezlik gelirine hak kazanma, hesaplanması, başlangıcı ve birden çok iş kazası
ve meslek hastalığı hali[34]
MADDE
19- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/12 md.) İş kazası veya meslek hastalığı
sonucu oluşan hastalık ve engellilik nedeniyle Kurumca yetkilendirilen sağlık
hizmeti sunucularının sağlık kurulları tarafından verilen raporlara istinaden Kurum
Sağlık Kurulunca meslekte kazanma gücü en az %10 oranında azalmış bulunduğu tespit
edilen sigortalı, sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanır.
Sürekli
iş göremezlik geliri bağlanmış olan sigortalının yeniden tedavi ettirilmesi halinde
meslekte kazanma gücünü ne oranda yitirdiği, birinci fıkrada belirtilen sağlık kurullarından
alınacak raporlara göre yeniden tespit olunur.
Sürekli
iş göremezlik geliri, sigortalının mesleğinde kazanma gücünün kaybı oranına göre
hesaplanır. Sürekli tam iş göremezlikte sigortalıya, 17 nci maddeye göre hesaplanan
aylık kazancının %70’i oranında gelir bağlanır. Sürekli kısmî iş göremezlikte sigortalıya
bağlanacak gelir, tam iş göremezlik geliri gibi hesaplanarak bunun iş göremezlik
derecesi oranındaki tutarı kendisine ödenir. Sigortalı, başka birinin sürekli bakımına
muhtaç ise gelir bağlama oranı %100 olarak uygulanır.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanlara, sürekli iş göremezlik
geliri bağlanabilmesi için, kendi sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası
dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş
olması zorunludur.[35]
(Mülga
beşinci fıkra: 17/4/2008-5754/12 md.)
(Mülga
altıncı fıkra: 17/4/2008-5754/12 md.)
Yukarıdaki fıkralara göre hesaplanan gelir, günlük kazanç
hesabına giren son ay ile gelir başlangıç tarihi arasında 55 inci maddenin ikinci
fıkrası hükmüne göre artırılarak belirlenir.
Sigortalının
sürekli iş göremezlik geliri;
a) Geçici
iş göremezlik ödeneğinin sona erdiği tarihi,
b) Geçici
iş göremezlik tespit edilemeden sürekli iş göremezlik durumuna girilmişse, buna
ait sağlık kurulu raporu tarihini,
takip
eden ay başından başlar.
Sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış sigortalılardan, aynı
engellilik veya meslek hastalığı nedeniyle istirahat raporu alanlara, yazılı istek
tarihinden itibaren 18 inci maddeye göre hesaplanacak bir günlük geçici iş göremezlik
ödeneği ile aylık sürekli iş göremezlik gelirinin otuzda biri arasındaki fark, her
gün için geçici iş göremezlik ödeneği olarak verilir.
Sigortalının
yeniden bir iş kazasına uğraması veya yeni bir meslek hastalığına tutulması halinde,
meydana gelen engellilik hâllerinin bütünü göz önüne alınarak kendisine, sürekli
iş göremezliğini doğuran son iş kazası veya meslek hastalığı sırasındaki kazancı
üzerinden gelir hesaplanır. Ancak, sigortalının son iş kazası veya meslek hastalığı
sırasındaki günlük kazancına göre bulunacak geliri, hesaplanan ilk gelirinden az
ise sigortalının sürekli iş göremezlik geliri ilk kazanç üzerinden ödenir.[36]
İş kazası
ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik hallerinde meslekte kazanma gücündeki
kayıp oranının belirlenmesine ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve
esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Hak
sahiplerine gelir bağlanması, evlenme ve cenaze ödenekleri
MADDE 20- İş kazası veya meslek hastalığına bağlı
nedenlerden dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine, 17 nci madde gereğince tespit
edilecek aylık kazancının %70’i, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre güncellenerek
34 üncü madde hükümlerine göre gelir olarak bağlanır.
İş kazası
veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 veya daha fazla oranda
kaybetmesi nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün
iş kazası veya meslek hastalığına bağlı olup olmadığına bakılmaksızın birinci fıkraya
göre belirlenen tutar, 34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak
bağlanır.
İş kazası
veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 oranının altında kaybetmesi
nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerin, ölümün iş kazası
veya meslek hastalığına bağlı olmaması halinde sigortalının almakta olduğu sürekli
iş göremezlik geliri, 34 üncü madde hükümlerine göre hak sahiplerine gelir olarak
bağlanır.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların hak sahiplerine
gelir bağlanabilmesi için, kendi sigortalılığından dolayı, genel sağlık sigortası
dahil prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.[37]
Gelirin
başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanmasında 34 üncü ve 35 inci maddeler uygulanır.
37 nci
madde hükümlerine göre hak sahiplerine cenaze ve evlenme ödeneği verilir.
İş
kazası ve meslek hastalığı ile hastalık bakımından işverenin ve üçüncü kişilerin
sorumluluğu
MADDE
21- İş kazası ve meslek
hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği
mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya
hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler
ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı
veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere,
Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık
ilkesi dikkate alınır.
İş kazasının,
13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sürede işveren tarafından
Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya
ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği, Kurumca işverenden tahsil edilir.
Çalışma
mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği belirtilen işlerde, böyle bir rapora
dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı olarak bünyece elverişli olmadığı işte
çalıştırılan sigortalının, bu işe girmeden önce var olduğu tespit edilen veya bünyece
elverişli olmadığı işte çalıştırılması sonucu meydana gelen hastalığı nedeniyle,
Kurumca sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene ödettirilir.
İş kazası,
meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse,
sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile
bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara
sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.
İş kazası,
meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri
tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları
fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet
kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler
veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücû edilmez. Ayrıca, iş kazası
veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak
gelir ve verilecek ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde
kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak
sahiplerine, Kurumca rücû edilmez.
Sigortalının
kendisinden kaynaklanan sebeplerle tedavi süresinin uzaması, iş göremezliğinin artması
MADDE
22- Sigortalının aşağıdaki
sayılan nedenlerden dolayı iş kazasına veya meslek hastalığına uğraması, hastalanması,
tedavi süresinin uzaması veya iş göremezliğinin artması hallerinde geçici iş göremezlik
ödeneği veya sürekli iş göremezlik geliri;
a) Ceza
sorumluluğu olmayanlar ile kabul edilebilir bir mazereti olanlar hariç, sigortalının
iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık nedeniyle hekimin bildirdiği tedbir
ve tavsiyelere uymaması sonucu tedavi süresinin uzamasına veya iş göremezlik oranının
artmasına, malûl kalmasına neden olması halinde, uzayan tedavi süresi veya artan
iş göremezlik oranı esas alınarak dörtte birine kadarı Kurumca eksiltilir.
b) Ceza
sorumluluğu olmayanlar hariç, ağır kusuru yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına
tutulan veya hastalanan sigortalının kusur derecesi esas alınarak üçte birine kadarı
Kurumca eksiltilir.
c) Kasdî
bir hareketi yüzünden iş kazasına uğrayan, meslek hastalığına tutulan, hastalanan
veya Kurumun yazılı bildirimine rağmen teklif edilen tedaviyi kabul etmeyen sigortalıya,
yarısı tutarında ödenir.
d) Tedavi
gördüğü hekimden, tedavinin sona erdiğine ve çalışabilir olduğuna dair belge almaksızın
çalışan sigortalıya geçici iş göremezlik ödeneği ödenmez, ödenmiş olanlar da yersiz
yapılan ödeme tarihinden itibaren 96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır.
13 üncü
maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde belirtilenler tarafından iş kazasının anılan
bentte belirtilen süre içinde Kuruma bildirilmemesi durumunda, sigortalıya yapılacak
iş göremezlik ödenekleri bildirim tarihinden itibaren ödenir.
Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Süresinde
bildirilmeyen sigortalılıktan doğan sorumluluk
MADDE
23- Sigortalı çalıştırmaya
başlandığının süresi içinde sigortalı işe giriş bildirgesi ile Kuruma bildirilmemesi
halinde, bildirgenin sonradan verildiği veya sigortalı çalıştırıldığının Kurumca
tespit edildiği tarihten önce meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı, hastalık
ve analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen hallerde, Kurumca yapılan ve
ileride yapılması gerekli bulunan her türlü masrafların tutarı ile gelir bağlanırsa
bu gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri tutarı, 21 inci maddenin
birinci fıkrasında yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın, işverene ayrıca ödettirilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı
olduğu halde, 8 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen süre içerisinde bildirimde
bulunmayanlara, bildirimde bulunulmayan sürede meydana gelen iş kazası, meslek hastalığı,
analık halleri sonucu ilgililerin gelir ve ödenekleri Kurumca ödenmez.[38]
Kısa
vadeli sigorta kollarında dikkate alınmayan süreler
MADDE
24– Kısa vadeli sigorta
kolları bakımından;
a) Herhangi
bir sebeple silâh altına alınan sigortalının askerlikte geçen hizmet süresi,
b) Hükümlülükle
sonuçlanmayan tutuklulukta geçen süre,
c) İş
kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortalarından geçici iş göremezlik
ödeneği alan sigortalının iş göremediği süre,
d) Sigortalının greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt
yapması hallerinde geçen süre,
18 inci
maddede belirtilen çalışma sürelerine girmediği gibi, iş göremezliğin başladığı
veya hastalığın anlaşıldığı yahut doğumun olduğu tarihten önceki bir yılın hesabında
da dikkate alınmaz.
DÖRDÜNCÜ BÖLÜM
Uzun Vadeli
Sigorta Hükümleri
Malûl
sayılma
MADDE
25- (Değişik: 17/4/2008-5754/13
md.)
Sigortalının veya işverenin
talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca
usûlüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu,
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar
için çalışma gücünün veya iş kazası veya meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma
gücünün en az %60’ını, (c) bendi kapsamındaki sigortalılar için çalışma gücünün
en az %60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma gücünü kaybettiği
Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen sigortalı, malûl sayılır.
Ancak, sigortalı olarak ilk
defa çalışmaya başladığı tarihten önce sigortalının çalışma gücünün %60’ını veya
vazifesini yapamayacak derecede meslekte kazanma gücünü kaybettiği önceden veya
sonradan tespit edilirse, sigortalı bu hastalık veya engelliliği sebebiyle malûllük aylığından yararlanamaz.[39]
Yedek
subay, yedek astsubay veya erbaş ve er olarak ya da talim, manevra, seferberlik
veya harp dolayısıyla görevleri ile ilgileri kesilmeksizin silâh altına alındıkları
dönemde malûl olup, bu malûllükleri asıl görevlerini veya işlerini yapmaya mani
olmayanlar hakkında, bu hastalık veya engellilik hâlleri sebebiyle malûllük sigortasına ilişkin hükümler uygulanmaz.[40][41]
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalıların yazılı talepleri
halinde, haklarında bu madde hükümleri uygulanmaksızın malûllüklerinin mani olmadığı
başka vazife veya sınıflara nakil suretiyle tayinleri yapılmak üzere istifa etmiş
sayılırlar. Bunların, istifa etmiş sayıldıktan sonra dahi, bu Kanun hükümlerinin
uygulanmasını isteme hakları mahfuzdur. Ancak, kurumlarında başka vazife ve sınıflara
nakli mümkün olanlardan özel kanunlarına göre yükümlülük süresine tabi olanlar,
bu yükümlülüklerini tamamlamadıkça veya malûliyetlerinin yeni vazifelerine de mani
olduğuna dair usûlüne uygun yeniden rapor almadıkça bu haklarını kullanamazlar.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamındaki sigortalılardan, vazifelerini yapamayacak derecede hastalığa
uğrayanlar, hastalıkları kanunlarında tayin edilen sürelerden fazla devam etmesi
halinde, hastalıklarının mahiyetlerine ve doğuş sebeplerine göre birinci fıkra uyarınca
malûl veya 47 nci madde hükümlerine göre vazife malûlü sayılırlar.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamındaki sigortalılardan; personel kanunlarına tabi olmayanların hastalık
sebebiyle malûl sayılmalarına esas alınacak hastalık süresi hakkında kendi özel
kanunları yürürlüğe girinceye kadar 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun hastalık
iznine ilişkin hükümleri uygulanır. Kanunlarındaki yazılı sürelerden önce geçen
hastalığı en çok bir yıl içinde nüksetmesi halinde eski ve yeni hastalık süreleri
birleştirilmek suretiyle işlem yapılır.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Malûllük
sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları
MADDE
26- Malûllük sigortasından
sigortalılara sağlanan hak, malûllük aylığı bağlanmasıdır.
Sigortalıya
malûllük aylığı bağlanabilmesi için sigortalının;
a) 25
inci maddeye göre malûl sayılması,
b) (Değişik:
17/4/2008-5754/14 md.) En az on yıldan beri sigortalı
bulunup, toplam olarak 1800 gün veya başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede
malûl olan sigortalılar için ise sigortalılık süresi aranmaksızın 1800 gün malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olması,
c) Malûliyeti
nedeniyle sigortalı olarak çalıştığı işten ayrıldıktan veya işyerini kapattıktan
veya devrettikten sonra Kurumdan yazılı istekte bulunması,
halinde
malûllük aylığı bağlanır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine
göre sigortalı sayılanların kendi sigortalılığı nedeniyle genel sağlık sigortası
primi dahil, prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması zorunludur.[42]
Malûllük
aylığının hesaplanması, başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanması
MADDE
27- (Değişik: 17/4/2008-5754/15
md.)
Malûllük aylığı; prim gün
sayısı 9000 günden az olan sigortalılar için 9000 gün üzerinden, 9000 gün ve daha
fazla olanlar için ise toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden, 29 uncu madde hükümlerine
göre hesaplanır. Sigortalı başka birinin sürekli bakımına muhtaç ise tespit edilen
aylık bağlama oranı 10 puan artırılır. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için 9000 prim gün sayısı 7200 gün olarak
uygulanır.
Malûllük aylığı, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile (c) bendi kapsamında
sigortalı iken görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir sigortalılık haline tabi
olarak çalışmamış olanların;
a) Malûl sayılmasına esas
tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden önce ise yazılı istek tarihini,
b) Malûl sayılmasına esas
tutulan rapor tarihi yazılı istek tarihinden sonra ise rapor tarihini,
c) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmakta olanların ise, malûliyetleri sebebiyle
görevlerinden ayrıldıkları tarihi,
takip eden ay başından itibaren
başlar.
Malûllük aylığı almakta iken
bu Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların
malûllük aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında
kesilir ve bu Kanuna tabi olarak çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre
belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun
vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır. Bunlardan işten
ayrılarak yeniden malûllük aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunan ya da emekliye
ayrılan veya sevkedilenlere; kontrol muayenesine tabi tutulmak ve ilk aylığına esas
malûllüğünün devam ettiği anlaşılmak kaydıyla, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamında çalışıyorsa görevinden ayrıldığı tarihi, diğerlerine ise istek
tarihlerini takip eden ödeme döneminden itibaren yeniden malûllük aylığı hesaplanarak
bağlanır.
Bu durumdakilerden ilk bağlanan
malûllük aylığına esas prim ödeme gün sayısı;
a) 9000 günün üzerinde olanların
aylıkları 30 uncu maddenin üçüncü fıkrasının (a) bendi hükümleri uygulanarak hesaplanır.
b) 9000 günden az olanların
aylıkları ise, eski aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılan artışlar
uygulanmak suretiyle aylığın başlangıç tarihi itibariyle hesaplanan tutarının emeklilik
öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı toplamının emeklilik öncesi prim ödeme gün
sayısına orantılı bölümü ile emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylığın toplamından
oluşur. Emeklilik sonrası çalışmaya ait kısmi aylık, emeklilik öncesi ve sonrası
prim ödeme gün sayısı toplamı ve emeklilik sonrası çalışmaya ait prime esas kazançları
üzerinden bu maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası
prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır. Yeni aylık, eski aylığın kesildiği
tarihten sonra aylıklara yapılan artışlar uygulanmak suretiyle bulunan tutarın altında
olamaz.
Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerinde
belirtilen 9000 prim gün sayısı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılanlar için 7200 gün olarak uygulanır.
Yaşlılık
sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları[43]
MADDE
28- Yaşlılık sigortasından
sigortalıya sağlanan haklar şunlardır:
a) Yaşlılık
aylığı bağlanması.
b) Toptan
ödeme yapılması.
(Değişik
ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/16 md.) İlk defa bu Kanuna göre sigortalı sayılanlara;
a) Kadın ise 58,
erkek ise 60 yaşını doldurmuş olmaları ve en az 9000 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi bildirilmiş olması şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır. Ancak, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için
prim gün sayısı şartı 7200 gün olarak uygulanır.
b) (a) bendinde belirtilen yaş şartı;
1) 1/1/2036 ilâ 31/12/2037 tarihleri arasında
kadın için 59, erkek için 61,
2) 1/1/2038 ilâ 31/12/2039 tarihleri arasında
kadın için 60, erkek için 62,
3) 1/1/2040 ilâ 31/12/2041 tarihleri arasında
kadın için 61, erkek için 63,
4) 1/1/2042 ilâ 31/12/2043 tarihleri arasında
kadın için 62, erkek için 64,
5) 1/1/2044 ilâ 31/12/2045 tarihleri arasında
kadın için 63, erkek için 65,
6) 1/1/2046 ilâ 31/12/2047 tarihleri arasında
kadın için 64, erkek için 65,
7) 1/1/2048 tarihinden itibaren ise kadın
ve erkek için 65,
olarak uygulanır. Ancak yaş hadlerinin
uygulanmasında (a) bendinde belirtilen prim gün sayısı şartının doldurulduğu tarihte
geçerli olan yaş hadleri esas alınır.
Sigortalılar,
ikinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinde yer alan yaş hadlerine 65 yaşını geçmemek
üzere üç yıl eklenmek ve adlarına en az 5400 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primi bildirilmiş olmak şartıyla da yaşlılık aylığından yararlanabilirler.[44]
Sigortalı
olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten önce 25 inci maddenin ikinci fıkrasına
göre malûl sayılmayı gerektirecek derecede hastalığı veya engelliliği bulunan ve
bu nedenle malûllük aylığından yararlanamayan sigortalılara, en az onbeş yıldan
beri sigortalı bulunmak ve en az 3960 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primi bildirilmiş olmak şartıyla yaşlılık aylığı bağlanır.[45]
Kurumca
yetkilendirilen sağlık hizmet sunucularının sağlık kurullarınca usûlüne uygun düzenlenecek
raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca
çalışma gücündeki kayıp oranının;
a) % 50
ilâ %59 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 16 yıldan beri sigortalı olmaları
ve 4320 gün,
b) % 40
ilâ %49 arasında olduğu anlaşılan sigortalılar, en az 18 yıldan beri sigortalı olmaları
ve 4680 gün,
malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olmak şartıyla ikinci fıkranın (a)
bendindeki yaş şartları aranmaksızın yaşlılık aylığına hak kazanırlar. Bunlar 94
üncü madde hükümlerine göre kontrol muayenesine tâbi tutulabilirler.
Bakanlıkça
tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işlerinde sürekli veya münavebeli olarak
en az 20 yıldan beri çalışan sigortalılar için ikinci fıkrada belirtilen yaş şartı
50 olarak uygulanır.[46]
55 yaşını
dolduran ve erken yaşlanmış olduğu tespit edilen sigortalılar, yaş dışındaki diğer
şartları taşımaları halinde yaşlılık aylığından yararlanırlar.
(Ek
fıkra: 17/4/2008-5754/16 md.) Emeklilik veya yaşlılık aylığı bağlanması talebinde bulunan kadın
sigortalılardan başka birinin sürekli bakımına muhtaç derecede ağır engelli çocuğu
bulunanların, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen prim ödeme gün sayılarının
dörtte biri, prim ödeme gün sayıları toplamına eklenir ve eklenen bu süreler emeklilik
yaş hadlerinden de indirilir.[47]
(Değişik
fıkra: 17/4/2008-5754/16 md.) Yukarıdaki fıkralarda belirtilen yaşlılık aylıklarından yararlanabilmek
için, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sigortalının çalıştığı
işten ayrıldıktan, (b) bendinde belirtilen sigortalının sigortalılığa esas faaliyete
son verip vermeyeceğini beyan ettikten sonra yazılı istekte bulunmaları, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen sigortalıların ise istekleri
üzerine yetkili makamdan emekliye sevk onayı alındıktan sonra ilişiklerinin kesilmesi
şarttır.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen sigortalılara yaşlılık aylığı
bağlanabilmesi için ayrıca, yazılı talepte bulunduğu tarih itibarıyla genel sağlık
sigortası primi dahil kendi sigortalılığı nedeniyle prim ve prime ilişkin her türlü
borcunun olmaması zorunludur.
Bu maddenin
uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Yaşlılık
aylığının hesaplanması
MADDE
29- (Değişik: 17/4/2008-5754/17
md.)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile aynı fıkranın (c) bendine göre bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olarak çalışmaya başlayanların
yaşlılık aylığı, aşağıdaki hükümlere göre belirlenecek ortalama aylık kazancı ile
aylık bağlama oranının çarpımı sonucunda bulunan tutardır.
Ortalama aylık kazanç, sigortalının her
yıla ait prime esas kazancının, kazancın ait olduğu yıldan itibaren aylık talep
tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek
bulunan kazançlar toplamının, itibarî hizmet süresi ile fiilî hizmet süresi zammı
hariç toplam prim ödeme gün sayısına bölünmesi suretiyle hesaplanan ortalama günlük
kazancın otuz katıdır.
Aylık
bağlama oranı, sigortalının malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi geçen
toplam prim ödeme gün sayısının her 360 günü için %2 olarak uygulanır. Bu hesaplamada
360 günden eksik süreler orantılı olarak dikkate alınır. Ancak aylık bağlama oranı
%90’ı geçemez.
28 inci maddenin dördüncü ve beşinci fıkralarına
göre aylığa hak kazanan sigortalılar için hesaplanacak aylık bağlama oranı, prim
ödeme gün sayısı 9000 günden az olanlar için çalışma gücü kayıp oranının 9000 gün
prim ödeme gün sayısı ile çarpımı sonucu bulunan rakamın % 60’a bölünmesi suretiyle
hesaplanan gün sayısına göre, %50’yi geçmemek üzere üçüncü fıkra uyarınca tespit
edilen orandır. Prim ödeme gün sayısı 9000 günden fazla olanlar için ise toplam
prim ödeme gün sayısına göre aylık bağlama oranı belirlenir. Ancak, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için bu fıkrada geçen
9000 prim gün sayısı 7200 gün, %50 oranı da %40 olarak uygulanır.
Yukarıdaki şekilde hesaplanan aylığın
başlangıç tarihinin yılın ilk altı aylık dönemine rastlaması halinde 55 inci maddenin
ikinci fıkrasına göre Ocak ödeme dönemi için gelir ve aylıklara uygulanan artış
oranı kadar artırılarak, yılın ikinci altı aylık dönemine rastlaması halinde ise
öncelikle Ocak ödeme dönemi, daha sonra Temmuz ödeme dönemi için gelir ve aylıklara
uygulanan artış oranları kadar artırılarak, sigortalının aylık başlangıç tarihindeki
aylığı hesaplanır.
Yaşlılık
aylığının başlangıcı ve kesilmesi[48]
MADDE
30- 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının;
a) (a)
ve (b) bentlerinde belirtilen sigortalılardan yaşlılık aylığına hak kazananlara,
yazılı istek tarihinden sonraki,
b) (Değişik:
17/4/2008-5754/18 md.) (c) bendinde belirtilen sigortalılardan
yaşlılık aylığına hak kazananlara, yetkili makamdan alınan emekliye sevk onayı üzerine
görevleriyle ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden,
c) (Değişik:
17/4/2008-5754/18 md.) (c) bendinde belirtilen sigortalılardan
her ne şekilde olursa olsun görevinden ayrılmış ve daha sonra başka bir sigortalılık
haline tabi olarak çalışmamış olanlar ile kontrol muayenesi sonucu aylığı kesilenlerden
yaşlılık aylığına hak kazananlara ise istek tarihini takip eden,
ay başından
itibaren aylık bağlanır.
Aylığın
ödenmesine başlanacağı tarihte hastalık sigortasından geçici iş göremezlik ödeneği
almakta olan sigortalının yaşlılık aylığı, geçici iş göremezlik ödeneği verilme
süresinin sona erdiği tarihi takip eden ay başından başlar. Ancak, bağlanacak yaşlılık
aylığı geçici iş göremezlik ödeneğinin aylık tutarından fazla ise, aradaki fark
birinci fıkraya göre tespit edilecek tarihten başlanarak verilir.
(Değişik üçüncü fıkra:
17/4/2008-5754/18 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı
olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra;
a) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) (…)[49] bendi hariç olmak üzere bu Kanuna göre
veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları,
çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir. Bunlardan
bu Kanuna tabi çalıştıkları süre zarfında 80 inci maddeye göre belirlenen prime
esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince kısa ve uzun vadeli sigorta kolları
ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır. Yaşlılık aylığı kesilenlerden, işten
ayrılarak (…)49 yeniden yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı istekte bulunanlara ya da emekliye ayrılan veya sevk
edilenlere, yazılı istek tarihini veya görevinden ayrıldığı tarihi takip eden ödeme
döneminden itibaren yeniden yaşlılık aylığı hesaplanarak bağlanır. Yeni aylık, eski
aylığın kesildiği tarihten sonra aylıklara yapılacak artışlar uygulanarak bu fıkrada
belirtilen aylık başlangıç tarihi itibarıyla bulunan tutarı ile emeklilik sonrası
çalışmaya ait kısmi aylığın toplamından oluşur. Emeklilik sonrası çalışmaya ait
kısmı aylık, talep tarihindeki emeklilik öncesi ve sonrası prim ödeme gün sayısı
ve emeklilik sonrası çalışmaya ait prime esas kazançları üzerinden 29 uncu maddeye
göre hesaplanan aylığın emeklilik sonrası prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü
kadardır.
b) (Değişik: 29/1/2016-6663/24 md.) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında çalışmaya başlayanlardan aylıklarının kesilmesi
için yazılı istekte bulunanların yaşlılık aylıkları talep tarihini takip eden ay
başından itibaren kesilir. Bu sigortalılar hakkında bu fıkranın (a) bendi hükümleri
uygulanır.
(Mülga
dördüncü fıkra: 17/4/2008-5754/18 md.)
(Mülga beşinci fıkra: 29/1/2016-6663/24 md.)
Yaşlılık
toptan ödemesi ve ihya
MADDE
31- (Değişik: 17/4/2008-5754/19
md.)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
(a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk defa (c) bendi
kapsamında sigortalı olanlardan, herhangi bir nedenle çalıştığı işten ayrılan veya
işyerini kapatan ve yaşlılık aylığı bağlanması için gerekli yaş şartını doldurduğu
halde malûllük ve yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanamayan sigortalıya, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında ise kendi adına bildirilen,
(b) bendi kapsamında ise ödediği malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinin
her yıla ait tutarı, primin ait olduğu yıldan itibaren yazılı istek tarihine kadar
geçen yıllar için, her yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı ile güncellenerek
toptan ödeme şeklinde verilir.
Bu Kanuna göre toptan ödeme
yapılarak hizmetleri tasfiye edilmiş bulunanlardan, yeniden bu Kanuna tabi olarak
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş olanlar, yazılı olarak
müracaat etmeleri halinde, aldıkları toptan ödemenin ödeme tarihi ile yazılı istek
tarihi arasında geçen yıllar için her yılın gerçekleşen güncelleme katsayısı ile
güncellenerek bulunan tutarın ilgiliye tebliğ tarihini takip eden ayın sonuna kadar
ödemeleri halinde, bu hizmetler ihya edilerek bu Kanunun uygulanmasında dikkate
alınır.
Ölüm
sigortasından sağlanan haklar ve yararlanma şartları
MADDE
32 – Ölüm sigortasından
sağlanan haklar şunlardır:
a) Ölüm
aylığı bağlanması.
b) Ölüm
toptan ödemesi yapılması.
c) Aylık
almakta olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilmesi.[50]
d) Cenaze
ödeneği verilmesi.
(Değişik
ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/20 md.) Ölüm aylığı;
a) En
az 1800 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş veya 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için, her
türlü borçlanma süreleri hariç en az 5 yıldan beri sigortalı bulunup, toplam 900
gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi bildirilmiş,
b) 47 nci maddede yazılı sebeplerle
kazaya uğramış, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı almakta iken veya
malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı bağlanmasına hak kazanmış olup henüz
işlemi tamamlanmamış,
c) Bağlanmış bulunan malûllük,
vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı, sigortalı olarak çalışmaya başlamaları sebebiyle
kesilmiş,
durumda
iken ölen sigortalının hak sahiplerine, yazılı istekte bulunmaları halinde bağlanır.
Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre sigortalı sayılanların
hak sahiplerine aylık bağlanabilmesi için ölen sigortalının genel sağlık sigortası
primi dahil kendi sigortalılığından dolayı prim ve prime ilişkin her türlü borcunun
olmaması veya ödenmesi şarttır.
Ölüm
sigortasından bağlanacak aylığın hesaplanması
MADDE
33- Sigortalının ölümü
halinde hak sahiplerine bağlanan aylığın hesaplanmasında;[51]
a) Sigortalının
almakta olduğu veya bağlanmasına hak kazandığı malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı,
b) Malûllük
veya yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra sigortalı olarak çalışmaya başlaması sebebiyle
aylığı kesilen sigortalının ölüm tarihi esas alınarak 27 nci veya 30 uncu maddelere
göre tespit edilecek aylığı,
c) 32
nci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendi kapsamında malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primi ödemiş olan sigortalının prim ödeme gün sayısı, 9000 günden az ise 9000 gün
üzerinden, 9000 gün ve daha fazla ise toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden, 29
uncu madde hükümlerine göre hesaplanan aylığı,
esas alınır. (Ek cümle: 17/4/2008-5754/66 md.) Ancak, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılanlar için 9000
prim gün sayısı 7200 gün olarak uygulanır.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri ile 5 inci madde kapsamındaki
sigortalılar için ayrı ayrı olmak üzere; sigortalıların ölümleri halinde ölüm sigortasından
dosya bazında her yıl bağlanan aylıkların aylık başlangıç tarihinin ait olduğu yılın
Ocak ayı itibarıyla yıl içine ait artışlar uygulanmaksızın hesaplanacak tutarları,
yaşlılık sigortasından bir önceki yılın son ödeme ayında söz konusu sigortalılar
için ayrı ayrı ödenen en düşük yaşlılık aylığından az olamaz. Sigortalı başka birinin
sürekli bakımına muhtaç durumda malûl sayılarak aylık bağlanmasına hak kazanmış
ise, birinci fıkranın (a) ve (b) bentlerinin uygulanmasında bu durum dikkate alınmaz.
Ölüm
aylığının hak sahiplerine paylaştırılması
MADDE
34- Ölen sigortalının
33 üncü madde hükümlerine göre hesaplanacak aylığının;
a) (Değişik:
17/4/2008-5754/21 md.) Dul eşine % 50’si; aylık bağlanmış
çocuğu bulunmayan dul eşine ise bu Kanunun 5 inci maddesinin birinci fıkrasının
(a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı bir ülke mevzuatı
kapsamında çalışmaması veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir veya aylık bağlanmamış
olması halinde % 75’i,
b) (Değişik:
17/4/2008-5754/21 md.) Bu Kanunun 5 inci maddesinin
birinci fıkrasının (a), (b) ve (e) bentleri hariç bu Kanun kapsamında veya yabancı
bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmayan veya kendi sigortalılığı nedeniyle gelir
veya aylık bağlanmamış çocuklardan;
1) 18 yaşını, lise ve dengi
öğrenim görmesi halinde 20 yaşını, yüksek öğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların
veya,
2) Kurum Sağlık Kurulu kararı
ile çalışma gücünü en az % 60 oranında yitirip malûl olduğu anlaşılanların veya,
3) Yaşları ne olursa olsun
evli olmayan, evli olmakla beraber sonradan boşanan veya dul kalan kızlarının,
her birine %25’i,
c) (b)
bendinde belirtilen çocuklardan sigortalının ölümü ile anasız ve babasız kalan veya
sonradan bu duruma düşenlerle, ana ve babaları arasında evlilik bağı bulunmayan
veya sigortalının ölümü tarihinde evlilik bağı bulunmakla beraber ana veya babaları
sonradan evlenenler ile kendisinden başka aylık alan hak sahibi bulunmayanların
her birine %50’si,
d) (Değişik:
17/4/2008-5754/21 md.) Hak sahibi eş ve çocuklardan
artan hisse bulunması halinde her türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin
asgari ücretin net tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan
gelir ve aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartıyla
ana ve babaya toplam %25’i oranında; ana ve babanın 65 yaşın üstünde olması halinde
ise artan hisseye bakılmaksızın yukarıdaki şartlarla toplam %25’i,
oranında aylık bağlanır. (Ek cümle: 21/3/2018-7103/66 md.) Ancak, hak sahibi çocuklardan 18 yaşını, lise ve dengi öğrenim görmesi halinde
20 yaşını, yükseköğrenim yapması halinde 25 yaşını doldurmayanların, bu Kanunun
4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılmaları,
bunlara aylık bağlanmasına engel oluşturmaz.
Sigortalı
tarafından evlât edinilmiş, tanınmış veya soy bağı düzeltilmiş veya babalığı hükme
bağlanmış çocukları ile sigortalının ölümünden sonra doğan çocukları, bağlanacak
aylıktan yukarıda belirtilen esaslara göre yararlanır.
Hak sahiplerine
bağlanacak aylıkların toplamı sigortalıya ait aylığın tutarını geçemez. Bu sınırın
aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin aylıklarından orantılı olarak indirimler
yapılır.
Hak
sahiplerinin aylıklarının başlangıcı, kesilmesi ve yeniden bağlanması
MADDE
35- Ölüm sigortasından
sigortalının hak sahiplerine bağlanacak aylıklar;
a) Sigortalının
ölüm tarihini,
b) Hak
sahibi olma niteliğinin ölüm tarihinden sonra kazanılması halinde, bu niteliğin
kazanıldığı tarihi,
takip
eden ay başından itibaren başlatılır. Hak sahiplerine bağlanan aylıklar 34 üncü
maddede belirtilen şartların ortadan kalktığı tarihi takip eden ödeme dönemi başından
itibaren kesilir.
Ancak
bu Kanunun 4 üncü maddesinin dördüncü fıkrasının (d), (e) ve (f) bentlerinde belirtilenlerden
öğrenci olanların sigortalı sayılmaları, bağlanan aylıkların kesilmesini gerektirmez.[52]
Aylığın
kesilmesine yol açan sebebin ortadan kalkması halinde, 34 üncü maddede belirtilen
şartlar saklı kalmak kaydıyla, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren
yeniden aylık bağlanır. (Mülga son cümle: 17/4/2008-5754/67 md.)
Bu madde
gereğince aylığı kesilen çocuklardan, sonradan Kurum Sağlık Kurulu kararı ile çalışma
gücünü en az %60 oranında kaybederek malûl olduğu anlaşılanlara, 34 üncü maddede
belirtilen şartları taşımaları halinde, malûllük durumlarının tespitine esas teşkil
eden rapor tarihini takip eden ay başından itibaren, 94 üncü madde hükmü saklı kalmak
kaydıyla aylık bağlanır.
Yeniden
bağlanan aylık, aylığın kesildiği tarihten tekrar bağlandığı tarihe kadar geçen
süre için 55 inci maddenin ikinci fıkrasına göre artırılmak suretiyle belirlenir.
Ölüme
bağlı toptan ödeme ve ihya
MADDE
36- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/22 md.) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar ile bu Kanuna göre ilk
defa aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlardan
ölen sigortalıların hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanamaması durumunda, ölüm tarihi
esas alınmak kaydıyla 31 inci maddenin birinci fıkrasına göre hesaplanan tutar,
34 üncü madde hükümleri dikkate alınarak hak sahiplerine toptan ödeme şeklinde verilir.
Hak sahiplerine
yapılacak toptan ödemenin toplamı, sigortalıya yapılacak toptan ödeme tutarını geçemez.
Bu sınırın aşılmaması için gerekirse hak sahiplerinin hisselerinden orantılı olarak
indirim yapılır.
Toptan
ödeme yapıldıktan sonra artan tutar olursa sigortalının ölümünden sonra doğan veya
soy bağı düzeltilen veya babalığı hükme bağlanan çocuklarına da bu madde hükümlerine
göre toptan ödeme yapılır.
(Değişik
dördüncü fıkra: 17/4/2008-5754/22 md.) Bu Kanuna göre toptan ödeme yapılarak tasfiye edilmiş
süreler, borçlanılarak veya yurt dışı hizmetleri birleştirilerek ya da sonradan
hizmet tespiti nedeniyle hak kazanılan sürelerin eklenmesi suretiyle ölüm sigortasından
yararlanmak için gerekli prim ödeme gün sayısının tamamlanması halinde, hak sahiplerinin
yazılı isteği üzerine 31 inci maddenin ikinci fıkrasına göre ihya edilir. Yukarıdaki
süreler, ihya edilen süreye ilişkin tutar dahil her türlü borçların ödendiği tarihi
takip eden ay başı itibarıyla bu Kanuna göre aylık bağlanmasında dikkate alınır.
Evlenme
ve cenaze ödeneği
MADDE
37- (Değişik: 17/4/2008-5754/23
md.)
Evlenmeleri
nedeniyle, gelir veya aylıklarının kesilmesi gereken kız çocuklarına evlenmeleri
ve talepte bulunmaları halinde almakta oldukları aylık veya gelirlerinin iki yıllık
tutarı bir defaya mahsus olmak üzere evlenme ödeneği olarak peşin ödenir. Evlenme
ödeneği alan hak sahibinin aylığının kesildiği tarihten itibaren iki yıl içerisinde
yeniden hak sahibi olması halinde, iki yıllık sürenin sonuna kadar gelir veya aylık
bağlanmaz, bu durumda olanlar 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (f) bendi kapsamında
genel sağlık sigortalısı sayılır.
Evlenme ödeneği verilmesi
halinde, diğer hak sahiplerinin aylık veya gelirleri evlenme ödeneği verilen sürenin
bitimini takip eden ödeme döneminden itibaren 34 üncü maddeye göre yeniden belirlenir.
İş kazası veya meslek hastalığı
sonucu veya sürekli iş göremezlik geliri, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık
aylığı almakta iken veya kendisi için en az 360 gün malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortası
primi bildirilmiş olup da ölen sigortalının hak sahiplerine Kurum Yönetim Kurulunca
belirlenip Bakan tarafından onaylanan tarife üzerinden cenaze ödeneği ödenir. Cenaze
ödeneği, sırasıyla sigortalının eşine, yoksa çocuklarına, o da yoksa ana babasına,
o da yoksa kardeşlerine verilir.
Cenaze ödeneğinin üçüncü fıkrada
sayılanlara ödenememesi ve sigortalının cenazesinin gerçek veya tüzel kişiler tarafından
kaldırılması durumunda, üçüncü fıkrada belirtilen tutarı geçmemek üzere belgelere
dayanan masraflar, masrafı yapan gerçek veya tüzel kişilere ödenir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan ölenlerin hak sahiplerine kendi kurumları
tarafından ilgili mevzuat gereği ölüm yardımı hariç cenaze gideri, cenaze nakil
gideri ödeneği veya bu mahiyette bir ödemenin yapılması halinde, Kurum tarafından
cenaze ödeneği ödenmez.
Uzun
vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süresi
MADDE
38- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/24 md.) Malûllük, yaşlılık ve
ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı;
sigortalının, mülga 2/6/1949 tarihli ve 5417 sayılı İhtiyarlık Sigortası Kanununa,
mülga 4/2/1957 tarihli ve 6900 sayılı Malûliyet, İhtiyarlık ve Ölüm Sigortaları
Hakkında Kanuna, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa, 2/9/1971
tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal
Sigortalar Kurumu Kanununa, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal
Sigortalar Kanununa, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda
Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa ve 8/6/1949 tarihli
ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa, 506 sayılı Sosyal Sigortalar
Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak
malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih
olarak kabul edilir. Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır.
Bu Kanunun
uygulanmasında 18 yaşından önce malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi olanların
sigortalılık süresi, 18 yaşını doldurdukları tarihte başlamış kabul edilir. Bu tarihten
önceki süreler için ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri, prim
ödeme gün sayılarının hesabına dahil edilir.
(Değişik
üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/24 md.) Aylık bağlama işlemlerinde dikkate alınan sigortalılık
süreleri, sigortalılığın başlangıç tarihi ile sigortalının aylık bağlanması için
yazılı istekte bulunduğu, aylık bağlanması için istekte bulunmayan sigortalılar
için ise ölüm tarihi arasında geçen süredir. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamındaki sigortalılar bakımından sigortalılık süresi; sigortalılığın
başlangıç tarihi ile 48 inci maddeye göre yetkili makamdan emekliye sevk onayının
alınarak görevi ile ilişiğinin kesildiği ayın son günü arasında geçen süredir.
(Ek
fıkra: 17/4/2008-5754/24 md.) Vazife malûllüğü aylığı almakta iken, çalışmaya başlamaları
nedeniyle haklarında uzun vadeli sigorta hükümleri uygulananlar için malûllük, yaşlılık
ve ölüm aylığı bağlanmasında veya toptan ödeme yapılmasında esas alınacak sigortalılık
süresi, prim ödeme gün sayısı ve prime esas kazancın hesaplanmasında, vazife malûllüğü
aylığı bağlandığı tarihten önceki süreler dikkate alınmaz.
Uzun
vadeli sigorta kolları bakımından üçüncü kişinin sorumluluğu[53]
MADDE
39– Üçüncü bir kişinin
kastı nedeniyle malûl veya vazife malûlü olan sigortalıya
veya ölümü halinde hak sahiplerine, bu Kanun uyarınca bağlanacak aylığın başladığı
tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı için Kurumca zarara sebep olan üçüncü
kişilere rücû edilir.
Malûllük, vazife malûllüğü veya ölüm hali, kamu görevlilerinin
veya er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin
vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden
dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı
veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan aylıklar için Kurumca, kurumuna
veya ilgililere rücû edilmez.
Fiilî
hizmet süresi zammı
MADDE
40- (Değişik: 17/4/2008-5754/25 md.)
Aşağıda belirtilen işyerlerinde
ve işlerde 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri kapsamında çalışan
sigortalıların prim ödeme gün sayılarına, bu işyerlerinde ve işlerde geçen çalışma
sürelerinin her 360 günü için karşılarında gösterilen gün sayıları, fiilî hizmet
süresi zammı olarak eklenir. 360 günden eksik sürelere ait fiilî hizmet süresi zammı,
360 gün için eklenen fiilî hizmet süresi ile orantılı olarak belirlenir. Çalışmanın
fiili hizmet süresi zammı kapsamında değerlendirilebilmesi için, tablonun (13) ve
(14) numaralı sıralarında belirtilen sigortalılar hariç sigortalının kapsamdaki
işyerleri ile birlikte belirtilen işlerde fiilen çalışması ve söz konusu işlerin
risklerine maruz kalması şarttır. (Ek cümle: 10/9/2014-6552/42 md.) Tablonun
(10) numaralı sırasında belirtilen sigortalıların, fiili hizmet süresi zammından
yararlandırılacakları dönem içinde kalan; yıllık ücretli izin, sıhhi izin, hafta
tatili, ulusal bayram ve genel tatil günleri ile eğitim, kurs, iş öncesi ve sonrası
hazırlık sürelerinde fiilen çalışma ve söz konusu işlerin risklerine maruz kalma
şartı aranmaz.
Aşağıdaki bentlerden birden
fazlasına dahil olanlar için, en yüksek olan bentten fiilî hizmet süresi zammı uygulanır.
Kapsamdaki İşler/İşyerleri | Kapsamdaki Sigortalılar | Eklenecek
Gün Sayısı |
1)
Kurşun ve arsenik işleri | 1) Kurşun üretilen galenit, serüzit, anglezit gibi cevherlerin çıkarılmasına
ilişkin maden ocağı işlerinde çalışanlar. 2) Kurşunlu madenlerden yahut içinde kurşun bulunan kül,
maden köpüğü, kurşun fırın kurumu, üstübeç artığı ve benzeri maddelerden kurşun
üretimi için yapılan izabe işlerinde çalışanlar. 3) Antimuan, kalay, bronz ve benzeri maddelerle yapılan
kurşun alaşımı işlerinde çalışanlar. 4) Kurşun izabe fırınlarının teksif odalarında biriken kuru
tozları kaldırma işlerinde çalışanlar. | 60 90 |
2)
Cam fabrika ve atölyeleri | 1) Cam yapımında kullanılan ilkel maddeleri toz haline getirme,
eleme, karıştırma ve kurutma işlerinde (bu işleri yapmak üzere tam kapalı odalar
içinde otomatik makineli tesisat veya çalışma ortamındaki tozları sağlık için
tehlike oluşturmayacak düzeye indiren havalandırma tesisatı bulunmadığı takdirde)
çalışanlar. 2) Eritme işlerinde (otomatik besleme fırınlarıyla çalışılmadığı
takdirde) çalışanlar. 3) Ateşçilik işlerinde çalışanlar. 4)
Üfleme işlerinde (tamamen otomatik makinelerle yapılmadığı takdirde) çalışanlar. 5)
Basınçla yapılan cam işlerinde (cam tazyiki işleri) çalışanlar. 6)
Ayna camı sanatında potalı cam dökümü işlerinde (potalar kalıp masasına mekanik
araçlarla taşınmadığı takdirde) çalışanlar. 7)
Camı fırın başından alma işlerinde çalışanlar. 8)
Yayma fırınlarında düzeltme işlerinde çalışanlar. 9)
Traş işlerinde çalışanlar. 10)
Asitle hak ve cilâlama işlerinde çalışanlar. 11) Basınçlı
havayla kum püskürten cihazlarla yapılan işlerde (çalışma ortamındaki tozları
sağlık için tehlike oluşturmayacak düzeye indiren havalandırma tesisatı
bulunmadığı takdirde) çalışanlar. 12) Pota ve
taş odalarında görülen işlerde çalışanlar. | 60 |
3)
Cıva üretimi işleri sanayii | 1)
Cıva izabe fırınlarında görülen işlerde çalışanlar. 2)
Elementer cıva bulunan ocaklarda görülen işlerde çalışanlar. | 90 |
4)
Çimento fabrikaları | 1)
İlkel maddeleri kırma, ufalama, ezme, eleme ve karıştırma işlerinde
çalışanlar. 2) Otomatik fırınlarda pişirme işlerinde çalışanlar. 3)
Klinkeri öğütme, eleme, torba ve fıçılara koyma işlerinde (otomatik olarak
tozun etrafa yayılmasını önleyici bir düzenleme yapılmadığı takdirde)
çalışanlar. | 60 |
5)
Kok fabrikalarıyla termik santraller | 1) Ateşçilik, ocak temizliği, jeneratör, doldurma,
boşaltma ve temizleme işlerinde çalışanlar. 2)
Kimyasal arıtma işlerinde çalışanlar. 3)
Gazın geçtiği cihaz ve boruların onarılması ve temizlenmesi işlerinde
çalışanlar. 4) Kok fabrikalarında kömür ve ocak işlerinde çalışanlar. 5)
Elektrik enerji üretim santrallerinin kazan dairesindeki ateşçilik, kül ve
kömürlerin taşınması işlerinde çalışanlar. 6) Termik santrallerle her çeşit buhar kazanlarının kazan
dairesindeki ateşçilik, kül ve kömürlerin taşınması işlerinde çalışanlar. | 60 |
6)
Alüminyum fabrikaları | 1) Alüminyum oksit üretimi işlerinde çalışanlar. 2) Alüminyum
bronzu hazırlama işlerinde çalışanlar. 3) Alüminyum madeni üretimi işlerinde çalışanlar. | 60 |
7) Demir ve
çelik fabrikaları | 1) Demir izabe fabrikalarında cevherin demire çevrilmesi işleriyle
boru fabrikalarının fırın ve döküm dairelerinde yapılan işlerinde çalışanlar. 2)
Çelikhanelerin çelik yapılan fırınlarıyla bunların teferruat ve eklentilerinden
olan ikinci derecedeki fırınlarda ve konvertörlerde yapılan işlerinde çalışanlar. 3) Sıvı haldeki demir ve çeliğin tesisat ve teçhizatla veya mekanik
olarak taşınmasına ilişkin işlerde çalışanlar. 4) Sıcak veya sıvı haldeki cürufun taşınması ve işlenmesi işlerinde
çalışanlar. 5) Haddehanelerde (soğuk demirle çalışılan haddehaneler hariç),
fırınlarda, hadde serilerinde, haddehaneyi kızgın veya sıvı çelik yahut
demirle besleyen tesisat ve araçlarla görülen işlerle kızgın halde olan yarı
mamul parçaların kesilmesi ve hazırlanması işlerinde çalışanlar. | 90 |
8)
Döküm fabrikaları | 1)
Döküm kalıp ve maçalarının yapılması ve döküme hazır duruma getirilmesi
işlerinde çalışanlar. 2)
Döküm şarjının hazırlanması ve her çeşit maden eritme (izabe) fırınlarının
döküme hazır duruma getirilmesi işlerinde çalışanlar. 3)
Maden eritme ve dökme işlerinde çalışanlar. | 60 |
9)
Asit üretimi yapan fabrika ve atölyeler | 1) Asit için hammaddelerin hazırlanması işlerinde
çalışanlar. 2)
Asidin yapılma safhalarındaki işlerinde çalışanlar. 3) Baca gazlarından asit elde edilmesi işlerinde çalışanlar. | 90 |
10)
Yeraltı işleri | Maden
ocakları (elementer cıva bulunduğu saptanan cıva maden ocakları hariç), kanalizasyon ve tünel yapımı gibi yer
altında yapılan işlerde çalışanlar. | 180 |
11)
Radyoaktif ve radyoiyonizan maddelerle yapılan işler | Doğal
ve yapay radyoaktif, radyoiyonizan maddeler veya bütün diğer korpüsküler
emanasyon kaynakları ile yapılan işlerde çalışanlar. | 90 |
12) Su altında veya su altında basınçlı hava içinde çalışmayı gerektiren işler | 1)
Su altında basınçlı hava içinde çalışmayı gerektiren işlerden 20- 35 metreye
kadar derinlik veya 2-3,5 kg/cm2 basınçta yapılan işlerde
çalışanlar. 2)
Su altında basınçlı hava içinde çalışmayı gerektiren işlerden 35-40 (40 hariç)
m. derinlik veya 3,5-4 (3,5 hariç) kg/cm2 basınçta yapılan işlerde
çalışanlar. 3)
Dalgıçlık işinde çalışanlar. | 60 90 |
13)
Türk Silâhlı Kuvvetlerinde, | Subay, yedek subay, astsubay, yedek astsubay, uzman
jandarma, Jandarma Genel Komutanlığında ve uzman erbaşlar ve sözleşmeli erbaş
ve erler. | 90 |
14)
Emniyet ve polis mesleğinde, Milli
İstihbarat Teşkilâtında | Asaleti onaylanmış olmak şartıyla adaylıkta geçirilen
süreler dahil polis memuru, başpolis memuru ve kıdemli başpolis
memuru, komiser yardımcısı, komiser, başkomiser, emniyet amiri, emniyet
müdürleri ile bu ve daha yukarı maaş ve derecelerdeki emniyet mensupları, Milli İstihbarat Teşkilâtı mensupları.[57] | 90 |
15) İtfaiye veya yangın söndürme işleri | Yangın
söndürme işlerinde çalışanlar. | 60 |
16) (İptal: Anayasa Mahkemesi’nin
25/12/2019 tarihli ve E.: 2019/62, K.: 2019/98 sayılı Kararı ile) (Yeniden
düzenleme:11/11/2020-7256/32 md.) Basın
ve Gazetecilik mesleğinde | 9/6/2004 tarihli ve 5187
sayılı Basın Kanununa göre basın kartı sahibi olmak suretiyle fiilen
çalışanlar.[58] | 90 |
17) (Ek:
10/1/2013-6385/ 15 md.) Türkiye Radyo-Televizyon Kurumu basın kartı
sahibi olmak suretiyle; | Basın Kanununa göre Türkiye Radyo-Televizyon Kurumunda haber hizmetinde
fiilen çalışanlar.[59] | 90 |
18)[60] (Ek: 10/1/2013-6385/ 15 md.) Türkiye Büyük Millet Meclisi ile Cumhurbaşkanlığı | Yasama
organı üyeleri ile Cumhurbaşkanı yardımcıları ve bakanlar.60 | 90 |
19) (Ek: 15/8/2017-KHK-694/153 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7078/148 md.) Ceza infaz
kurumlarında | Ceza infaz kurumu müdürü, idare memuru, infaz ve koruma başmemuru,
infaz ve koruma memuru unvanlı kadrolarda bulunanlar ile Adalet Bakanlığı
taşra teşkilatına tahsisli kadro veya pozisyonlarda bulunup ceza infaz
kurumlarında görev yapan ve ceza infaz kurumlarında hükümlü ve tutuklularla
bilfiil irtibat içinde olan diğer görevliler, | 90 |
20) (Ek: 26/7/2018-7146/11 md.) İnsan sağlığına ilişkin işler | 11/4/1928 tarihli ve 1219
sayılı Kanun, 25/2/1954 tarihli ve 6283 sayılı Hemşirelik Kanunu ve
18/12/1953 tarihli ve 6197 sayılı Eczacılar ve Eczaneler Hakkında Kanun
kapsamında sağlık meslek mensubu sayılan ve insan sağlığı için koruyucu,
teşhis, tedavi ve rehabilite edici hizmetlerde çalışanlar. | 60 |
Bu maddenin birinci fıkrası
hükmüne göre hesaplanan fiilî hizmet süresi zammı, yukarıdaki tablonun (13) ve (14)
numaralı sırasında yer alan sigortalılar için sekiz, diğer sigortalılar için beş
yılı geçmemek üzere uzun vadeli sigorta kolları uygulamasında prim ödeme gün sayısına
eklenir. Bu sürelerin, üç
yılı geçmemek üzere; (18) numaralı sırasında bulunanlar için tamamı diğerleri için
yarısı emeklilik yaş hadlerinden indirilir. Tablonun (10)
numaralı sırasında yer alan sigortalılar için bu fıkradaki süre sınırı uygulanmaz.[61]
Yukarıdaki fıkrada belirtilen
yaş haddi indiriminden yararlanabilmek için ölüm ve malûliyet halleri ile (18) numaralı sırada bulunanlar hariç tablonun (10) numaralı sırasında yer alan sigortalıların
en az 1800 gün, diğer sıralarda yer alan sigortalıların ise en az 3600 gün belirtilen
işyeri ve işlerde çalışmış olmaları şarttır.[62]
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar Kurumun önerisi üzerine Bakanlıkça çıkarılacak yönetmelik
ile düzenlenir.
Sigortalıların
borçlanabileceği süreler
MADDE
41- Bu Kanuna göre sigortalı
sayılanların;
a) (Değişik:
10/9/2014-6552/43 md.) Kanunları gereği verilen ücretsiz doğum ya da analık
izni süreleri ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamındaki
sigortalı kadının, üç defaya mahsus olmak üzere doğum tarihinden sonra iki yıllık
süreyi geçmemek kaydıyla borçlanılacak sürelerde uzun vadeli sigorta kolları açısından
sigortalı sayılmaması ve çocuğunun yaşaması şartlarıyla talepte bulunulan süreleri,
b) Er
veya erbaş olarak silâh altında veya yedek subay, yedek astsubay okulunda geçen
süreleri,[63]
c) 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanların, personel mevzuatına
göre aylıksız izin süreleri,
d) Sigortalı
olmaksızın doktora öğrenimi veya tıpta uzmanlık için yurt içinde veya yurt dışında
geçirdikleri normal doktora veya uzmanlık öğrenim süreleri,
e) Sigortalı
olmaksızın avukatlık stajını yapanların normal staj süreleri,
f) Sigortalı
iken herhangi bir suçtan tutuklanan veya gözaltına alınanlardan bu suçtan dolayı
beraat edenlerin tutuklulukta veya gözaltında geçen süreleri,
g) Grev
ve lokavtta geçen süreleri (…)[64],
h) Hekimlerin
fahrî asistanlıkta geçen süreleri,
ı) Seçim
kanunları gereğince görevlerinden istifa edenlerin, istifa ettikleri tarih ile seçimin
yapıldığı tarihi takip eden ay başına kadar açıkta geçirdikleri süreleri,
i) (Ek: 13/2/2011-6111/30 md.) Bu bendin
yürürlüğe girdiği tarihten sonraki sürelere ilişkin olmak üzere, 4857 sayılı Kanuna
göre kısmi süreli iş sözleşmesi ile çalışan sigortalıların, kısmi süreli çalıştıkları
aylara ait eksik süreleri,
j) (Ek:
4/7/2012-6353/37 md.) Sigortalı olmaksızın, 8/4/1929 tarihli ve 1416 sayılı
Ecnebi Memleketlere Gönderilecek Talebe Hakkında Kanuna göre yurt dışına gönderilen
ve öğrenimini başarıyla tamamlayarak yurda dönenlerden yükümlü bulunduğu mecburi
hizmet süresini tamamlamış olanların, yurt dışında resmî öğrenci olarak geçirmiş
oldukları öğrenim sürelerinin 18 yaşının tamamlanmasından sonraki döneme ait olan
kısmı,
kendilerinin
veya hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları ve talep tarihinde 82 nci maddeye
göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt ve üst sınırları arasında olmak üzere,
kendilerince belirlenecek günlük kazancın %32’si üzerinden hesaplanacak primlerini
borcun tebliği tarihinden itibaren bir ay içinde ödemeleri şartı ile borçlandırılarak,
borçlandırılan süreleri sigortalılıklarına sayılır. (Ek
cümle: 13/2/2011-6111/30 md.) (i) bendi kapsamında
borçlanılacak sürelere ilişkin genel sağlık sigortası primlerinin ödenmiş olması
halinde, genel sağlık sigortası primi ödenmiş bu sürelere ilişkin borçlanma tutarı
%20 oranı üzerinden hesaplanır.
Bir ay
içinde ödenmeyen borçlanmalar için ise yeni başvuru şartı aranır. Primi ödenmeyen
borçlanma süreleri hizmetten sayılmaz. Borçlanma sürelerinin ne şekilde belgeleneceğini
belirlemeye Kurum yetkilidir.
Bu Kanuna
göre tespit edilen sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler için borçlandırılma
halinde, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlandırılan gün sayısı kadar geriye
götürülür. Sigortalılık borçlanması ile aylık bağlanmasına hak kazanılması durumunda,
ilgililere borcun ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanır.
Borçlanılan
süreler, uzun vadeli sigorta ve genel sağlık sigortası bakımından;
a) (Değişik:
4/7/2012-6353/37 md.) Birinci fıkranın (a), (b), (d), (e), (f), (g), (h) ve
(j) bentleri gereği borçlananlar, borçlandığı tarihteki 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının ilgili bendine göre,
b) (Değişik: 13/2/2011-6111/30 md.) Birinci fıkranın (c) ve (ı) bentleri gereği borçlananlar, 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendine, (i) bendine göre borçlananlar ise
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendine göre,
sigortalılık
süresi olarak değerlendirilir.
Bu Kanunun
yürürlük tarihinden sonraki sürelere ait borçlanmalarda; borçlanılan prime esas
gün sayısı borçlanılan ilgili aylara mal edilir. Seçilen prime esas kazanç, borcun
ödendiği tarihteki prime esas asgarî kazanca oranlanarak, söz konusu oran ilgili
ayın prime esas asgarî kazancı ile çarpılır. Bulunan tutar, ilgili ayın prime esas
kazancı kabul edilir. Ancak hesaplanan prime esas kazanç hiçbir suretle o ayın prime
esas azamî kazancını geçemez.
Bildirim[65]
MADDE
42- Kurum, sigortalıya
veya hak sahiplerine bağlanacak gelir, aylık veya toptan ödemeleri, gerekli belgelerin
ve incelemelerin tamamlandığı tarihten itibaren en geç üç ay içinde hesap ve tespit
ederek sonuçlarını yazı ile bildirir. (Mülga son iki cümle: 17/4/2008-5754/67
md.)
BEŞİNCİ BÖLÜM
Kamu Görevlilerine
İlişkin Hükümler
Cumhurbaşkanlığı,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı, Başbakanlık, Cumhurbaşkanı yardımcılığı, Bakanlık ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği
görevinde bulunanların aylıkları[66][67][68]
MADDE
43- Cumhurbaşkanı iken
bu görevinden herhangi bir nedenle ayrılanlara, istekleri üzerine, müracaat tarihini
takip eden ay başından itibaren, istek tarihinde Cumhurbaşkanına ödenmekte olan
aylık ödeneğin % 40’ı oranında yaşlılık aylığı bağlanır.
Ancak,
herhangi bir nedenle görevden ayrılan Cumhurbaşkanı, 28 inci maddeye göre yaşlılık
aylığına hak kazanıyorsa, 29 uncu maddeye göre yaşlılık aylığı ayrıca hesaplanır
ve aylıklardan yüksek olanı yaşlılık aylığı olarak bağlanır. 28 inci maddeye göre
aylığa hak kazanamaması halinde birinci fıkraya göre bağlanan aylığın tümü, 28 inci
maddeye göre aylığa hak kazanması halinde ve 29 uncu maddeye göre hesaplanan aylık,
birinci fıkraya göre bağlanan aylıktan düşükse aradaki fark, Hazineden tahsil edilir.
Türkiye
Büyük Millet Meclisi Başkanı veya Başbakan iken bu görevinden herhangi bir nedenle
ayrılanlara, istekleri üzerine, müracaat tarihini takip eden ay başından itibaren,
133.988 gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda
yaşlılık aylığı bağlanır.[69]
Ancak
herhangi bir nedenle görevden ayrılan Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı veya
Başbakan, 28 inci maddeye göre yaşlılık aylığına hak kazanıyorsa, 29 uncu maddeye
göre yaşlılık aylığı ayrıca hesaplanır ve aylıklardan yüksek olanı yaşlılık aylığı
olarak bağlanır. 28 inci maddeye göre aylığa hak kazanılamıyorsa üçüncü fıkraya
göre bağlanan aylığın tümü, 28 inci maddeye göre aylığa hak kazanılıyor ve 29 uncu
maddeye göre hesaplanan aylık, üçüncü fıkraya göre bağlanan aylıktan düşükse aradaki
fark Hazineden tahsil edilir.
Cumhurbaşkanı,
Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı veya Başbakan iken veya bu görevlerden ayrıldıktan
sonra ölenlerin hak sahiplerine, bu maddeye göre hesap edilen aylık 34 üncü madde
hükümlerine göre ölüm aylığı olarak bağlanır.
(Ek fıkra: 17/1/2012-6270/5 md.) Cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık veya
Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği görevlerinde bulunanlara veya bu görevleri
herhangi bir sebeple sona erenlere, Kanunun 26, 28, 44, geçici 2 ve geçici 4 üncü
maddeleri gereğince aylık bağlanmasına hak kazanmaları ve en az 2 yıl süreyle bu
görevlerde bulunmuş olmaları halinde, 27, 29, geçici 2 ve geçici 4 üncü maddelere
göre hesaplanacak aylık tutarından az olmamak kaydıyla, 122.530 gösterge rakamının
memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarda malullük, emeklilik veya
yaşlılık aylığı ödenir. Bu fıkra hükümlerine göre aylık ödenebilmesi için, bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önce geçici 4 üncü madde kapsamında Cumhurbaşkanı yardımcılığı,
bakanlık ya da Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği görevi esas alınarak malullük
veya emeklilik aylığı ödenenler hariç olmak üzere, malullük, emeklilik veya yaşlılık
aylığı bağlanmış olanlar ile aylık bağlanma şartlarını haiz olmayanların en az 2
yıl süreyle en yüksek Devlet memuru emsal alınarak sigorta primi veya geçici 4 üncü
madde kapsamında emekli keseneği ile kurum karşılığı ödemiş olmaları da zorunludur.[70][71]
(Ek fıkra: 17/1/2012-6270/5 md.) Yukarıdaki fıkraya göre tespit edilen
aylığı almakta iken ya da Cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık veya Türkiye Büyük
Millet Meclisi üyeliği görevleri sırasında veya bu görevlerinin sona ermesinden
sonra ölenlerin bu Kanunda düzenlenen koşullara sahip olan hak sahiplerine, 2 yıl
süreyle bu görevlerde bulunmuş olma ve sigorta primi veya emekli keseneği ile kurum
karşılığı ödenmesi açısından yukarıdaki fıkrada düzenlenmiş olan şart aranmaksızın,
bu maddeye göre hesap edilen aylık esas alınarak ölüm ya da dul ve yetim aylığı
bağlanır.
(Ek fıkra: 17/1/2012-6270/5 md.) Ancak, Cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık
veya Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği görevlerinde bulunanlar ile bunlardan
ölenlerin hak sahiplerine, 27, 29, 33, geçici 2 ve geçici 4 üncü maddelere göre
hesaplanan aylık, altıncı ve yedinci fıkraya göre bağlanan aylıktan düşükse aradaki
fark, Hazineden tahsil edilir.
(Değişik fıkra: 17/1/2012-6270/5 md.) Birinci fıkra kapsamında
bağlanan aylıklar, Cumhurbaşkanına ödenmekte olan aylık ödenekteki değişime bağlı
olarak yeniden hesaplanarak ödenir ve bu madde kapsamında bağlanan aylıklar hakkında
55 inci maddenin ikinci fıkrası uygulanmaz.[72]
(Ek fıkra: 1/7/2022-7417/13
md.) Türkiye Büyük Millet
Meclisi Başkanlığı, Cumhurbaşkanı yardımcılığı, bakanlık veya Türkiye Büyük Millet
Meclisi üyeliği görevlerinde bulunanların altıncı fıkra kapsamında yapılacak sigorta
primi veya emekli keseneği ile kurum karşılığı hesaplamalarında 9000 ek gösterge
rakamı esas alınır.
Bazı
kamu görevlilerine yaşlılık aylığı bağlanacak haller
MADDE
44- Bu Kanun hükümlerinin
uygulanmasında bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
sigortalı sayılan bazı kamu görevlilerine yaşlılık aylığı bağlanmasına ilişkin aşağıdaki
hükümler uygulanır:
a) 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun
40 ıncı maddesi gereğince yaş haddinden emekliye ayrılanlara 5400 gün prim ödeme
gün sayısı olması halinde,
b) Özel
kanunları gereğince kadrosuzluk nedeniyle emekliye sevk edilenlere yaş şartı aranmaksızın,
prim ödeme gün sayısı 9000 gün olması halinde,
yaşlılık
aylığı bağlanır.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olanlardan subay, astsubay, askerî
memurlarla uzman jandarma ve uzman erbaşlar ahlâk noktasından hükümle veya yetersizlik
ya da disiplin sebeplerinden dolayı sicilleri üzerine veyahut askerî mahkemelerce
verilecek kararlar üzerine kurumlarınca re’sen, bunlar dışında kalanlar ise ahlâk
ve yetersizlik sebeplerinden dolayı yönetmeliğine göre sicilleri üzerine kurumlarınca
re’sen emekliye sevk edilenlere ise, 28 inci maddenin ikinci ve üçüncü fıkrasında
belirtilen yaş ve prim ödeme gün sayısını tamamlamaları halinde yaşlılık aylığı
bağlanır.
Birinci
fıkranın (a) ve (b) bentleri gereğince bağlanan yaşlılık aylıkları, 28 inci maddenin
ikinci ve üçüncü fıkrasında aranan yaş ve prim ödeme gün sayısı tamamlanıncaya kadar
bunları çalıştıran kamu idarelerinden tahsil edilir.
Kanunları
gereğince görevden uzaklaştırılanlar, tutuklananlar veya görevine son verilenlerin
sigortalılıkları ve primleri
MADDE
45– Bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında olan sigortalılardan görevden
uzaklaştırılan, görevi ile ilgili olsun veya olmasın herhangi bir suçtan tutuklanan
veya gözaltına alınanlardan, kanunları gereğince eksik aylığa müstahak bulunanların
prime esas kazançlarının yarısı; kanunlarına göre bu müddetler için sonradan görevlerine
iade edilerek tam aylığa hak kazananların ise prime esas kazançlarının tamamı üzerinden
prim alınır. (Ek cümle: 17/4/2008-5754/66 md.) Prime
esas kazançların yarısı üzerinden prim alınanların prim ödeme gün sayısı bu sürelerin
yarısı olarak hesap edilir.
Görevine
son verilenlerden yargı kararı ile görevlerine iade edilenlerin primleri, göreve
son verildiği tarihten görevine başladığı tarihe kadar kendi kadrosunun veya emsali
kadronun prime esas kazancına göre hesaplanır. Bu durumdakilerin primlerine ait
sigortalı ve işveren hisselerinin gecikme cezası ve gecikme zamları kurumlarınca
ödenir ve bu süreler sigortalılık süresinden sayılır.
Birinci
ve ikinci fıkraya göre sigortalılık durumu değişenler için ek bildirge düzenlenerek
Kuruma verilir ve bu durumda 102 nci madde hükümleri uygulanmaz.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kanunları gereğince kullandıkları aylıksız
izin sürelerinin bitiminden sonra göreve başlayanlar ile göreve başlaması için tanınan süreler ile bir yıl ve daha az
süreyle aylıksız izne ayrılanların aylıksız izin sürelerinde bu Kanunun 67
nci maddesinde aranan 30 günlük prim ödeme şartı aranmaz. (Ek cümleler: 13/2/2011-6111/31 md.) Bu durumdaki sigortalıların aylıksız izinli oldukları süreler
için prime esas kazanç alt sınırının altında olmamak kaydıyla aylıksız izne ayrıldıkları
tarihteki prime esas kazançları üzerinden %12 oranında genel sağlık sigortası primi
işverenlerince ödenir. Ancak askerlik hizmeti nedeniyle aylıksız izne ayrılanların
genel sağlık sigortası priminin ödenmesinde, bir yıllık süre sınırı uygulanmaz.[73]
Bazı
kamu görevlilerinin prime esas kazançları ve prime esas kazanç üst sınırı[74]
MADDE
46- (Değişik: 17/4/2008-5754/26
md.)
Harp okulları ile fakülte
ve yüksek okullarda Milli
Savunma Bakanlığı hesabına okuyanların ve astsubay meslek
yüksek okulu öğrencileri ile astsubay nasbedilmek üzere temel askerlik eğitimine tabi tutulan adaylar ile Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi ile fakülte
ve yüksekokullarda Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı nam
ve hesabına okuyanlar ile subay ve astsubay naspedilmek üzere temel askerlik eğitimine
tabi tutulan adayların öğrenci harçlıkları ile ilgisine
göre en az aylık alan teğmen veya astsubay çavuşun prime esas kazançları arasındaki
farkın primi; polis akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü
hesabına okuyan öğrencilerin öğrenci harçlıkları ile komiser yardımcısı veya polis
memuru prime esas kazançları arasındaki farkın primi, öğrenciler adına kurumlarınca
ödenir.
Fakülte veya yüksek okullarda
kendi hesabına okuduktan sonra subay veya astsubaylığa nasbedilen veya yedek subaylık
hizmetini takiben subaylığa geçirilenler veya yedek astsubaylık hizmetini takiben
astsubaylığa geçirilenler ile fakülte ve yüksekokullarda kendi hesabına okuduktan
sonra, komiser yardımcısı veya polis memuru olarak atananların başarılı öğrenim
süreleri; borçlanmanın yapıldığı tarihte ilgisine göre en az aylık alan teğmenin,
astsubay çavuşun veya polis memuru ya da komiser yardımcısının prime esas kazancı
üzerinden, bu sürelere ait primler kendilerince ödenerek borçlandırılmak suretiyle
hizmetten sayılır. Bu şekilde hesap edilecek borç, tebliğ tarihinden itibaren iki
yıl içinde eşit taksitler halinde ödenir.[75]
Fakülte veya yüksek okullarda
kendi hesabına okumakta iken Milli Savunma Bakanlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı veya Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına okumaya devam eden öğrencilerin,
daha önce kendi hesabına okudukları normal okul süreleri hakkında, ikinci fıkra
hükümleri uygulanır.
Talim ve manevra için rütbe
ile silâh altına alınan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
olan sigortalılardan rütbelerinin prime esas kazançları, vazifelerinin prime esas
kazancından fazla olanların prime esas kazanç farklarına ait primleri vazife gördükleri
kurumlarınca ve seferberlik ve harp için silâh altına alınanlardan vazifelerinin
prime esas kazançları, rütbelerinin prime esas kazancından fazla olanların prime
esas kazançları arasındaki farkın primleri de, rütbelerinin prime esas kazancını
ödeyen kamu idaresince kesilerek Kuruma ödenir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamına giren sigortalıların prime esas kazançlarının tespitinde 82
nci maddede belirtilen üst sınır aranmaz. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamına giren sigortalılardan, aylıksız izinli sayılmaksızın ve tabi olduğu
personel kanunu ile ilgisi devam edecek şekilde yurt dışına geçici ya da sürekli
görevle gönderilenlerin prime esas kazancının hesabında; geçici görevle gönderilenlerin
bulundukları kadroya ilişkin prime esas kazancı, yurt dışı kadrolarına atananların
ise yurt dışına atanma tarihi itibarıyla, atandıkları kadro ile atanmadan önceki
yurt içi kadrosuna ilişkin prime esas kazançtan yüksek olanı esas alınır. Sürekli
görevle atananların yurt dışı kadrolarına ilişkin prime esas kazancın hesabında
dikkate alınacak ödeme unsurlarından, ilgili mevzuatı uyarınca söz konusu kadroya
bağlı olarak belirleme yapılmamış ödeme unsur ve tutarlarını, kadrosunun bulunduğu
kurum personelinin yararlanmakta olduğu ödeme unsurlarıyla sınırlı olmak ve aynı
veya benzer nitelikteki kadroya ilişkin prime esas kazanca tabi ödemeleri gözönünde
bulundurmak suretiyle belirlemeye ilgili kamu idaresinin görüşü üzerine Kurum ve
Maliye Bakanlığı müştereken yetkilidir.
Vazife Malûllüğü[76]
MADDE
47- (Değişik: 17/4/2008-5754/27
md.)
Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında sigortalı olanlar için aşağıdaki hallerde vazife malûllüğü hükümleri
uygulanır. 25 inci maddede belirtilen malûllük; sigortalıların vazifelerini yaptıkları
sırada veya vazifeleri dışında idarelerince görevlendirildikleri herhangi bir kamu
idaresine ait başka işleri yaparken bu işlerden veya kurumlarının menfaatini korumak
maksadıyla bir iş yaparken ya da idarelerince sağlanan bir taşıtla işe gelişi ve
işten dönüşü sırasında veya işyerinde meydana gelen kazadan doğmuş olursa, buna
vazife malûllüğü ve bunlara uğrayanlara da vazife malûlü denir.
Vazife malûllükleri;
a) Keyif verici içki ve her
çeşit maddeler kullanmaktan,
b) Mevzuat ve emir dışında
hareket etmiş olmaktan,[77]
c) Yasak fiilleri yapmaktan,
d) İntihara teşebbüsten,
e) Her ne suretle olursa olsun
kendisine veya başkalarına menfaat sağlama veya zarar verme amacından,
doğmuş olursa bunlara uğrayanlar
hakkında vazife malûllüğü hükümleri uygulanmaz.
Kamu idareleri vazife malûllüğüne
sebep olan olayı, o yer yetkili kolluk kuvvetlerine veya kendi mevzuatına göre yetkili
mercilere derhal, Kuruma da en geç onbeş iş günü içinde bildirmekle yükümlüdür.
Kuruma bildirim, aynı süre içerisinde sigortalılar veya hak sahiplerince de yapılabilir.
Vazife malûllüğüne sebep olan olaydan kamu idarelerinin yetkili mercilerinin haberdar
edilmemiş olması hali dışında; ilgililerin bildirimi, kamu idarelerinin bildirim
sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Kuruma bildirim süresi;
a) Vazife malûllüğüne sebep
olan olayın meydana geldiği tarihten,
b) Hastalıklarının sebep ve
mahiyetleri dolayısıyla haklarında vazife malûllüğü hükümleri uygulanacaklar için,
hastalıklarının tedavisinin imkânsız olduğuna dair düzenlenen kati raporun onay
tarihinden,
c) Esirlik ve gaiplik hallerinde
ise, bu hallerin sona erdiği tarihten,
başlar.
Süresi içerisinde bildirimde
bulunulan vazife malûllüğü aylıkları, sigortalının ölüm ya da malûliyeti sebebiyle
göreviyle ilişiğinin kesildiği tarihi takip eden aybaşından itibaren bağlanır. (Ek
cümle: 4/7/2012-6353/82 md.; Değişik ikinci cümle: 12/7/2013-6495/97 md.) Ancak,
harp malulleri ile 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna
veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara
göre veya 5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesine göre vazife malulü olduğuna karar
verilenlerden, sınıf veya görev değiştirerek çalışmaya devam edenlere ise görevden
ayrılmalarına ve başkaca bir müracaata gerek kalmaksızın sınıf veya görev değiştirerek
çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ay başından itibaren aylık bağlanır.
Vazife
malûllüğü süresi içerisinde bildirilmeyen sigortalılara; kamu idareleri ya da sigortalılar
veya hak sahiplerince sonradan yapılacak bildirim üzerine, vazife malûllüklerinin
belgelenmesi ve müstahak olmaları şartıyla, bu Kanunun zamanaşımı hükümleri dikkate
alınmak suretiyle vazife malûllüğü aylığı bağlanır veya bağlanmış olan aylıklar
düzeltilir. Bu durumda sigortalı veya hak sahiplerine bağlanacak aylık ya da aylık
farklarının, vazife malûllüğünün bildirildiği tarihe kadar olan toplam tutarı Kurumca
ilgili kamu idaresine ödettirilir.
Vazife malûllüğü aylığı, vazife
malûllerinden itibari hizmet süreleri eklenmek suretiyle bulunacak prim ödeme gün
sayısı toplamı;
a) 10800 güne kadar olanlara
10800 gün üzerinden,
b) 10800 günden fazla olanlara,
toplam prim ödeme gün sayıları üzerinden,
en son prime esas kazancı
esas alınmak suretiyle 29 uncu maddeye göre hesaplanacak aylıklara, malûllük derecelerine
göre aşağıda yazılı oranlarda ayrıca zam yapılmak suretiyle bağlanır:
Malûllük
Derecesi | Zam
nispeti |
1 | %30 |
2 | %23 |
3 | %15 |
4 | %7 |
5 | %3 |
6 | %2 |
Subay, astsubay, uzman jandarma,
uzman erbaş, sözleşmeli erbaş
ve er ile Türk Silâhlı Kuvvetlerince görevlendirilen 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılardan;
a) Harpte fiilen ateş altında,
b) Harpte, harp bölgelerindeki
harp harekât ve hizmetleri sırasında, bu harekât ve hizmetlerin sebep ve etkileriyle,
c) Harpte veya harbe hazırlık
devresinde her çeşit düşman silâhlarının etkisiyle,
d) Askerî harekâtı gerektiren
iç tedip ve sınır hareketleri sırasında, bu hareketlerin sebep ve etkisiyle,
e) Barışta veya olağanüstü
hallerde, emir veya görev ile uçuş yapan uçucularla hangi meslek ve sınıftan olursa
olsun emirle görevli olarak uçakta bulunanlardan uçuşun havadaki ve yerdeki sebepleriyle
ve yine emir ve görev ile dalış yapan dalgıçlarla, hangi meslek ve sınıftan olursa
olsun emirle görevli olarak denizaltı gemisinde veya dalgıç kıtasında bulunanlardan
denizaltıcılığın veya dalgıçlığın çeşitli sebep ve etkileriyle,
f) Anayasanın 92 nci maddesi
veya Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası sözleşmeler uyarınca Türk Silâhlı Kuvvetleri,
Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı mensuplarının yabancı ülkelere
gönderilmesini gerektiren durumlarda, birliklerin bulundukları yerlerden hareketlerinden
itibaren yurt içinde, yurt dışında, yabancı ülkelerde veya yurda dönüş sırasında,[78]
vazife malûlü olanlara harp
malûlü denir.
Bunlardan uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erlere bulundukları kademenin üç ilerisindeki kademenin, uzman
jandarmalara bulundukları rütbenin bir üst rütbesinin aynı kademesinin; astsubaylarla
yarbay rütbesine kadar (yarbay hariç) bir üst rütbenin aynı kademesinin, yarbaylara
albay, albaylara kıdemli albay, kıdemli albay ile general ve amirallere bir üst
rütbenin, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında bulunan
sigortalılara ise bir üst derecesine veya kademesine karşılık gelen prime esas kazancı
üzerinden aylık bağlanır.[79]
Bulundukları derecenin bir
üst derecesi olmayanlar için o derecenin üç ilerisindeki kademe göstergesi, üç ilerisindeki
kademe göstergesi olmayanlar için de o derecenin son kademe göstergesinin prime
esas kazancı esas alınır.79
Harp
malûllerinin, malûllük derecesine göre aşağıdaki yazılı göstergelerin, memur aylık
katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak miktar "Harp malûllüğü zammı" olarak
ayrıca eklenir.
Malûllük
Derecesi | Göstergeler |
1 | 1100 |
2 | 950 |
3 | 800 |
4 | 600 |
5 | 500 |
6 | 400 |
Harp malûlü sayılanlardan
bir harekâtın başarıyla sonuçlanmasını şahsen sağladığı ve örnek tutulacak cesaret
ve fedakârlık gösterdiği sıralarda bu malûllüğe uğradıkları usûlüne göre sıralı
üstlerince saptanan Türk Silâhlı Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil
Güvenlik Komutanlığı mensupları ile Türk Silâhlı Kuvvetlerince görevlendirilen sivil
görevlilere, Genelkurmay Başkanlığının uygun görmesi ve ilgisine göre İçişleri Bakanının
veya Millî Savunma Bakanının onayı ile harp malûllüğü zamları %25 fazlasıyla bağlanır.[80]
Bu madde gereğince vazife
malûllüğü aylığı almakta iken veya vazife malûllüğü aylığı bağlanması gerekirken
ölenlerin, hak sahiplerine, müstahak olmaları halinde harp malûllüğü zammı da dahil
olmak üzere prim ödeme gün sayısına bakılmaksızın ölüm aylığı bağlanır.
Harp malûlü olanlara verilecek
harp malûllüğü zammı tutarının Kurumca belirlenecek peşin sermaye değeri toplamı
en geç bir ay içinde Millî Savunma Bakanlığı veya İçişleri Bakanlığı tarafından
Kurumun göstereceği hesaplara yatırılır. Süresinde yatırılmayan tutarlar için 89
uncu madde hükümleri uygulanır.
Vazife malûllüğü aylığı bağlananlardan;
a) (Değişik birinci cümle:
12/7/2013-6495/97 md.) 5 inci maddenin birinci fıkrasının (c) bendi hükmü saklı
kalmak kaydıyla vazife malûllüğü aylığı bağlanmış olanlardan Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmaya başlayanların aylıkları, çalışmaya
başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başından itibaren kesilir ve bunlar
hakkında uzun vadeli sigorta kolları uygulanır.Bunlardan çalıştıkları süre zarfında
80 inci maddeye göre belirlenen prime esas kazançları üzerinden 81 inci madde gereğince
kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortasına ait prim alınır.
Bunlar ile 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında çalışmaları nedeniyle
istekleri üzerine haklarında uzun vadeli sigorta kolları uygulananlardan; yeniden
aylık bağlanması için yazılı istekte bulunan ya da emekliye ayrılan veya herhangi
bir nedenle görevi sona erenler hakkında sonraki çalışmaları karşılığında aylığa
hak kazanmaları halinde bu süre için, 29 uncu maddeye göre aylık hesaplanır. Sonradan
geçen çalışmalarından dolayı yaşlılık aylığına hak kazanamayanların kendilerine
toptan ödeme, vefatı halinde ise hak sahiplerine ölüm aylığı bağlanır veya toptan
ödeme yapılır.
b) 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmaları sırasında malûllük
derecelerinin değişmesi halinde aylığı yeni malûllük derecesi de dikkate alınarak
son prime esas kazancı üzerinden ilk vazife malûllüğü aylığından az olmamak kaydıyla
yeniden hesaplanır.
c) (Değişik: 29/1/2016-6663/25
md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendine tabi olarak çalışmaya başlayanlar
hakkında ilgisine göre 6 ncı maddenin birinci fıkrasının (n) bendi veya 30 uncu
maddenin üçüncü fıkrası hükmü uygulanır.
d) (Ek: 4/7/2012-6353/82
md.) (Değişik birinci cümle: 12/7/2013-6495/97 md.) Harp malulleri ile 2330
sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanuna veya 2330 sayılı Kanun
hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren kanunlara göre veya 5434 sayılı
Kanunun 56 ncı maddesine göre vazife malulü olduğuna karar verilenlerden, sınıf
veya görev değiştirerek 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında
çalışmaya devam edenler hakkında uzun vadeli sigorta kollarının uygulanmasına devam
edilir. Bunların sınıf veya görev değiştirdikleri tarihten sonra geçen çalışmaları
dolayısıyla yeniden aylık bağlanması için yazılı istekte bulunmaları ya da emekliye
ayrılmaları veya herhangi bir nedenle görevlerinin sona ermesi halinde, sonraki
çalışmaları karşılığında aylığa hak kazanmaları durumunda bu süre için 29 uncu maddeye
göre aylık hesaplanır. Sonradan geçen çalışmalarından dolayı yaşlılık aylığına hak
kazanamayanların kendilerine toptan ödeme yapılır, vefatları halinde ise hak sahiplerine
ölüm aylığı bağlanır veya toptan ödeme yapılır.
Vazife malûllüğüne bağlı nedenlerden
dolayı ölen sigortalının hak sahiplerine, bu madde gereğince tespit edilecek aylık,
34 üncü ve 35 inci madde hükümlerine göre bağlanır. Ayrıca 37 nci madde hükümlerine
göre hak sahiplerine cenaze ve evlenme ödeneği de verilir.
Bu maddeye göre bağlanacak
vazife veya harp malûllüğü aylıkları, bu Kanunla yürürlükten kaldırılan maddeleri
dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre emsali iştirakçiye bağlanacak harp veya
vazife malûllüğü aylığından az olamaz.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamındaki sigortalılardan, uluslararası barışı koruma ve destekleme
operasyonlarında Türkiye Cumhuriyetince görevlendirilenlere, bu görevleri esnasında
veya bu görevleri nedeniyle vazife malûlü aylığı ödendiği sürece harp malûllüğü
zammı ayrıca verilir.
(Ek fıkra: 4/7/2012-6353/82 md.) İç güvenlik veya istihbarat görevi ifa
eden kamu kurum ve kuruluşlarınca yerine getirilen uçuş veya dalış hizmetleri sırasında,
uçuşun havadaki ve yerdeki veya dalgıçlığın çeşitli sebep ve tesiri ile malul olanlar
ile hayatını kaybedenler hakkında sekizinci fıkranın (e) bendi kapsamına girenlere
ilişkin hükümler uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Kamu
görevlilerinin emekliye sevk onayları
MADDE 48- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/28
md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi
kapsamında olanların yaşlılık, malûllük veya vazife malûllüğü işlemleri;
a) Re’sen emekliye sevk hallerinde,
sigortalının çalıştığı göreve atamasındaki usûle göre atamaya yetkili makamın,
b) İstek üzerine veya yaş
haddi, malûllük veya vazife malûllüğü hallerinde kamu idaresinin en yüksek amirinin,
c) Türkiye Büyük Millet Meclisi
üyeleri için Meclis Başkanlığının, belediye başkanları için belediye encümeninin,
illerin daimi komisyon üyeleri için il valiliğinin, çalıştıkları kamu idareleri
ile ilişikleri kesilmiş olup da bir kanunla sigortalılık hakkı devam edenler için
daha önce görev yaptıkları son kamu idaresinin en yüksek amirinin,
d) Kurumların yönetim kurulu
üyelerinin istek, malûliyet ve yaş haddi hallerinde, atanmalarında atamayı yapan
kurumun en yüksek amirinin,
e) Sayıştay Başkanının aynı
halleri için Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı,[81]
onayı ile tekemmül eder.
Özel kanun
hükümleri hariç olmak üzere yetkili makamın emekliye sevk onayı, talep tarihinden
itibaren bir ayı geçemez. Bakanlar Kurulu kararı veya müşterek kararname ile atananların
görevleriyle ilişiklerinin kesilmesi ilgili bakanın onayı ile tekemmül eder.
Özelleştirilmeleri
sonucu sermayesindeki kamu payı % 50’nin altına düşen kuruluşlar ile satış veya
devri yapılmış olan kuruluşlarda çalışmakta iken emekliye ayrılanlar için emekliye
sevk onayı aranmaz. Birinci fıkranın (b) bendine göre emekliye ayrılmak isteyenler
için her durumda, istek tarihinden itibaren bir aylık süre sonunda ilişikleri kesilmiş
sayılır.
İtibarî
hizmet süreleri ve itibarî hizmet süresi primi
MADDE
49- (Değişik: 17/4/2008-5754/29
md.)
İtibarî hizmet süresi, bu
Kanuna göre bağlanacak aylıklar ve yapılacak toptan ödemelerin hesabında dikkate
alınan ancak hiçbir şekilde bu Kanunla tanınan hakları kazanma bakımından gerekli
prim ödeme gün sayısı, yaş ve emeklilik ikramiyesinin hesabında nazara alınmayan
süredir. Sigortalıların aşağıda yazılı görevlerde geçen zamlar hariç, fiilî hizmet
sürelerinin her yılı için;
a) Subay (yedek subay dahil),
astsubay (yedek astsubay dâhil), uzman jandarma, uzman erbaş ve sözleşmeli erbaş ve erlerden;[82][83]
1) Harbi
doğuran genel ve kısmî seferberliğe katılanların, harbin ilânından seferberliğin
bitim tarihine,
2) Seferberliği gerektiren
iç tedip hareketlerine fiilen katılan birliklerde görevli olanların, çarpışmaların
başlangıcından seferberliğin sona erdiği tarihe,
3) Harp veya seferberlik ilân
edilmeden, Anayasanın 92 nci maddesi veya Türkiye’nin taraf olduğu uluslararası
sözleşmeler uyarınca, yabancı ülkelere gönderilen Türk Silâhlı Kuvvetleri, Jandarma
Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında görev yapanların çarpışma meydana
gelmesi halinde, çarpışma süresince veya çarpışma bitmeden dönenler için Türkiye’ye
dönüş tarihine,[84]
kadar geçen tutsaklık süreleri
dahil fiilî hizmet sürelerinin,
b) 4 üncü madde gereği sigortalı
sayılanlardan bu fıkranın (a) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerinde
yazılı hareketlere sivil görevli, er veya erbaş olarak katılanların, bu durumlarda
geçen fiilî hizmet sürelerinin, bu tarihlerden sonra devam eden tutsaklık sürelerinin,
c) Harp
halinde düşmana tutsak düşen veya düşman tarafından enterne edilen sigortalılardan
kanunları gereğince, aylıkları ödenmek suretiyle, sözleşmeli personel hariç olmak
üzere kurumları ile ilgileri kesilmeyenlerin, bu durumlarda geçen fiilî hizmet sürelerinin,
her yılı için altı ay itibarî
hizmet süresi olarak eklenir. Bu nedenlerle eklenecek itibarî hizmet sürelerinin
toplamı, üç yıldan fazla olamaz.
Kamu idarelerinde pilot olan
ve olmayan uçucu, denizaltıcı, dalgıç, kurbağa adam ve paraşütçülerin bu görevlerde
geçirdikleri fiilî hizmet sürelerinin her yılı için üç ay itibarî hizmet süresi
eklenir. Bunlardan bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) ve (2) numaralı
alt bentlerinde gösterilenler için itibarî hizmet süresi zamları ayrıca eklenir.
Her yıl sonunda, sigortalının
fiilî hizmet süresine bu maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri ile
ikinci fıkrası hükümleri uyarınca eklenen itibarî hizmet süresinin her otuz günü
için, yılın son ayında sigortalı adına ödenen malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortasına
ait sigortalı ve işveren prim toplamı kadar ayrıca itibarî hizmet süresi primi işverenden
tahsil edilir. Süresinde yatırılmayan tutarlar için 89 uncu madde hükümleri uygulanır.
ALTINCI
BÖLÜM
İsteğe Bağlı
Sigorta Hükümleri
İsteğe
bağlı sigorta ve şartları
MADDE
50- İsteğe bağlı sigorta;
kişilerin isteğe bağlı olarak prim ödemek suretiyle uzun vadeli sigorta kollarına
ve genel sağlık sigortasına tâbi olmalarını sağlayan sigortadır.
(Değişik
ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/30 md.) İsteğe bağlı sigortalı olabilmek için Türkiye’de ikamet
edenler ile Türkiye’de ikamet etmekte iken sosyal güvenlik sözleşmesi imzalanmamış
ülkelerdeki Türk vatandaşlarından;
a) Bu
Kanuna tâbi zorunlu sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışmamak veya sigortalı
olarak çalışmakla birlikte ay içerisinde 30 günden az çalışmak ya da tam gün çalışmamak,
b) Kendi sigortalılığı nedeniyle
aylık bağlanmamış olmak,
c) 18 yaşını doldurmuş bulunmak,
d) İsteğe bağlı sigorta talep
dilekçesiyle Kuruma başvuruda bulunmak,
şartları aranır.
İsteğe
bağlı sigorta başlangıcı ve sona ermesi[85]
MADDE
51- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/31 md.) İsteğe bağlı sigortalılık,
müracaatın Kurum kayıtlarına intikal ettiği tarihi takip eden günden itibaren başlar.
İsteğe
bağlı sigortalı olarak prim ödenen tarihlerde, 4 üncü maddeye göre sigortalı olmayı
gerektirecek çalışması bulunduğu tespit edilenlerin, zorunlu sigortalılıkla çakışan
isteğe bağlı prim ödenen süreleri iptal edilerek, bu süreye ilişkin ödedikleri primler
ilgililere iade edilir.
(Ek
fıkra: 17/4/2008-5754/31 md.) Ay içerisinde 30 günden az çalışan veya 80 inci madde
uyarınca prim ödeme gün sayısı, ay içindeki toplam çalışma saatinin 4857 sayılı
Kanuna göre belirlenen günlük normal çalışma saatine bölünmesi suretiyle hesaplanan
sigortalıların aynı ay içerisinde isteğe bağlı sigortaya prim ödemeleri halinde,
primi ödenen süreler zorunlu sigortalılığa ilişkin prim ödeme gün sayısına otuz
günü geçmemek üzere eklenir ve eklenen bu süreler, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında sigortalılık süresi olarak kabul edilir.
İsteğe
bağlı sigortalılık;
a) İsteğe
bağlı sigortalılığını sona erdirme talebinde bulunanların, primi ödenmiş son günü
takip eden günden,
b) Aylık
talebinde bulunanların, aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep tarihinden,
c) Ölen
sigortalının ölüm tarihinden,
itibaren
sona erer.
İsteğe
bağlı sigorta primi ödenmiş süreler, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile
genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulamasında dikkate alınır ve söz konusu süreler, bu maddenin üçüncü fıkrası hükmü saklı olmak
üzere 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık
süresi olarak kabul edilir.
İsteğe bağlı sigorta primleri
ve ödenmesi
MADDE
52- (Değişik: 17/4/2008-5754/32 md.)
İsteğe bağlı sigorta primi, 82 nci maddeye göre
belirlenen prime esas kazancın alt sınırı ile üst sınırı arasında, sigortalı tarafından
belirlenen prime esas aylık kazancın %32’sidir. Bunun %20’si malûllük, yaşlılık
ve ölüm sigortaları primi, %12’si genel sağlık sigortası primidir. 51 inci maddenin
üçüncü fıkrasında belirtilenler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas kazancın
alt sınırı ile üst sınırı arasında olmak kaydıyla belirlenen günlük kazanç ve gün
sayısı üzerinden malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası
primi alınır.
İsteğe bağlı sigortalı olanlar, bakmakla yükümlü
olunan kişi olsa dahi, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında
genel sağlık sigortalısı sayılır ve genel sağlık sigortası primini de ödemekle yükümlüdürler.
Yabancı ülke vatandaşlarından Türkiye’de yerleşik olma hali bir yılı doldurmadıkça
genel sağlık sigortası primi alınmaz ve bu kişiler genel sağlık sigortalısı sayılmaz.
Ait olduğu aydan itibaren
en geç 12 ay içinde 89 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre hesaplanacak gecikme
cezası ve gecikme zammıyla birlikte primi ödenmeyen süreler, sigortalılık süresinden
sayılmaz. Bu 12 aylık süreden sonra ödenen primler 89 uncu maddenin üçüncü fıkrası
hükümlerine göre iade edilir.
İsteğe bağlı sigortalıların
zorunlu sigortalılık nedeniyle prim borcunun bulunması halinde, isteğe bağlı sigortaya
tâbi ödenen primler öncelikle zorunlu sigortalılık nedeniyle Kuruma olan borçlarına
mahsup edilir.
YEDİNCİ
BÖLÜM
Kısa ve
Uzun Vadeli Sigorta Kollarına İlişkin Ortak Hükümler
Sigortalılık
hallerinin birleşmesi
MADDE
53- (Değişik birinci
fıkra: 13/2/2011-6111/33 md.) Sigortalının 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statüleri
ile (c) bendinde yer alan sigortalılık statüsüne aynı anda tabi olacak şekilde Kanun
kapsamına girmesi halinde öncelikle aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında,
(a) ve (b) bentlerinde yer alan sigortalılık statülerine tabi olacak şekilde Kanun
kapsamına girmesi halinde ise aynı maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı sayılır. Ancak, sigortalılık hallerinin çakışması nedeniyle Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılığı esas alınanlar,
yazılı talepte bulunmak ve Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas kazanç
alt sınırı ve üst sınırına ilişkin hükümler saklı olmak kaydıyla, esas alınmayan
sigortalılık statüsü kapsamında talep tarihinden itibaren prim ödeyebilirler. Bu
şekilde ödenen primler; iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından sağlanan haklar
yönünden, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılık
statüsünde, kısa vadeli sigorta kollarından sağlanan diğer yardımlar ile uzun vadeli
sigorta kollarından sağlanan yardımlar yönünden ise Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık statüsünde değerlendirilir. Bu fıkra
hükümlerine göre ödeme talebinde bulunulduğu halde ait olduğu ayı izleyen ayın sonuna
kadar ödenmeyen primlerin ödenme hakkı düşer. 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendinin (4) numaralı alt bendi ile aynı maddenin birinci fıkrasının (b) bendindeki
diğer sigortalılık statülerine aynı anda tabi olacak şekilde çalışılması durumunda,
(b) bendinin (4) numaralı alt bendi dışındaki diğer sigortalılık durumu, 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında muhtar sigortalılığı ile aynı maddenin
birinci fıkrasının (b) bendindeki diğer sigortalılık statülerine aynı anda tabi
olacak şekilde çalışılması durumunda muhtar sigortalılığı dikkate alınır.[86]
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/33 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamında sayılanlar, kendilerine ait veya ortak oldukları işyerlerinden
dolayı, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı bildirilemezler.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/33 md.) İsteğe bağlı sigortalı olanların
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c) bentleri kapsamına tabi olacak
şekilde çalışmaya başlamaları halinde, bu Kanunun 51 inci maddesinin üçüncü fıkrası
saklı kalmak kaydıyla isteğe bağlı sigortalılık hali sona erer.
Sigortalının, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b)
ve (c) bentlerinde yer alan sigortalılık halleri ile 5 inci maddenin (a) ve (e)
bentlerine tâbi sigortalılık hallerinin çakışması halinde, 4 üncü madde kapsamında
sigortalı sayılır ve birinci fıkra hükmü uygulanır.
Birinci fıkra hükmü saklı olmak üzere sigortalının, bu madde hükmüne göre sigortalı sayılması
gereken sigortalılık halinden başka bir sigortalılık hali için prim ödemiş olması
durumunda, ödenen primler birinci fıkraya göre esas alınan sigortalılık hali için
ödenmiş ve esas alınan sigortalılık halinde geçmiş kabul edilir.[87]
(Değişik
fıkra: 17/4/2008-5754/33 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren ilk
defa sigortalı sayılanlardan 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a), (b) ve (c)
bentlerinden birden fazlasına tabi olarak çalışmış olanların yaşlılık aylığı bağlanma
taleplerinde, en fazla sigortalılığın geçtiği sigortalılık hali, hizmet sürelerinin
eşit olması ile malûllük ve ölüm halleri ile yaş haddinden re’sen emekli olma, süresi
kanunla belirlenen vazifelere atanma veya seçilme ve bağlı oldukları sigortalılık
halinin kanunla değiştirilmesi durumunda ise son sigortalılık hali esas alınır.
Aylık
ve gelirlerin birleşmesi
MADDE
54- Bu Kanuna göre bağlanacak
aylık ve gelirlerin birleşmesi durumunda;
a) Uzun
vadeli sigorta kollarından;
1) Hem
malûllük hem de yaşlılık aylığına hak kazanan sigortalıya, bu aylıklardan yüksek
olanı, aylıklar eşitse yalnız yaşlılık aylığı,
2) Malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığı ile birlikte,
ölen eşinden dolayı da aylığa hak kazanan sigortalıya her iki aylığı,[88]
3) Ana
ve babasından ayrı ayrı aylığa hak kazanan çocuklara, yüksek olan aylığın tamamı,
az olan aylığın yarısı,
4) Birden
fazla çocuğundan aylığa hak kazanan ana ve babaya en fazla ödemeye imkân veren ilk
iki dosyadan yüksek olan aylığın tamamı, düşük olan aylığın yarısı,
5) (Değişik:
17/4/2008-5754/34 md.) Hem eşinden, hem de ana ve/veya
babasından ölüm aylığına hak kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya
babasından bağlanacak aylığı,
6) (Ek: 17/4/2008-5754/34
md.) Bu Kanuna göre vazife malûllüğü aylığı almakta iken, tekrar
sigortalı olanlardan hem vazife malûllüğüne hem de malûllük aylığına hak kazananlara
bu aylıklardan yüksek olanı, aylıkları eşitse yalnızca vazife malûllüğü aylığı,
bunlardan hem vazife malûllüğü hem de yaşlılık aylığına hak kazananlara, bu aylıkların
her ikisi,
7) (Ek: 17/4/2008-5754/34 md.) Evliliğin ölüm nedeniyle sona
ermesi durumunda sonraki eşinden de aylığa hak kazananlara tercih ettiği aylığı,
bağlanır.
b) Kısa
vadeli sigorta kollarından;
1) Sürekli
iş göremezlik geliriyle birlikte ölen eşinden dolayı da gelire hak kazanan eşe her
iki geliri,
2) Ana
ve babadan ayrı ayrı gelire hak kazananlara, yüksek olan gelirin tamamı, az olanın
yarısı,
3) (Değişik:
17/4/2008-5754/34 md.) Birden fazla çocuğundan gelire
hak kazanan ana ve babaya, en fazla ödemeye imkân veren ilk iki dosyadan yüksek
olan gelirin tamamı, düşük olan gelirin yarısı,
4) (Değişik: 17/4/2008-5754/34 md.) Hem eşinden, hem de ana ve/veya babasından ölüm gelirine hak
kazananlara, tercihine göre eşinden ya da ana ve/veya babasından bağlanacak geliri,
5) (Ek: 17/4/2008-5754/34
md.) Evliliğin
ölüm nedeniyle sona ermesi durumunda sonraki eşinden de gelire hak kazananlara tercih
ettiği geliri,
bağlanır.
c) (Değişik:
17/4/2008-5754/34 md.)Malûllük, yaşlılık, ölüm sigortaları
ve vazife malûllüğü ile iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından hak kazanılan
aylık ve gelirler birleşirse, sigortalıya veya hak sahibine bu aylık veya gelirlerden
yüksek olanın tamamı, az olanın yarısı, eşitliği halinde ise iş kazası ve meslek
hastalığından bağlanan gelirin tümü, malûllük, vazife malûllüğü veya yaşlılık aylığının
yarısı bağlanır.
Birinci
fıkradaki sıralamaya göre yapılacak değerlendirmeler sonucunda, bir kişide ikiden
fazla gelir veya aylık birleştiği takdirde, bu gelir ve aylıklardan en fazla ödemeye
imkân veren iki dosya üzerinden gelir veya aylık bağlanır, diğer dosya veya dosyalardaki
gelir ve aylık hakları durum değişikliği veya diğer bir dosyadan gelir veya aylığa
hak kazanıldığı tarihe kadar düşer.
Gelir
ve aylıkların düzeltilmesi, yükseltilmesi, alt sınırı, ödenmesi ve yoklama işlemleri[89]
MADDE 55- Bu Kanuna göre gelir veya aylık bağlanan
sigortalı ile hak sahibi kişilerin durumlarının, kendilerine veya başka hak sahiplerine
bağlanmış bulunan gelir veya aylık tutarının düzeltilmesini gerektirir bir şekilde
değişmesi halinde gelir veya aylık tutarları, değişikliğin meydana geldiği tarihten
sonraki ödeme dönemi başından başlanarak yeni duruma göre düzeltilir.
(Değişik:
17/4/2008-5754/35 md.) Bu Kanuna göre bağlanan gelir ve aylıklar, her yılın Ocak ve Temmuz ödeme
tarihlerinden geçerli olmak üzere, bir önceki altı aylık döneme göre Türkiye İstatistik
Kurumu tarafından açıklanan en son temel yıllı tüketici fiyatları genel indeksindeki
değişim oranı kadar artırılarak belirlenir.
(Ek: 17/4/2008-5754/35 md.) Bu Kanuna göre sigortalıya bağlanacak
aylıklar ile ölen sigortalının hak sahiplerinin aylıklarının hesabına esas tutar,
çalışma sürelerindeki her yıl için 82 nci maddeye göre tespit edilen prime esas
günlük kazanç alt sınırları dikkate alınarak, talep veya ölüm yılına ait Ocak ayı
itibariyle 29 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre belirlenen ortalama aylık kazancın
%35’inden, sigortalının bakmakla yükümlü olduğu eşi veya çocuğu varsa %40’ından
az olamaz. Hak sahibi kimselerin aylıkları; hak sahibi bir kişi ise bu fıkraya göre
hesaplanan alt sınır aylığının %80’inden, hak sahibi iki kişi ise %90’ından az olamaz.
Uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince bağlanan kısmı aylıklar için
bu fıkra hükümleri uygulanmaz.
(Ek: 17/4/2008-5754/35 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a),
(b) ve (c) bentleri kapsamındaki sigortalılar için ayrı ayrı olmak üzere, malûllük
sigortasından dosya bazında her yıl bağlanan aylıkların aylık başlangıç tarihinin
ait olduğu yılın Ocak ayı itibarıyla yıl içine ait artışlar uygulanmaksızın hesaplanacak
tutarları, yaşlılık sigortasından bir önceki yılın son ödeme ayında söz konusu sigortalılar
için ayrı ayrı dosya bazında ödenen en düşük yaşlılık aylığından az olamaz.
(Ek: 17/4/2008-5754/35 md.) İş kazası veya meslek hastalığı sonucu
başka birinin sürekli bakımına muhtaç duruma gelen sigortalı için bu Kanunun 19
uncu maddesine göre hesaplanacak sürekli iş göremezlik geliri, 82 nci maddeye göre
tespit edilen prime esas kazanç alt sınırının aylık tutarının %85’inden az olamaz.
Sigortalıya veya hak sahiplerine bağlanan gelir veya aylıklar,
her ay peşin olarak ödenir. Gelir ve aylıkların ödeme dönemleri, ödeme tarihleri,
ödeme şekli ve ödeme merkezleri Kurumca belirlenir.
Gelir
ve aylık alma şartlarının devam edip etmediğine yönelik yoklama işlemlerine ilişkin
usûl ve esaslar ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum
tarafından çıkarılacak yönetmelik ile düzenlenir.
Gelir
ve aylık bağlanmayacak haller
MADDE
56- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/36 md.) Ölen sigortalının hak
sahiplerinden;
a) Kendisinden aylık bağlanacak
sigortalıyı veya gelir ya da aylık bağlanmış olan sigortalıyı kasten öldürdüğü veya
öldürmeye teşebbüs ettiği veya bu Kanun gereğince sürekli iş göremez hale veya malûl
duruma getirdiği,
b) Kendisinden aylık bağlanacak
sigortalıya veya gelir ya da aylık bağlanmamış olan sigortalıya veya hak sahibine
karşı ağır bir suç işlediği veya bunlara karşı aile hukukundan doğan yükümlülüklerini
önemli ölçüde yerine getirmemesi nedeniyle ölüme bağlı bir tasarrufla mirasçılıktan
çıkarıldıkları,
hususunda kesinleşmiş yargı
kararı bulunan kişilere gelir veya aylık ödenmez. Ödenmiş bulunan gelir ve aylıklar,
96 ncı madde hükümlerine göre geri alınır.
Eşinden
boşandığı halde, boşandığı eşiyle fiilen birlikte yaşadığı belirlenen eş ve çocukların,
bağlanmış olan gelir ve aylıkları kesilir. Bu kişilere ödenmiş olan tutarlar, 96
ncı madde hükümlerine göre geri alınır.
Yaş
MADDE
57- İş kazasıyla meslek
hastalığı halinde, hak sahiplerine bağlanacak gelirlerin hesabında, iş kazasının
olduğu veya meslek hastalığının hekim veya sağlık kurulu raporu ile ilk defa tespit
edildiği tarihte nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri esas alınır.
Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına ilişkin yaş ile ilgili
hükümlerin uygulanmasında, sigortalıların ve hak sahibi çocuklarının, mülga 2/6/1949
tarihli ve 5417 sayılı Kanun ve mülga 4/2/1957 tarihli ve 6900 sayılı Kanun ile
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli
ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı ve 8/6/1949 tarihli
ve 5434 sayılı kanunlara, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci
maddesine tâbi sandıklara veya bu Kanuna göre ilk defa malûllük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarına tâbi olduğu tarihte, nüfus kütüğünde kayıtlı bulunan doğum tarihleri,
sigortalının bu Kanuna göre ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonra doğan çocuklarının
ise nüfus kütüğüne ilk olarak yazılan doğum tarihleri esas alınır.
İş kazası,
meslek hastalığı, malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından gelir ve aylık tahsisleri
ile sermaye değerinin hesabında, iş kazasının olduğu veya meslek hastalığının hekim
raporuyla ilk defa tespit edildiği veya sigortalıların bu Kanuna ve bu Kanunla yürürlükten
kaldırılmış kanunlara tâbi olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten sonraki
yaş düzeltmeleri dikkate alınmaz.
Nüfus
kayıtlarında doğum ay ve günleri yazılı olmayanlar 1 Temmuz’da, doğum ayı yazılı
olup da günü yazılı olmayanlar o ayın birinde doğmuş sayılır.
Türk Silahlı
Kuvvetleri, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı mensuplarının
5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 40 ıncı maddesinde belirlenen
yaş hadleri sebebiyle emeklilik işlemleri, doğum tarihlerinde ay ve gün yazılı olmayanlar
ile doğum günleri 1 Eylülden önce olanlar için 1 Eylül, doğum günleri 1 Eylül ve
daha sonra olanlar için müteakip yılın 1 Eylül tarihinde yapılır.[90]
Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu[91]
MADDE
58- Bu Kanunda yazılı
olan görevleri yerine getirmek üzere branşları Kurum tarafından belirlenecek uzman
hekimlerden oluşan Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulu kurulur. Kurul; Millî Savunma
Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, Yüksek Öğretim
Kurulu, en fazla üyeye sahip işveren, işçi ve kamu çalışanlarını temsil eden konfederasyonlar,
Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği, Türkiye Esnaf ve Sanatkârları Konfederasyonu,
Türk Tabipleri Birliği, Türkiye Ziraat Odaları Birliği ile Kurum tarafından görevlendirilecek birer uzman hekimden oluşur. Aynı
usûlle birden fazla Kurul oluşturmaya Bakanlık yetkilidir.
Kurula,
kendi aralarından seçecekleri üye başkanlık eder. Başkan, yokluğunda yerine bakacak
üyeyi belirler. Kurul, haftada en az bir kez ve en az yedi üye ile toplanır, kararlar
salt çoğunlukla alınır. (Ek cümle: 17/4/2008-5754/37 md.) Oylarda eşitlik olması halinde başkanın bulunduğu taraf çoğunluk
sayılır.Kurulda görevlendirilecek olan hekimlerin hizmet süreleri üç yıl
olup, üç yıl sonunda yeniden görevlendirilebilirler. Bir takvim yılı içerisinde
mazeretsiz olarak birbirini izleyen beş veya toplam on toplantıya katılmayan üyelerin
üyelikleri kendiliğinden sona erer. Bu şekilde üyeliği sona eren üyenin yerine bir
başka kişi, aynı usûlle görevlendirilir.
(Değişik
üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/37 md.) Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kuruluna iştirak edenlerden;
katıldıkları her toplantı günü için 4000 gösterge rakamının memur aylık katsayısı
ile çarpımı sonucu bulunacak miktarda ve ayda sekiz toplantıyı geçmemek üzere huzur
hakkı ödenir. Kurulun çalışmaları ile ilgili her türlü giderler Kurumca ödenir.
Kurul gerek gördüğü hallerde dışarıdan uzman kişilerin görüşüne başvurabilir. Bu
kişilere de aynı miktar ve şartlarda huzur hakkı ödenir.
Kurul,
sigortalılar hakkında vazife malûllük derecesi, iş
kazası ve meslek hastalığı sonucu sürekli iş göremezlik derecesi tespiti ile çalışma
gücünün malûliyeti gerektirecek derecede kaybına ilişkin Kurumca verilen kararlardan
itiraza konu olanları inceleyerek karara bağlar. Kurul, sigortalı veya hak sahiplerinin
talebi üzerine görevlendirdiği uzman bir hekimi dinlemek zorundadır.
Kurul,
bu Kanunda yazılı görevlerle sınırlı olmak kaydıyla, mahkemelerden intikal eden
ve bilirkişi sıfatıyla rapor düzenlenmesi talep edilen dava dosyaları hakkında,
gerekli incelemeleri yaparak görüş bildirir. Mahkemeler, bahse konu dosyalar için
belirlediği bilirkişi ücretini kurul üyelerine iletilmek üzere Kuruma gönderir.
Sosyal
Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun hizmetlerini ifa etmesi için gerekli sekretarya
işlemleri Kurumca yerine getirilir. Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunun görev,
yetki, çalışma usûl ve esasları ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl
ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Kurumun
denetleme ve kontrol yetkisi
MADDE
59- Bu Kanunun uygulanmasına
ilişkin işlemlerin denetimi, Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurları
eliyle yürütülür. Askerî işyerlerine ait sigorta işlemlerinin denetim ve kontrolü,
askerî iş müfettişleri tarafından da yapılabilir.
Kurumun
denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarının görevleri sırasında tespit
ettikleri Kurum alacağını doğuran olay ve bu olaya ilişkin işlemler, yemin hariç
her türlü delile dayandırılabilir. Bunlar tarafından düzenlenen tutanaklar aksi
sabit oluncaya kadar geçerlidir. İşverenler ve sigortalılar ile işyeri sahipleri,
tasfiye ve iflâs idaresinin memurları, işle ilgili gerçek ve tüzel kişiler, Kurumun
denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarına bilgi verilmek üzere çağrıldıkları
zaman gelmek, gerekli olan defter, belge ve delilleri getirip göstermek ve vermek,
görevlerini yapmak için her türlü kolaylığı sağlamak ve bu yoldaki isteklerini geciktirmeksizin
yerine getirmekle yükümlüdürler. Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş
memurları görevlerini yaparken, tüm kamu görevlileri gerekli kolaylığı gösterir
ve yardımcı olurlar.
Bu Kanunun uygulanması bakımından, Kurumun denetim ve kontrol
ile görevlendirilmiş memurları, 4857 sayılı İş Kanununda belirtilen denetim, teftiş
ve kontrol yetkisini de haizdir.
İhaleli
işler ile özel bina inşaatı işyerleri işverenlerine, Kuruma prim borçlarının bulunmadığını
gösteren ilişiksizlik belgesinin verilmesinde, 1/6/1989 tarihli ve 3568 sayılı Serbest
Muhasebecilik, Serbest Muhasebeci Malî Müşavirlik ve Yeminli Malî Müşavirlik Kanununa
göre yetki verilmiş serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirler
tarafından işyeri kayıtlarının incelenmesi sonucunda Kuruma bildirildiği tespit
edilen işçilik tutarlarının uygunluğu, Kurumun denetim yetkisi saklı kalmak kaydıyla,
esas alınabilir.
Usûl ve
esasları Kurumca belirlenmiş hesaplama yöntemine uygun olarak serbest muhasebeci
malî müşavirler ile yeminli malî müşavirlerce düzenlenen rapor ile Kuruma yeterli
işçilik bildirilmediği anlaşılan işyeri ve işverenlerinin, tespit edilen fark işçilik
tutarı üzerinden hesaplanacak prim, gecikme cezası ve gecikme zammı tutarını 102
nci maddenin birinci fıkrasının (d) bendi ile (e) bendinin (4) numaralı alt bendi
uyarınca verilecek idarî para cezaları ile birlikte ödemeleri kaydıyla ilişiksizlik
belgesi verilebilir.
Kurumca belirlenen usûl ve esaslara aykırı hareket ederek
Kurum zararına sebebiyet verdiği anlaşılan serbest muhasebeci malî müşavirler ile
yeminli malî müşavirler tarafından düzenlenen raporlar dikkate alınmaz ve bunların
daha sonra düzenleyecekleri raporlar Kurumca işleme konulmaz. Gerçeğe aykırı rapor
düzenleyen serbest muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirler, Kurumun
bu nedenle uğradığı zarardan işverenle birlikte müştereken ve müteselsilen sorumlu
olup, bunlar hakkında, genel hükümlere göre Kurumun takip hakkı saklıdır. Meslek
mensupları, işverenlerin devamlı işyerlerinin sigortalıları ile yaptıkları işler
ile Kurumda tescil edilmemiş veya tescil edilmiş olmakla birlikte işçilik bildiriminde
bulunulmamış olan yukarıdaki işler hakkında inceleme yapamazlar.
Kamu idarelerinin denetim elemanları kendi mevzuatı gereğince işyerlerinde yapacakları soruşturma, denetim ve incelemeler
sırasında, çalıştırılanların sigortalı olup olmadığını da tespit ederek, sigortasız
çalıştırılanları Kuruma bildirmek zorundadır. Bu kurumlar ayrıca kendi mevzuatları
gereğince yaptıkları inceleme ve tespitler sırasında bu Kanuna göre sigortalı sayılanların
prime esas kazançlarının veya sigortalı gün sayılarının eksik bildirilmesi sonucunu
doğuran tespitlerini de en geç bir ay içinde Kuruma bildirirler. Kurum bu bildirimleri
esas almak üzere gerekli yasal işlemi yapar. İlgililerin itiraz hakları saklıdır.[92]
Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ KISIM
Genel Sağlık
Sigortası Hükümleri
BİRİNCİ
BÖLÜM
Kapsamdaki Kişiler ve Tescili
Genel
sağlık sigortalısı sayılanlar
MADDE
60- (Değişik: 17/4/2008-5754/38
md.)
İkametgahı Türkiye’de olan
kişilerden;
a) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının;
1) (a) ve (c) bentleri gereğince
sigortalı sayılan kişiler,
2) (b) bendi gereğince sigortalı
sayılan kişiler,
b) İsteğe bağlı sigortalı
olan kişiler,
c) Yukarıdaki (a) ve (b) bentlerine
göre sigortalı sayılmayanlardan;
1) Harcamaları, taşınır ve
taşınmazları ile bunlardan doğan hakları da dikkate alınarak, Kurumca belirlenecek
test yöntemleri ve veriler kullanılarak tespit edilecek aile içindeki geliri kişi
başına düşen aylık tutarı asgari ücretin üçte birinden az olan vatandaşlar ile gelir tespiti yapılmaksızın genel
sağlık sigortalılığı ya da bakmakla yükümlü olduğu kişi bulunmayan Türk vatandaşlarından
18 yaşını doldurmamış çocuklar,[93]
2) (Değişik: 4/4/2013-6458/123 md.) Uluslararası koruma başvurusu
veya statüsü sahibi ve vatansız olarak tanınan kişiler,
3) 1/7/1976 tarihli ve 2022
sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık
Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
4) 24/2/1968 tarihli ve 1005
sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden Şeref Aylığı
Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre şeref aylığı alan kişiler,
5) 28/5/1986 tarihli ve 3292
sayılı Vatani Hizmet Tertibi Aylıklarının Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine
göre aylık alan kişiler,
6) 3/11/1980 tarihli ve 2330
sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık
alan kişiler,
7) 24/5/1983 tarihli ve 2828
sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu Kanunu hükümlerine göre korunma,
bakım ve rehabilitasyon hizmetlerinden ücretsiz faydalanan kişiler ile ana ve babası olmayan Türk vatandaşlarından
18 yaşını doldurmamış çocuklar,[94]
8) Harp
malûllüğü aylığı alanlar ile Terörle Mücadele Kanunu kapsamında aylık alanlar,
9) 18/3/1924
tarihli ve 442 sayılı Köy Kanununun (…)[95] ek 16 ncı maddesine göre aylık alan kişiler,
10) 11/10/1983 tarihli ve
2913 sayılı Dünya Olimpiyat ve Avrupa Şampiyonluğu Kazanmış Sporculara ve Bunların
Ailelerine Aylık Bağlanması Hakkında Kanun hükümlerine göre aylık alan kişiler,
d) Mütekabiliyet esası da
dikkate alınmak şartıyla, oturma izni almış yabancı ülke vatandaşlarından yabancı
bir ülke mevzuatı kapsamında sigortalı olmayan kişiler,
e) 25/8/1999
tarihli ve 4447 sayılı Kanun gereğince işsizlik ödeneği, Esnaf Ahilik Sandığı ödeneğinin
ve ilgili kanunları gereğince kısa çalışma ödeneğinden yararlandırılan kişiler,[96]
f) Bu Kanun veya bu Kanundan
önce yürürlükte bulunan sosyal güvenlik kanunlarına göre gelir veya aylık alan kişiler,
g) Yukarıdaki bentlerin dışında
kalan ve başka bir ülkede sağlık sigortasından yararlanma hakkı bulunmayan vatandaşlar,
genel sağlık sigortalısı sayılır.
6 ncı maddenin birinci fıkrasının
(a), (b), (c), (f), (g), (h), (ı) ve (k) bentlerinde sayılanların öncelikle, genel
sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olup olmadığına bakılır. Genel
sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi ise tescili yapılmaz. Aksi takdirde
birinci fıkra hükümlerinden durumuna uyan bende göre genel sağlık sigortalısı sayılır.
Birinci fıkranın (f) bendi kapsamında gelir alması nedeniyle genel sağlık sigortalısı
sayılanlar, aynı zamanda diğer bentler gereği de genel sağlık sigortalısı sayılması
halinde (f) bendi dışındaki bentler kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.
6 ncı maddenin birinci fıkrasının
(e) ve (l) bentleri kapsamında olanlar, ceza infaz kurumları ile tutukevleri bünyesinde
bulunan hükümlü ve tutuklular, birinci fıkranın (d) bendi kapsamına girenlerden
Türkiye’de bir yıldan kısa süreyle yerleşik olanlar, (f) bendi kapsamında olup mülga
30/5/1978 tarihli ve 2147 sayılı ve 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı kanunlara göre
borçlanarak aylık bağlanan kişilerden ise Türkiye’de ikamet etmeyenler genel sağlık
sigortalısı ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılmazlar.[97]
Birinci fıkranın (d) ve (g)
bentlerinin uygulanmasında evli olanlar için, eşlerden hangisinin bu maddeye göre
genel sağlık sigortalısı, hangisinin bakmakla yükümlü olunan kişi olacağının tespiti
kendi tercihlerine bırakılır. Diğer bentler gereği eşlerin her ikisinin de genel
sağlık sigortalılık şartlarının oluşması halinde her ikisi de ayrı ayrı genel sağlık
sigortalısı sayılır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, ilgili kanunları gereğince bir yıldan
fazla aylıksız izin kullanan eşler, genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü
olduğu kişi sayılır.
Bu maddenin birinci fıkrasının
(c) bendinin (1) numaralı alt bendi ile 80 inci maddede belirtilen aile; aynı hane
içerisinde yaşayan eş, evli olmayan çocuk, büyük ana ve büyük babadan oluşur.
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/34
md.; Değişik: 21/5/2013-6486/1 md.) Ülkemizde öğrenim gören yabancı uyruklu öğrenciler birinci fıkranın
(d) bendindeki ve 52 nci maddenin ikinci fıkrasının ikinci cümlesindeki şartlar
aranmaksızın ilk kayıt tarihinden itibaren üç ay içinde talepte bulunmaları hâlinde
genel sağlık sigortalısı olurlar. Bu sürede talepte bulunmayanlar hakkında öğrenimleri
süresince genel sağlık sigortası hükümleri uygulanmaz. Kendilerince 82 nci maddeye
göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının üçte birinin 30 günlük tutarı
üzerinden genel sağlık sigortası primi ödenir.
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/34
md.) 19/3/1969 tarihli
ve 1136 sayılı Avukatlık Kanunu uyarınca avukatlık stajı yapmakta olanlardan bu
Kanuna göre genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişi durumunda
olmayanlar staj süresi ile sınırlı olmak üzere genel sağlık sigortalısı sayılır.
Bu şekilde genel sağlık sigortalısı sayılanların genel sağlık sigortası primleri
Kanunun 82 nci maddesine göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının
otuz günlük tutarının %6’sıdır. Bu primler Türkiye Barolar Birliği tarafından ödenir.
(Ek fıkra:
21/5/2013-6486/1 md.) 8/3/2012 tarihli ve 6284 sayılı Ailenin Korunması ve
Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanun hükümlerine göre hakkında koruyucu
tedbir kararı verilen kişilerden genel sağlık sigortalısı olmayan ve genel sağlık
sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamına da girmeyen veya genel sağlık
sigortası kapsamında olup sağlık yardımlarından yararlanamayanlar, bu hâllerin devamı
süresince gelir tespiti yapılmaksızın birinci fıkranın (c) bendinin (1) numaralı
alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.
(Ek fıkra:
27/6/2013-6494/28 md.) 29/7/2002 tarihli ve 4769 sayılı Ceza İnfaz Kurumları
ve Tutukevleri Personeli Eğitim Merkezleri Kanunu kapsamına göre hizmet öncesi eğitime
alınanlar, eğitim gördükleri süre içinde genel sağlık sigortalısı sayılırlar. Bu
kişilerin genel sağlık sigortası primleri, 82 nci maddeye göre belirlenen prime
esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarı üzerinden Adalet Bakanlığı bütçesinden
ödenir. Bu kişilerin, 3 üncü maddenin birinci fıkrasının (10) numaralı bendine göre
tespit edilecek eş ve çocukları ile ana ve babaları da bakmakla yükümlü olunan kişi
sıfatıyla genel sağlık sigortasından yararlandırılır.
(Ek fıkra:
29/1/2016-6663/26 md.) Ana veya babası üzerinden bakmakla yükümlü
olunan kişi sayılmayanlardan; lise ve dengi öğrenimden mezun olanlar 20 yaşını,
yükseköğrenimden mezun olanlar ise 25 yaşını geçmemek ve bakmakla yükümlü olunan
kişi ya da bu maddenin birinci fıkrasının (g) bendinde sayılanlar hariç genel sağlık
sigortalısı olmamak şartıyla mezun oldukları tarihi izleyen günden itibaren iki
yıl süreyle gelir tespiti yapılmaksızın birinci fıkranın (c) bendinin (1) numaralı
alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılır.
(Ek fıkra:
2/1/2017-KHK-681/74 md.; Değiştirilerek kabul: 1/2/2018-7073/73 md.) Askerlik hizmetlerini
er ve erbaş olarak yapmakta olanlar askere sevk tarihi ile terhis tarihi arasında,
yedek subay öğrencileri ve adayları askere sevk tarihi ile yedek subay nasıp tarihi
arasında, yedek astsubay öğrencileri ve adayları askere sevk tarihi ile yedek astsubay
nasıp tarihi arasında, genel sağlık sigortalısı olmayan yedek personelden seferberlik
tatbikatları veya eğitimleri maksadıyla silah altına alınanlar tatbikat ve eğitim
sevk tarihi ile terhis tarihi arasında, askeri öğrenci adayları ile Jandarma ve
Sahil Güvenlik Akademisi öğrenci adayları ise intibak eğitimine başladıkları tarih
ile yemin ettikleri tarih arasında, devre kaybeden askerî öğrenciler ve Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi öğrencileri devre
kaybettikleri sürelerde primleri ilgili kamu idaresi tarafından karşılanmak suretiyle
genel sağlık sigortalısı sayılır. Bu sürenin hesabında, mevzuatı uyarınca askerlik
hizmet süresinden sayılmayan haller (disiplin kurulları tarafından verilen cezalar
ve sağlık sebepleri hariç) dikkate alınmaz. Bu kapsamda genel sağlık sigortalısı
sayıldıkları sürece bu maddenin diğer fıkraları kapsamında genel sağlık sigortalısı
ve genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılmazlar.[98][99]
(Ek fıkra: 2/1/2017-KHK-681/74 md.; Aynen
kabul: 1/2/2018-7073/73 md.) Uluslararası Askeri Eğitim İşbirliği Anlaşmaları kapsamında Türkiye’de
eğitim ve öğretim gören yabancı uyruklu misafir askeri personel ile bakmakla yükümlü
oldukları aile fertlerinden, söz konusu anlaşmada sağlık hizmeti giderleri, kabul eden devlet tarafından karşılanacağı hüküm altına
alınanlar genel sağlık sigortalısı sayılır.
(Ek fıkra: 2/1/2017-KHK-681/74 md.; Aynen
kabul: 1/2/2018-7073/73 md.) Uluslararası Eğitim İşbirliği Anlaşmaları kapsamında Türkiye’de
Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı ile Jandarma ve Sahil Güvenlik
Akademisi Başkanlığında eğitim ve öğretim gören yabancı uyruklu misafir personel
ile bakmakla yükümlü oldukları aile fertlerinden, söz konusu anlaşmada sağlık hizmeti
giderleri, kabul eden devlet tarafından karşılanacağı hüküm altına alınanlar genel
sağlık sigortalısı sayılır.
Genel
sağlık sigortalılığının başlangıcı, bildirimi ve tescili
MADDE
61- Genel sağlık sigortalılığı
başlangıcının tespiti ve tescil işlemleri aşağıdaki hükümlere göre yürütülür. 60
ıncı maddenin birinci fıkrasının;
a) (a)
ve (b) bentlerinde sayılanlar; sigortalı veya isteğe bağlı sigortalı olarak tescil
edildikleri tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve ayrıca bir bildirime
gerek olmaksızın tescil edilmiş sayılır.
b) (Değişik:
17/4/2008-5754/39 md.) (c) bendinde sayılanlardan;
(1) numaralı alt bentte belirtilenler Kurumca tescil edildiği, (3), (4), (5), (6),
(8), (9) ve (10) numaralı alt bentlerde belirtilenler ise aylığa hak kazandıkları
tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır. Yukarıdaki alt bentler kapsamı
dışında kalanlar ise uluslararası koruma başvurusu yaptıkları veya uluslararası
koruma statüsü aldıkları veya vatansız kişi sayıldıkları, korunma, bakım ve rehabilitasyon
hizmetlerinden ücretsiz yararlanmaya başladıkları tarihten itibaren genel sağlık
sigortalısı sayılır ve ilgili kurumlarca kapsama alındığı tarihten itibaren bir
ay içinde Kuruma bildirilir. (1) numaralı alt bentte belirtilenlerin taleplerinin
Kurumca değerlendirilmesi sonucu talep tarihi itibariyle müstahak olduğu anlaşılanların
talep tarihi; daha sonra müstahak olanların ise müstahak oldukları tarih, Kurumca
tescil edildikleri tarih olarak kabul edilir.[100]
c) (Değişik: 21/5/2013-6486/2 md.) (d) bendinde sayılanlar
Türkiye’deki yerleşim süresinin bir yılı geçtiği tarihten sonra talepte bulunmaları
hâlinde talep tarihini takip eden günden itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır.
Bu kişilerin genel sağlık sigortalılığı bu Kanunda belirtilen nedenlerle sona erer.
d) (Değişik:
17/4/2008-5754/39 md.) (e) bendinde sayılanlar, işsizlik,
Esnaf Ahilik Sandığı veya kısa çalışma ödeneğinden yararlanmaya
başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı sayılır ve Türkiye İş Kurumu
tarafından işsizlik veya Esnaf Ahilik Sandığı ödeneğinin bağlandığı tarihten itibaren bir ay içinde Kuruma bildirilir.[101]
e) (f)
bendinde sayılanlar; gelir veya aylıktan yararlanmaya başladıkları tarihten itibaren
genel sağlık sigortalısı sayılır ve ayrıca bir bildirime gerek olmaksızın tescil
edilmiş sayılır.
f) (Değişik:
13/2/2011-6111/35 md.) (g) bendinde sayılanlar; diğer
bentlere göre genel sağlık sigortalısı olmadıkları veya diğer bentlere göre genel
sağlık sigortasından yararlanma haklarının sona erdiği tarihten itibaren bu bent
kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılırlar ve Kurumca resen tescil edilirler.
(Değişik
ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/39 md.) 60 ıncı madde gereği genel sağlık sigortalısı sayılanların
çocukları, ana ya da babanın tescil edilmiş olmasına bakılmaksızın ve ayrıca bir
işleme gerek olmaksızın 18 yaşını dolduruncaya kadar genel sağlık sigortalısı veya
genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak sağlık hizmetlerinden
ve diğer haklardan yararlandırılır. (Mülga ikinci cümle: 21/5/2013-6486/2
md.)
(Değişik üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/39
md.) 60 ıncı
madde gereği genel sağlık sigortalısı iken durumunda değişiklik olan kişilerden,
aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendine veya (g)
bendi kapsamına giren kişiler durumlarında değişiklik olduğu tarihten itibaren en
geç bir ay içinde Kuruma başvurmak zorundadır. Bu kişilerin 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamına girmediğinin tespit edilmesi
halinde, durumlarında değişiklik olduğu tarihten başlamak üzere (g) bendi kapsamında
genel sağlık sigortalısı sayılırlar.
Genel
sağlık sigortalılığı, yerleşim yerinin Türkiye olmadığı veya 60 ıncı maddenin üçüncü
fıkrası gereği genel sağlık sigortası kapsamı dışına çıkılan tarihten itibaren sona
erer.
Bu maddede belirtilen genel sağlık sigortası giriş bildirgesini
süresi içinde vermeyenler hakkında 102 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendine
göre idarî para cezası uygulanır.
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/35
md.; Değişik: 21/5/2013-6486/2 md.) 60 ıncı maddenin yedinci fıkrası kapsamında
sayılanlardan dilekçeyle Kuruma müracaat edenlerin, talep tarihini takip eden günden
itibaren genel sağlık sigortalılığı başlatılır ve öğrenimleri süresince genel sağlık
sigortalılıkları devam eder. (Ek cümle: 10/9/2014-6552/44 md.) Uluslararası
Öğrenciler Değerlendirme Kurulu kararı ile burslandırılan uluslararası öğrencilerin
bildirimleri ise Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı veya Uluslararası
Öğrenciler Değerlendirme Kurulu tarafından görevlendirilen kurum tarafından yapılır.
Bunların genel sağlık sigortalılıkları bu Kanunda belirtilen nedenlerle sona erer.
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/35 md.) 60 ıncı maddenin sekizinci fıkrası kapsamında
sayılanlar avukatlık stajına başladıkları tarihten itibaren genel sağlık sigortalısı
sayılırlar ve avukatlık stajları devam ettiği sürece genel sağlık sigortalılıkları
devam eder. Bu kapsamdaki stajyerler, staja başladıkları tarihten itibaren bir ay
içerisinde Türkiye Barolar Birliğince genel sağlık sigortası giriş bildirgesi ile
Kuruma bildirilir.
(Ek
fıkra: 2/1/2017-KHK-681/75 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7073/74 md.) 60 ıncı maddenin onikinci fıkrası kapsamındaki
er ve erbaşlar ile yedek subay ve yedek astsubay öğrencileri ve adaylarının genel
sağlık sigortası bildirimi, askerlik şubesinden sevk tarihi, genel sağlık sigortalısı
olmayan yedek personelden seferberlik tatbikatları veya eğitimleri maksadıyla silah
altına alınanların tatbikat ve eğitim sevk tarihi,askeri öğrenci adayları ile Jandarma
ve Sahil Güvenlik Akademisi öğrenci adaylarının genel sağlık sigortası bildirimi,
intibak başlangıç eğitimine başladıkları tarih, devre kaybeden askerî öğrenciler
ve Jandarma ve Sahil Güvenlik Akademisi öğrencilerinin genel sağlık sigortası bildirimi devre kaybının başladığı tarih itibarıyla; 60 ıncı maddenin onüçüncü ve ondördüncü
fıkraları kapsamında sayılanların bildirimi, personelin eğitim ve öğretime başladığı
tarih itibarıyla ilgili kamu idaresi tarafından yapılır.[102][103]
Genel sağlık sigortası giriş bildirgesinin içerik ve şekli
ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Sağlık
hizmetleri ve diğer haklar ile bunlardan yararlanma
MADDE
62- Bu Kanun gereğince
genel sağlık sigortasından sağlanacak sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanmak,
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler için bir hak, Kurum
için ise bu hizmet ve hakların finansmanını sağlamak bir yükümlülüktür.
Sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan genel sağlık sigortalısı ile bakmakla yükümlü
olduğu kişiler yararlandırılır.
Bu Kanun
kapsamındaki kişilere sağlanacak sağlık hizmetleri ve diğer haklar ile kişilerden
alınan primlerin tutarı arasında ilişki kurulamaz.
İKİNCİ BÖLÜM
Sağlanan Sağlık
Hizmetleri ve Diğer Haklar
Finansmanı
sağlanan sağlık hizmetleri ve süresi
MADDE
63- Genel sağlık sigortalısının
ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlıklı kalmalarını; hastalanmaları halinde
sağlıklarını kazanmalarını; iş kazası ile meslek hastalığı, hastalık ve analık sonucu
tıbben gerekli görülen sağlık hizmetlerinin karşılanmasını, iş göremezlik hallerinin
ortadan kaldırılmasını veya azaltılmasını temin etmek amacıyla Kurumca finansmanı
sağlanacak sağlık hizmetleri şunlardır:
a) Kişilerin
hastalanmalarına bakılmaksızın kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri ile insan
sağlığına zararlı madde bağımlılığını önlemeye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri.
b) Kişilerin
hastalanmaları halinde ayakta veya yatarak; hekim tarafından yapılacak muayene,
hekimin göreceği lüzum üzerine teşhis için gereken klinik muayeneler, laboratuvar
tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak
tıbbî müdahale ve tedaviler, hasta takibi ve rehabilitasyon hizmetleri, organ, doku
ve kök hücre nakline ve hücre tedavilerine yönelik sağlık hizmetleri, acil sağlık
hizmetleri, ilgili kanunları gereğince sağlık meslek mensubu sayılanların hekimlerin
kararı üzerine yapacakları tıbbî bakım ve tedaviler.
c) Analık
sebebiyle ayakta veya yatarak; hekim tarafından yapılacak muayene, hekimin göreceği
lüzum üzerine teşhis için gereken klinik muayeneler, doğum, laboratuvar tetkik ve
tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak tıbbî
müdahale ve tedaviler, hasta takibi, rahim tahliyesi, tıbbî sterilizasyon ve acil
sağlık hizmetleri, ilgili kanunları gereğince sağlık meslek mensubu sayılanların
hekimlerin kararı üzerine yapacakları tıbbî bakım ve tedaviler.
d) (Değişik:
17/4/2008-5754/40 md.) Kişilerin hastalanmaları halinde
ayakta veya yatarak; ağız ve diş muayenesi, diş hekiminin göreceği lüzum üzerine
ağız ve diş hastalıklarının teşhisi için gereken klinik muayeneler, laboratuvar
tetkik ve tahlilleri ile diğer tanı yöntemleri, konulan teşhise dayalı olarak yapılacak
tıbbî müdahale ve tedaviler, diş çekimi, konservatif diş tedavisi ve kanal tedavisi,
hasta takibi, diş protez uygulamaları, ağız ve diş hastalıkları ile ilgili acil
sağlık hizmetleri, 18 yaşını doldurmamış kişilerin ortodontik diş tedavilerinin
72 nci maddeye göre belirlenen tutarı,
e) (Değişik:15/11/2018-7151/29
md.) Evli olmakla birlikte çocuk sahibi olmayan genel sağlık sigortalısının;
1) Yapılan tıbbi
tedavileri sonrasında normal tıbbi yöntemlerle çocuk sahibi olamadığının ve ancak
yardımcı üreme yöntemi ile çocuk sahibi olabileceğinin Kurumca yetkilendirilen sağlık
hizmeti sunucuları sağlık kurulları tarafından tıbben mümkün görülmesi,
2) Kadının 23 yaşından büyük, 40 yaşından
küçük olması,
3) Kadının primer ovaryan yetmezliği ve
erkeğin azoospermisi olması hâlleri hariç olmak üzere son üç yıl içinde diğer tedavi
yöntemlerinden sonuç alınamamış olduğunun Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti
sunucuları sağlık kurulları tarafından belgelenmesi,
4) Uygulamanın
yapıldığı tıbbi merkezin Kurum ile sözleşme yapmış olması,
5) Eşlerden
birinin en az beş yıldır genel sağlık sigortalısı veya bakmakla yükümlü olunan kişi
olup, 900 gün genel sağlık sigortası prim gün sayısının olması,
şartlarının
birlikte gerçekleşmesi hâlinde veya sağlam çocuk sahibi olan çiftler hariç olmak
üzere Kurumun belirlediği kalıtsal bir hastalığı olan veya bu hastalık için taşıyıcı
olduğu bilinen evli çiftin sağlam çocuk sahibi olmasına yönelik bu bendin (2), (4)
ve (5) numaralı alt bentlerinde belirtilen şartların birlikte gerçekleşmesi hâlinde,
en fazla üç deneme ile sınırlı olmak üzere yardımcı üreme yöntemi tedavileri ile
bir hastalığın tedavisinin başka tıbbi bir yöntemle mümkün olmaması ve Kurumca yetkilendirilen
sağlık hizmeti sunucuları sağlık kurulları tarafından tıbben zorunlu görülmesi ve
uygulamanın yapıldığı tıbbi merkezin Kurum ile sözleşme yapmış olması hâlinde yardımcı
üreme yöntemi tedavileri,
f) Yukarıdaki bentler gereğince sağlanacak sağlık hizmetleriyle
ilgili teşhis ve tedavileri için gerekli olabilecek kan ve kan ürünleri, kemik iliği,
aşı, ilaç, ortez, protez, tıbbî araç ve gereç, kişi kullanımına mahsus tıbbî cihaz,
tıbbî sarf, iyileştirici nitelikteki tıbbî sarf malzemelerinin sağlanması, takılması,
garanti süresi sonrası bakımı, onarılması ve yenilenmesi hizmetleri.
(Değişik
fıkra: 6/2/2014-6518/81 md.) Kurum, finansmanı sağlanacak sağlık hizmetlerinin teşhis ve tedavi
yöntemleri ile (f) bendinde belirtilen sağlık hizmetlerinin türlerini, miktarlarını
ve kullanım sürelerini, ödeme usul ve esaslarını Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı
ile Sağlık Bakanlığının görüşünü alarak belirlemeye yetkilidir. Ancak, Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığının görüşünün alınması (f) bendinde belirtilen ortez, protez
ve diğer iyileştirici nitelikteki araç ve gereçlerin miktarını, standartlarını,
sağlanmasını, uygulanmasını, kullanma sürelerini ve garanti süresi sonrası bakım,
onarım ve yenilenmesi hususlarını kapsar. Kurum, bu amaçla komisyonlar kurabilir,
ulusal ve uluslararası tüzel kişilerle işbirliği yapabilir. Komisyonların çalışma
usul ve esasları Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Maliye Bakanlığı ile Sağlık
Bakanlığının görüşü alınarak Kurumca belirlenir.
60 ıncı
maddede sayılan genel sağlık sigortalısı sayılma şartlarının yitirilmesi halinde,
devam etmekte olan tedavi nedeniyle sağlanacak sağlık hizmetleri kişinin iyileşmesine
kadar sürer.
(Ek
fıkra: 10/9/2014-6552/45 md.) Harp malullüğü kapsamında aylık almakta olan harp malullerinin
kendileri ve bunların eşleri, 2330 sayılı Nakdi Tazminat ve Aylık Bağlanması Hakkında
Kanuna veya 2330 sayılı Kanun hükümleri uygulanarak aylık bağlanmasını gerektiren
kanunlara göre malullük aylığı almakta olan vazife malullerinin kendileri ile bunların
eşleri, bu Kanunun 47 nci maddesi ile 5434 sayılı Kanunun 56 ncı maddesi ve mülga
45 inci maddesi kapsamında vazife malulü olarak aylık almakta olan vazife malullerinden
ise başkasının yardımı ve desteği olmaksızın yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak
derecede malul olanların kendileri ile bunların eşleri, birinci fıkranın (e) bendinin
(3) ve (5) numaralı alt bentlerinden muaf tutulur.
(Ek
fıkra: 2/1/2017-KHK-681/76 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7073/75 md.) 60 ıncı maddenin onikinci fıkrası kapsamında
genel sağlık sigortalısı sayılanlara bu maddeye göre yöntem, tür, miktar ve kullanım
süreleri belirlenen, Kurumca finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri dışında sunulan
sağlık hizmetlerinin usul ve esasları İçişleri Bakanlığı, Milli Savunma Bakanlığı
ve Kurumca müştereken belirlenir.
(Değişik
fıkra: 6/2/2014-6518/81 md.) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar, Aile ve Sosyal
Politikalar Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığının görüşü üzerine Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Kurumca finansmanı sağlanmayacak sağlık hizmetleri[104]
MADDE
64- Kurumca finansmanı sağlanmayacak sağlık hizmetleri şunlardır:
a) Vücut
bütünlüğünü sağlamak amacıyla yapılan ve iş kazası ile meslek hastalığına, kazaya,
hastalıklara veya konjenital nedenlere bağlı olarak ortaya çıkan durumlarda yapılacak
sağlık hizmetleri dışında estetik amaçlı yapılan her türlü sağlık hizmeti ile estetik
amaçlı ortodontik diş tedavileri.
b) Geleneksel,
tamamlayıcı, alternatif tıp uygulamaları ve Sağlık Bakanlığınca izin veya ruhsat
verilmeyen sağlık hizmetleri ile Sağlık Bakanlığınca tıbben sağlık hizmeti olduğu
kabul edilmeyen sağlık hizmetleri.[105]
c) (Ek: 17/4/2008-5754/41
md.) Yabancı
ülke vatandaşlarının; genel sağlık sigortalısı veya genel sağlık sigortalısının
bakmakla yükümlü olduğu kişi sayıldığı tarihten önce mevcut olan kronik hastalıkları,
d) (Ek: 17/1/2012-6270/7 md.) 63 üncü maddeye göre
yöntem, tür, miktar ve kullanım sürelerinin belirlenmesi sonucunda Kurumca finansmanı
sağlanacak sağlık hizmetlerinin kapsamı dışında bırakılan sağlık hizmetleri.
(Ek
fıkra: 10/9/2014-6552/46 md.) Kurumla sözleşmeli özel sağlık hizmet sunucuları ile Kurumla kısmi
branş veya sağlık hizmeti alım sözleşmesi imzalamış olan vakıf üniversitesi sağlık
hizmeti sunucuları, Kuruma bildirmiş oldukları hekimlerden sözleşme kapsamı branşlarda
fiilen hizmet sunanlar tarafından verilen sağlık hizmetlerini, Kurumca belirlenen
istisnalar hariç olmak üzere ve Kurum mevzuatına uygun olarak fatura edebilirler.
Aksi takdirde, bu faturalara ait tutarlar Kurumca karşılanmaz.
Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Sağlık Bakanlığının uygun görüşü alınarak,
Kurumca çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Yol
gideri, gündelik ve refakatçi giderleri
MADDE
65- Hekimin veya diş
hekiminin muayene veya tedavi sonrası tıbben göreceği lüzum üzerine genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetinden yararlanmaları
için muayene ve tedavi edildikleri yerleşim yeri dışına yapılan sevkinde, ayakta
tedavilerde kendisinin ve bir kişi ile sınırlı olmak üzere refakatçisinin gidiş
ve dönüş yol gideri ve gündelikleri; yatarak tedavilerde ise gidiş ve dönüş tarihleri
için gündelikleri ile yol gideri Kurumca karşılanır. (Ek cümle: 2/1/2017-KHK-681/77
md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7073/76 md.) Bu hüküm, 60 ıncı maddenin onikinci,
onüçüncü ve ondördüncü fıkralarında sayılan kişiler için uygulanmaz. (Ek cümle:
17/1/2012-6270/8 md.) Kurum gerekli gördüğü hallerde bu fıkra gereğince kişilerin
ulaşım hizmetlerini, hizmet satın alma ve kiralama gibi usullerle temin etmeye yetkilidir.
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
yatarak tedavileri sırasında, hekimin veya diş hekiminin tıbben göreceği lüzum üzerine
yanında kalan refakatçinin yatak ve yemek giderleri bir kişi ile sınırlı olmak üzere
Kurumca karşılanır.
Yurt içinde
veya yurt dışına yapılan sevkler nedeniyle ödenecek gündelik, yol, yatak ve yemek
giderlerinin tutarı 72 nci maddede belirtilen Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu
tarafından belirlenir.
Sürekli
iş göremezlik veya malûllük durumlarının tespiti, kontrolü veya periyodik sağlık
muayenesi amacıyla yapılan sağlık hizmeti giderleri ile yol ve gündelik giderleri
de bu madde hükümlerine göre ödenir.
Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Yurt
dışında tedavi
MADDE
66– 63 üncü maddede sayılan
sağlık hizmetlerinin yurt içindeki sağlık hizmet sunucularından sağlanması esastır.
Ancak;
a) 60
ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde sayılan
genel sağlık sigortalılarından; işverenleri tarafından Kurumca belirlenen usûle
uygun olarak veya kamu idareleri için özel mevzuatlarında belirtilen usûle uygun
olarak geçici görevle yurt dışına gönderilenlere, acil hallerde,
b) 60
ıncı maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt bendinde sayılan
genel sağlık sigortalılarından; işverenleri tarafından Kurumca belirlenen usûle
uygun olarak veya kamu idareleri için özel mevzuatlarında belirtilen usûle uygun
olarak sürekli görevle yurt dışına gönderilenler ile bunların yurt dışında birlikte
yaşadıkları bakmakla yükümlü olduğu kişilere,
c) Sağlık
Bakanlığının uygun görüşü üzerine yurt içinde tedavisinin
yapılamadığı tespit edilen kişilerin,[106]
d) (Ek: 12/7/2013-6495/40 md.) Bu
fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamında veya bunların dışında herhangi bir nedenle
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinde bulunan ve Türk vatandaşı olan genel sağlık sigortalılarının
ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin,
e) (Ek:
2/1/2017-KHK-681/78 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7073/77 md.) 60 ıncı maddenin
onikinci fıkrası kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlardan özel mevzuatlarında
belirtilen usule uygun olarak sürekli veya geçici görevle gönderilenlere,
sağlık
hizmetleri yurt dışında sağlanır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/66 md.) Yurt
içinde yapılması mümkün olmayan tetkiklerin de yurt dışında yapılması sağlanabilir.
Ancak,
yukarıdaki fıkranın (a) ve (b) bentleri gereği yurt dışında sağlanan sağlık hizmetlerinin
Kurumca karşılanacak bedelleri, yurt içinde sözleşmeli sağlık hizmet sunucularına
ödenen tutarı geçemez. Bu tutarı aşan kısım işverenler tarafından ödenir. Uluslararası
sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklıdır.
Cumhurbaşkanı
kararı ile birlik halinde ya da kamu idarelerinin yetkili makamlarınca yurt dışına
askerî veya güvenlik amaçlı görevlendirilenlerin, bu Kanun kapsamına giren sağlık
hizmetlerinin sağlanması ile bu hizmetlere ilişkin giderlerin yurt içindeki sözleşmeli
sağlık hizmeti sunucularına ödenen tutarı aşan kısmı, kurumlarınca karşılanır. (Ek cümle: 12/7/2013-6495/40 md.) Ancak, Kuruma gönderilen sağlık hizmeti faturalarında yer
alan işlem bedellerinin ayrıntılı belirtilemediği durumlarda, söz konusu fatura
bedelinin yüzde ellisi Kurumca, kalan yüzde ellisi ise kendi kurumlarınca karşılanır.[107]
Kurum,
birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamındaki kişilerin sağlık hizmetlerini,
bu kişilerin geçici veya sürekli görev süresince genel sağlık sigortası için Kuruma
ödenen prim tutarını geçmemek kaydıyla, ilgili ülkede sağlık sigortası yaptırmak
suretiyle de sağlayabilir.
Birinci
fıkranın (c) bendi gereğince yurt dışına sevk edilen kişilerin sağlık hizmeti bedelinin
tümü ödenir. Ancak bu tutar varsa Kurumun yurt dışında sevke konu tedaviye ilişkin
sözleşmeli olduğu sağlık hizmet sunucularına ödenen tutarı geçemez. Bu kişilerin
65 inci madde hükümlerine göre yapılacak giderleri ayrıca karşılanır.
(Ek fıkra: 12/7/2013-6495/40
md.) Birinci fıkranın (d) bendi gereğince sağlanan
sağlık hizmetlerinin Kurumca karşılanacak bedelleri yurt içinde sözleşmeli sağlık
hizmet sunucularına ödenen tutarı geçemez ve bu sağlık hizmet sunucularına ödenen
tutarı geçen kısım, birinci fıkranın (a) ve (b) bentleri kapsamında bulunanlara
ilişkin hükümler saklı kalmak kaydıyla, kişilerin kendilerince karşılanır. Bu kişilerin
65 inci madde hükümlerine göre yapılacak giderleri karşılanmaz.
Yukarıdaki
haller dışında, yurt dışında sağlık hizmetlerine ilişkin giderler Kurumca ödenmez.
Bu maddenin
uygulanmasında 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı
olması nedeniyle genel sağlık sigortalısı sayılanların daimi olarak altı aydan fazla
süreyle yurt dışında görevlendirilmeleri durumu, sürekli görevle yurt dışına gönderilme
sayılır.
Kamu idarelerinde çalışan sigortalılar dışında 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların geçici veya sürekli görevlendirilmesine
ilişkin usûller ve süreler ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar,
ilgili Bakanlıkların görüşü alınarak Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
ÜÇÜNCÜ BÖLÜM
Sağlık Hizmetlerinden
Yararlanma Şartları ve Katılım Payı
Sağlık
hizmetlerinden yararlanma şartları
MADDE
67- (Değişik: 17/4/2008-5754/42
md.)
18 yaşını doldurmamış olan
kişiler, tıbben başkasının bakımına muhtaç olan kişiler, trafik kazası halleri,
acil haller, iş kazası ile meslek hastalığı halleri, bildirimi zorunlu bulaşıcı
hastalıklar, madde bağımlılığı tedavisine yönelik sağlık hizmetleri, 63 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) ve (c) bentleri gereğince sağlanan sağlık hizmetleri, 75
inci maddede sayılan afet ve savaş ile grev ve lokavt hali hariç olmak üzere sağlık
hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmek için;[108][109]
a) 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (c) ve (f) bentleri ile aynı maddenin onikinci, onüçüncü ve ondördüncü
fıkraları hariç genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, sağlık
hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel
sağlık sigortası prim ödeme gün sayısının olması,[110]
b) 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (a) bendinin (2) numaralı alt bendi ile (g) bendine tabi olan genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin yukarıdaki bentte sayılan şartla
birlikte, sağlık hizmeti sunucusuna başvurduğu tarihte 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme
Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirilerek
tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç 60 günden fazla prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması,[111]
c) 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (b) ve (d) bentlerine tabi olan genel sağlık sigortalısı ve bakmakla
yükümlü olduğu kişilerin yukarıdaki bentlerde sayılan şartla birlikte, sağlık hizmeti
sunucusuna başvurduğu tarihte prim ve prime ilişkin her türlü borcunun bulunmaması,
d) (Ek: 13/2/2011-6111/36
md.) 60 ıncı maddenin yedinci fıkrasına göre genel sağlık sigortalısı sayılanlar,
(c) bendinde sayılan şartlarla birlikte, bir öğretim dönemine ilişkin genel sağlık
sigortası primlerinin tamamını öğrenim gördükleri üniversitenin öğrenim dönemi başından
itibaren bir ay içinde ödemeleri,
şarttır.
Ancak,
genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi kapsamından çıkanların
genel sağlık sigortalısı olduğu tarihten itibaren otuz gün içinde sağlık hizmetlerinden
yararlanabilmesi için bu maddenin birinci fıkrasının (a) bendindeki prim ödeme gün
sayısı aranmaz. Ayrıca 60 ıncı madde kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanların;
a) Herhangi bir sebeple silâh
altına alınan sigortalının askerlikte geçen hizmet süresi,
b) Hükümlülükle sonuçlanmayan
tutuklulukta geçen süre,
c) İş kazası, meslek hastalığı,
hastalık ve analık sigortalarından geçici iş göremezlik ödeneği alan sigortalının
iş göremediği süre,
d) Sigortalının
greve iştirak etmesi veya işverenin lokavt yapması hallerinde geçen süre, sağlık hizmeti sunucusuna
başvurduğu tarihten önceki son bir yıl içinde toplam 30 gün genel sağlık sigortası
primi ödeme gün sayısı hesabında dikkate alınmaz.
Ayrıca genel sağlık sigortalısı
ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden ve diğer haklardan yararlanabilmeleri
için sağlık hizmet sunucularına başvurduklarında acil haller hariç olmak üzere (acil
hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra); biyometrik yöntemlerle kimlik doğrulamasının
yapılması ve/veya nüfus cüzdanı, sürücü belgesi, evlenme cüzdanı, pasaport veya
Kurum tarafından verilen resimli sağlık kartı belgelerinden birinin gösterilmesi
zorunludur.[112]
60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar,
zorunlu sigortalıklarının sona erdiği tarihten itibaren on gün süreyle genel sağlık
sigortasından yararlanırlar. Bu kişilerin sigortalılık niteliğini yitirdikleri tarihten
geriye doğru bir yıl içinde 90 günlük zorunlu sigortalılıkları varsa, sigortalılık
niteliğini yitirdikleri tarihten itibaren 90 gün süreyle (…)[113] bakmakla yükümlü olduğu kişiler dahil sağlık hizmetlerinden yararlandırılırlar. (Ek cümle: 10/1/2013-6385/7 md.; Değişik cümle: 29/1/2016-6663/27 md.) Ayrıca,
lise veya dengi öğrenimden mezun olanlar 20 yaşını, yükseköğrenimden mezun olanlar
ise 25 yaşını geçmemek ve bakmakla yükümlü olunan kişi ya da 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (g) bendinde sayılanlar hariç genel sağlık sigortalısı olmamak şartıyla
mezun oldukları tarihi izleyen günden itibaren iki yıl süreyle, prim borçlarına
bakılmaksızın bakmakla yükümlü olunan veya hak sahibi kişi sayılmak suretiyle sağlık
hizmetinden faydalandırılır. (Ek cümle: 2/1/2017-KHK-681/79
md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7073/78 md.) 60 ıncı
maddenin onikinci fıkrası kapsamındaki genel sağlık sigortalılığı sona erenler,
terhis tarihinden itibaren 30 gün süreyle genel sağlık sigortasından yararlanırlar.
(Ek fıkra: 13/2/2011-6111/36
md.) 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıların 4857 sayılı İş
Kanununun 56 ncı ve 74 üncü maddeleri ile diğer iş kanunlarında ücretsiz izin sayılan
süreler haricinde ayrıca bir takvim yılı içerisinde toplam bir ayı aşmayan ve işverenlerince
belgelendirilen ücretsiz izin sürelerinde genel sağlık sigortalılıkları devam eder.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Katılım
payı alınması
MADDE
68- 63 üncü maddede sayılan
sağlık hizmetlerinden katılım payı alınacak olanlar şunlardır:
a) Ayakta
tedavide hekim ve diş hekimi muayenesi.
b) (Değişik:
25/6/2009-5917/40 md.) Vücut dışı protez ve ortezler
c) Ayakta
tedavide sağlanan ilaçlar.
d) (Ek:
25/6/2009-5917/40 md.) Kurumca belirlenecek hastalık gruplarına göre yatarak
tedavide finansmanı sağlanan sağlık hizmetleri.
(Değişik
ikinci fıkra: 17/1/2012-6270/9 md.) Katılım payı, birinci fıkranın (a) bendindeki sağlık hizmetleri
için 2 Türk Lirası olarak uygulanır. Katılım payı, (b) ve (c) bentlerindeki sağlık
hizmetleri için gereksiz kullanımı azaltma, sağlık hizmetlerinin niteliği itibarıyla
hayati öneme sahip olup olmaması, kişilerin prime esas kazançlarının, gelir ve aylıklarının
tutarı ve benzeri ölçütler dikkate alınarak %10 ilâ %20 oranları arasında olmak
üzere Kurumca belirlenir. (Ek cümle: 1/3/2012-6283/2 md.) Yukarıdaki (b)
ve (c) bentleri kapsamına giren sağlık hizmetlerinden alınacak katılım payını %1’e
kadar indirmeye, Kurumun teklifi üzerine Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı yetkilidir.
Ayrıca Kurum, birinci fıkranın (c) bendinde belirtilen sağlık hizmetlerinde, aile
hekimlerince yazılan reçeteler dâhil olmak üzere reçetede yer alan üç kaleme/üç
kutuya kadar ilaç/ilaçlar için 3 Türk Lirası, ilave her bir kalem/kutu ilaç için
1 Türk Lirası olmak üzere katılım payı uygulamaya yetkilidir. Katılım payına ilişkin
kutu hesabında enjektable formlar, serum ve beslenme ürünleri ile Kurum tarafından
belirlenecek ilaçlar dikkate alınmaz. Kurum, birinci fıkranın (a) bendi gereği belirlediği
katılım payını; birinci basamak sağlık hizmeti sunucularında yapılan muayenelerde
almamaya ya da daha düşük tutarlarda belirlemeye veya tekrar birinci fıkranın (a)
bendi için belirlenen tutara getirmeye, ikinci ve üçüncü basamak sağlık hizmet sunucularında
yapılan muayenelerde ise müracaat edilen sağlık hizmeti sunucusunun yer aldığı basamak,
sağlık hizmeti sunucusunun resmi ve özel sağlık hizmeti sunucusu niteliğinde olup
olmaması, önceki basamaklardan sevkli olarak başvurulup başvurulmadığı gibi hususları
göz önünde bulundurarak on katına kadar artırmaya ve sağlık hizmeti sunucuları için
farklı belirlemeye yetkilidir. Birinci fıkranın (d) bendinde belirtilen sağlık hizmetleri
bedelinin %1’ine kadar katılım payı alınabilir. %1’ine kadar tespit edilen katılım
payını almamaya, yarısına kadar indirmeye Kurum yetkilidir. Kurum, bu fıkrada belirtilen
1 Türk Lirası, 2 Türk Lirası ve 3 Türk Lirasını, 4/1/1961 tarihli ve 213 sayılı
Vergi Usul Kanunu uyarınca belirlenen yeniden değerleme oranına kadar her yıl artırmaya
yetkilidir.
(Mülga
üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/43 md.)
(Değişik
dördüncü fıkra: 25/6/2009-5917/40 md.) Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
birinci fıkranın (b) bendi gereği ödeyecekleri katılım payının tutarı, sağlık hizmetinin
alındığı tarihteki asgarî ücretin %75’ini, (d) bendi gereği ödeyecekleri katılım
payının tutarı ise bir takvim yılında asgari ücret tutarını geçmemek kaydıyla her
bir yatarak tedavi için asgari ücretin dörtte birini geçemez.
(Değişik
beşinci fıkra: 10/9/2014-6552/47 md.) 63 üncü maddenin birinci fıkrasının (e) bendi gereğince sağlanan
ve bir hastalığın tedavisinin başka tıbbi bir yöntemle mümkün olmaması nedeniyle
yapılacak yardımcı üreme yöntemi tedavisi dışındaki, yardımcı üreme yöntemi tedavisinde
katılım payı ilk denemede %30, ikinci denemede %25, üçüncü denemede %20 oranında
uygulanır. Ancak katılım payında dördüncü fıkra gereği uygulanan üst limit dikkate
alınmaz.
60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentleri gereği
genel sağlık sigortalısı sayılanlar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin
ödemiş oldukları katılım payları, talepleri halinde, 29/5/1986 tarihli ve 3294 sayılı
Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu hükümlerine göre kendilerine geri
ödenir.
(Değişik
yedinci fıkra: 25/6/2009-5917/40 md.) Katılım paylarını, gelir veya aylık alan kişilerin gelir veya
aylıklarından, çalışanların ücret veya maaşlarından mahsup edilmek suretiyle veya
eczaneler ile diğer kurum ve kuruluşlar aracılığı ile tahsile ve katılım paylarının
ödenme usulünü belirlemeye Kurum yetkilidir. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularına,
tahsil ettikleri katılım payı düşüldükten sonra kalan tutar ödenir.
(Değişik sekizinci fıkra: 17/4/2008-5754/43 md.) Katılım
paylarının hesaplanmasında 72 nci maddeye göre tespit edilen sağlık hizmeti tutarları
esas alınır.
Katılım
paylarının ödenme usûlleri ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar,
Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Katılım
payı alınmayacak haller, sağlık hizmetleri ve kişiler[114]
MADDE
69- 68 inci maddede sayılan
sağlık hizmetlerinden katılım payı alınmayacak haller, sağlık hizmetleri ve kişiler
şunlardır:
a) İş
kazası ile meslek hastalığı halleri ile askerî tatbikat ve manevralarda sağlanan
sağlık hizmetleri.
b) 75
inci maddede yer alan afet ve savaş hali nedeniyle sağlanan sağlık hizmetleri.
c) Aile
hekimi muayeneleri ve kişiye yönelik koruyucu sağlık hizmetleri.
d) Sağlık
raporu ile belgelendirilmek şartıyla; Kurumca belirlenen kronik hastalıklar ve hayati
önemi haiz 68 inci maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sağlık hizmetleri
ile organ, doku ve kök hücre; nakli.[115]
e) (Değişik:
17/4/2008-5754/65 md.) 94 üncü maddede tanımlanan
kontrol muayeneleri,
f) (Değişik:
4/7/2012-6353/83 md.) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (4) numaralı
alt bendinde belirtilen kişiler ile bunların eşleri, (6) ve (8) numaralı alt bentlerinde
sayılanlar ile bunların bakmakla yükümlü olduğu kişiler, (5) ve (7) numaralı alt
bentlerinde sayılanlar, vazife malulleri ile 4 üncü maddenin dördüncü fıkrasının
(d), (e) ve (f) bentlerinde sayılanlar.[116]
g) (Ek:
4/7/2012-6353/83 md.) 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde sayılan olaylara
maruz kalmaları nedeniyle yaralananların tedavileri sonuçlanıncaya veya maluliyetleri
kesinleşinceye kadar sağlanacak sağlık hizmetleri.
h) (Ek:
2/1/2017-KHK-681/80 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7073/79 md.) 60 ıncı maddenin
onikinci, onüçüncü ve ondördüncü fıkraları kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılanlar.
Bu madde
gereğince katılım payı alınmayacak sağlık hizmetlerini tek tek veya gruplandırarak
tespite Kurum yetkilidir.
Hizmet
basamakları ve sevk zinciri[117]
MADDE
70- Bu Kanunun uygulanması
bakımından sağlık hizmeti sunucuları birinci, ikinci ve üçüncü basamak olarak Sağlık
Bakanlığı tarafından basamaklandırılır. Bu basamaklar
ve sağlık hizmet sunucuları arasında sevk zinciri; tanı, ön tanı, hekimlerin ve
diş hekimlerinin uzmanlıkları dikkate alınmak suretiyle tüm yurtta veya il ya da
ilçe bazında Sağlık Bakanlığının görüşü alınarak Kurum tarafından belirlenir. Aile
hekimleri birinci basamak hizmet sunucuları içinde yer alır.
Kurumca sağlık hizmetlerinin sağlanabilmesi
için, genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler sevk zinciri kurallarına
uygun hareket etmek zorundadır. (Ek cümle: 17/1/2012-6270/10 md.) 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerinde sayılanlar
ile aynı maddenin onikinci, onüçüncü ve ondördüncü fıkraları kapsamında genel sağlık
sigortalısı sayılanların, Kurumla sözleşmeli üniversite ve istisnai hallerde özel
sağlık hizmeti sunucularına müracaat edebilme koşulları ile uygulamaya ilişkin usul
ve esaslar Kurum tarafından belirlenir.[118][119]
(Mülga
üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/67 md.)
Kimlik
tespiti ve acil haller
MADDE
71- Sağlık hizmeti sunucuları,
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere sağlık hizmeti sunumu
aşamasında (acil hallerde ise acil halin sona ermesinden sonra), 67 nci maddenin
üçüncü fıkrasında sayılan belgeleri ve bu belgelerin başvuran kişiye ait olup olmadığını
kontrol etmek zorundadır. (Mülga son cümle: 17/4/2008-5754/67 md.)(…)
Genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kendi adına bir başkasının
sağlık hizmeti almasını veya Kurumdan haksız bir menfaat temin etmesini sağlaması
yasaktır. Bu fiilleri işleyenlerden Kurumun uğradığı zararın iki katı kanunî faiziyle
birlikte müştereken ve müteselsilen tahsil edilir ve ilgililer hakkında 26/9/2004
tarihli ve 5237 sayılı Türk Ceza Kanunu hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun
uygulamasında acil hallerin ve acil sağlık hizmetlerinin neler olduğuna, hangi yöntem
ve ölçütlerle tespit edileceğine ilişkin hususlar, Sağlık Bakanlığının uygun görüşü
üzerine Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
DÖRDÜNCÜ
BÖLÜM
Malî ve Çeşitli Hükümler
Sağlık
hizmetlerinin ödenecek bedellerinin belirlenmesi
MADDE 72- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/44
md.) 65 inci madde gereği ödenecek gündelik, yol,
yatak ve yemek giderlerinin Kurumca ödenecek bedellerini belirlemeye Sağlık Hizmetleri
Fiyatlandırma Komisyonu yetkilidir. Komisyon, tıp eğitimini, hizmet basamağını,
alt yapı ve kaynak kullanımı ile maliyet unsurlarını dikkate alarak sağlık hizmeti
sunucularını fiyatlandırmaya esas olmak üzere ayrı ayrı sınıflandırabilir. Komisyon,
63 üncü madde hükümlerine göre finansmanı sağlanan sağlık hizmetlerinin Kurumca
ödenecek bedellerini; sağlık hizmetinin sunulduğu il ve basamak, Devletin doğrudan
veya dolaylı olarak sağlamış olduğu sübvansiyonlar, sağlık hizmetinin niteliği itibarıyla
hayati öneme sahip olup olmaması, kanıta dayalı tıp uygulamaları, maliyet-etkililik
ölçütleri ve genel sağlık sigortası bütçesi dikkate alınmak suretiyle, her sınıf
için tek tek veya gruplandırarak belirlemeye yetkilidir.
(Değişik ikinci fıkra: 21/5/2013-6486/3 md.) Komisyon; Bakanlık, Maliye, Sağlık ve
Kalkınma bakanlıkları, Hazine Müsteşarlığı, üniversite sağlık hizmeti sunucuları
ile özel sağlık hizmeti sunucularını temsilen Bakanlıkça belirlenecek birer üye
ve Kurumu temsilen iki üye olmak üzere toplam dokuz üyeden oluşur. Komisyon kararlarını
salt çoğunluk ile alır. Komisyon kararları Resmî Gazete’de yayımlanır. Komisyonca
gerekli görülen hâllerde sağlık hizmetlerinin türlerine göre birden fazla alt komisyon
kurulabilir. Komisyonun sekretarya işlemleri Kurumca yerine getirilir.
Sağlık
Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonuna iştirak edenlere, ayda iki defadan fazla olmamak
üzere katıldıkları her toplantı günü için (3000) gösterge rakamının memur aylık
katsayısı ile çarpılarak bulunacak tutarı üzerinden toplantı ücreti ödenir. Komisyon
çalışmaları ile ilgili her türlü giderler Kurumca ödenir.
(Değişik
dördüncü fıkra: 17/4/2008-5754/44 md.) Kurum, ilgili kamu kurum ve kuruluşları ile dernek,
vakıf, federasyon, konfederasyon ve kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşlarının
görüşlerini alabilir.
Sağlık
Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunun çalışmasına, görev ve yetkileri ile bu maddenin
uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Komisyon üyesi kurumların görüşleri
alınarak Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
(Ek
fıkra: 10/9/2014-6552/48 md.) Bu maddenin üçüncü fıkrasında belirtilenler hariç olmak üzere
63 üncü maddede belirtilen komisyonlara iştirak edenler ile bilimsel ve akademik
nitelikleri dikkate alınarak Kurum tarafından bilimsel nitelikli komisyonlarda veya
tıbbi inceleme, tıbbi değerlendirme, tıbbi uygunluk onayı verme gibi iş ve işlemlerle
ilgili yürütülen çalışmalarda; üniversitelerden görevlendirilen öğretim üyelerine,
kamu ve özel sağlık kurum ve kuruluşlarından görevlendirilen tabip, diş tabibi ve
eczacılara (6.500) gösterge rakamının memur aylık katsayısı ile çarpımı sonucu bulunacak
tutarı geçmemek üzere ödeme yapılır. Bu ödemenin usul, esas ve miktarı ile diğer
hususlar Kurum ve Maliye Bakanlığınca müştereken belirlenir.
Sağlık
hizmetlerinin sağlanma yöntemi ve sağlık giderlerinin ödenmesi[120]
MADDE
73- (Değişik: 17/4/2008-5754/45
md.)
Bu Kanuna
göre sağlık hizmetleri, Kurum ile yurt içindeki veya yurt dışındaki sağlık hizmeti
sunucuları arasında yapılan sözleşmeler yoluyla ve/veya bu Kanun hükümlerine uygun
olarak genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sözleşmesiz
sağlık hizmeti sunucularından satın aldıkları sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi
suretiyle sağlanır.
Kamu idaresi sağlık hizmeti sunucuları
dışındaki vakıf üniversiteleri dahil sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularınca, Sağlık
Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen sağlık hizmetleri bedeline ek olarak,
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü oldukları kişilerden sağlık hizmeti
sunucularının giderleri ve ürettikleri sağlık hizmetlerinin maliyetleri, yapılan
sübvansiyonlar gibi kriterler dikkate alınarak bu bedellerin iki katına kadar alınabilecek
ilave ücretin tavanını belirlemeye Cumhurbaşkanı yetkilidir. Bu tavan dahilinde
alınabilecek ilave ücret oranları Kurumca belirlenir. Ancak (…)[121] 60 ıncı
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (4), (6) ve (8) numaralı alt bentleri kapsamında
sayılanlar ile bakmakla yükümlü oldukları kişiler ile aynı maddenin onikinci, onüçüncü
ve ondördüncü fıkraları kapsamında genel sağlık sigortalısı sayılan kişilerden ilave
ücret alınamaz. Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonunca belirlenen eşdeğer
ilaçların, azami fiyatı ile kişinin talep ettiği eşdeğer ilacın fiyatı arasında
oluşacak fark ve optik için tavan uygulanmaz ve bu fıkra kapsamında değerlendirilmez. [122][123]
Kamu idaresi sağlık
hizmeti sunucuları ise otelcilik hizmeti ile dördüncü fıkrada belirtilen istisnai
sağlık hizmetleri dışında, sağladıkları sağlık hizmetleri için genel sağlık sigortalısı
ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden ilave ücret talep edemez. (Mülga ikinci
cümle: 21/1/2010-5947/19 md.) (…) (Ek cümleler: 21/5/2013-6486/4) Ancak yükseköğretim
kurumlarına ait sağlık hizmeti sunucularında öğretim üyeleri tarafından mesai saatleri
dışında bizzat verilen sağlık hizmetleri için Kurumca belirlenmiş sağlık hizmetleri
bedelinin, poliklinik muayenelerinde bir katını, diğer hizmetlerde yüzde ellisini
geçmemek üzere, üniversite yönetim kurulu kararıyla öğretim üyelerinin unvanları
itibarıyla belirlenen miktarda ilave ücret alınabilir. Ancak alınacak ilave ücret
bir defada asgari ücretin iki katını geçemez. Bu oranları bir katına kadar artırmaya
Cumhurbaşkanı yetkilidir. Kurum bu fıkra kapsamında ilave ücret alınamayacak sağlık
hizmetlerini belirlemeye yetkilidir.
Sözleşmeli
sağlık hizmeti sunucuları, Kurumca belirlenmiş standartların üstündeki talepleri
karşılayan otelcilik hizmetleri ile hayati öneme sahip olmama ve alternatif tedavilerin
bulunması gibi hususlar göz önüne alınarak Sağlık Hizmetleri Fiyatlandırma Komisyonu
tarafından belirlenen istisnai sağlık hizmetleri için, genel sağlık sigortalısı
ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden belirlenen hizmet fiyatlarının üç katını geçmemek
üzere ilâve ücret alabilir. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, Kurumca ödenecek
sağlık hizmeti bedellerinin yayımlanmasını takiben otuz gün içinde ilâve ücret ödemeleri
için belirlenen tavanlar dahilinde belirledikleri sağlık hizmeti fiyatlarını kuruma
bildirmek zorundadır. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları fiyat değişikliklerini
5 iş günü içinde Kuruma bildirirler. Tavanlar dahilinde de olsa Kurumca belirlenen
süreden önce bu fiyatlarını artıramazlar.
Kurum, provizyon işlemlerini
yürütmek üzere sağlık hizmeti sunucularının mahallinde provizyon merkezi açabilir
ve personel çalıştırabilir. Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları, bu amaçla Kuruma
uygun bağımsız mekân tahsis etmek zorundadır.
Acil haller dışında sözleşmesiz
sağlık hizmeti sunucularından kişilerce satın alınan sağlık hizmeti bedelleri Kurumca
ödenmez.
Sözleşmesiz sağlık
hizmeti sunucularından acil hallerde alınan sağlık hizmeti bedeli, 72 nci madde
gereği sözleşmeli sağlık hizmeti sunucuları için belirlenen bedeller esas alınarak
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere fatura karşılığı ödenir.
Sözleşmeli ve sözleşmesiz sağlık hizmeti sunucuları, acil hallerde, sözleşmeli sağlık
hizmetleri sunucuları ise Kurumun belirlediği sağlık hizmetleri için genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden veya Kurumdan herhangi bir ilave
ücret talep edemez.
Kurum, bu Kanunun birinci fıkrasında belirtilen
yöntemler dışında, kamu idarelerince verilecek sağlık hizmetlerini götürü bedel
üzerinden hizmet alım sözleşmesiyle de sağlamaya yetkilidir. Kamu idaresi sağlık
hizmeti sunucuları, sözleşmede belirtilen götürü bedel karşılığında genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilere sözleşme kapsamında verilmesi gereken
her türlü sağlık hizmetini sunmakla yükümlüdür ve sözleşmede belirtilen götürü bedel
dışında Kurumdan veya genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerden
Kanunda belirtilen ilave ücretler ve katılım payları dışında ayrıca bir bedel talep
edemez. Götürü bedel üzerinden hizmet alım sözleşmesiyle temin edilen hizmetler
için Kuruma ayrıca fatura ve dayanağı belge gönderilmez. Bu fıkranın uygulanmasına
ilişkin usul ve esaslar Sağlık Bakanlığı ile müştereken belirlenir.
Sağlık hizmeti sunucuları,
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetlerinden
yararlanmaya müstahak olup olmadığını, Kurumun elektronik veya diğer ortamlarda
sağlayacağı yöntemlere uygun olarak kontrol etmek ve belgelemek zorundadır.
(Ek fıkra: 4/7/2012-6353/84 md.) 3713 sayılı Kanuna göre aylık bağlanmış
maluller, 5434 sayılı Kanunun 56 ncımaddesi veya 2330 sayılı Kanunun 2 nci maddesinin
birinci fıkrasının (e) ve (f) bentlerinde sayılanlardan 3713 sayılı Kanun kapsamına
giren olaylar sebebiyle aylık bağlananlar ile 3713 sayılı Kanun kapsamına girmese
dahi başkasının yardımı ve desteği olmaksızın yaşamak için gereken hareketleri yapamayacak
derecede malul olan vazife ve harp malullerinin sağlık kurulu raporuyla ihtiyaç
duydukları her türlü ortez/protez ve diğer iyileştirici araç ve gereçler herhangi
bir kısıtlama getirilmeksizin Kurumca karşılanır. (Ek cümle: 20/8/2016-6745/61
md.) 3713 sayılı Kanun kapsamına girmese dahi atış, tatbikat veya diğer ateşli
silah yaralanmaları nedeniyle malul olan vazife ve harp malullerinin de sağlık kurulu
raporuyla ihtiyaç duydukları her türlü ortez, protez ve diğer iyileştirici araç
ve gereçler herhangi bir kısıtlama getirilmeksizin Sosyal Güvenlik Kurumunca karşılanır. (Değişik cümle: 10/9/2014-6552/49 md.) Ancak, 72 nci maddede belirtilen usullere
göre bedelleri karşılanacak olan bu kapsamdaki ürünler, garanti süresi kapsamında
veya aynı amaca yönelik ürün talepleri Kurum tarafından yayınlanan ürün listelerinden,
yine Kurum tarafından belirlenen usul ve esaslara göre karşılanır.
(Ek fıkra: 4/7/2012-6353/84 md.) Genel sağlık sigortalısı ile bakmakla
yükümlü olduğu kişilerden, 3713 sayılı Kanunun 21 inci maddesinde sayılan olaylara
maruz kalmaları nedeniyle yaralananlar, tedavileri sonuçlanıncaya veya maluliyetleri
kesinleşinceye kadar geçen süre içerisinde verilen sağlık hizmetleri ve diğer haklardan
aynı Kanuna göre aylık bağlanmış olanlar gibi yararlandırılırlar.
(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/ 49 md.) Kurum, fatura denetimi konusunda kriterler
koymaya, alternatif geri ödeme modelleri oluşturmaya ve bu konularda tespitler ve
denetimler yapmaya ve/veya yaptırmaya, buna bağlı olarak hizmet alımı yapmaya yetkilidir.
(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/ 49 md.) Kurum, gerçek veya tüzel kişilerden; ödeme
kapsamındaki sağlık hizmetleri ve/veya ürün listelerine girmek için yapılan başvurulardan
asgari ücretin yirmi katını geçmemek üzere başvuru ücreti, ilaç hariç olmak üzere
diğer tıbbi malzeme ve ürünlerden listelerde kalmak için asgari ücretin üç katını
geçmemek üzere yıllık aidat, fiyat düşüş talepleri hariç olmak üzere listelerdeki
değişiklik taleplerinden her bir işlem için asgari ücret tutarını geçmemek üzere
işlem ücreti, kamu kurumu niteliğinde tüzel kişiliği haiz meslek kuruluşları ile
yapılan protokollere dayalı sözleşmeler hariç olmak üzere sözleşme imzalamak için
asgari ücretin on katını geçmemek üzere sözleşme ücreti alabilir, bu ücretleri imal
ve ithal ürün gruplarına göre farklılaştırabilir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin
usul ve esaslar Kurumca belirlenir.
Sağlık hizmeti satın alma
sözleşmelerinin hazırlanması ve akdedilmesi, sağlık hizmeti giderlerinin ödenmesi
ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak
yönetmelikle düzenlenir.
Genel
sağlık sigortası gelirlerinin kullanım amacı, kısa ve uzun vadeli sigorta kolları
için yapılan sağlık harcamaları
MADDE 74- Genel sağlık sigortası prim gelirleri; yönetim
giderleri, genel sağlık sigortasından sağlanan sağlık hizmetleri ve diğer haklar
dışında başka bir amaçla kullanılamaz.
Uzun ve
kısa vadeli sigorta kolları bakımından sürekli iş göremezlik, malûllük, çalışma gücü kaybı hallerinin tespiti veya
bu amaçla yapılan kontroller nedeniyle oluşan sağlık hizmeti giderleri ile 72 nci
maddeye göre, usûl ve esasları Kurumca belirlenecek gündelik ve yol giderleri, refakatçı
giderleri, kısa ve uzun vadeli sigorta kolları prim gelirlerinden karşılanır.
Doğal
afetler veya savaş hali
MADDE
75- 15/5/1959 tarihli
ve 7269 sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak
Yardımlara Dair Kanun kapsamındaki afetler ile 4/11/1983 tarihli ve 2941 sayılı
Seferberlik ve Savaş Hali Kanunu gereğince ilân edilen savaş halinde genel sağlık
sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetleri Kurum tarafından
sağlanmaya devam edilir. Ancak, afet veya savaş hallerine bağlı nedenlerden dolayı
Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri, giderlerin ödendiği takvim yılı sonu esas
alınarak genel bütçeden Kuruma bir yıl içinde transfer edilir.
İşverenin,
genel sağlık sigortalısının ve üçüncü kişilerin sorumluluğu
MADDE
76- İşveren, iş kazasına
uğrayan veya meslek hastalığına tutulan genel sağlık sigortalısına sağlık durumunun
gerektirdiği sağlık hizmetlerini derhal sağlamakla yükümlüdür. Bu amaçla işveren
tarafından yapılan ve belgelere dayanan sağlık hizmeti giderleri ve 65 inci madde
hükümlerine göre yapılacak masraflar Kurum tarafından karşılanır.
Birinci
fıkrada belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmesindeki ihmalinden veya gecikmesinden
dolayı, genel sağlık sigortalısının tedavi süresinin uzamasına veya malûl kalmasına
veya malûllük derecesinin artmasına sebep olan
işveren, Kurumun bu nedenle yaptığı her türlü sağlık hizmeti giderini ödemekle yükümlüdür.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/46 md.) İlgili
kanunları gereğince sağlık raporu alınması gerektiği halde sağlık raporuna dayanmaksızın
veya alınan raporlarda söz konusu işte çalışması tıbbî yönden elverişli olmadığı
belirtildiği halde genel sağlık sigortalısını çalıştıran işverenlere, bu nedenle
Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir. Sağlık kurulu raporu
ile belli bir işte çalışamayacağı belgelenen 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamındaki kişiler bu işte çalıştırılamaz. Bu kişileri çalıştıran işverenler,
genel sağlık sigortalısının aynı hastalık sebebiyle Kurumca yapılan masraflarını
ödemekle yükümlüdür. Tedavinin sona erdiğine ve çalışılabilir durumda olduğuna dair
Kurumca yetkilendirilen hekim veya sağlık kurullarından belge almaksızın başka işte
çalışan genel sağlık sigortalısının aynı hastalığı sebebiyle yapılan tedavi masrafları
ise kendisinden alınır.
İş kazası
ile meslek hastalığı, işverenin kastı veya genel sağlık
sigortalısının iş sağlığını koruma ve iş güvenliği ile ilgili mevzuat hükümlerine
aykırı hareketi sonucu olmuşsa, Kurumca yapılan sağlık hizmeti giderleri işverene
tazmin ettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate
alınır.[124]
(Mülga
beşinci fıkra: 17/4/2008-5754/46 md.)
(Değişik
altıncı fıkra: 17/4/2008-5754/46 md.) Genel sağlık sigortalısına ve bunların bakmakla yükümlü
olduğu kişilere kastı veya suç sayılır bir hareketi veya ilgili kanunlarla verilmiş
bir görevi yapmaması ya da ihmali nedeniyle Kurumun sağlık hizmeti sağlamasına veya
bu kişilerin tedavi süresinin uzamasına sebep olduğu mahkeme kararıyla tespit edilen
üçüncü kişilere, Kurumun yaptığı sağlık hizmeti giderleri tazmin ettirilir.
Sözleşmeli sağlık hizmeti sunucularının duyurulması ve sağlık
hizmet sunucusunu seçme serbestisi
MADDE
77- Bu Kanun gereğince
genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin sağlık hizmetinden
yararlanmak için başvuracakları yurt içinde veya yurt dışındaki sözleşmeli sağlık
hizmeti sunucularının unvan, isim ve adresleri Kurumca elektronik ortamda veya diğer
yöntemlerle duyurulur.
Genel
sağlık sigortalıları ve bakmakla yükümlü olduğu kişiler, sağlık hizmeti sunucuları
arasından, genel sağlık sigortasıyla ilgili diğer madde hükümlerine uymak şartıyla
istediğini seçme hakkına sahiptir.
Sağlık
hizmeti sunucularının kayıt ve bildirim zorunluluğu ve kontrol yetkisi
MADDE
78- Kurum ile sözleşmesi
olan, tüm sağlık hizmeti sunucuları, sağlık hizmeti sunduğu tüm kişilere ait sözleşme
hükümlerinde yer verilen bilgileri, belirlenen yöntemlere ve süreye uygun biçimde
elektronik ortamda veya yazılı olarak Kuruma göndermek zorundadır. Bu bilgiler gönderilmeksizin
talep edilen sağlık hizmeti bedelleri, bilgiler gönderilinceye kadar ödenmez.[125]
Genel sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişinin
sağlık bilgilerinin gizliliği esastır. (İptal ikinci cümle: Anayasa Mahkemesi’nin
25/12/2014 tarihli ve E.: 2014/74, K.: 2014/201 sayılı Kararı ile.) (Ek cümle: 17/4/2008-5754/66
md.; İptal cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 25/12/2014 tarihli ve E.: 2014/74, K.: 2014/201
sayılı Kararı ile.)
Kurum,
genel sağlık sigortası hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili olarak işverenler, sağlık
hizmeti sunucuları ve diğer gerçek ve tüzel kişiler nezdindeki defter, belge ve
bilgileri inceleyebilir, ibrazını isteyebilir.
Kurum,
bu Kanunda belirtilen görevleriyle ilgili olarak sağlık hizmeti sunucularının yürüttüğü
hizmet ve işlemleri kontrol yetkisine sahiptir. Kurum, bu yetkisini görevlendirdiği
personeli vasıtasıyla veya kamu kurumları ve özel kurumlardan hizmet satın almak
suretiyle kullanabilir.
DÖRDÜNCÜ
KISIM
Primlere İlişkin Hükümler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Prim Alınması,
Prime Esas Kazanç, Prim Oranları ve Asgarî İşçilik
Prim
alınması zorunluluğu
MADDE
79- Kısa ve uzun vadeli
sigortalar ile genel sağlık sigortası için, bu Kanunda öngörülen her türlü ödemeler
ile yönetim giderlerini karşılamak üzere Kurum prim almak, ilgililer de prim ödemek
zorundadır.
Kurumca
tahsil edilen genel sağlık sigortası primleri, tahsil edilmesini müteakip doğrudan
Kurum bütçesinin genel sağlık sigortası kalemine aktarılır.
Prime
esas kazançlar
MADDE
80– (Değişik: 17/4/2008-5754/47
md.)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki şekilde belirlenir.
a) Prime esas kazançların
hesabında;
1) Hak edilen ücretlerin,
2) Prim, ikramiye ve bu nitelikteki
her çeşit istihkaktan o ay içinde yapılan ödemelerin ve işverenler tarafından sigortalılar
için özel sağlık sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen tutarların,
3) İdare veya yargı mercilerince
verilen karar gereğince yukarıdaki (1) ve (2) numaralı alt bentlerde belirtilen
kazançlar niteliğinde olmak üzere sigortalılara o ay içinde yapılan ödemelerin,
brüt toplamı esas alınır.
b) Ayni yardımlar ve ölüm,
doğum ve evlenme yardımları, görev yollukları, seyyar görev tazminatı, kıdem tazminatı,
iş sonu tazminatı veya kıdem tazminatı mahiyetindeki toplu ödeme, keşif ücreti,
ihbar ve kasa tazminatları ile Kurumca tutarları yıllar itibarıyla belirlenecek
yemek, çocuk ve aile zamları, işverenler tarafından sigortalılar için özel sağlık
sigortalarına ve bireysel emeklilik sistemine ödenen ve aylık toplamı asgari ücretin
% 30’unu geçmeyen özel sağlık sigortası primi ve bireysel emeklilik katkı payları
tutarları, prime esas kazanca tabi tutulmaz.
c) (b) bendinde belirtilen
istisnalar dışında her ne adla yapılırsa yapılsın tüm ödemeler ile ayni yardım yerine
geçmek üzere yapılan nakdi ödemeler prime esas kazanca tabi tutulur. Diğer kanunlardaki
prime tabi tutulmaması gerektiğine dair muafiyet ve istisnalar bu Kanunun uygulanmasında
dikkate alınmaz.
d) Ücretler hak edildikleri
aya mal edilmek suretiyle prime tabi tutulur. Diğer ödemeler ise öncelikle ödendiği
ayın kazancına dahil edilir ve ücret dışındaki bu ödemelerin yapıldığı ayda üst
sınırın aşılması nedeniyle prime tabi tutulamayan kısmı, ödemenin yapıldığı ayı
takip eden aydan başlanarak iki ayı geçmemek üzere üst sınırın altında kalan sonraki
ayların prime esas kazançlarına ilâve edilir. Toplu iş sözleşmelerine tabi işyerleri
işverenlerince veya kamu idareleri veya yargı mercilerince verilen kararlara istinaden,
sonradan ödenen ücret dışındaki ödemelerin hizmet akdinin mevcut olmadığı veya askıda
olduğu bir tarihte ödenmesi durumunda, 82 nci madde hükmü de nazara alınmak suretiyle
prime esas kazancın tabi olduğu en son ayın kazancına dahil edilir. Bu durumlarda
sigorta primlerinin, yukarıda belirtilen mercilerin kararlarının kesinleşme tarihini
izleyen ayın sonuna kadar ödenmesi halinde, gecikme cezası ve gecikme zammı alınmaz
ve 102 nci madde hükümleri uygulanmaz.
e) Saatlik, günlük, haftalık
veya aylık olarak belirli bir ücrete dayanmış olmayıp da komisyon ücreti ve kâra
katılma gibi belirsiz zaman ve tutar üzerinden ücret alan sigortalıların prim ve
ödeneklerinin hesabında esas tutulacak günlük kazançları, 82 nci madde hükmüne göre
belirlenen alt sınırdır.
f) Bir işverene tabi olarak
çalışan sigortalının belirli ücretinin dışında ayrıca (e) bendi kapsamında ücret
alması halinde, prime esas günlük kazancı bunların toplamından oluşur.
g) Primlerin hesabına esas
tutulacak günlük kazanç, sigortalının, bir ay için prime esas tutulan kazancının
otuzda biridir. Ancak günlük kazancın hesabına esas tutulan ay içindeki bazı günlerde
çalışmamış ve çalışmadığı günler için ücret almamış sigortalının günlük kazancı,
o ay için prime esas tutulan kazancının ücret aldığı gün sayısına bölünmesi suretiyle
hesaplanır.
h) Sigortalıların günlük kazançlarının
hesabında esas tutulan gün sayıları, aynı zamanda, bunların prim ödeme gün sayılarını
gösterir. Ancak, işveren ve sigortalı arasında kısmî süreli hizmet akdinin yazılı
olarak yapılmış olması kaydıyla, ay içerisinde günün bazı saatlerinde çalışan ve
çalıştığı saat karşılığında ücret alan sigortalının ay içindeki prim ödeme gün sayısı,
ay içindeki toplam çalışma saati süresinin 4857 sayılı İş Kanununa göre belirlenen
haftalık çalışma süresine göre hesaplanan günlük çalışma saatine bölünmesi suretiyle
bulunur. Bu şekildeki hesaplamada gün kesirleri bir gün kabul edilir.
ı) İşveren ve sigortalı arasında
çağrı üzerine çalışmaya dayalı yazılı iş sözleşmesinde taraflar arasında çalışma
süresi gün, hafta ve ay olarak belirlenmemiş ise, sigortalının ay içindeki prim
ödeme gün sayısı haftalık çalışma süresi en az yirmi saat kararlaştırılmış sayılarak
(h) bendi hükmüne göre hesaplanır.
i) 88 inci maddenin dördüncü
fıkrasına göre ay içerisinde 30 günden az prim ödeme gün sayılarına ait eksik günlerin
genel sağlık sigortası primleri, eksik çalışma süreleri dikkate alınmak suretiyle
hesaplanır.
j) (Ek: 31/7/2008-5797/1 md.) Milli
Eğitim Bakanlığına bağlı her derece ve türdeki örgün ve yaygın eğitim kurumlarında
ek ders ücreti karşılığında ilgili mevzuatı çerçevesinde uzman ve usta öğretici
olarak çalıştırılanların prim ödeme gün sayısı 30 günü aşmamak kaydıyla, bir takvim
ayı içerisinde hak kazandıkları brüt ek ders ücreti toplam tutarının, prime esas
günlük kazanç alt sınırına bölünmesi sonucu bulunur. Bu şekilde yapılacak hesaplamalarda
tam sayıdan sonraki küsuratlar dikkate alınmaz.
k) (Ek: 13/2/2011-6111/37
md.) (…)[126] yükseköğrenimleri
sırasında staja tabi tutulan öğrenciler, kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen
projelerde görevli bursiyerler ve 2547 sayılı Kanunun 46 ncı maddesine tabi olarak
kısmi zamanlı çalıştırılan öğrencilerden aylık prime esas kazanç tutarı 82 nci maddeye
göre belirlenen günlük prime esas kazanç alt sınırının otuz katından fazla olmayanlar
ile kursiyerlerin prime esas günlük kazançlarının hesaplanmasında prime esas günlük
kazanç alt sınırı dikkate alınır. (Değişik ikinci cümle: 2/12/2016-6764/57 md.) Aday çırak, çırak, işletmelerde mesleki eğitim, mesleki ve teknik ortaöğretim
sırasında staj, tamamlayıcı eğitim ya da alan eğitimi gören öğrencilerin prime esas
kazançları ilgili kanunlarında öngörüldüğü şekilde belirlenir.[127]
4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların prime esas kazançları aşağıdaki
şekilde belirlenir.
a) Aylık prime esas kazanç,
82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırı ile üst sınırı
arasında kalmak şartı ile kendileri tarafından beyan edilecek günlük kazancın otuz
katıdır. Bu sigortalılar tarafından Kurumca belirlenen sürelerde aylık prime esas
kazanç beyan edilir. Beyanda bulunmayan sigortalıların aylık prime esas kazancı,
prime esas günlük kazanç alt sınırının otuz katı olarak belirlenir.
b) (Mülga: 4/4/2015-6645/46
md.)
c) 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılmayı gerektirecek
birden fazla durumun söz konusu olması halinde, bu fıkranın (a) ve (b) bentlerinde
belirtilen esaslara göre tek beyanda bulunulur.
d) (Ek: 17/4/2017-KHK-690/45 md.; Aynen
kabul: 1/2/2018-7077/41 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
muhtar sigortalılarının aylık prime esas kazançları, günlük prime esas kazanç alt
sınırının otuz katıdır.
Bu Kanuna göre ilk defa 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanların prime
esas kazançlarının hesabında;
a) Aylıklarını personel kanunlarına
göre alan sigortalılar için;
1) İlgili
kanunları uyarınca aylık gösterge ve ek göstergeler üzerinden ödenen aylık tutarları,
2) Memuriyet taban aylık ve
kıdem aylık tutarları,
3) Makam, temsil ve görev
tazminatları, 657 sayılı
Devlet Memurları Kanununun 152 nci maddesi uyarınca (bölge, kurum, birim, çalışma
mahalli, görevin niteliği ve benzeri kriterlere dayalı olarak asıl tazminatlara
ilave, ek veya ayrıca ödenen tazminatlar hariç) ödenen tazminatlar (375 sayılı Kanun
Hükmünde Kararname eki (III) sayılı Cetvelin 1 inci ve 2 nci sıralarında sayılanlar
ile düzenleyici ve denetleyici kurumların emsali personeli için, 152 nci maddenin
“II- Tazminatlar” kısmının “A- Özel Hizmet Tazminatı” bölümünün (ğ) bendi ile “F-
Denetim Tazminatı” bölümünün (b) bendinde yer alan tazminatlar esas alınır), 27/7/1967 tarihli ve 926 sayılı Türk Silahlı Kuvvetleri Personel
Kanununun ek 17 nci maddesinin (A) bendinde yer alan cetvelde belirtilen oranlar
üzerinden ödenen hizmet tazminatı (28/2/1982 tarihli ve 2629 sayılı Kanun ile 17/11/1983
tarihli ve 2955 sayılı Kanuna göre tazminat veya üniversite ödeneği alanların sadece
rütbelerinin karşılığı hizmet tazminatları), 11/10/1983 tarihli ve 2914 sayılı Yükseköğretim
Personel Kanununun 12 nci maddesi uyarınca ödenen üniversite ödeneği, 2802 sayılı
Hakimler ve Savcılar Kanununun 106 ncı maddesinin üçüncü fıkrası uyarınca ödenen
ek ödeme,[128]
b) Kadro
karşılığı sözleşmeli olarak görev yapan sigortalılar ile 375 sayılı Kanun Hükmünde
Kararnamenin ek 10 uncu maddesi kapsamındaki sigortalılar için işgal ettikleri kadrolar esas alınmak suretiyle (a) bendinde
öngörülen unsurlar üzerinden hesaplanan tutarı,[129]
c) Açıktan vekil olarak atanan
sigortalılar için, (a) bendinde öngörülen unsurlardan ilgili mevzuatı uyarınca ödenen
tutarı,
ç) Başka bir kadro ya da görevin
ödeme unsurları esas alınmak ve kıyaslanmak suretiyle aylık veya ücret ödenen sigortalılar
için; emsal alınan kadro veya görevin prime esas kazanç tutarını geçmemek üzere,
bu kazancın aylık veya ücret ödenmesinde öngörülen oranında hesaplanacak tutarı,
d) Büyükşehir
belediye başkanları için bakanlık genel müdürünün, diğer belediye başkanları için
ise öğrenim durumları itibarıyla 657 sayılı Kanuna göre yükselebilecekleri dereceyi
aşmamak kaydıyla, 657 sayılı Kanuna ekli (I) sayılı ek gösterge cetvelinin “VIII.
Mülki İdare Amirliği Hizmetleri Sınıfı” bölümünün (c) bendinde belirtilenlerin prime
esas kazançları,[130]
e) 78 sayılı Yükseköğretim
Kurumları Öğretim Elemanlarının Kadroları Hakkında Kanun Hükmünde Kararname eki
cetvellerde yer alan yükseköğretim kurumlarına bağlı konservatuvarlarda 2914 sayılı
Yüksek Öğretim Personel Kanununun 15 inci maddesi uyarınca sözleşme ile istihdam
edilen öğretim elemanlarından sanatçı öğretim elemanı olarak istihdam edilenler
için, anılan Kanunda öğretim görevlisi kadro unvanında istihdam edilenlerin tahsil
ve derecelerine göre belirlenen prime esas kazanç tutarı; kamu idarelerinde sanatçı,
sanatkar ve sanatçı öğretmen olarak sözleşme ile istihdam edilenler için, tahsil
ve dereceleri itibarıyla 657 sayılı Kanuna tabi olarak teknik hizmetler sınıfında
yer alan mühendislerin (a) bendindeki prime esas kazanç tutarı; yüksek öğretim kurumları
ile diğer kamu idarelerinde sanat uygulatıcısı ve sahne uygulatıcısı olarak sözleşme
ile istihdam edilenlerden en az önlisans mezunu olanlar için tahsil ve dereceleri
itibarıyla 657 sayılı Kanuna tabi olarak teknik hizmetler sınıfında yer alan teknikerlerin,
diğerleri için ise teknisyenlerin prime esas kazanç tutarları,
f) İlgili kanunlarında veya Cumhurbaşkanlığı kararnamesinde emeklilik ya da ek gösterge açısından belirli bir kadro, unvan
veya görevle bağlantı kurulanlar için, bağlantı kurulan kadro, unvan veya görevin
prime esas kazanç tutarı,[131]
g) Bu fıkranın (a) ilâ (f)
bentleri kapsamı dışında kalan sigortalılar için atandıkları görev itibarıyla 657
sayılı Kanuna göre girebilecekleri sınıflardaki benzer görevlerin aynı kadro, unvan,
tahsil ve derecesi için belirlenen prime esas kazanç tutarları,
esas alınır. Vekalet veya
ikinci görev karşılığında ilgili mevzuatı uyarınca yapılacak ödemeler prime esas
kazancın hesabında dikkate alınmaz.
Yalnızca
genel sağlık sigortasına tâbi olanlar bakımından prime esas aylık kazancın tespitinde;
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde sayılan kişiler için 82 nci maddeye
göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının iki katının otuz günlük
tutarı, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi ile onikinci, onüçüncü ve
ondördüncü fıkralarında belirtilen kişiler için asgari ücret, 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (e) bendinde belirtilen kişiler için ise prime esas
asgari kazanç
tutarı esas alınır. (Değişik
ikinci cümle: 23/2/2017-6824/14 md.) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (g) bendi kapsamında genel
sağlık sigortalısı sayılanlar için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük
kazanç alt sınırının otuz günlük tutarı, prime esas kazanç tutarı olarak esas alınır. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/37 md., Değişik üçüncü
cümle: 23/2/2017-6824/14 md.) Ancak, tescil tebliğ tarihinden itibaren bir ay
içinde gelir testi talebinde bulunanlardan gelir testi sonucuna göre aile içindeki
gelirleri brüt asgari ücretin üçte birinin altında tespit edilenlerin bu sürelerde
yaptıkları ödemeler herhangi bir faiz uygulanmaksızın iade veya mahsup edilir. (Mülga dördüncü cümle: 23/2/2017-6824/14 md.) (…)[132]
Bu maddenin uygulamasına ilişkin
usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Prim
oranları ve Devlet katkısı
MADDE
81- Bu Kanun gereğince
alınacak sigorta prim oranları aşağıdaki şekildedir:[133]
a) Malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı, sigortalının prime esas kazancının % 20’sidir.
Bunun %9’u sigortalı hissesi, %11’i işveren hissesidir.
b) (Değişik:
17/4/2008-5754/48 md.) Bu Kanunda belirtilen fiilî
hizmet süresi zammı uygulanan işlerde 4 üncü maddenin birinci fıkrasının;
1) (a) bendi kapsamında çalışan
sigortalılar için uygulanacak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı,
bu maddenin (a) bendinde belirtilen %20 oranına; 40 ıncı maddeye göre 60 fiilî hizmet
gün sayısı eklenecek işlerde 1 puan, 90 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde
1,5 puan, 180 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 3 puan,
2) (c) bendi kapsamında çalışan
sigortalılar için ise uygulanacak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları prim oranı,
bu maddenin (a) bendinde belirtilen %20 oranına; 40 ıncı maddeye göre 60 fiilî hizmet
gün sayısı eklenecek işlerde 3,33 puan, 90 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde
5 puan, 180 fiilî hizmet gün sayısı eklenecek işlerde 10 puan,
eklenmesi suretiyle belirlenir ve bu şekilde bulunan oran ile bu maddenin
(a) bendinde belirtilen %20 oranı arasındaki farka ait primin tamamı işveren tarafından
ödenir.
c) (Değişik:
10/1/2013-6385/9 md.) Kısa vadeli sigorta kolları prim oranı, sigortalının prime
esas kazancının %2’sidir. Bu primin tamamını işveren öder. Bu oranı %1,5 oranına
düşürmeye ya da %2,5 oranına artırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.
d) (Değişik:
13/2/2011-6111/38 md.) 5 inci maddenin birinci fıkrasının
(b) bendinde belirtilenler için prim oranı, prime esas kazançlarının %6’sıdır. Bu
prim oranının %1’i kısa vadeli sigorta kolları, %5’i genel sağlık sigortası primidir.
Aynı maddenin birinci fıkrasının (e) bendinde belirtilen kursiyerler için prim oranı,
prime esas kazançlarının %5,5’idir. Bu prim oranının %1’i kısa vadeli sigorta kolları,
%4,5’i genel sağlık sigortası primidir.[134]
e) (Mülga:
17/4/2008-5754/48 md.)
f) (Değişik:
17/4/2008-5754/48 md.) Genel sağlık sigortası primi,
kısa ve uzun vadeli sigorta kollarına tâbi olanlar için 82 nci maddenin birinci
fıkrasına göre hesaplanan prime esas kazancın %12,5’idir. Bu primin %5’i sigortalı,
%7,5’i ise işveren hissesidir. Yalnızca genel sağlık sigortasına tâbi olanlar ile
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (e) bendi ve bu Kanunun geçici 13 üncü maddesinde
belirtilenlerin genel sağlık sigortası primi, prime esas kazancın %12’sidir. (Ek
cümle: 23/2/2017-6824/15 md.) Ancak, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (g)
bendine tabi olanlar için genel sağlık sigortası primi, prime esas kazancın %3’ü
olup, bu oranı %12’ye kadar artırmaya Cumhurbaşkanı yetkilidir.
g) (Değişik:
17/4/2008-5754/48 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamındaki sigortalılar (a), (c) ve (f) bentlerindeki prim oranlarının
toplamı üzerinden primlerini öderler.
h) (Ek: 17/4/2008-5754/48
md.) 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalılara bağlanan veya bağlanacak
vazife malûllük aylıkları ile bunların hak sahiplerine bağlanacak ölüm aylıklarının
karşılığı olmak üzere, bu kapsamdaki sigortalılar için kamu idarelerinin bütçelerinden
ayrılan sosyal güvenlik kurumlarına devlet primi ödeneklerinin %20’si oranında ek
karşılık primi alınır. Ayrılan ek karşılık priminin tamamı kurum bütçelerinin yetkili
makamlarca onaylanarak yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay başlarından itibaren
altı ay içinde ve aylık eşit taksitlerle ödenir. Genel bütçe kapsamındaki idarelerin
ek karşılık primleri Maliye Bakanlığı bütçesine konulacak ödenekten karşılanır.
ı) (Ek: 15/5/2008-5763/24 md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalıları çalıştıran özel sektör işverenlerinin,
bu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primlerinden, işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet eden tutar Hazinece
karşılanır. İşveren hissesine ait primlerin Hazinece karşılanabilmesi için, işverenlerin
çalıştırdıkları sigortalılarla ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet
belgelerini yasal süresi içerisinde Sosyal Güvenlik Kurumuna, muhtasar ve prim hizmet
beyannamelerini ise Maliye Bakanlığına vermeleri, sigortalıların tamamına ait sigorta
primlerinin sigortalı hissesine isabet eden tutarı ile Hazinece karşılanmayan işveren
hissesine ait tutarı yasal süresinde ödemeleri, Sosyal Güvenlik Kurumuna prim, idari
para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcu bulunmaması
şarttır. Ancak Kuruma olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası
ve gecikme zammı borçlarını 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının
Tahsil Usulü Hakkında Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendiren işverenler
ile 29/7/2003 tarihli ve 4958 sayılı Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa ve 22/2/2006
tarihli ve 5458 sayılı Sosyal Güvenlik Prim Alacaklarının Yeniden Yapılandırılması
ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun ile diğer taksitlendirme
ve yapılandırma Kanunlarına göre taksitlendiren ve yapılandıran işverenler bu tecil,
taksitlendirme ve yapılandırmaları devam ettiği sürece bu fıkra hükmünden yararlandırılır. Bu bent hükümleri; vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim
kurumları ile okul-aile birliklerince çalıştırılanlar hariç olmak üzere 21/4/2005
tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren
kurum ve kuruluşlara ait işyerleri ile 8/9/1983 tarihli ve 2886 sayılı Devlet İhale
Kanununa, 4/1/2002 tarihli ve 4734 sayılı Kamu İhale Kanununa ve uluslararası anlaşma
hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri ile 4734 sayılı Kanundan istisna
olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri, sosyal güvenlik destek primine tabi
çalışanlar ve yurt dışında çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz. Hazinece
karşılanan prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet
unsuru olarak dikkate alınmaz. Bu fıkra ve diğer ilgili mevzuatla sağlanan sigorta
prim desteklerinin aynı dönem için birlikte uygulanması halinde, bu destek öncelikle
uygulanır. (Mülga yedinci cümle:21/5/2013-6486/5 md.) (Mülga sekizinci
cümle: 17/1/2019-7161/41 md.) (Ek cümle: 31/7/2008-5797/2 md.) (Mülga son
cümle:21/5/2013-6486/5 md.)[135][136][137][138]
i) (Ek:
21/5/2013-6486/5 md.) Özel sektör işverenlerinin yurt dışındaki işyerlerinde
çalıştırılmak üzere 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı
olarak yurt içinden götürülen sigortalılar için, bu maddenin (f) bendine göre prime
esas kazanç üzerinden ödenecek primin işveren hissesinin beş puanlık kısmına isabet
eden tutar Hazinece karşılanır. Bu bent hükümlerinden faydalanabilmek için; çalıştırdıkları
sigortalılarla ilgili olarak işverenler tarafından bu Kanun uyarınca verilmesi gereken
aylık prim ve hizmet belgelerinin yasal süresi içinde Kuruma, muhtasar ve prim hizmet
beyannamelerinin ise Maliye Bakanlığına verilmesi, bu sigortalılara ilişkin olarak
yatırılması gereken sigorta primi tutarlarının Hazinece karşılanmayan kısmının yasal
süresi içinde işverenlerce ödenmiş olması ve bu işverenlerin Kuruma prim, idari
para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması
şarttır. Ancak Kuruma olan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası
ve gecikme zammı borçlarını 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ettiren
ve taksitlendiren işverenler ile taksitlendirme ve yapılandırma kanunlarına göre
taksitlendiren ve yapılandıran işverenler bu tecil, taksitlendirme ve yapılandırmaları
devam ettiği sürece bu bent hükmünden yararlandırılır. 5335 sayılı Kanunun 30 uncu
maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara ait işyerleri; 2886
sayılı Kanun ve 4734 sayılı Kanun hükümlerine istinaden yapılan alım ve yapım işleri,
4734 sayılı Kanundan istisna olan alım ve yapım işlerine ilişkin işyerleri; ek 2
nci madde kapsamında uygulanan teşvikten yararlanan işyerleri ile sosyal güvenlik
destek primine tabi tutulmak suretiyle çalışanlar hakkında bu bent hükümleri uygulanmaz.
Hazineden karşılanan prim tutarları, işverenler bakımından gelir ve kurumlar vergisi
matrahının tespitinde gider veya maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz.[139]
j) (Ek:
20/8/2016-6745/62 md.) İsteğe bağlı sigortalılar ve muhtar sigortalılar hariç
bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki sigortalıların
malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primlerinden, beş puanlık kısmına isabet
eden tutar Hazinece karşılanır. Sigortalıların bu prim indiriminden yararlanabilmeleri
için primlerin Hazinece karşılanmayan kısmının yasal süresi içinde ödenmesi, Kuruma
kendi sigortalılıklarından kaynaklanan prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin
gecikme cezası ve gecikme zammı borcunun bulunmaması şarttır. Ancak Kuruma olan
prim, idari para cezası ve bunlara ilişkin gecikme cezası ve gecikme zammı borçlarını
taksitlendiren veya yapılandıran sigortalılar bu taksitlendirme veya yapılandırma
işlemleri devam ettiği sürece bu bent hükmünden yararlandırılır. Borçlanma ve ihya
kapsamındaki primlerden dolayı bu indirimden yararlanılmaz. Hazinece karşılanan
prim tutarları gelir ve kurumlar vergisi uygulamalarında gider veya maliyet unsuru
olarak dikkate alınmaz.[140]
k) (Ek:
11/5/2018-7143/22 md.) 31/12/1960 tarihli ve 193 sayılı Gelir Vergisi Kanununun
mükerrer 20 nci maddesi kapsamında genç girişimcilerde kazanç istisnasından faydalanan
ve mükellefiyet başlangıç tarihi itibarıyla 18 yaşını doldurmuş ve 29 yaşını doldurmamış
olanlardan, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı
alt bendi kapsamında 1/6/2018 tarihinden itibaren ilk defa sigortalı sayılan gerçek
kişilerin primleri, 1 yıl süreyle 82 nci madde uyarınca belirlenen prime esas kazanç
alt sınır üzerinden Hazinece karşılanır. Adi ortaklıklar ve şahıs şirket ortaklıklarında
sadece bir ortak bu fıkra hükmünden yararlandırılır.
(Ek
fıkra: 21/5/2013-6486/5 md.) Bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı çalıştıran özel sektör işyerlerine uygulanmak üzere, birinci fıkranın (ı)
bendinde belirtilen ve Hazinece karşılanan puana, prime esas kazanç alt sınırı üzerinden
altı puana kadar ilave puan eklemeye, sosyo-ekonomik gelişmişlik endeksini dikkate
almak suretiyle ilave puan uygulanacak illeri ve uygulama süresini belirlemeye Cumhurbaşkanı
yetkilidir.[141][142]
(Değişik
fıkra: 17/4/2008-5754/48 md.) Devlet, Kurumun ay itibarıyla tahsil ettiği malullük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası priminin dörtte biri oranında
Kuruma katkı yapar. Devlet katkısı olarak hesaplanacak tutar talep edilen tarihi
takip eden 15 gün içinde Hazinece Kuruma ödenir.
(Ek
fıkra: 21/5/2013-6486/5 md.) Yapılan kontrol ve denetimlerde, çalıştırdığı kişileri sigortalı
olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalının fiilen çalışmadığının tespit edilmesi
hâlinde, işverenler bir yıl süreyle bu maddeyle sağlanan destek unsurlarından yararlanamaz.
Bu madde kapsamındaki teşvikten yersiz olarak faydalanıldığının tespiti hâlinde,
yararlanılan teşvik tutarı işverenden gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte
tahsil edilir.
(Ek fıkra: 21/5/2013-6486/5 md.) Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul
ve esaslar Bakanlık, Maliye Bakanlığı ve Hazine Müsteşarlığı tarafından müştereken
belirlenir.
Günlük
kazanç sınırları
MADDE
82- (Değişik birinci fıkra: 13/2/2011-6111/39 md.) Bu Kanun gereğince alınacak
prim ve verilecek ödeneklerin hesabına esas tutulan günlük kazancın alt sınırı,
sigortalıların yaşlarına uygun asgarî ücretin otuzda biri, üst sınırı ise 16 yaşından
büyük sigortalıların günlük kazanç alt sınırının 7,5 katı, ancak sosyal güvenlik
sözleşmesi olmayan ülkelerde iş üstlenen işverenlerce yurt dışındaki işyerlerinde
çalıştırılmak üzere götürülen Türk işçileri için 3 katıdır.[143][144]
Günlük
kazançları yukarıdaki fıkrada belirtilen alt sınırın altında olan sigortalılar ile
ücretsiz çalışan sigortalıların günlük kazançları alt sınır üzerinden, günlük kazançları
üst sınırdan fazla olan sigortalıların günlük kazançları da üst sınır üzerinden
hesaplanır.
İkinci
fıkraya göre sigortalının kazancı alt sınırın altında ise bu kazanç ile alt sınır
arasındaki farka ait sigorta primleri ile ücretsiz çalışan sigortalılara ait sigorta
primlerinin tümünü işveren öder.
Sigortalıların bu Kanunun 53 üncü maddesine göre belirlenen
aynı sigortalılık haline tâbi olacak şekilde birden fazla işte çalışması nedeniyle
Kuruma ödenen primler toplamı, bu sigortalılık hali için belirlenen prime esas kazanç
üst sınırı üzerinden hesaplanacak miktarı aşarsa, aşan kısmın tamamı, sigortalının
talebi üzerine en geç talep tarihini takip eden ay içinde hissesi oranında sigortalıya
defaten geri ödenir. Geri verilen primler için ayrıca gecikme cezası ve gecikme
zammı ile faiz ödenmez.
Kısa
vadeli sigorta kolları prim tarifesi ve işkollarının ve işlerin tehlike sınıf ve
derecelerinin belirlenmesi
MADDE
83- (Mülga: 10/1/2013-6385/10
md.)
Tehlike
sınıf ve derecelerini etkileyebilecek değişiklikler
MADDE
84- (Mülga: 10/1/2013-6385/10
md.)
Asgari işçilik uygulaması ve uzlaşma[145]
MADDE
85- İşverenin, işin emsaline,
niteliğine, kapsam ve kapasitesine göre işin yürütümü açısından gerekli olan sigortalı
sayısının, çalışma süresinin veya prime esas kazanç tutarının altında bildirimde
bulunduğunun tespiti halinde, işin yürütümü açısından gerekli olan asgarî işçilik
tutarı; yapılan işin niteliği, kullanılan teknoloji, işyerinin büyüklüğü, benzer
işletmelerde çalıştırılan sigortalı sayısı, ilgili meslek veya kamu kuruluşlarının
görüşü gibi unsurlar dikkate alınarak tespit edilir. Söz konusu tespitler, Kurumun
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurları tarafından yapılır.
Kamu idareleri,
döner sermayeli kuruluşlar kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile bankalar tarafından ihale mevzuatına göre yaptırılan işlerden ve özel
nitelikteki inşaat işlerinden dolayı bu işleri yapan işveren tarafından yeterli
işçilik bildirilmiş olup olmadığı Kurumca araştırılır. Bu araştırma sonucunda yeterli
işçiliğin bildirilmemiş olduğu anlaşılırsa, eksik bildirilen işçilik tutarı üzerinden
hesaplanan prim tutarı, 89 uncu madde gereği hesaplanacak gecikme cezası ve gecikme
zammı ile birlikte bir ay içinde ödenmek üzere işverene tebliğ edilir. Tebliğ edilen
prim ve gecikme cezası ve gecikme zammının ödendiği veya ödeneceğinin işveren tarafından
yazılı olarak taahhüt edilmesi halinde borç kesinleşir. Kuruma verilecek taahhütnamede
üstlenilen ödeme yükümlülüğünün yerine getirilmemesi halinde, işveren hakkında 88
inci ve 89 uncu maddeler uyarınca işlem yapılır. Tebliğ edilen prim ve gecikme cezası
ve gecikme zammının ödenmemesi, taahhütname verilmemesi veya Kurumca işyerinin denetlenmesine
gerek görülmesi durumunda Kurumca inceleme yapılır.
Bu maddenin
birinci ve ikinci fıkrasında belirtilen usûlerle Kuruma bildirilmediği tespit edilen
asgarî işçilik tutarı üzerinden Kurumca re’sen tahakkuk ettirilen sigorta primleri,
88 inci ve 89 uncu maddeler dikkate alınarak işverene tebliğ edilir. İşveren, tebliğ
edilen prim borcuna karşı tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde Kuruma itiraz
edebilir. İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazın reddi halinde işveren, kararın
tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Mahkemeye
başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz.
Kurumun
denetim ve kontrolle görevlendirilmiş memurlarınca, Kuruma asgarî işçilik tutarının
bildirilmediği tespit edilen işyerleri hakkında ayrıca 102 nci maddenin birinci
fıkrasının (d) bendi ile (e) bendinin (4) numaralı alt bendi uyarınca idarî para
cezası uygulanır.
Kamu idareleri,
döner sermayeli kuruluşlar kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ile bankalar, bu maddenin uygulanmasıyla ilgili Kurumca istenilecek bilgileri
ve belgeleri yazılı olarak en geç bir ay içinde vermeye mecburdur.
Kuruma
yeterli işçilik tutarının bildirilmiş olup olmadığının araştırılmasında, işin yürütümü
için gerekli olan asgarî işçilik tutarının tespitinde dikkate alınacak asgarî işçilik
oranlarının saptanması ve asgarî işçilik oranlarına vaki itirazların incelenerek
karara bağlanması amacıyla Kurum bünyesinde; Kurum teknik elemanlarından dört üye,
Yönetim Kurulunda temsil edilen işçi ve işveren konfederasyonlarınca görevlendirilecek
iki üye, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliğinden bir üye olmak üzere toplam yedi
teknik elemandan oluşan, Asgarî İşçilik Tespit Komisyonu kurulur.
Kurumca gerek görüldüğünde, aynı esaslara göre birden fazla
Asgarî İşçilik Tespit Komisyonu kurulabilir. Komisyon salt çoğunlukla toplanır ve
kararlar en az dört üyenin aynı yöndeki oyu ile alınır. Kurum dışındaki üyelerin
üst üste üç toplantıya, son altı ay içinde ise beş toplantıya katılmaması halinde,
toplantıya katılmayan üyeyi görevlendiren konfederasyonların yerine, üye sayısı
bakımından en yüksek bir sonraki konfederasyondan üye davet edilir.
Asgarî
İşçilik Tespit Komisyonuna Kurum dışından görevlendirilenlere, katıldıkları her
toplantı günü için (2500) gösterge rakamının memur aylıklarının hesabında kullanılan
katsayı ile çarpılarak bulunacak tutarı üzerinden huzur hakkı Kurumca ödenir.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/49 md.) Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurları tarafından devamlı
mahiyetteki işyerlerinde yapılan asgari işçilik incelemesi sonucunda tespiti yapılan
ve sigortalılara maledilemeyen fark sigorta primine esas kazanç matrahı üzerinden
gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte hesaplanacak sigorta primi ve buna
bağlı uygulanacak idari para cezalarında, konuya ilişkin raporun Kurumun ilgili
birimine gönderilmesinden önce işverenle uzlaşma yapılabilir. Uzlaşmaya varılması
halinde, bu durum tutanakla tespit edilir. Uzlaşılan tutarlar kesin olup, uzlaşma
konusu yapılan tutarlar hakkında işverence dava açılamaz ve hiçbir mercie şikayet
ve itirazda bulunulamaz. Uzlaşılan prim ve idari para cezaları, uzlaşma tutanağının
düzenlendiği tarihten itibaren bir ay içinde ödenir. İşveren, uzlaşılan idari para
cezası tutarı için ayrıca peşin ödeme indiriminden yararlandırılmaz. Uzlaşılan tutarların,
bu sürede tam olarak ödenmemesi halinde uzlaşma bozulur ve uzlaşılan tutarlar kazanılmış
hak teşkil etmez. Uzlaşmanın temin edilememiş veya uzlaşma müzakeresinde uzlaşmaya
varılamamış olması veya uzlaşmanın bozulması hallerinde işveren, bu konuya ilişkin
daha sonra uzlaşma talep edemez.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/49 md.) Uzlaşma neticesinde indirim yapılması nedeniyle tahsil edilmemiş
olan sigorta primlerinin daha sonra Kurum veya mahkeme kararıyla sigortalılara mal
edilmesi halinde, daha önce eksik tahsil olunan sigorta primleri, sigortalının çalıştığı
süre ve sigorta primine esas kazancı dikkate alınarak gecikme cezası ve gecikme
zammı ile birlikte tahsil olunur.
Asgarî İşçilik Tespit Komisyonunun çalışma usûl ve esasları,
Komisyonda görev alacak teknik elemanların nitelikleri, asgarî işçilik tespitinde
uygulanacak yöntem, verilerin belirlenmesi, tamamlanmış veya devam etmekte olan
işlerle ilgili yapılacak yerinde tespit kriterleri, uzlaşma
komisyonlarının oluşumu, çalışma usûl ve esasları ile bu maddenin uygulanmasına
ilişkin diğer usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
İKİNCİ BÖLÜM
Prim Belgeleri ve Primlerin Ödenmesi
Prim
belgeleri ve işyeri kayıtları
MADDE 86- (Değişik birinci fıkra: 15/7/2016-6728/48
md.) Bu Kanunun 4 üncü ve 5 inci maddesine tabi sigortalılar ile sosyal güvenlik
destek primine tabi sigortalılar için işverenlerce Kuruma verilmesi gereken aylık
prim ve hizmet belgelerinin şekli, içeriği, ekleri, ilgili olduğu dönemi, verilme
süresi ve diğer hususlar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle belirlenir.
İşveren,
işyeri sahipleri; işyeri defter, kayıt ve belgelerini ilgili olduğu yılı takip eden
yıl başından başlamak üzere on yıl süreyle, kamu idareleri otuz yıl süreyle, tasfiye
ve iflâs idaresi memurları ise görevleri süresince, saklamak ve Kurumun denetim
ve kontrol ile görevlendirilen memurlarınca istenilmesi halinde onbeş gün içinde
ibraz etmek zorundadır.
İşverenin,
sigortalıyı, 4857 sayılı İş Kanununun 7 nci maddesine göre başka bir işverene iş
görme edimini yerine getirmek üzere geçici olarak devretmesi halinde, sigortalıyı
devir alan, geçici iş ilişkisi süresine ilişkin birinci fıkrada belirtilen belgelerin
aynı süre içinde işverene ait işyerinden Kuruma verilmesinden, işveren ile birlikte
müteselsilen sorumludur.
(Değişik
dördüncü fıkra: 21/3/2018-7103/67 md.) Ay içinde bazı iş günlerinde çalıştırılmayan ve ücret ödenmeyen
sigortalıların eksik gün nedeni ve eksik gün sayısı, işverence ilgili aya ait aylık
prim ve hizmet belgesinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesiyle beyan edilir.
Sigortalıların otuz günden az çalıştıklarını gösteren eksik gün nedenleri ile bu
nedenleri ispatlayan belgelerin şekli, içeriği, ekleri, ilgili olduğu dönemi, saklanması
ve diğer hususlar Kurumca çıkarılan yönetmelikle belirlenir.
(Değişik
beşinci fıkra: 21/3/2018-7103/67 md.) Sigortalıların otuz günden az çalıştığını gösteren bilgi ve belgelerin
Kurumca istenilmesine rağmen ibraz edilmemesi veya ibraz edilen bilgi ve belgelerin
geçerli sayılmaması halinde otuz günden az bildirilen sürelere ait aylık prim ve
hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi, yapılan tebligata rağmen
bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde Kurumca re’sen düzenlenir
ve muhteviyatı primler, bu Kanun hükümlerine göre tahsil olunur.
(Mülga
altıncı fıkra: 13/2/2011-6111/40 md.)
(Değişik
yedinci fıkra: 17/4/2008-5754/50 md.) Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca,
fiilen yapılan denetimler sonucunda veya işyeri kayıtlarından yapılan tespitlerden
ya da kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde veya kamu kurum ve kuruluşları ile
bankalar tarafından düzenlenen belge veya alınan bilgilerden çalıştığı anlaşılan
sigortalılara ait olup, bu Kanun uyarınca Kuruma verilmesi gereken belgelerin yapılan
tebligata rağmen bir ay içinde verilmemesi veya noksan verilmesi halinde, bu belgeler
Kurumca re’sen düzenlenir ve muhteviyatı sigorta primleri Kurumca tespit edilerek
işverene tebliğ edilir. İşveren, bu maddeye göre tebliğ edilen prim borcuna karşı
tebliğ tarihinden itibaren bir ay içinde, ilgili Kurum ünitesine itiraz edebilir.
İtiraz, takibi durdurur. İtirazın reddi halinde, işveren kararın tebliğ tarihinden
itibaren bir ay içerisinde yetkili iş mahkemesine başvurabilir. Yetkili mahkemeye
başvurulması, prim borcunun takip ve tahsilini durdurmaz. Mahkemenin Kurum lehine
karar vermesi halinde, 88 inci ve 89 uncu maddelerin prim borcuna ilişkin hükümleri
uygulanır.
(Ek
fıkra: 17/4/2008-5754/50 md.) Kurumun denetim ve kontrolle görevli memurlarınca
işyerinde fiilen yapılan tespitlerden ve kamu idarelerinin denetim elemanlarınca
kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma, denetim ve incelemelerden kayıt
ve belgelere dayanmaksızın çalıştığı belirlendiği halde, hizmetlerinin veya prime
esas kazançlarının Kuruma bildirilmediği anlaşılan veya eksik bildirildiği tespit
edilen sigortalıların geriye yönelik hizmetlerinin veya prime esas kazançlarının,
en fazla tespitin yapıldığı tarihten geriye yönelik bir yıllık süreye ilişkin kısmı
dikkate alınır.
Aylık
prim ve hizmet belgesi veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesi işveren tarafından
verilmeyen veya çalıştıkları Kurumca tespit edilemeyen sigortalılar, çalıştıklarını
hizmetlerinin geçtiği yılın sonundan başlayarak beş yıl içerisinde iş mahkemesine
başvurarak, alacakları ilâm ile ispatlayabilirlerse, bunların mahkeme kararında
belirtilen aylık kazanç toplamları ile prim ödeme gün sayıları dikkate alınır.[146]
Sigortalının
çalıştığı bir veya birden fazla işte, bu Kanunda yazılı şartları yerine getirmiş
olmasına rağmen, kendisi için verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgesinin
veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinin işveren tarafından verilmediği veya
verilen aylık prim ve hizmet belgesinde veya muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde
kazançların veya prim ödeme gün sayılarının eksik gösterildiği Kurumca tespit edilirse,
hastalık ve analık sigortalarından gerekli ödemeler yapılır.[147]
Bu maddede
belirtilen yükümlülüklerin yerine getirilmemesi halinde, 102 nci maddeye göre işlem
yapılır.
Kamu idarelerinde işyerinin özelliği nedeniyle prim belgelerinin
farklı sürelerde verilme zamanını belirlemeye, Kurum yetkilidir. (Mülga ikinci
cümle: 15/7/2016-6728/48 md.)
(Ek
fıkra: 15/7/2016-6728/48 md.) Muhtasar beyanname ile bu Kanun uyarınca verilmesi gereken aylık
prim ve hizmet belgesinin birleştirilerek verilmesi durumunda beyannamenin; şekil,
içerik, ekleri, ilgili olduğu dönem, verilme süresi ve diğer hususlar Bakanlık ile
Maliye Bakanlığı tarafından çıkarılan müşterek tebliğ ile belirlenir. İşveren sigortalı
çalıştırmadığı takdirde, bu hususu sigortalı çalıştırmaya son verdiği tarihten itibaren
on beş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür.
Prim
ödeme yükümlüsü
MADDE
87- Bu Kanunun uygulanmasında
kısa ve uzun vadeli sigorta kolları ile genel sağlık sigortası ve isteğe bağlı sigorta
bakımından;
a) (Değişik:
17/4/2008-5754/51 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) ve (c) bentlerine ve 5 inci maddenin (a) bendine tabi olanlar için bunların
işverenleri,
b) (Değişik:
17/4/2017-KHK-690/47 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7077/43 md.) 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendindeki muhtar sigortalılar hariç bu bent kapsamında sigortalı
olanlar, isteğe bağlı sigortalı olanlar ve 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (d)
ve (g) bentlerinde sayılan kişilerin kendileri,
c) 60
ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi ile aynı maddenin onikinci, onüçüncü
ve ondördüncü fıkralarında sayılan kişiler için primi yılı merkezî yönetim bütçesinden
karşılanmak üzere ilgili kamu idareleri,[148]
d) (Değişik:
17/4/2008-5754/51 md.) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının
(e) bendinde sayılan kişiler ile 5 inci maddenin (e) bendinde belirtilenler için
Türkiye İş Kurumu,
e) 5 inci
maddenin (b) bendinde belirtilen aday çırak, çırak ve işletmelerde meslekî eğitim
görenler ile meslekî veya teknik ortaöğretimde okumakta iken (…)[149] staja tâbi tutulan öğrenciler ile tamamlayıcı
eğitim ya da alan eğitimi gören öğrenciler için Milli Eğitim Bakanlığı veya bu öğrencilerin
eğitim gördükleri okullar veya kurumlar, kamu kurum ve kuruluşları tarafından desteklenen
projelerde görevli bursiyerler için projenin yürütüldüğü kamu kurum ve kuruluşları,
özel sektör kuruluşları ve üniversiteler, yüksek öğrenim sırasında (…)149 staja tâbi tutulan veya işletmelerde meslekî eğitim gören
öğrenciler için öğrenim gördükleri yüksek öğretim kurumu,[150][151]
f) (Değişik:
17/4/2008-5754/51 md.) 5 inci maddenin (c) ve (g)
bentlerine tabi olanlar için işverenleri veya kendileri,
g) (Ek: 10/9/2014-6552/51 md.) Uluslararası Öğrenciler
Değerlendirme Kurulu kararı ile burslandırılan uluslararası öğrenciler için bursluluk
statüleri devam ettiği süre boyunca Yurtdışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı
veya Uluslararası Öğrenciler Değerlendirme Kurulu tarafından görevlendirilen kurum,
h) (Ek:
17/4/2017-KHK-690/47 md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7077/43 md.) Muhtarlardan 4
üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalılığı olanların il
özel idareleri veya yatırım izleme ve koordinasyon başkanlıkları,
prim ödeme
yükümlüsüdür.
Primlerin
ödenmesi
MADDE
88- (Değişik: 17/4/2008-5754/52
md.)
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran işveren, bir ay içinde çalıştırdığı
sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden bu Kanun gereğince
hesaplanacak sigortalı hissesi prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine
ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna
kadar Kuruma öder.
Hak edilen ancak, ödenmemiş
olan ücretler üzerinden hesaplanacak primler hakkında da birinci fıkradaki hüküm
uygulanır.
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının
(b), (c), (d) ve (g) bentleri ile aynı maddenin onikinci, onüçüncü ve ondördüncü
fıkraları gereği genel sağlık sigortalısı sayılanlar için, her ay otuz tam gün genel
sağlık sigortası primi ödenmesi zorunludur. Şu kadar ki, 60 ıncı maddenin birinci
fıkrasının (b) bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı olanların aynı ay içinde
zorunlu sigorta kapsamında prim ödeme gün sayısı bulunması halinde, ayın kalan günleri
için isteğe bağlı sigorta gün sayısı kadar genel sağlık sigortası primi ödenir.[152]
(Değişik birinci cümle: 20/8/2016-6745/63 md.) 3 üncü maddenin üçüncü fıkrası kapsamına
girenler hariç olmak üzere; 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında
sigortalı olmakla birlikte, 4857 sayılı Kanunun 13 üncü ve 14 üncü maddelerine göre
kısmi süreli veya çağrı üzerine çalışanlar ile ay içerisinde günün bazı saatlerinde
çalışıp, çalıştığı saat karşılığında ücret alanlardan (…)153 ay içerisinde sekiz gün ve daha az çalışanlar
için eksik günlerine ait genel sağlık sigortası primlerinin otuz güne tamamlanması
zorunludur. Bu durumda olan sigortalıların eksik günlerine
ilişkin genel sağlık sigortası primleri, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c)
bendinin (1) numaralı alt bendi veya (g) bendi kapsamında ödenir. Kamu idaresine
ait işyerlerinde çalıştırılan sigortalıların iş sözleşmesinin askıda kaldığı aylara
ait genel sağlık sigortası primi, 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük
kazancın alt sınırının 30 günlük tutarı üzerinden ilgili kamu idaresince ödenir. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/42 md.) Ancak, kamu idaresine ait işyerinde çalıştırılan
sigortalıların iş sözleşmesinin askıda olduğu sürede 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(a) ve (b) bentlerine tabi çalışmaları ya da isteğe bağlı sigortalı olmaları halinde
bu sigortalılar için belirtilen şekilde çalıştıkları veya isteğe bağlı sigortalı
olarak prim ödedikleri sürelerle sınırlı olarak ilgili kamu idaresinden genel sağlık
sigortası primi alınmaz. [153]
(Değişik beşinci fıkra: 2/1/2017-KHK-681/85
md.; Aynen kabul:1/2/2018-7073/84 md.) 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi ile aynı maddenin
onikinci, onüçüncü ve ondördüncü fıkraları kapsamına girenler için prim ödeme yükümlülerinin
ödeyecekleri genel sağlık sigortası primi; primin tahakkuk ettirileceği ay itibarıyla
anılan maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (1) ve (2) numaralı alt bentleri
ve onikinci fıkrası ile bakmakla yükümlü oldukları kişiler dahil olmak üzere onüçüncü
ve ondördüncü fıkralarında sayılan kişi sayısının üçe bölünmesi suretiyle bulunacak
kişi sayısı, aynı maddenin birinci fıkrasının (c) bendinin (3) ila (10) numaralı
alt bentlerinde sayılan kişiler için ise kişi sayısı esas alınarak hesaplanır. Ancak
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki kişilerden aynı zamanda
anılan fıkranın diğer bentleri kapsamına girerek genel sağlık sigortalısı sayılanlar,
bu fıkraya göre tespit edilecek kişi sayısı hesabına dahil edilmez. Ayrıca 60 ıncı
maddenin onikinci fıkrasındaki genel sağlık sigortalılığı kapsamında başlayan tedavilerin
67 nci maddenin dördüncü fıkrasında belirtilen süreyi aşması halinde, bir yıla kadar
genel sağlık sigortası primleri, 87 nci maddenin birinci fıkrasının (c) bendi gereği
ilgili kamu idaresi tarafından ödenmek suretiyle sağlık hizmetlerinden yararlandırılırlar.
87 nci maddenin birinci fıkrasının
(b) bendinde belirtilen yükümlüler, her aya ait primlerini takip eden ayda Kurumca
belirlenecek günün sonuna kadar Kuruma öderler. Bu kişiler primlerini en fazla 360
günle sınırlı olmak üzere peşin olarak erken ödeyebilir. Erken ödeme halinde erken
ödenen her gün için 21/7/1953 tarihli ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü
Hakkında Kanunun ek 1 inci maddesine göre erken ödeme indirimi hükümleri uygulanır.
Ancak yapılan erken ödeme indirimi, prime esas kazançtan indirilmez. Erken ödemede
sigortalılık süresi, sigorta priminin ait olduğu her ayın ilk gününden itibaren,
prim ödeme gün sayısına dahil edilir. Erken ödeme yapılan ve prim ödeme gün sayısına
dahil edilmeyen sürede isteğe bağlı sigortalılığın sona ermesi halinde, sigortalılık
süresinden sayılmayan günlere ait primler ilgililere iade edilir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendinin (4) numaralı alt bendine tabi sigortalılar için, genel sağlık sigortası
primi ile kısa ve uzun vadeli sigorta kolları primlerini ayrı ayrı veya birlikte
tahsil edilecek şekilde prim ödeme tarihlerini veya dönemlerini belirlemeye Kurum
yetkilidir.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamında sigortalı sayılanların, her ay için otuz tam gün prim ödemesi
zorunludur.
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c) bendinde belirtilen sigortalıları çalıştıran işverenler,
çalıştırdığı sigortalıların primlerine esas tutulacak kazançlar toplamı üzerinden
bu Kanun gereğince hesaplanacak prim tutarlarını ücretlerinden keserek ve kendisine
ait prim tutarlarını da bu tutara ekleyerek, en geç Kurumca belirlenecek günün sonuna
kadar Kuruma öderler.
87 nci maddenin birinci fıkrasının
(c) ve (d) bentlerinde belirtilen yükümlüler, her aya ait primleri ilgili ayı takip
eden ayın sonuna kadar Kuruma öderler.
Kuruma
fiilen ödenmeyen prim tutarları, gelir vergisi ve kurumlar vergisi uygulamasında
gider yazılamaz.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendinin (4) numaralı alt bendi kapsamında sigortalı olarak tescil edilmiş olanların
prim borçlarını, sattıkları tarımsal ürün bedellerinden borç tutarını geçmemek şartıyla
%1 ilâ %5 oranları arasında olmak üzere kesinti yapılmak suretiyle tahsil etmeye
Kurum yetkilidir.
Prim borçları katma değer
vergisi iade alacağından mahsubu suretiyle de ödenebilir. Bu takdirde katma değer
vergisi iade hakkı sahibi kendisinin, mal veya hizmet satın aldığı veya iştirak
veya ortaklık ilişkisi içinde bulunduğu işverenlerin prim borçları için de mahsup
talep edebilir. Bu işverenlerin mahsup talebinde bulundukları ayda muaccel olan
prim borçlarının birinci fıkrada belirtilen ödeme sürelerini izleyen onbeş gün içinde
mahsup suretiyle ödenmesi halinde, yasal süresi içinde ödendiği kabul edilir. Ancak
prim borçlarının katma değer vergisi iade alacağından mahsup suretiyle ödenmesi
talebinde bulunulduğu halde, süresinde mahsup edilemeyen veya eksik mahsup edilen
prim borçları için birinci fıkrada belirtilen ödeme sürelerini izleyen günden başlanarak
gecikme cezası ve gecikme zammı uygulanır. Kurum, Maliye Bakanlığının uygun görüşü
ile bu uygulamadan faydalanacak işverenleri; iştigal konusu, işletme türü ve işletme
büyüklüğü itibarıyla belirlemeye ve lehine mahsup talebinde bulunulan işverenlerin
prim borcu ödeme süresini otuz günü aşmamak üzere uzatmaya yetkilidir.
Kurum, prim ve her türlü alacaklarını,
işverenlere olan borçlarından mahsup etmek suretiyle tahsil etmeye yetkilidir.
Primlerin özel ödeme şekilleri
kullanılmak suretiyle ödenmesi zorunluluğunu getirmeye ve primlerin yatırılacağı
tahsilât kuruluşlarını belirlemeye Kurum yetkilidir.
Kurumun süresi içinde ödenmeyen
prim ve diğer alacaklarının tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü
Hakkında Kanunun 51 inci, 102 nci ve 106 ncı maddeleri hariç, diğer maddeleri uygulanır.
Kurum, 6183 sayılı Kanunun uygulanmasında Maliye Bakanlığı ile diğer kamu kurum
ve kuruluşları ve mercilere verilen yetkileri kullanır. (Ek cümle: 18/5/2017-7020/16
md.) Cumhurbaşkanı, Kurumun 6183 sayılı Kanuna göre takip edilen alacakları
için anılan Kanunun 48/A maddesini; en az üç yıl süreyle prim yükümlüsü olup son
üç yıl içerisinde verilmesi gereken bildirgeleri kanuni sürelerinde vermiş olanlardan
başvuru tarihi itibarıyla vadesi bir yılı geçmemiş borcunu borç ödemede hüsnüniyet
sahibi olmasına rağmen ödeyememiş olanlar hakkında uygulatmaya ve uyumlu prim borçlularını
belirlemeye yetkilidir. (Ek cümleler: 28/11/2017-7061/87 md.) 6183 sayılı
Kanunun 23 üncü maddesine göre Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerince reddiyat
yapılması durumunda anılan maddenin birinci fıkrasına göre yapılacak mahsuptan sonra
Kurumun prim ve diğer alacaklarından muaccel olanlara mahsup yapılır. Kurumun tahsil
ettiği prim ve diğer alacaklardan reddi icap edenler, istihkak sahiplerinin Kuruma
olan muaccel borçlarına mahsubundan sonra Maliye Bakanlığına bağlı tahsil dairelerine
olan muaccel borçlara mahsup edilmek üzere reddolunur. Bu suretle yapılan ödemelerde,
reddedilen tutarın Kuruma ve/veya alacaklı tahsil dairesinin hesabına geçtiği tarihte
ödeme yapılmış sayılır. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Maliye
Bakanlığı ile Kurum tarafından müştereken belirlenir.[154]
Kurum, 6183 sayılı Kanun kapsamında
takip edilen alacakları hariç olmak üzere her türlü alacağın teminatını teşkil etmek
üzere Yeni Türk Lirası ve/veya yabancı para birimi üzerinden ticari işletme, taşınır
ve/veya taşınmaz rehni dahil olmak üzere her türlü teminat almaya yetkilidir.
Kurumun 6183 sayılı Kanun
kapsamında takip edilen prim ve diğer alacakları amme alacağı niteliğinde olup,
imtiyazlı alacaktır. Kurumun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen
veya tamamen aleyhe neticelenmesi halinde 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı
tazminat ve cezalar Kurum hakkında uygulanmaz.
Kurumun prim ve diğer alacaklarının
tahsilinde, 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsil Usûlü Hakkında Kanunun uygulamasından
doğacak uyuşmazlıkların çözümlenmesinde Kurumun alacaklı biriminin bulunduğu yer
iş mahkemesi yetkilidir. Yetkili iş mahkemesine başvurulması alacakların takip ve
tahsilini durdurmaz.
Kurumun sigorta primleri ve
diğer alacakları haklı bir sebep olmaksızın bu Kanunda belirtilen sürelerde ödenmez
ise kamu idarelerinin tahakkuk ve tediye ile görevli kamu görevlileri, tüzel kişiliği
haiz diğer işverenlerin şirket yönetim kurulu üyeleri de dahil olmak üzere üst düzeydeki
yönetici veya yetkilileri ile kanuni temsilcileri Kuruma karşı işverenleri ile birlikte
müştereken ve müteselsilen sorumludur.
Kurum, kamu idarelerinde işyerinin
özelliği nedeniyle primlerin farklı zamanlarda ödeme süresini belirlemeye yetkilidir.
Prim alacaklarının tahsili için muacceliyet tarihinden itibaren en geç bir yıl içinde
icra yoluna başvurmayan Kurum yetkili personeli hakkında genel hükümlere göre kovuşturma
yapılır.
(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/52 md.) Sigortalılar ile tüzel kişilerin kasıt,
kusur, hata veya yanıltıcı beyanından kaynaklanmaması şartıyla, sigortalılarca ödenen
prim ve prime ilişkin borcun noksan tahakkuk ettirildiğinin Kurumca sonradan tespit
edilmesi hâlinde tespit edilen fark prime ilişkin borç aslına, tebliğ tarihinden
itibaren 89 uncu maddenin ikinci fıkrasına göre gecikme cezası ve gecikme zammı
uygulanır.
(Ek fıkra: 18/5/2017-7020/16 md.) Kurum görev alanı kapsamındaki tebliğler,
bu Kanunun 99 uncu maddesi hükümleri saklı kalmak kaydıyla, tebliğe elverişli elektronik
bir adres vasıtasıyla elektronik ortamda yapılabilir. Elektronik ortamda yapılan
tebligat, muhatabın elektronik adresine ulaştığı tarihi izleyen beşinci günün sonunda
yapılmış sayılır. Kurum, elektronik ortamda yapılacak tebliğle ilgili her türlü
teknik altyapıyı kurmaya veya kurulmuş olanları kullanmaya, tebliğe elverişli elektronik
adres kullanma zorunluluğu getirmeye, kendisine elektronik ortamda tebliğ yapılacakları
ve elektronik tebliğe ilişkin diğer usul ve esasları belirlemeye yetkilidir. Kurum
tarafından yapılacak tebliğler, Maliye Bakanlığı ile yapılacak protokol çerçevesinde
213 sayılı Kanunun 107/A maddesi hükümlerine göre kurulan teknik altyapı kullanılarak
da elektronik ortamda yapılabilir. Bu şekilde yapılan tebligatlar, 99 uncu maddenin
ikinci fıkrası kapsamındaki bildirim yerine geçer.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usûl ve esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Prim borçlarına halef olma, gecikme cezası
ve gecikme zammı ile iadesi gereken primler
MADDE 89- (Değişik birinci fıkra: 17/4/2008-5754/53 md.) Sigortalının
çalıştırıldığı işyeri aktif veya pasifi ile birlikte devralınır veya intikal ederse
ya da başka bir işyerine katılır veya birleşirse eski işverenin Kuruma olan prim
ile gecikme cezası, gecikme zammı ve diğer ferilerinden oluşan borçlarından, aynı
zamanda yeni işveren de müştereken ve müteselsilen sorumludur. Bu hükme aykırı sözleşme
hükümleri Kuruma karşı geçersizdir. Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları
belirlemeye Kurum yetkilidir.
Kurumun prim ve diğer alacakları süresi içinde ve tam olarak
ödenmezse, ödenmeyen kısmı sürenin bittiği tarihten itibaren ilk üç aylık sürede
her bir ay için %3 oranında gecikme cezası uygulanarak artırılır. Ayrıca, her ay
için bulunan tutarlara ödeme süresinin bittiği tarihten başlamak üzere borç ödeninceye
kadar her ay için ayrı ayrı Hazine Müsteşarlığınca açıklanacak bir önceki aya ait
Yeni Türk Lirası cinsinden iskontolu ihraç edilen Devlet iç borçlanma senetlerinin
aylık ortalama faizi bileşik bazda uygulanarak gecikme zammı hesaplanır. Ancak,
ödemenin yapıldığı ay için gecikme zammı günlük hesaplanır. Cumhurbaşkanı, ilk üç
ay için uygulanan gecikme cezası oranını iki katına kadar artırmaya veya bu oranı
%1 oranına kadar indirmeye, yeniden kanunî oranına getirmeye ve uygulama tarihini
belirlemeye yetkilidir. Dava ve icra takibi açılmış olsa bile, prim ve diğer Kurum
alacaklarının ödenmemiş kısmı için gecikme cezası ve gecikme zammı tahsil edilir.[155][156]
Yanlış
veya yersiz alınmış olduğu tespit edilen primler, alındıkları tarihten on yıl geçmemiş
ise, hisseleri oranında işverenlere, sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara veya
genel sağlık sigortalılarına veya hak sahiplerine kanunî faizi ile birlikte geri
verilir. Kanunî faiz, primin Kuruma yatırıldığı tarihi takip eden ay başından, iadenin
yapıldığı ayın başına kadar geçen süre için hesaplanır. Ancak Borçlar Kanununun
65 inci maddesi hükmü saklıdır.
Prim iadesi nedeniyle sigortalıların, isteğe bağlı sigortalıların,
genel sağlık sigortalılarının aylık, gelir, ödenek ve sağlık hizmetlerinden yararlanma
şartlarını yitirmeleri durumunda, bu Kanuna göre ödenen aylık, gelir ve ödenekler
ile sağlanan sağlık hizmetleri durdurulur. Yanlış veya yersiz yapılan masraflar
96 ncı madde hükümlerine göre ilgililerden geri alınır.
Prim ve idari para cezası borçlarının hakedişlerden mahsubu, ödenmesi
ve ilişiksizlik belgesinin aranması[157][158]
MADDE
90- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/54 md.) Kamu idareleri ile döner
sermayeli kuruluşlar ve 5411 sayılı Bankacılık Kanunu kapsamındaki kuruluşlar, kanunla
kurulan kurum ve kuruluşlar, ihale yolu ile yaptırdıkları her türlü işleri üstlenenleri
ve bunların adreslerini onbeş gün içinde Kuruma bildirmekle yükümlüdür.
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/54
md.) İşverenlerin
hakedişleri, Kuruma idari para cezası, prim ve prime ilişkin borçlarının olmaması
kaydıyla ödenir. Kesin teminatları ise ihale konusu işle ilgili olarak Kuruma borçlarının
bulunmadığının tespit edilmesinden sonra iade edilir. İşverenlerin, kamu idareleri
ile döner sermayeli kuruluşlar, bankalar ve kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar
nezdindeki her çeşit alacak, teminat ve hakedişleri üzerinde işçi ücreti alacakları
hariç olmak üzere yapılacak her türlü devir, temlik ve el değiştirme, Kurum alacaklarını
karşılayacak kısım ayrıldıktan sonra, kalan kısım üzerinde hüküm ifade eder.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/54
md.) Hakedişlerin mahsubu ve ödenmesi ile teminatların prim ve idari
para cezası borçlarına karşılık tutulmasına ilişkin işlemlerin usûl ve esasları
Cumhurbaşkanınca çıkarılacak yönetmelikle tespit edilir.
(Değişik dördüncü fıkra: 17/4/2008-5754/54
md.) Valilikler,
belediyeler, il özel idareleri ve ruhsat vermeye yetkili diğer merciler tarafından,
geçici iskân veya yapı kullanma izin belgesi verilmeden önce yapılan inşaat dolayısıyla,
diğer kamu idareleri ile döner sermayeli kuruluşlar, kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar
ve bankaların ise Cumhurbaşkanı kararı ile belirlenecek işlemlerinde Kuruma borçlarının
bulunmadığına dair ilgililerden Kurumca düzenlenmiş bir belgenin istenmesi zorunludur.
Bu maddede
belirtilen yükümlülükler yerine getirilmeden hak ediş ödenmesi, kesin teminatın
iade edilmesi veya geçici iskân izin belgesi ve yapı kullanma izin belgesi verilmesi
veya diğer işlemlerin gerçekleştirilmesi hallerinde, ilgililer hakkında genel hükümlere
göre idarî ve cezaî işlem yapılır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/54 md.) Ülke
çapında uygulanan ve özel bir izne veya belgeye dayanmayan genel düzenlemeler hariç
olmak üzere, belirli bölgelere veya sektörlere yönelik ya da kamu kurum ve kuruluşları
tarafından verilen özel belgelere veya izinlere dayalı olarak kamudan kaynak tahsis
edilmesi şeklinde kanun, kararname ve diğer mevzuatla sağlanan araştırma, geliştirme,
üretim, yatırım, pazarlama ve benzeri tüm aşamalarda uygulanan devlet yardımı, teşvik
ve desteklerin, daha önce başlayıp devam eden nakdi olmayanlar ile kamu kurum ve
kuruluşları tarafından proje ve faaliyetleri karşılığında kamu kurum ve kuruluşlarına
sağlananlar hariç olmak üzere, verilmesinden önce işverenlerden Kuruma muaccel olmuş
prim ve idari para cezası borçlarının bulunmadığına veya tecil ve taksitlendirildiğine
ya da yapılandırıldığına dair belge ve bilgilerin istenmesi zorunludur. (Ek cümle:
13/2/2011-6111/43 md.) Devlet yardımı, teşvik ve desteklerden; işverenlerin
muaccel prim ve idari para cezası borçları kesilip Kuruma aktarıldıktan sonra,
varsa kalan kısmı üzerinden yararlanılabilir. Tecil ve takside bağlanmış ya da yapılandırılmış
olan borçlara ilişkin yükümlülüklerin yerine getirilmemesinden dolayı anlaşması
bozulanlardan veya bu sebepler dışında söz konusu yardım, teşvik ve desteklerden
yararlanmaması gerektiği sonradan anlaşılanlardan, yapılan devlet yardımı teşvik
ve destek ödemeleri ilgili mevzuat çerçevesinde müeyyideleri ile birlikte geri alınır.
Bu fıkranın uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar Maliye Bakanlığı ile Hazine Müsteşarlığının
görüşleri alınarak Kurumca belirlenir.[159]
Afet
ve diğer mücbir sebep hâllerinde belgelerin verilme süresi ve primlerin ertelenmesi[160]
MADDE
91- (Değişik: 15/7/2016-6728/49
md.)
Yangın,
su baskını, sel, kuraklık, yer kayması, deprem gibi afetlerle ağır hastalık, ağır
kaza, tutukluluk ve sabotaj gibi nedenlerle ticari veya ekonomik kayıplara uğrayan
işverenler, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamındaki
sigortalılar ile bu Kanuna göre primlerini kendileri ödeyen sigortalılar, bu durumu
belgelemeleri kaydıyla vakanın veya afetin meydana geldiği tarihten itibaren üç
ay içinde talepte bulunmaları ve prim ödeme aczine düştüklerinin, yapılacak inceleme
sonucu anlaşılması hâlinde, yukarıda belirtilen vaka veya afet tarihinden önce ödeme
süresi dolmuş mevcut Kuruma olan borçlar ile vaka veya afetin meydana geldiği tarihi
takip eden üçüncü ayın sonuna kadar tahakkuk edecek Kuruma olan borçları, vaka veya
afetin meydana geldiği tarihten itibaren bir yıla kadar Kurumca ertelenebilir.
Birinci
fıkrada belirtilen durumlar ile Bakanlık ve Maliye Bakanlığınca müştereken belirlenen
vaka, afet veya mücbir sebep hâllerinde Kuruma verilmesi gereken her türlü bilgi
ve belge ile yapılması gereken başvuruların vakanın, afetin veya mücbir sebebin
meydana geldiği tarihi takip eden üç ay içinde Kuruma verilmesi veya yapılması hâlinde,
süresinde verilmiş veya yapılmış sayılır.
Yetkili
makamlarca genel hayatı etkilediğine dair karar verilen vaka, afet veya mücbir sebep
hâllerinde, genel hayatın etkilendiği bölge, il, ilçe veya mahalde doğrudan veya
dolaylı olarak zarar gören işverenlerle sigortalı ve hak sahiplerince bu Kanuna
göre Kuruma verilmesi gereken her türlü bilgi ve belge ile yapılması gereken başvuruların,
ödenmesi gereken primlerin ve diğer Kurum alacaklarının ödeme sürelerini bu Kanundaki
sürelere bağlı olmaksızın, genel hayatın etkilendiği bölge, il, ilçe veya mahaldeki
şartları ve gelişmeleri göz önünde tutarak belirlemeye ve ertelemeye Kurum yetkilidir.
Kuruma
olan borçların ertelendiği sürede zamanaşımı işlemez ve ertelenen kısmına gecikme
cezası ve gecikme zammı uygulanmaz.
BEŞİNCİ
KISIM
Ortak ve
Çeşitli Hükümler
BİRİNCİ BÖLÜM
Ortak Hükümler
Sigortalılığın
zorunlu oluşu, sona ermesi ve sosyal güvenlik sicil numarası
MADDE
92- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/55 md.) Kısa ve uzun vadeli
sigorta kapsamındaki kişilerin sigortalı ve genel sağlık sigortalısı olması, genel
sağlık sigortası kapsamındaki kişilerin ise genel sağlık sigortalısı olması zorunludur.
Bu Kanunda yer alan sigorta hak ve yükümlülüklerini ortadan kaldırmak, azaltmak,
vazgeçmek veya başkasına devretmek için sözleşmelere konulan hükümler geçersizdir.
Bu Kanuna
göre alınacak sigorta primleri ve idarî para cezalarının ödenmesi için, Kurumca
işverene yapılacak bildirim üzerine prim borçları ve idarî para cezaları ödenmezse,
Kurumca düzenlenen prim borcunu ve idarî para cezasını gösteren belgeler resmî dairelerin
usulüne göre düzenledikleri belgeler hükmündedir.
Sigortalılık,
bu Kanunda sayılan sigortalı sayılma şartlarının kaybedilmesi veya ölüm halinde
sona erer.
Sigortalılar,
isteğe bağlı sigortalılar ile bunların hak sahiplerinin; genel sağlık sigortalıları
ve bunların bakmakla yükümlü olduğu kişilerin tescil ve diğer tüm işlemlerinde sosyal
güvenlik sicil numarası olarak Türk vatandaşları için T.C. kimlik numarası, yabancı
uyruklu kişiler için ise İçişleri Bakanlığınca verilen
kimlik numarası kullanılır.[161]
Devir, temlik, haciz ve Kurum alacaklarında zamanaşımı[162]
MADDE
93- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/56 md.) Bu Kanun gereğince sigortalılar
ve hak sahiplerinin gelir, aylık ve ödenekleri, sağlık hizmeti sunucularının genel
sağlık sigortası hükümlerinin uygulanması sonucu Kurum nezdinde doğan alacakları,
devir ve temlik edilemez. Gelir, aylık ve ödenekler; 88 inci maddeye göre takip
ve tahsili gereken alacaklar ile nafaka borçları dışında haczedilemez. Bu fıkraya
göre haczi yasaklanan gelir, aylık ve ödeneklerin haczedilmesine ilişkin talepler,
borçlunun muvafakati bulunmaması halinde, icra müdürü tarafından reddedilir.[163]
(Değişik ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/56
md.) Kurumun
prim ve diğer alacakları ödeme süresinin dolduğu tarihi takip eden takvim yılı başından
başlayarak on yıllık zamanaşımına tâbidir. Kurumun prim ve diğer alacakları; mahkeme
kararı sonucunda doğmuş ise mahkeme kararının kesinleşme tarihinden, Kurumun denetim
ve kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden doğmuş ise rapor tarihinden,
kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatı gereğince yapacakları soruşturma,
denetim ve incelemelerden doğmuş ise bu soruşturma, denetim ve inceleme sonuçlarının
Kuruma intikal ettiği tarihten veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri
ile kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden doğmuş ise
bilgi ve belgenin Kuruma intikal ettiği tarihten itibaren, zamanaşımı on yıl olarak
uygulanır. Bu alacaklar için 89 uncu madde gereğince hesaplanacak gecikme cezası
ve gecikme zammı, 88 inci maddede belirtilen ödeme süresinin son gününü takip eden
günden itibaren uygulanır.
Bu Kanuna
dayanılarak Kurumca açılacak tazminat ve rücȗ davaları, on yıllık zamanaşımına
tâbidir. Zamanaşımı tarihi; rücȗ konusu gelir ve aylıklar bakımından Kurum
onay tarihinden, masraf ve ödemeler için ise masraf veya ödeme tarihinden itibaren
başlar.
Zamanaşımından
sonra yapılan ödemeler kabul edilir. Ancak, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b)
bendine tâbi sigortalıların zamanaşımı nedeniyle prim ödenmeyen süreleri, sigortalılık
süresinden sayılmaz ve bu süreye ilişkin sigortalılık hak ve yükümlülükleri düşer.
Kontrol
muayenesi
MADDE
94- Kurum yürütülen soruşturma
kapsamıyla sınırlı olmak üzere;
a) Sağlık
hizmeti alan genel sağlık sigortalısından veya bunların bakmakla yükümlü olduğu
kişilerden, sağlık hizmetinin gerçekten alınıp alınmadığını,
b) Sigortalının,
isteğe bağlı sigortalının veya bunların hak sahiplerinin malullük, iş göremezlik
raporlarında belirtilen rahatsızlıklarının mevcut olup olmadığını,
tespit
amacıyla kontrol muayenesi ve tetkik yaptırılmasını talep edebilir.
Malûllük, vazife malullüğü aylığı veya sürekli iş göremezlik
geliri bağlanmış sigortalılar, malullük durumlarında artma veya başka birinin sürekli
bakımına muhtaç olduğunu ileri sürerek aylık ve gelirlerinde değişiklik yapılmasını
isteyebilecekleri gibi; Kurum da harp malullüğü, vazife
malullüğü, malullük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış sigortalılar
ile aylık veya gelir bağlanan ve çalışma gücünün en az %60’ını yitiren malûl çocukların
kontrol muayenesine tâbi tutulmasını talep edebilir.[164]
Kurumca
yaptırılan kontrol muayenesinde veya sigortalının isteği üzerine ya da işe alıştırma
sonunda yapılan muayenesinde yeniden tespit edilecek malullük durumuna göre, malullük
aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri, yeni malullük durumuna esas tutulan raporun
tarihini takip eden ödeme dönemi başından başlanarak artırılır, azaltılır veya kesilir.
Çalışma
gücünün en az %60’ını yitiren malûl çocuklara bağlanmış bulunan gelir ve aylıklar,
kontrol muayenesi sonunda tespit edilecek malullük durumuna göre, rapor tarihinden
sonraki ödeme dönemi başından itibaren kesilir.
Kurumun
yazılı bildiriminde belirtilen tarihten sonraki ödeme dönemi başına kadar kabul
edilebilir bir özrü olmadığı halde kontrol muayenesini yaptırmayan sigortalının
malullük aylığı veya sürekli iş göremezlik geliri ile çalışma gücünün en az % 60’ını
yitiren malûl çocukların kendilerine bağlanmış olan gelir veya aylığı, kontrol muayenesi
için belirtilen tarihten sonraki ödeme dönemi başından itibaren kesilir.
Ancak,
kontrol muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten başlayarak üç
ay içinde yaptıran ve malullük veya sürekli iş göremezlik halinin devam ettiği tespit
edilen sigortalının veya aylık ya da gelir bağlanmış olan malûl çocuğun kesilen
aylık veya geliri, kesildiği tarihten başlanarak yeniden bağlanır.
Kontrol
muayenesini Kurumun yazılı bildiriminde belirtilen tarihten üç ay geçtikten sonra
yaptıran ve malullük veya sürekli iş göremezlik halinin devam ettiği tespit edilen
sigortalının malullük aylığı veya yeni sürekli iş göremezlik derecesine göre hesaplanacak
geliri, gelir veya aylık bağlanan çalışamayacak durumda malûl çocukların ise almakta
oldukları gelir veya aylık, rapor tarihinden sonraki ay başından başlanarak yeniden
bağlanır.
Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle
düzenlenir.
Sağlık
raporlarının usûl ve esaslarının belirlenmesi
MADDE
95- Bu Kanun gereğince,
yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, çalışma gücü kaybı, geçici iş göremezlik
ödeneklerinin verilmesine ilişkin raporlar ile iş kazası ve meslek hastalığı sonucu
meslekte kazanma gücü veya çalışma gücü kaybına esas teşkil edecek sağlık kurulu
raporlarının usûl ve esaslarını, bu raporları vermeye yetkili sağlık hizmeti sunucularının
sahip olması gereken kriterleri belirlemeye, usulüne uygun olmayan sağlık kurulu
raporu ve dayanağı tıbbî belgeleri düzenleyen sağlık hizmet sunucusuna iade ederek
belirlenen bilgileri içerecek şekilde yeniden düzenlenmesini istemeye Kurum yetkilidir.
Usûlüne
uygun sağlık kurulu raporu ve dayanağı tıbbî belgeler ile gerekli diğer belgelerin
incelenmesiyle; yurt dışında tedavi için yapılacak sevklere, vazife malullük derecesini, iş kazası veya meslek hastalığı
sonucu tespit edilen meslekte kazanma gücünün kaybına veya meslekte kazanma gücünün
kaybı derecelerine ilişkin usulüne uygun düzenlenmiş sağlık kurulu raporları ve
diğer belgelere istinaden Kurumca verilen karara ilgililerin itirazı halinde, durum
Sosyal Sigorta Yüksek Sağlık Kurulunca karara bağlanır.[165]
Bu maddenin
uygulamasına ilişkin usûl ve esaslar, Sağlık Bakanlığı ile Kurumun birlikte çıkaracağı
yönetmelikle düzenlenir.
Yersiz
ödemelerin geri alınması
MADDE
96- Kurumca işverenlere,
sigortalılara, isteğe bağlı sigortalılara gelir veya aylık almakta olanlara ve bunların
hak sahiplerine, genel sağlık sigortalılarına ve bunların bakmakla yükümlü olduğu
kişilere, fazla veya yersiz olarak yapıldığı tespit edilen bu Kanun kapsamındaki
her türlü ödemeler;
a) Kasıtlı
veya kusurlu davranışlarından doğmuşsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye
doğru en fazla on yıllık sürede yapılan ödemeler, bu ödemelerin yapıldığı tarihlerden,
b) Kurumun
hatalı işlemlerinden kaynaklanmışsa, hatalı işlemin tespit tarihinden geriye doğru
en fazla beş yıllık sürede yapılan ödemeler toplamı, ilgiliye tebliğ edildiği tarihten
itibaren yirmidört ay içinde yapılacak ödemelerde faizsiz, yirmidört aylık sürenin
dolduğu tarihten sonra yapılacak ödemelerde ise bu süre sonundan,[166]
itibaren
hesaplanacak olan kanunî faizi ile birlikte, ilgililerin Kurumdan alacağı varsa
bu alacaklarından mahsup edilir, alacakları yoksa genel hükümlere göre geri alınır.
Alacakların yersiz ödemelere mahsubu, en eski borçtan başlanarak
borç aslına yapılır, kanunî faiz kalan borca uygulanır. Bu hüküm ilgili hak sahiplerinin
muvafakat etmeleri kaydıyla, aynı dosyadan diğer bir hak sahibine yapılan yersiz
ödemelere mahsubunda da uygulanır.
Yersiz
ödemenin gelir ve aylıklardan kesilmesinde, kesintinin başlayacağı ödeme dönemi
başı itibarıyla kanunî faizi ile birlikte hesaplanan borç tutarı, gelir ve aylıktan
% 25 oranında kesilmek suretiyle uygulanır.
Yersiz
ödemelerin tespiti ile geri alınmasına ve bu maddenin uygulanmasına ilişkin usûl
ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Zamanaşımı,
hakkın düşmesi ve avans
MADDE
97- Bu Kanunda aksine
hüküm bulunmayan hallerde, iş kazası, meslek hastalığı,
vazife malullüğü ve ölüm hallerinde bağlanması gereken gelir ve aylıkların,
hakkın kazanıldığı tarihten itibaren beş yıl içinde istenmeyen kısmı zamanaşımına
uğrar. (Mülga son cümle: 17/4/2008-5754/57 md.)[167]
Kuruma
müracaat etmemenin haklı bir sebebe dayandığını genel hükümlere göre ispat edenler
hakkında, yukarıdaki hükümler uygulanmaz.
Kısa vadeli
sigorta kollarından ve ölüm sigortasından kazanılan diğer haklar, hakkın doğduğu
tarihten itibaren beş yıl içinde istenmezse düşer.
Bu Kanuna
göre bağlanan gelir ve aylıklarını tahakkuk ettirildiği tarihlerden itibaren aralıksız
on iki ay sonuna kadar tahsil etmeyenlerin gelir ve aylıkları, gelir ve aylık bağlanma
şartlarının devam edip etmediğinin tespiti amacıyla durdurulur.[168]
Genel
sağlık sigortalısı ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin alacakları, hakkı doğuran
olayın öğrenildiği tarihten itibaren iki yıl içinde istenmezse zamanaşımına uğrar,
hakkı doğuran olay tarihinden itibaren ise beş yıl sonunda düşer.
Sigortalılar
ile bunların hak sahiplerinin, genel sağlık sigortalıları ile bakmakla yükümlü olduğu
kişilerin, bu Kanunun uygulanması bakımından hak ettikleri alacaklarının süresi
içinde ödenememesi halinde, avans verilmesine Kurum yetkilidir.
(Değişik
yedinci fıkra: 18/2/2009-5838/2 md.) Sağlık hizmeti sunucuları, sunmuş oldukları hizmetlere ilişkin
bir ay içinde düzenledikleri fatura ve eki belgeleri izleyen ayın onbeşine kadar
Kuruma teslim ederler. Fatura teslim tarihi; süresi içinde teslim edilen faturalar
için teslim edildiği ayın onbeşinci günü, süresi içinde teslim edilmeyen faturalar
için ise teslim edildiği ayı takip eden ayın onbeşinci günü olarak kabul edilir.
Fatura bedelinin tamamı, fatura teslim tarihinden itibaren, altmış gün içinde, sağlık
hizmet sunucularına avans olarak ödenir. Fatura ve eki belgeler, fatura teslim tarihinden
itibaren üç ay içinde incelenerek avans hesabı kapatılır. İnceleme süresinin takip
eden mali yıla sirayet etmesi durumunda, avans artıkları hakkında 5018 sayılı Kamu
Mali Yönetimi ve Kontrol Kanununun 35 inci maddesindeki akreditiflere ilişkin hükümler
uygulanır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/57
md.) 66 ncı madde gereği sağlanan sağlık hizmetlerinin bedelleri
için, yurt dışında bulunan sağlık hizmet sunucusunun talebi halinde, sağlık hizmetinin
sunumundan önce de avans ödenebilir.
Ücretlerden kesinti yapılmaması, özel
sigortalara ilişkin hükümler ve sosyal güvenlik sözleşmelerinin yürütülmesi
MADDE 98- İşveren, sosyal sigortalar ve genel sağlık
sigortası için kendisine düşen yükümlülükler nedeniyle, sigortalıların ücretlerinden
kesinti yapamaz. Bu Kanunda hüküm bulunmayan hallerde özel sigortalara ilişkin hükümler,
bu Kanun hükümlerinin uygulanmasında dikkate alınmaz.
Bu Kanun gereğince sağlık hizmetlerinden yararlananların ödemekle
yükümlü oldukları katılım payları, özel sigorta şirketleri tarafından teminat veya
ödeme konusu yapılamaz.
(Ek
fıkra: 17/4/2008-5754/58 md.) Yıllık veya daha uzun süreli tamamlayıcı veya destekleyici
özel sağlık sigortalarına ilişkin usûl ve esaslar Kurumun uygun görüşü alınarak
Hazine Müsteşarlığı tarafından belirlenir.
Uluslararası
sosyal güvenlik sözleşmeleri kapsamında yapılacak her türlü işlemler ve hesaplaşmalar,
Kurum tarafından yürütülür. İlgili sözleşmelerde irtibat kurumuna yapılan atıflar,
Kuruma yapılmış sayılır.
İKİNCİ BÖLÜM
Çeşitli
Hükümler
Sosyal
güvenlikle ilgili düzenlemeler ve bildirimler
MADDE
99- Sosyal güvenlik hak
ve yükümlülükleri ile ilgili yapılacak her türlü kanunî düzenlemeler bu Kanunda
yapılır.
Bu Kanun
gereğince yapılacak bildirimler hakkında, 11/2/1959 tarihli ve 7201 sayılı Tebligat
Kanunu hükümleri uygulanır.
Bilgi
ve belge isteme hakkı, bilgi ve belgelerin Kuruma verilme usûlü
MADDE
100- (Değişik: 17/4/2008-5754/59
md.)
5411 sayılı Bankacılık Kanunu
kapsamındaki kuruluşlar, döner sermayeli kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler
doğrudan, münferit olarak bilgi ve belge istenmesi hariç olmak üzere kamu idareleri
ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlar ise Kurumla yapılacak protokoller çerçevesinde,
Devletin güvenliği ve temel dış yararlarına karşı ağır sonuçlar doğuracak hâller
ile özel hayat ve aile hayatının gizliliği ve savunma hakkına ilişkin hükümler saklı
kalmak kaydıyla özel kanunlardaki yasaklayıcı ve sınırlayıcı hükümler dikkate alınmaksızın
gizli dahi olsa Kurum tarafından kişilerin sosyal güvenliğinin sağlanması, 6183
sayılı Kanuna göre Kurum alacaklarının takip ve tahsili ile bu Kanun kapsamında
verilen diğer görevler ile sınırlı olmak üzere istenecek her türlü bilgi ve belgeyi
sürekli ve/veya belli aralıklarla vermeye, bilgilerin elektronik ortamda görüntülenmesini
sağlamaya, görüntülenen bu bilgilerin güvenliğini sağlamaya, muhafaza etmek zorunda
oldukları her türlü belge ile vermek zorunda oldukları bilgilere ilişkin mikrofiş,
mikrofilm, manyetik teyp, disket ve benzeri ortamlardaki kayıtlarını ve bu kayıtlara
erişim veya kayıtları okunabilir hale getirmek için gerekli tüm sistem ve şifreleri
incelemek için ibraz etmeye mecburdurlar.
Bu madde kapsamında ilgili
kişi, kurum ve kuruluşlar Kurumun belirleyeceği süre içerisinde söz konusu talebe
cevap vermek ve gereken kolaylığı göstermekle yükümlüdürler.
(Değişik birinci cümle: 15/2/2018-7099/19
md.) Kurum, bu Kanun
gereği verilecek her türlü belge veya bilginin internet, elektronik ve benzeri ortamda
gönderilmesi hususunda, gerçek veya tüzel kişiler ile yazılı sözleşme ile yetki
verilmiş gerçek veya tüzel kişilere izin vermeye, bu kişileri aracı kılmaya veya
zorunlu tutmaya, Kuruma verilmesi gereken her türlü belge, bildirge ve taahhütnamenin,
gerçek ve tüzel kişiler ile tüzel kişiliği olmayan kurum ve kuruluşlara verilmesini
mecbur kılmaya, söz konusu belgeleri diğer kamu idarelerine ait formlarla birleştirmeye
ve bu belgeleri kamu idarelerinin elektronik bilgi işlem ortamından almaya, bu kişilere
yapılacak bildirimleri Kuruma verilmiş saymaya, bu Kanunun uygulaması ile ilgili
işveren, sigortalı ve diğer kurum, kuruluş ve kişilerin talepleri üzerine veya re’sen
düzenleyeceği her türlü bilgi ve belgeyi bilgi işlem ortamında oluşturmaya, bu şekilde
hazırlanacak olan bilgi ve belgelerin sadece internet ve benzeri iletişim ortamından
ilgili kişilere verilmesini kararlaştırmaya yetkilidir. Elektronik ortamda hazırlanacak bilgi ve belgeler adli ve idari makamlar
nezdinde resmi belge olarak geçerlidir.[169]
Belge veya bilgileri internet,
elektronik ve benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulan gerçek ve tüzel kişilerin,
Kurumun bilgi işlem sistemlerinin herhangi bir nedenle hizmet dışı kalması sonucu
belge ve bilgiyi, bu Kanunda öngörülen sürenin son gününde Kuruma gönderememesi
ve muhteviyatı primleri de yasal süresi içinde ödeyememesi halinde, sorunların ortadan
kalktığı tarihi takip eden beşinci işgününün sonuna kadar belge veya bilgiyi gönderir
ve muhteviyatı primleri de aynı sürede Kuruma öder ise bu yükümlülükleri Kanunda
öngörülen sürede yerine getirmiş kabul edilir.
(Ek fıkra: 18/2/2009-5838/3
md.) Üçüncü fıkra hükümleri çerçevesinde yetkilendirilen kamu idaresi,
yetkilendirildiği hususlarla sınırlı olarak kendi mevzuatında yer alan yetkileri
kullanabilir.
(Ek fıkra: 25/6/2009-5917/41
md.) Kurum, genel sağlık
sigortalılarının bakmakla yükümlü oldukları kişilerin genel sağlık sigortasından
yararlanmalarına esas bilgilerinin, sağlayacağı elektronik alt yapı üzerinden girilmesini
kamu idarelerinden, işverenlerden ve bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendine tabi sigortalılardan isteme yetkisine sahiptir. Bu Kanunun 3 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (10) numaralı bendinde belirtilen şartlara uygun olarak veya
Kurumca belirlenecek sürede bilgi girişlerini yapmayanlar hakkında bu Kanunun 102
nci maddesine göre idari para cezası uygulanır.
Bu maddenin uygulanması ile
ilgili usûl ve esaslar, Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
Uyuşmazlıkların
çözüm yeri
MADDE 101- Bu Kanunda aksine hüküm bulunmayan hallerde,
bu Kanun hükümlerinin uygulanmasıyla ilgili ortaya çıkan uyuşmazlıklar iş mahkemelerinde
görülür.
ALTINCI KISIM
İdarî Para Cezaları ve Fesih Hükümleri
Kurumca
verilecek idarî para cezaları
MADDE
102- (Değişik: 17/4/2008-5754/60
md.)
Kurumca dayanağı belirtilmek
suretiyle diğer kanunlarda aşağıda belirtilen fiiller için idari para cezası öngörülmüş
olsa dahi ayrıca bu Kanunun;
a) 1) 8 inci maddesinin birinci fıkrası
ile 61 inci maddede belirtilen bildirgeyi, bu Kanunda belirtilen süre içinde ya
da Kurumca belirlenen şekle ve usȗle uygun vermeyenler veya Kurumca internet,
elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu hâlde anılan ortamda
göndermeyenler hakkında her bir sigortalı için asgari ücret tutarında idari para
cezası uygulanır.
2) 8 inci maddenin birinci fıkrasında
belirtilen bildirgenin verilmediğinin, mahkeme kararından veya Kurumun denetim ve
kontrolle görevli memurlarınca yapılan tespitlerden ya da diğer kamu idarelerinin
denetim elemanlarının kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim
ve incelemelerden veya bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri ile
kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden anlaşılması halinde
bildirgeyi vermekle yükümlü olanlar hakkında her bir sigortalı için asgari ücretin
iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.
3) İşyeri esas alınmak suretiyle bildirgenin
verilmediğine ilişkin; mahkemenin karar tarihinden, Kurumun denetim ve kontrolle
görevli memurlarının tespit tarihinden, diğer kamu kurum ve kuruluşlarının denetim
elemanlarının rapor tarihinden, bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri
ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi veya belgelerin Kuruma intikal
tarihinden itibaren bir yıl içinde bu bendin (2) numaralı alt bendinde sayılan durumlardan
biriyle tekrar bildirge verilmediğinin anlaşılması halinde, bildirgeyi vermekle
yükümlü olanlar hakkında bu defa her bir sigortalı için asgari ücretin beş katı
tutarında idari para cezası uygulanır.
b) 11 inci maddesinde belirtilen
bildirgeyi, Kurumca belirlenen şekle ve usȗle uygun vermeyenler veya Kurumca
internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde, anılan
ortamda göndermeyenler veya bu Kanunda belirtilen süre içinde Kuruma vermeyenlere;
1) Kamu idareleri ile bilânço
esasına göre defter tutmak zorunda olanlar için asgari ücretin üç katı tutarında,
2) Diğer defterleri tutmak
zorunda olanlar için asgari ücretin iki katı tutarında,
3) Defter tutmakla yükümlü
olmayanlar için bir aylık asgari ücret tutarında,
idari para cezası uygulanır.
c) 86
ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca verilmesi gereken belgeleri, Kurumca belirlenen
şekilde ve usȗlde vermeyenler ya da Kurumca internet, elektronik veya benzeri
ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu halde anılan ortamda göndermeyenler veya belirlenen
süre içinde vermeyenlere her bir fiil için;
1) Belgenin asıl olması halinde
aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla belgede kayıtlı sigortalı sayısı
başına, aylık asgari ücretin beşte biri tutarında,
2) Belgenin ek olması halinde,
aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı
sayısı başına, aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında,
3) Ek belgenin 86 ncı maddenin
beşinci fıkrasına istinaden Kurumca re’sen düzenlenmesi durumunda, aylık asgari
ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek belgede kayıtlı sigortalı sayısı
başına, aylık asgari ücretin yarısı tutarında,
4) Belgenin mahkeme kararı,
Kurumun denetim ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya
diğer kamu idarelerinin denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları
soruşturma, denetim ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar,
kamu idareleri ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden,
hizmetleri veya kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği anlaşılan
sigortalılarla ilgili olması halinde, belgenin asıl veya ek nitelikte olup olmadığı,
işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate alınmaksızın, aylık asgari ücretin iki
katı tutarında,
idari para cezası uygulanır.
d) 59 uncu maddesi uyarınca
Kurumun defter ve belge incelemeye yetkili denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurları tarafından veya 59 uncu maddesinin beşinci fıkrasında belirtilen serbest
muhasebeci malî müşavirler ile yeminli malî müşavirlerce düzenlenen raporlara istinaden,
Kuruma bildirilmediği tespit edilen eksik işçilik tutarının mal edildiği her bir
ay için, aylık asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.
e) 86 ncı maddesinin ikinci
fıkrasındaki yükümlülüğü Kurumca yapılan yazılı ihtara rağmen onbeş gün içinde mücbir
sebep olmaksızın tam olarak yerine getirmeyenlere;
1) Bilânço esasına göre defter
tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin oniki katı tutarında,
2) Diğer
defterleri tutmakla yükümlü olanlar için, aylık asgari ücretin altı katı tutarında,
3) Defter tutmakla yükümlü
değil iseler, asgari ücretin üç katı tutarında,
4) Tutmakla yükümlü bulunulan
defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle verilmesi gereken ceza tutarını
aşmamak kaydıyla; defter ve belgelerin tümünü verilen süre içinde ibraz etmekle
birlikte; kanunî tasdik süresi geçtikten sonra tasdik ettirilmiş olan defterlerin
tasdik tarihinden önceki kısmı, işçilikle ilgili giderlerin işlenmemiş olduğu tespit
edilen defterler, sigorta primleri hesabına esas tutulan kazançların kesin olarak
tespitine imkân vermeyecek şekilde usulsüz veya noksan tutulmuş defterler, herhangi
bir ay için sigorta primleri hesabına esas tutulması gereken kazançların ve kazançlarla
ilgili ödemelerin (sigorta primine esas kazancın ödemeye bağlı olduğu durumlar dahil)
o ayın dahil bulunduğu hesap dönemine ait defterlere işlenmemiş olması halinde,
o aya ait defter kayıtları geçerli sayılmaz ve bu geçersizlik hallerinin gerçekleştiği
her bir takvim ayı için, aylık asgari ücretin yarısı tutarında; kullanılmaya başlanmadan
önce tasdik ettirilmesi zorunlu olduğu halde tasdiksiz tutulmuş olan defterler geçerli
sayılmaz ve tutmakla yükümlü bulunulan defter türü dikkate alınarak bu bendin (1)
ve (2) numaralı alt bentlerine göre; Vergi Usûl Kanunu gereğince bilanço esasına
göre defter tutulması gerekirken işletme hesabı esasına göre tutulmuş defterler
geçerli sayılmaz ve bu bendin (1) numaralı alt bendine göre,
5) İşverenler tarafından ibraz
edilen aylık ücret tediye bordrosunda; işyerinin sicil numarası, bordronun ilişkin
olduğu ay, sigortalının adı, soyadı, sigortalının sosyal güvenlik sicil numarası,
ücret ödenen gün sayısı, sigortalının ücreti, ödenen ücret tutarı ve ücretin alındığına
dair sigortalının imzasının bulunması zorunludur. Belirtilen unsurlardan herhangi
birini ihtiva etmeyen (imza şartı yönünden makbuz mukabilinde veya banka kanalıyla
yapılan ödemeler hariç) ücret tediye bordroları geçerli sayılmaz ve her bir geçersiz
ücret tediye bordrosu için aylık asgari ücretin yarısı tutarında,
idari para cezası uygulanır.
İbraz süresi geçirildikten sonra incelemeye sunulan ve tümünün veya bir bölümünün
geçersiz olduğu tespit edilen defter ve belgeler yönünden, ayrıca geçersizlik fiilleri
için idari para cezası uygulanmaz, sadece tutulan defter türü dikkate alınarak bu
bendin (1), (2) ve (3) numaralı alt bentlerine göre idari para cezası uygulanır.
f) 85
inci maddesinin beşinci fıkrasında (…)[170] belirtilen yükümlülükleri belirtilen sürede yerine getirmeyenlere, aylık asgari
ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır.
g) 8
inci maddesinin üçüncü fıkrasında, 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinde
belirtilenler için aynı maddenin üçüncü fıkrasında, 47 nci maddesinin üçüncü fıkrasında
ve 90 ıncı maddenin birinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri yerine getirmeyen
kurum ve kuruluşlar ile tüzel kişilere, aylık asgari ücret tutarında idari para
cezası uygulanır. 8 inci maddesinin yedinci fıkrasında belirtilen yükümlülükleri
yerine getirmeyen kamu idareleri ile bankalara sigortalı başına aylık asgari ücretin
onda biri tutarında idari para cezası uygulanır.
h) 11 inci maddesinin üçüncü
fıkrasında belirtilen bildirim yükümlülüğünü yasal süresi içinde yerine getirmeyen
ticaret sicili memurlukları ile aynı maddenin altıncı fıkrasında belirtilen yükümlülüğü
yasal süresi içinde yerine getirmeyen kurum ve kuruluşlara yerine getirilmeyen her
bir bildirim yükümlülüğü için aylık asgari ücret tutarında idari para cezası uygulanır.
I) Kurumun denetim ve kontrolle görevlendirilmiş
memurlarının;
l) Bu Kanunun uygulanmasından doğan inceleme
ve soruşturma görevlerini yerine getirmeleri sırasında işverenler, sigortalılar,
işyeri sahipleri ve bu işle ilgili diğer kişiler görevlerini yapmasına engel olamazlar;
engel olanlar hakkında eylemleri başka bir suç oluştursa dahi, asgari ücretin beş
katı tutarında idari para cezası uygulanır.
2) Görevlerini yapmasını engellemek amacıyla
cebir ve tehdit kullanan işverenler, sigortalılar, işyeri sahipleri ve bu işle ilgili
diğer kişiler fiil daha ağır bir cezayı gerektiren ayrı bir suç teşkil etmediği
takdirde Türk Ceza Kanununun 265 inci maddesinin ikinci fıkrasına göre cezalandırılır.
Bu suçu işleyenler hakkında ayrıca asgari ücretin on katı tutarında idari para cezası
uygulanır.
i) Kurum tarafından bu Kanunun
100 üncü maddesi kapsamında Kurum tarafından istenen bilgi ve belgeleri belirlenen
süre içinde mücbir sebep olmaksızın vermeyen kamu idareleri, bankalar, döner sermayeli
kuruluşlar, kanunla kurulmuş kurum ve kuruluşlar ile diğer gerçek ve tüzel kişiler
hakkında, aylık asgari ücretin beş katı tutarında, geç verilmesi halinde ise aylık
asgari ücretin iki katı tutarında idari para cezası uygulanır. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/45
md.) Ancak 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara
geçici iş göremezlik ödeneği ödemelerinde 100 üncü maddeye istinaden Kurumca işverenlerden
istenilen bildirimlerin belirlenen süre içerisinde ve elektronik ortamda yapılmaması
halinde sigortalı başına aylık asgari ücretin onda biri, hiç yapılmaması halinde
ise sigortalı başına aylık asgari ücretin yarısı tutarında idari para cezası
uygulanır.
(Ek paragraf: 4/4/2015-6645/48 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında bulunan sigortalıların hizmet bilgilerinin 100 üncü madde kapsamında
Kurumca oluşturulan yazılım programına bilgi girişi yapması gereken işyerlerince,
Kurumca belirlenen süre içinde elektronik ortamda Kuruma hiç gönderilmemesi hâlinde
sigortalı başına aylık brüt asgari ücretin beşte biri, geç gönderilmesi hâlinde
ise sigortalı başına aylık brüt asgari ücretin onda biri tutarında, idari para cezası
uygulanır. Ancak, idari para cezası ilgili yılın aralık ayında geçerli olan brüt
asgari ücretin yirmi dört katını geçemez.
j) (Ek: 18/2/2009-5838/4 md.; Değişik: 1/3/2012-6283/3
md.) 9 uncu maddesinin birinci fıkrasının (a) bendine göre sigortalılığı
sona erenlere ilişkin bildirim ile 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesinde yer
alan sandıklara, sandık iştirakçiliğinin başlama veya sona ermesine ilişkin bildirimi,
süresi içinde ya da Kurumca belirlenen şekle ve usule uygun olarak yapmayanlar veya
Kurumca internet, elektronik veya benzeri ortamda göndermekle zorunlu tutulduğu
halde anılan ortamda göndermeyenler hakkında, bir takvim ayında işlenen bu fiillerden
dolayı tutmakla yükümlü bulunulan defter ve belgelerin ibraz edilmemesi nedeniyle
verilmesi gereken ceza tutarını aşmamak kaydıyla her bir sigortalı veya sandık iştirakçisi
için asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır.
k) (Ek: 25/6/2009-5917/42 md.) 100
üncü maddesinin altıncı fıkrasına göre genel sağlık sigortalılarının bakmakla yükümlü
oldukları kişilere ait bilgi girişlerini süresinde yapmayanlar ile bakmakla yükümlü
olunan kişi olmayanlara ait bilgi girişi yapanlara asgari ücretin yarısı tutarında
idari para cezası uygulanır.
l) (Ek: 13/2/2011-6111/45
md.) Ek 6 ncı maddesine göre yapılması gereken bildirim veya kontrol yükümlülüğünün
yerine getirilmemesi halinde, her bir fiil için asgari ücret tutarında idari para
cezası uygulanır.
m) (Ek:
15/7/2016-6728/51 md.) Kurumun prim tahakkukuna ve sigortalıların sosyal güvenlik
haklarına dayanak teşkil eden bu Kanunun 86 ncı maddesinin on üçüncü fıkrası uyarınca
verilmesi gereken beyannamedeki sigortalıların, prime esas kazançlarının veya hizmetlerinin
bildirilmediği, eksik ya da geç bildirildiği anlaşılan her bir işyeri için;
1) Beyannamenin
asıl olması hâlinde, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla beyannamede
kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin beşte biri tutarında,
2) Beyannamenin ek olması hâlinde, aylık asgari ücretin iki
katını geçmemek kaydıyla her bir ek beyannamede kayıtlı sigortalı sayısı başına,
aylık asgari ücretin sekizde biri tutarında,
3) Ek
beyannamenin, 86 ncı maddenin beşinci fıkrasına istinaden Kurumca resen düzenlenmesi
durumunda, aylık asgari ücretin iki katını geçmemek kaydıyla her bir ek beyannamede
kayıtlı sigortalı sayısı başına, aylık asgari ücretin yarısı tutarında,
4) Beyannamenin mahkeme kararı, Kurumun denetim ve kontrol
ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin
denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim
ve incelemeler neticesinde ya da bankalar, döner sermayeli kuruluşlar, kamu idareleri
ile kanunla kurulan kurum ve kuruluşlardan alınan bilgi ve belgelerden, hizmetleri
ve kazançları Kuruma bildirilmediği veya eksik bildirildiği ya da sadece hizmetlerinin
Kuruma eksik bildirildiği anlaşılan sigortalılarla ilgili olması hâlinde, beyannamenin
asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate
alınmaksızın, aylık beyannamedeki her bir işyeri için,
a) Kamu
idareleri ile 213 sayılı Vergi Usul Kanunu uyarınca bilanço esasına göre defter
tutmak zorunda olanlar hakkında asgari ücretin üç katını geçmemek üzere sigortalı
başına aylık asgari ücret tutarında,
b) Diğer
defterleri tutmak zorunda olanlar hakkında asgari ücretin iki katını geçmemek üzere
sigortalı başına yarım asgari ücret tutarında,
c) Defter
tutmakla yükümlü olmayanlar hakkında aylık asgari ücreti geçmemek üzere sigortalı
başına asgari ücretin üçte biri tutarında,
ç) Beyannamedeki her bir işyerinden bildirilen sigortalıların
sadece prime esas kazançlarının eksik bildirildiğinin anlaşılması hâlinde ise beyannamenin
asıl veya ek nitelikte olup olmadığı, işverence düzenlenip düzenlenmediği dikkate
alınmaksızın, aylık asgari ücretin onda birinden az, iki katından fazla olmamak
üzere tespit edilen prime esas kazanç tutarında,
idari
para cezası uygulanır.
n) (Ek: 15/7/2016-6728/51
md.) Muhtasar ve prim hizmet beyannamesinde, sigortalıların işyerlerinde fiilen
yaptıkları işe uygun meslek adı ve kodunu, gerçeğe aykırı bildiren her bir işyeri
için aylık asgari ücreti geçmemek üzere meslek adı ve kodu gerçeğe aykırı bildirilen
sigortalı başına asgari ücretin onda biri tutarında idari para cezası uygulanır.
(Değişik
ikinci fıkra: 17/1/2012-6270/11 md.) Mahkeme kararına, Kurumun denetim
ve kontrol ile görevlendirilmiş memurlarınca yapılan tespitler veya diğer kamu idarelerinin
denetim elemanlarınca kendi mevzuatları gereğince yapacakları soruşturma, denetim
ve incelemelere ya da kamu idarelerinden alınan belgelere istinaden düzenlenenler
hariç olmak üzere, bildirgenin veya belgenin yasal süresi geçtikten sonra ilgililerce
kendiliğinden 30 gün içinde verilmesi ve söz konusu cezaların ilgililerce, yapılacak
tebligat tarihini takip eden günden itibaren 15 gün içinde ödenmesi halinde, bu
maddenin birinci fıkrasının (a), (b), (g), (h) ve (j) bentlerinde öngörülen cezalar
dörtte bir oranına karşılık gelen tutar üzerinden uygulanır. (Ek üç cümle: 16/5/2018-7144/16
md.) Kurumca, birinci fıkrada belirtilen bildirge, beyanname, belge veya defterlere
istinaden sigortalıların ve çalışma gün sayılarının eksiksiz bildirilmesi şartıyla
bildirilen prime esas kazanç tutarında, fiilin işlendiği tarihteki brüt asgari ücretin
üçte birini geçmeyecek ve %1’ini aşmayacak şekilde eksiklik tespit edilmesi durumunda,
eksikliğin on beş gün içinde düzeltilmesi için ilgiliye yazılı ihtar verilir. Bu
süre sonunda tespit edilen eksik tutarın Kuruma bildirilmemesi halinde birinci fıkranın
ilgili hükümlerine göre idari para cezası verilir. Eksikliğin işverence tespit edilmesi
durumunda bu süre; bildirge, beyanname, belge veya defterlerin Kuruma verilmesinden
itibaren on beş gündür.
İdarî para cezası uygulanması
8 inci, 9 uncu, 11 inci ve 86 ncı maddelerde belirtilen belgelerin Kuruma verilmesi
yükümlülüğünü kaldırmaz.[171]
İdarî para cezaları ilgiliye
tebliğ ile tahakkuk eder. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün içinde Kuruma ya
da Kurumun ilgili hesaplarına yatırılır veya aynı süre içinde Kuruma itiraz edilebilir.
İtiraz takibi durdurur. Kurumca itirazı reddedilenler, kararın kendilerine tebliğ
tarihinden itibaren otuz gün içinde yetkili idare mahkemesine başvurabilirler. Bu
süre içinde başvurunun yapılmamış olması halinde, idari para cezası kesinleşir.
İdarî para cezalarının, Kuruma
itiraz edilmeden veya yargı yoluna başvurulmadan önce tebliğ tarihinden itibaren
onbeş gün içinde peşin ödenmesi halinde, bunun dörtte üçü tahsil edilir. Peşin ödeme
idari para cezasına karşı yargı yoluna başvurma hakkını etkilemez. (İptal üçüncü
cümle: Anayasa Mahkemesi’nin 28/11/2013 tarihli ve E.: 2013/40, K.: 2013/139 sayılı
Kararı ile.) (…)
Mahkemeye başvurulması idari
para cezasının takip ve tahsilini durdurmaz. Tebliğ tarihinden itibaren onbeş gün
içinde ödenmeyen idari para cezaları, 89 uncu madde hükmü gereğince hesaplanacak
gecikme cezası ve gecikme zammı ile birlikte tahsil edilir.
İdarî para cezaları on yıllık
zamanaşımı süresine tabidir. Zamanaşımı süresi, fiilin işlendiği tarihten itibaren
başlar.
İdarî para cezaları hakkında,
bu Kanun ve 16/5/2006 tarihli ve 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanununda hüküm
bulunmayan hallerde 30/3/2005 tarihli ve 5326 sayılı Kabahatler Kanunu hükümleri
uygulanır.
İdarî
yaptırımlar ve fesih
MADDE
103- (Değişik: 17/4/2008-5754/61
md.)
Kurumca yapılan inceleme neticesinde;
a) Sağlık hizmeti sunulmadığı
halde sağlık hizmetini fatura ettiği,
b) Faturayı
veya faturaya dayanak oluşturan belgeleri, gerçeğe aykırı olarak düzenlediği,
c) 64 üncü madde gereğince
kapsam dışı tutulan sağlık hizmetlerini, kapsam içinde olan sağlık hizmetleri gibi
gösterdiği,
d) Sağlık hizmetlerine hak
kazanmayan kişilere, sağlık hizmeti sunarak Kuruma fatura ettiği,
e) 73 üncü madde gereğince
belirlenen tavanın üzerinde ilave ücret aldığı,
tespit edilen sağlık hizmeti
sunucuları hakkında genel hükümlere göre takip yapılır. Bu fiiller nedeniyle Kurumun
yersiz ödediği tutar 96 ncı maddeye göre geri alınır. Ayrıca bu fiilleri işleyen
veya sağlık hizmeti satınalınmasına ilişkin sözleşmelerde belirtilen hükümlere aykırı
davrandığı tespit edilen sağlık hizmeti sunucularının Kurum ile yaptıkları sözleşmeleri
feshedilebilir ve Kurumca belirlenecek süre içinde tekrar sözleşme yapılmaz.
71 inci maddede yer alan kimlik
tespiti yükümlülüğünü yapmayan ve bu nedenle bir başka kişiye sağlık hizmeti sunulması
nedeniyle Kurumun zarara uğramasına sebebiyet veren sağlık hizmeti sunucularından
uğranılan zarar geri alınır.
(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/54
md.) Kurum müfettişlerince yapılan inceleme veya soruşturma esnasında yapılan
tespitlere bağlı olarak, oluşabilecek Kurum alacağı tahsilinin riske gireceğinin
öngörülmesi hâlinde, en az üç müfettişten oluşan komisyonun uygun görüşü ve Rehberlik
ve Teftiş Başkanının onayıyla altı ayı geçmemek üzere, inceleme veya soruşturma
sonuçlanıncaya kadar sağlık hizmeti sunucusunun Kurum nezdindeki muaccel veya müeccel
alacaklarının ödemesi, tahsili riske gireceği öngörülen alacakla orantılı olarak
durdurulabilir. Altı aylık süre içinde inceleme veya soruşturma sonuçlanmaz ise
durdurma kararı kendiliğinden kalkar ve bu tarihten itibaren muaccel olan alacakları
ödenmeye devam olunur. Altı aylık süre sonuna kadar ödemesi durdurulan alacaklar
ise inceleme veya soruşturma sonuçlanıncaya kadar ödenmez. Ancak, sağlık hizmeti
sunucusunun Kurum nezdindeki muaccel olan alacaklarının her biri için 6183 sayılı
Kanunun l0 uncu maddesinin birinci fıkrasının 2 nci ve 3 üncü bentlerinde sayılanlar
kapsamında teminat verilmesi hâlinde durdurma kararı bu kararı uygulayan Kurum ünitesi
tarafından kaldırılır ve Kurum nezdindeki alacakları ödenir.
(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/54 md.) Kurum tarafından sözleşmesi feshedilmiş
sağlık hizmeti sunucusuyla feshe neden olan fiillere bağlı olarak oluşan Kurum alacakları
tahsil edilmeden ve fesih süresi tamamlanmadan yeni bir sözleşme yapılmaz. Söz konusu
sağlık hizmeti sunucusunun devri hâlinde ise feshe neden olan Kurum alacakları tahsil
edilmeden ve en az bir yıllık fesih süresi geçmeden devralan sağlık hizmeti sunucusu
ile sözleşme yapılmaz. Sözleşme yapılmayan veya sözleşmesi feshedilen sağlık hizmeti
sunucusunun muayene ve işlemlere ilişkin fatura bedelleri ödenmez.
(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/54 md.) 5237 sayılı Kanunda belirtilen ve Kurum
zararına neden olan nitelikli dolandırıcılık suçunun işlendiği kesinleşmiş mahkeme
kararıyla sabit görülmesi şartıyla; söz konusu fiillerin sağlık hizmeti sunucusunun
yöneticileri ve/veya ortakları tarafından işlendiği durumda aynı sağlık hizmeti
sunucusuyla veya bunların daha sonra yönetici ve/veya ortak olduğu sağlık hizmeti
sunucusuyla hiçbir şekilde sözleşme yapılmaz, bu fiillerin hekimler tarafından işlendiği
durumda ise ilgili hekimlerle en az üç yıl süre ile sözleşme yapılmaz. Kesinleşmiş
mahkeme kararının beklenmesi sağlık hizmeti satın alınmasına ilişkin sözleşmelerde
belirtilen fesih sürelerinin uygulanmasına engel olmaz.
(Ek fıkra: 10/9/2014-6552/54 md.) 5237 sayılı Kanunda belirtilen nitelikli
dolandırıcılık fiillerini işleyen sağlık hizmeti sunucusu ve/veya ilgili hekimler
hakkında ruhsat iptali de dâhil olmak üzere gerekli tüm iş ve işlemler için keyfiyet
Sağlık Bakanlığına bildirilir. Nitelikli dolandırıcılık fiillerini işleyerek Kurum
zararına neden olmuş hekimlerden gelen muayene ve işlemlere ilişkin fatura bedelleri
en az üç yıl süre ile ödenmez.
YEDİNCİ
KISIM
Yürürlükten
Kaldırılan, Değiştirilen, Son ve Geçici Hükümler
BİRİNCİ
BÖLÜM
Değiştirilen ve Yürürlükten Kaldırılan
Hükümler
Diğer
kanunlardaki atıflar
MADDE
104- (Değişik birinci
fıkra: 17/4/2008-5754/62 md.) Bu Kanunla yürürlükten
kaldırılmayan hükümleri saklı kalmak kaydıyla, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı,
2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, 17/10/1983 tarihli
ve 2926 sayılı ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı kanunlara yapılan atıflar ile
ilgili mevzuatında emeklilik, malûllük, vazife malûllük ve sosyal sigorta haklarına,
yardımlarına ve yükümlülüklerine, iştirakçiliğe ve sigortalılığa, dul, yetim ve
hak sahipliği şartlarına, emekli ikramiyesine, ek ödemelere, sağlık hizmetleri veya
tedavi bedellerinin ödenmesine ilişkin yapılan atıflar bu Kanunun ilgili maddelerine
yapılmış sayılır.
27/7/1967
tarihli ve 926 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri Personel Kanununda kadrosuzluk tazminatının
ödenmesine ilişkin T.C. Emekli Sandığına yapılmış olan atıf ile diğer kanunlarda
T.C. Emekli Sandığına, Sosyal Sigortalar Kurumuna, Bağ-Kur’a yapılmış atıflar Kuruma
yapılmış sayılır.
Uygulanmayacak hükümler[172]
MADDE
105- (Değişik: 17/4/2008-5754/63
md.)
21/4/2005 tarihli ve 5335 sayılı Kanunun 30 uncu
maddesi, 26/10/1990 tarihli ve 3671 sayılı Kanunun 4 üncü maddesi ile 10/7/1987
tarihli ve 285 sayılı Kanun Hükmünde Kararnamenin 5 inci maddesinin onbirinci fıkrası
hariç olmak üzere, diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz.
Yürürlükten
kaldırılan hükümler
MADDE 106 – (Değişik: 17/4/2008-5754/64 md.)
1) 17/7/1964 tarihli ve 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 142 ve 143 üncü, ek 36 ncı, geçici 20 nci, geçici
81 inci ve geçici 87 nci maddeleri hariç diğer maddeleri,
2) 2/9/1971 tarihli ve 1479
sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu
Kanununun 83, 84, geçici 10 uncu ve ek geçici 6 ncı maddeleri hariç diğer maddeleri,
3) 29/8/1977
tarihli ve 2108 sayılı Muhtar Ödenek ve Sosyal Güvenlik Yasasının 5 inci maddesi,
4) 17/10/1983 tarihli ve 2926
sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanunu,
5) 24/5/1983 tarihli ve 2829
sayılı Sosyal Güvenlik Kurumlarına Tabi Olarak Geçen Hizmetlerin Birleştirilmesi
Hakkında Kanun,
6) 17/10/1983 tarihli ve 2925
sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununun 1 ilâ 5 inci, 13 ilâ 17 nci, 24
üncü, 33 üncü ve 35 inci maddeleri,[173]
7) 14/7/1965 tarihli ve 657
sayılı Devlet Memurları Kanununun 107 nci, 209 uncu ve ek 22 nci maddeleri,
8) 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununun 12 ilâ 19 uncu maddeleri, 23 üncü maddesi, 30 ilâ 39 uncu maddeleri, 41 ilâ 55 inci maddeleri, 57 ilâ 59 uncu maddeleri, 61 ilâ 64 üncü maddeleri, 66 ilâ 71 inci maddeleri, 72 nci maddesinin birinci, ikinci ve üçüncü fıkraları, 73 ilâ 80 inci maddeleri, 82 ilâ 88 inci maddeleri, 90 ilâ 100 üncü maddeleri, 102 nci maddesi, 104 ilâ 124 üncü maddeleri, 127 ilâ 129 uncu maddeleri, 131 ilâ 135 inci maddeleri, ek 2 ilâ ek 4 üncü maddeleri, ek 8 ve ek 9 uncu maddeleri, ek 11 inci maddesi, ek 13 ilâ ek 19 uncu maddeleri, ek 21 ilâ ek 23 üncü maddeleri, ek 25 ilâ ek 27 nci maddeleri, ek 29 ve ek 30 uncu maddeleri, ek 31 inci maddesinin (a) ve (b) bentleri, ek 32 ilâ ek 39 uncu maddeleri, ek 46 ila ek 49 uncu maddeleri, ek 56 ve ek 57 nci maddeleri, ek 59 uncu maddesi, ek 67 ilâ ek 70 inci maddeleri, ek 72 ilâ ek 76 ncı maddeleri, ek 78 inci maddesi, ek 80 inci maddesi, geçici 8 inci maddesi, geçici 15 inci maddesi, geçici 16 ncı maddesi, geçici 54 üncü, geçici 65 inci, geçici 85 inci, geçici 86 ncı, geçici 88 inci, geçici 96 ilâ geçici 98 inci, geçici 103 üncü, geçici 104 üncü, geçici 109 ilâ geçici 113 üncü, geçici 115 ilâ geçici 118 inci, geçici 120 nci, geçici 139 ilâ geçici 140 ıncı, geçici 146 ncı, geçici 147 nci, geçici 150 ilâ geçici 151 inci, geçici 153 üncü, geçici 157 nci, geçici 159 uncu, geçici 161 ilâ geçici 166 ncı, geçici 170 inci, geçici 171 inci, geçici 173 üncü, geçici 176 ncı, geçici 180 inci, geçici 182 ilâ geçici 186 ncı, geçici 190 ilâ geçici 192 nci, geçici 195 ilâ geçici 200 üncü, geçici 203 üncü, geçici 204 üncü, geçici 207 nci ve geçici 208 inci, geçici 210 ilâ geçici 212 nci, geçici 216 ncı, geçici 218 ilâ geçici 220 nci, ek geçici 1 inci, ek geçici 2 nci, ek geçici 7 nci, ek geçici 8 inci, ek geçici 11 inci, ek geçici 19 uncu, ek geçici 20 nci, ek geçici 22 nci ve ek geçici 23 üncü maddeleri,
9) 1/10/1992 tarihli ve 3841 sayılı Kanunun geçici
1 inci maddesi, 24/11/1994 tarihli ve 4049 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi
ve 13/6/2001 tarihli ve 4677 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesi,
10) 14/1/1988 tarihli ve 311
sayılı Memurlar ve Diğer Kamu Görevlileri ile İlgili Bazı Kanunlarda Değişiklik
Yapılmasına Dair Kanun Hükmünde Kararnamenin geçici 3 üncü maddesi,
11) 25/8/1999 tarihli ve 4447
sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 50 nci maddesinin beşinci fıkrası ile altıncı
fıkrasının ikinci cümlesi ve 56 ncı maddesinin (c) fıkrası,
12) 19/3/1969 tarihli ve 1136
sayılı Avukatlık Kanununun 186 ilâ 188 inci ve 191 inci maddeleri,
13) 18/1/1972 tarihli ve 1512
sayılı Noterlik Kanununun 201 ilâ 203 üncü maddeleri,
14) 7/5/1987 tarihli ve 3359
sayılı Sağlık Hizmetleri Temel Kanununun 3 üncü maddesinin (d) bendi ile geçici
3 üncü maddesi,
15) 22/1/1990 tarihli ve 399
sayılı Kamu İktisadi Teşebbüsleri Personel Rejiminin Düzenlenmesi ve 233 Sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin Bazı Maddelerinin Yürürlükten Kaldırılmasına Dair Kanun
Hükmünde Kararnamenin 32 nci maddesindeki “resmî ve özel sağlık kuruluşlarında ayakta
ve yatarak tedavileri ile” ibaresi,
16) 4/6/1937 tarihli ve 3201
sayılı Emniyet Teşkilâtı Kanununun 89 uncu maddesi,
17) 1/11/1983 tarihli ve 2937
sayılı Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Milli İstihbarat Teşkilâtı Kanununun 18 inci
maddesi,
18) 12/4/1991 tarihli ve 3713
sayılı Terörle Mücadele Kanununun 21 inci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendinde
yer alan “ve tedavi ettirilirler” ile (g) bendinde yer alan “ve tedavileri yaptırılır”
ibaresi,
19) 23/4/1981 tarihli ve 2453
sayılı Yurt Dışında Görevli Personele Nakdi Tazminat Verilmesi ve Aylık Bağlanması
Hakkında Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasında yer alan “ile yaralanan veya
sakat kalanların tedavi giderleri” ibaresi,
20) 15/5/1959 tarihli ve 7269
sayılı Umumi Hayata Müessir Afetler Dolayısiyle Alınacak Tedbirlerle Yapılacak Yardımlara
Dair Kanunun 10 uncu maddesinin üçüncü ve dördüncü fıkraları,
21) 1/7/1976 tarihli ve 2022
sayılı 65 Yaşını Doldurmuş Muhtaç, Güçsüz ve Kimsesiz Türk Vatandaşlarına Aylık
Bağlanması Hakkında Kanunun 7 nci maddesi,
22) 24/2/1968
tarihli ve 1005 sayılı İstiklal Madalyası Verilmiş Bulunanlara Vatani Hizmet Tertibinden
Şeref Aylığı Bağlanması Hakkında Kanunun 2 nci maddesinin ikinci fıkrası,
23) 10/2/1954 tarihli ve 6245
sayılı Harcırah Kanununun 18 inci maddesinin (c) bendi ile 20 nci maddesi,
24) 8/5/1985 tarihli ve 3201
sayılı Kanunun 7 nci, 11 inci, geçici 1 ilâ geçici 4 üncü maddeleri ile aynı Kanunda
geçen “döviz” ibareleri,
25) 22/2/2006 tarihli ve 5458
sayılı Kanunun 4 üncü maddesi,
26) 22/5/2003 tarihli ve 4857
sayılı İş Kanununun 65 inci maddesinin beşinci fıkrasında yer alan “Kısa çalışma
ödeneği aldığı süre içinde işçinin hastalık ve analık sigortasına ait primler İşsizlik
Sigortası Fonu tarafından 2/3 oranında Sosyal Sigortalar Kurumuna aktarılır. Bu
primler, sigorta primlerinin hesabında esas alınan en alt kazanç sınırı üzerinden
hesaplanır.” Cümleleri,
27) 19/10/2005 tarihli ve
5411 sayılı Bankacılık Kanununun geçici 23 üncü maddesi,
yürürlükten kaldırılmıştır.
18/6/1992 tarihli ve 3816
sayılı Kanun 1/1/2012 tarihinde, 506 sayılı Kanunun ek 36 ncı ve geçici 20 nci maddeleri
ise bu Kanunun geçici 20 nci maddesinde belirtilen devir işlemlerinin tamamlanmasından
sonra yürürlükten kaldırılmıştır.[174]
Yönetmelikler
MADDE
107- Bu Kanunda bahsi
geçen yönetmelikler bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren bir yıl içerisinde çıkarılır.
Kurum, bu Kanunun diğer maddelerinin uygulanmasına ilişkin usûl ve esasları yönetmelik
ile düzenleme yetkisine sahiptir.
Kuruma
yapılan bazı bildirimlerin yeterli sayılması
EK
MADDE 1- (Ek: 18/2/2009-5838/5
md.)
İşverenler
tarafından 8 inci, 9 uncu ve 11 inci maddelere göre Kuruma yapılan sigortalı ve
işyerlerine ilişkin bildirimler; 5953 sayılı Basın Mesleğinde Çalışanlarla Çalıştıranlar
Arasındaki Münasebetlerin Tanzimi Hakkında Kanunun 3 üncü maddesi, 2821 sayılı Sendikalar
Kanununun 62 nci maddesi, 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununun 48 inci maddesi
ve 4857 sayılı İş Kanununun 3 üncü maddesi hükümleri uyarınca Bakanlık ile ilgili
bölge müdürlüklerine ve Türkiye İş Kurumuna yapılması gereken bildirimlerin yerine
geçer.
Ticaret
sicili memurluklarınca işyeri tesciline ilişkin Kuruma yapılan bildirimlerin dışında,
ayrıca Bakanlık ilgili bölge müdürlüğüne bildirimde bulunulmaz.
Geçici 20 nci maddede belirtilen sandıklar, Kuruma devir tarihine
kadar iştirakçilerinin sandıkla ilgilerinin başlama ve sona ermesine ilişkin bildirimlerini
en geç on gün içinde Kuruma yaparlar.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Bakanlıkça
çıkarılacak yönetmelikle belirlenir.
EK
MADDE 2- (Ek: 11/8/2009-5921/3
md.; Değişik: 31/5/2012-6322/32 md.)
Yatırımlarda
Devlet yardımları hakkında kararlar çerçevesinde düzenlenen teşvik belgeleri kapsamında
gerçekleştirilecek yatırımlarla istihdam edilen sigortalılar için, 81 inci maddede
sayılan ve 82 nci madde uyarınca belirlenen prime esas kazanç alt sınırı üzerinden
hesaplanan sigorta primlerinin; işveren hisselerinin tamamına veya Cumhurbaşkanınca
istatistiki bölge birimleri sınıflandırması, kişi başına düşen milli gelir veya
sosyoekonomik gelişmişlik düzeyleri dikkate alınmak suretiyle belirlenen illerde
işveren hisseleri ile birlikte sigortalı hisselerinin tamamına kadar olan kısmı
Ekonomi Bakanlığı bütçesinden karşılanır. Cumhurbaşkanı ayrıca Ekonomi Bakanlığınca
karşılanacak tutarın uygulama süresini, karşılama oranını ve kapsamını; yatırımın
sektörü, büyüklüğü ve bulunduğu illere göre farklılaştırmaya yetkilidir.[175]
Primlerin Ekonomi
Bakanlığınca karşılanabilmesi için işverenlerce, çalıştırdıkları sigortalılarla
ilgili olarak bu Kanun uyarınca aylık prim ve hizmet belgelerinin Kuruma, muhtasar
ve prim hizmet beyannamelerinin Maliye Bakanlığına yasal süresi içerisinde (…)176 verilmesi ve Ekonomi
Bakanlığınca karşılanmayan tutarın yasal süresi içinde ödenmiş olması şarttır. [176]
Bu madde hükümleri, 21/4/2005 tarihli
ve 5335 sayılı Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına
Dair Kanunun 30 uncu maddesinin ikinci fıkrası kapsamına giren kurum ve kuruluşlara
ait işyerleri ile sosyal güvenlik destek primine tabi çalışanlar ve yurt dışında
çalışan sigortalılar hakkında uygulanmaz.
Ekonomi Bakanlığınca karşılanan prim tutarları
işverenler bakımından gelir ve kurumlar vergisi matrahının tespitinde gider veya
maliyet unsuru olarak dikkate alınmaz. Bu Kanun gereğince yapılan kontrol ve denetimlerde,
çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen sigortalının
fiilen çalışmadığının tespit edilmesi halinde işverenler bir yıl süreyle bu maddeyle
sağlanan destek unsurlarından yararlanamaz. Bu madde kapsamındaki teşvikten yersiz
olarak faydalanıldığının tespiti halinde işverenden yararlanılan teşvik tutarı gecikme
zammı ve gecikme cezası ile birlikte tahsil edilir. Ayrıca, işyerinde sigortalının
fiilen çalışmadığı halde bildirildiğinin tespit edilmesi halinde işveren hakkında
Cumhuriyet başsavcılığına suç duyurusunda bulunulur.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul
ve esaslar Ekonomi Bakanlığı ile Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından
müştereken belirlenir.
EK
MADDE 3 – (Ek: 21/1/2010-5947/14
md.) (Mülga:26/7/2018-7146/12 md.)
EK MADDE 4- (Ek: 23/7/2010-6009/57
md.)
Kamu idarelerinde çalışanlardan
bu Kanunun 66 ncı maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamına girenler için
acil hallerle sınırlı olmak üzere sadece kendilerinin, aynı fıkranın (b) bendi ile
söz konusu maddenin sekizinci fıkrası kapsamına girenlerin ise kendilerinin ve yurtdışında
birlikte yaşadıkları bakmakla yükümlü olduğu kişilerin kamu kurumları tarafından
yurtdışında sağlık hizmetlerinden yararlandırılması aşağıda belirtilen temel ilkelere
göre yürütülür.
1) Eşlerin aylıksız izinli
olması veya aylıksız izin süresini borçlanması, bu Kanunun geçici 4 üncü maddesi
kapsamına girenler açısından isteğe bağlı iştirakçiliğin devam etmesi, sosyal güvenlik
mevzuatı kapsamında eşin kendi adına aylık veya gelir bağlanmış olması, bakmakla
yükümlü olunan aile ferdi sıfatını ortadan kaldırmaz.
2) Çocuklar için yetim aylığı
bağlanmış olması bakmakla yükümlü olunan aile ferdi sıfatını ortadan kaldırmaz.
3) Kamu kurumlarınca bedeli
ödenecek sağlık hizmetlerinin kapsamı, bu Kanunun 66 ncı maddesine göre Sosyal Güvenlik
Kurumu Başkanlığı tarafından ödenen sağlık hizmetleri ile sınırlıdır. Ancak, bulunulan
ülke mevzuatı gereğince zorunlu olarak yaptırılması gereken kontrol ve muayeneler
ile aşı gibi Türkiye’de Sağlık Bakanlığı tarafından doğrudan ve ücretsiz olarak
yürütülmesi sebebiyle 66 ncı madde kapsamında herhangi bir belirleme yapılmamış
sağlık hizmetlerine ilişkin giderler Türkiye’deki uygulamanın sınırlılıkları dahilinde
ayrıca ödenir.
4) 68 inci maddede belirtilen
tutar veya oranları geçmemek kaydıyla, Dışişleri Bakanlığı ve Maliye Bakanlığı tarafından
tespit edilecek tutar, oran ve usule göre katılım payı alınır. Alınan katılım payları,
ilgisine göre genel bütçeye ya da ilgili kurum bütçesine gelir kaydedilir.
5) Tıbbi lüzum üzerine yaptırılan
diş tedavileri sonucu doğan giderler;
a) Diş çekimi, kanal tedavisi,
diş dolguları ve travma sonucu oluşan çene defektlerine yapılan cerrahi müdahalelerle,
protez tamirlerine ait tedavi bedelleri aynen,
b) Diğer diş tedavilerine
ait giderler ise, bedeli ödenecek her bir diş tedavisi kalemi için faturada yer
alan tutarı geçmemek kaydıyla, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından aynı tedavi için
tespit edilen birim fiyatların % 100 oranında artırılması suretiyle bulunacak miktar
üzerinden,
ödenir.
6) Gözlük camı ve çerçeveye
ilişkin tedavi bedeli, bedeli ödenebilecek her bir kalem için faturada yer alan
tutarı geçmemek kaydıyla, Sosyal Güvenlik Kurumu tarafından tespit edilen birim
fiyatların %100 oranında artırılması suretiyle bulunacak miktar üzerinden ödenir.
7) Sürekli görev yaptıkları
memuriyet merkezinde tedavileri sağlanamadığı için aynı ülke içinde başka bir yere
tedavi amacıyla sevk edilenlerin, yurtdışı gündeliklerine dair karar ekinde yer
alan cetvelde belirlenen miktar kadar gündelik ve fiilen kullandıkları taşıtlara
ilişkin gider belgelendirilmiş olması kaydıyla ödenir. Kendi araçlarını kullanmış
olanlara yapılacak ödeme, o ülkede aynı yer için geçerli olan genel ulaşım türü
esas alınarak belirlenir.
8) Yurtdışında sağlık hizmetinden
ve yol giderlerinden yararlanacak olanların hastalanmaları halinde tedavilerinin
sağlanabilmesi için, gerekli olması halinde tedaviye mahalli usule göre lüzum gösterilmiş
olması zorunludur.
9) Kamu kurumlarınca bedeli
ödenecek tutarın yurtdışına transferi halinde, yılın ilk günündeki kurlar esas alınır.
Kapsama dahil kişilerin sağlık
hizmetlerinden yararlanmasına ilişkin usul ve esaslar ile bu maddenin uygulanmasına
ilişkin diğer hususlar, Maliye Bakanlığının koordinatörlüğünde, Dışişleri Bakanlığı,
Milli Savunma Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı ve Sosyal Güvenlik Kurumu Başkanlığı tarafından
müştereken çıkarılacak bir yönetmelikle belirlenir.
Tarım
veya orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanların sigortalılığı
EK MADDE 5- (Ek: 13/2/2011-6111/51
md.)
4 üncü
madde ile isteğe bağlı sigortalılık hükümleri ve 506 sayılı Kanunun geçici 20 nci
maddesi kapsamında sigortalı olmayan, kendi sigortalılıklarından dolayı bu kanunlara
göre gelir veya aylık almayan ve 18 yaşını doldurmuş olanlardan; tarım veya orman
işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar, örneği Kurumca hazırlanan ve
Kurumca belirlenen ilgili muhtarlık, birlik, kuruluş, il veya ilçe tarım müdürlükleri
tarafından usulüne uygun olarak düzenlenip onaylanmış belgeleri ile talepte bulundukları
tarihten itibaren sigortalı sayılırlar.
Bu madde kapsamındaki sigortalılık;
4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi dâhil olmak
üzere 4 üncü maddeye istinaden sigortalı olarak çalışmaya başlayanların çalışmaya
başladıkları tarihten, sigortalılıklarını sona erdirme talebinde bulunanların talep
tarihinden, prim borcu bulunanlardan talepte bulunanların primi ödenmiş son günden,
gelir ya da aylık talebinde bulunanların aylığa hak kazanmış olmak şartıyla talep
tarihinden ve ölen sigortalının ölüm tarihinden itibaren sona erer.
Bu madde kapsamındaki sigortalıların
4 üncü madde kapsamında çalışmaları halinde, bu madde kapsamındaki sigortalılıkları
sona erer. 4 üncü madde kapsamındaki çalışmanın sona ermesi halinde, bu madde kapsamındaki
çalışmasının devam etmesi kaydıyla çalışmanın sona erdiği tarihi takip eden günden
itibaren bu madde kapsamındaki sigortalılıkları kendiliğinden başlar.
Tarım veya orman işlerinde
hizmet akdiyle süreksiz olarak çalışanlar, 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılırlar. Bunlar hakkında bu Kanunun kısa vadeli sigorta
kolları bakımından yalnızca iş kazası ve meslek hastalığı sigortası, uzun vadeli
sigorta kolları yönünden malullük, yaşlılık ve ölüm sigortası ile genel sağlık sigortası
hükümleri uygulanır.
Bu madde hükümlerine tabi
sigortalıların iş kazası ve meslek hastalığı sigorta kollarından sağlanan yardımlardan
yararlanabilmeleri için iş kazasının olduğu tarihten en az on gün önce tescil edilmiş
olmaları ve sigortalılıklarının sona ermemiş olması, bu Kanuna göre iş kazası veya
meslek hastalığından dolayı geçici iş göremezlik ödeneği ödenmesi veya sürekli iş
göremezlik geliri ya da malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarından aylık bağlanabilmesi
için prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının ödenmiş olması şartı aranır. İş
kazası ve meslek hastalığı halinde durum, kendilerince veya işverenlerince kolluk
kuvvetlerine derhal, Kuruma da en geç üç iş günü içinde bildirilir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar,
82 nci maddeye göre belirlenen prime esas kazancın alt ve üst sınırı arasında olmak
kaydıyla sigortalı tarafından belirlenen günlük kazancın otuz katının %34,5’i oranında
prim öderler. Bunun %20’si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, %12,5’i genel
sağlık sigortası, %2’si iş kazası ve meslek hastalıkları sigortası primidir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar
ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, genel sağlık sigortası hükümlerinden yararlanabilmesi
için 67 nci maddede sayılan diğer şartların yanı sıra sağlık hizmeti sunucusuna
başvurduğu tarihte 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirerek
tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç 60 günden fazla prim ve prime ilişkin
her türlü borcunun bulunmaması şarttır.
Bu madde kapsamındaki sigortalıların
primlerinin yılda bir veya birden fazla dönem halinde ödenmesini ve ödeme tarihlerini
belirlemeye Kurum yetkilidir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar
ile ilgili olarak bu maddede aksine hüküm bulunmaması kaydıyla bu Kanunun ilgili
hükümleri uygulanır.
Kamu idarelerinin tarım veya
orman işlerinde hizmet akdiyle süreksiz olarak çalıştırılanlar hakkında bu madde
hükümleri uygulanmaz.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılan yönetmelikle düzenlenir.
Bazı kısmi süreli çalışanların
sigortalılıkları
EK MADDE 6- (Ek: 13/2/2011-6111/51
md.)
Ticari
taksi, dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma aracı işyerleri ile
4 üncü maddenin ikinci fıkrasının (b) bendinde belirtilen ve Kültür ve Turizm Bakanlığınca
belirlenecek alanlarda kısmi süreli iş sözleşmesiyle bir veya birden fazla kişi
tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içerisinde çalışma saati
süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az olan kişilerin sigortalılıkları,
bu madde kapsamında kendileri tarafından 30 gün üzerinden prim ödemeleri suretiyle
sağlanır.
Bu madde kapsamında sigorta
hak ve yükümlülükleri; kendilerince veya kendilerini çalıştıranlar tarafından ya
da çalışanların üye oldukları meslek odası, birlik veya benzeri kuruluşlarca bildirimin
Kuruma yapıldığı tarihten itibaren başlar, birinci fıkrada belirtilen şekildeki
çalışma durumlarının son bulmasından itibaren sona erer.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar
hakkında; malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları ile genel sağlık sigortası ve istekleri
halinde işsizlik sigortası hükümleri uygulanır.
Bu sigortalılar, 82 nci maddeye
göre belirlenen prime esas kazanç alt ve üst sınırı arasında olmak üzere kendileri
tarafından belirlenecek günlük kazancın otuz katının %32,5’i oranında prim öderler.
Bu prim oranının %20’si malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, %12,5’i genel sağlık
sigortası primidir. İşsizlik sigortasına tabi olmayı isteyenlerin, sigortalı ve
işveren hissesi oranındaki işsizlik sigortası primini ait olduğu ayı takip eden
ayın sonuna kadar ödememeleri halinde, o aya ait işsizlik sigortası primini ödeme
hakları düşer.
Bu madde
kapsamında ödenen primler, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi
kapsamında sigortalılık olarak değerlendirilir. Ancak, ticari taksi ile
dolmuş ve benzeri nitelikteki şehir içi toplu taşıma araçlarını işleten kişilerin
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) numaralı alt bendine
tabi olmalarını gerektirecek nitelikte vergi mükellefi olmaları halinde, bu kişiler
Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı olurlar.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar
ve bakmakla yükümlü olduğu kişilerin, genel sağlık sigortası hükümlerinden yararlanabilmesi
için 67 nci maddede sayılan diğer şartların yanı sıra sağlık hizmeti sunucusuna
başvurdukları tarihte 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirerek
tecil ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç 60 günden fazla prim ve prime ilişkin
her türlü borcunun bulunmaması şarttır.
Bu Kanun kapsamında tam süreli
çalışma ile uzun vadeli sigorta kollarına tabi olan sigortalılar ile 506 sayılı
Kanunun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sigortalılar ve kendi sigortalılıklarından
dolayı gelir veya aylık almakta olanlar, birinci fıkrada belirtilen çalışma durumları
nedeniyle ayrıca sigortalı olmazlar.
Kurum,
bu madde kapsamındaki sigortalıların bu Kanunun diğer hükümlerine göre uzun vadeli
sigorta kollarına tabi olma durumlarını dikkate alarak prim ödeme gün sayılarını
ve prim ödeme sürelerini belirlemeye, bu sigortalıları çalıştıranlara ve çalıştıranların
bağlı olduğu meslek odası, birlik veya benzeri kuruluşlara Kurumca belirlenecek
süre içinde bu sigortalıların işe başlama ve işten ayrılışlarını bildirmeleri, bu
madde veya bu Kanunun uzun vadeli sigorta kollarını ihtiva eden sigortalılık statüleri
kapsamında sigortalılık kontrolünden sonra çalıştırılmaları, çalıştırıldıkları süre
içerisinde sigortalılıklarının devam edip etmediği ve Kurumca verilecek sigortalılık
belgelerinin periyodik kontrolünü sağlama hususunda zorunluluk getirmeye yetkilidir.
Bu madde kapsamında bulunan
sigortalıları çalıştıranlar ile çalışanların üye olduğu meslek odası, birlik veya
benzeri kuruluşlara bu madde uyarınca getirilecek bildirim ve kontrol yükümlülüklerinin
yerine getirilmemesi halinde 102 nci madde uyarınca idari para cezası uygulanır.
Bu madde kapsamındaki sigortalılar
ile ilgili olarak, bu maddede aksine hüküm bulunmaması kaydıyla bu Kanunun ilgili
hükümleri uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usul ve esaslar Kurum tarafından çıkarılacak yönetmelikle düzenlenir.
EK MADDE 7- (Ek: 17/1/2012-6270/12 md.; Değişik: 2/7/2018-KHK-703/203
md.)
Cumhurbaşkanı yardımcıları, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri
ile bakanlığa atananlardan bu görevleri sona erdiği halde, yaşlılık, emeklilik veya
malullük aylığı bağlanmasına hak kazanamayanların, Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında kurmuş oldukları sigortalılık ilişkisi, bu görevlerinin
sona erdiği tarihten itibaren 30 gün içinde Kuruma başvurmaları ve bu Kanuna göre
uzun vadeli sigorta kolları yönünden sigortalı olmayı gerektiren bir işte çalışmamaları
halinde, Cumhurbaşkanı yardımcılığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği veya bakanlık
görevi sebebiyle ödenen ödeneğin ilişkili olduğu dönemin bitimini izleyen ay başından
başlamak üzere 4 yıl süreyle aynı kapsamda devam ettirilir ve ödenecek sigorta primi
en yüksek Devlet Memuru için Kanunun 80 inci maddesinin üçüncü fıkrası ile belirlenen
prime esas kazancı üzerinden hesaplanır. Bu şekilde hesaplanan sigorta prim tutarları,
sigortalı payı da dâhil olmak üzere, Kurum tarafından üçer aylık dönemler itibarıyla
düzenlenecek fatura üzerine Cumhurbaşkanı yardımcıları için Cumhurbaşkanlığı; bakanlar
için görevlendirildikleri bakanlık ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri için
Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçesinden karşılanır. Yaşlılık aylığı bağlanması
için en erken yaşa göre tamamlanması gereken prim ödeme gün sayısını dolduranlar
için bu fıkra hükümlerine göre sigorta primi ödenmesine son verilir. (Ek cümle: 1/7/2022-7417/15 md.) Ancak,
bu fıkra kapsamında yapılacak sigorta primi veya emekli keseneği ile kurum karşılığı
hesaplamalarında 9000 ek gösterge rakamı esas alınır.
Cumhurbaşkanı yardımcıları, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri
ile bakanlığa atananlardan bu görevleri sona erdiği halde, yaşlılık, emeklilik veya
malullük aylığı bağlanmasına hak kazanamayan ve uzun vadeli sigorta kolları yönünden
sigortalı olmayı gerektiren bir işte çalışanların ise birinci fıkraya göre belirlenecek
sigorta primine esas kazanç tutarı ile bu Kanunun 80 inci maddesi veya geçici 4
üncü maddesi uyarınca fiilen çalıştığı iş için tespit olunan prime esas kazanç veya
emeklilik keseneğine esas aylığı arasındaki farka ilişkin sigortalı payı dâhil sigorta
primleri ile emekli keseneği ve kurum karşılığı farkları, birinci fıkraya göre belirlenecek
süre ve usuller esas alınarak Cumhurbaşkanı yardımcıları için Cumhurbaşkanlığı;
bakanlar için görevlendirildikleri bakanlık ve Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeleri
için Türkiye Büyük Millet Meclisi bütçesinden ödenir.
Sigorta primlerinin, ilgisine göre Cumhurbaşkanlığı,
Türkiye Büyük Millet Meclisi veya görevlendirildiği bakanlık bütçesinden karşılanacağı
süre içerisinde Kanuna göre uzun vadeli sigorta kolları açısından sigortalı olmayı
gerektiren bir işte çalışmakta iken bu çalışmaları sona erenler ise birinci fıkra
hükümlerine göre belirlenecek 4 yıllık süreyi aşmamak kaydıyla ve başvuru tarihinden
itibaren aynı usul ve esaslarla birinci fıkra hükmünden yararlandırılır.
Birinci, ikinci ve üçüncü fıkra hükümleri,
Cumhurbaşkanı yardımcılığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliği veya atandığı bakanlık
görevi sona erdiği halde, yaşlılık, emeklilik veya malullük aylığı bağlanmasına
hak kazanamayanlardan, Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına girenlerin, 5434
sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa göre ödenmeye devam olunacak
emekli kesenekleri ile kurum karşılıkları hakkında da uygulanır.
4 yıl süreyle sigorta primlerinin veya emekli kesenekleri ile
kurum karşılıklarının ilgisine göre Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet Meclisi
veya görevlendirildiği bakanlık bütçesinden karşılanmasına ilişkin uygulamadan bir
dönemden fazla yararlanılamaz.
Bu madde hükümlerine göre, sigorta primleri veya emekli kesenekleri
ile kurum karşılıklarının tamamı ilgisine göre Cumhurbaşkanlığı, Türkiye Büyük Millet
Meclisi veya görevlendirildiği bakanlık bütçesinden karşılanan süreler emekli ikramiyesinin
hesabına esas sürenin tespitinde dikkate alınmaz. Birinci fıkrada belirtilen 4 yıllık
sürenin bitimine rağmen yaşlılık aylığı veya emeklilik aylığı bağlanabilecek en
erken yaş itibarıyla tamamlanması için gerekli olan prim ödeme gün sayısını veya
fiili hizmet süresini tamamlamamış olanların kalan süreye ilişkin sigorta primine
esas kazançları veya emekli keseneğine esas aylık tutarları, birinci fıkraya göre
belirlenecek tutardan az olamaz.
Cumhurbaşkanı yardımcıları, Türkiye Büyük
Millet Meclisi üyeleri ile bakanlığa atananlardan bu görevleri sona erdiği halde,
birinci fıkrada belirtilen 4 yıllık süre sonunda da yaşlılık, emeklilik veya malullük
aylığı bağlanmasına hak kazanamayanlardan, uzun vadeli sigorta kolları açısından
sigortalı olmayı gerektirecek şekilde çalışanların veya isteğe bağlı sigortalı olanların
sigorta primine esas kazançları veya emekli keseneğine esas aylık tutarları da birinci
fıkraya göre belirlenecek tutardan az olamaz. Ayrıca bu tutar ile Kanunun 80 inci
maddesi veya geçici 4 üncü maddesi uyarınca fiilen çalıştığı iş için tespit olunan
prime esas kazanç veya emeklilik keseneğine esas aylık arasındaki farka ilişkin
işveren payı veya kurum karşılığı farkı da kendileri tarafından ödenir.
1479 sayılı Kanun ve mülga 2926 sayılı
Kanun kapsamındaki sigortalıların basamak tespiti
EK MADDE 8 – (Ek: 10/1/2013-6385/11 md.)
1479 sayılı Kanun ve mülga 2926 sayılı
Kanun kapsamında 1/10/2008 tarihinden önce Kuruma kayıt ve tescili yapılan sigortalılardan,
sigortalılık başlangıç veya bitiş tarihi değişenlerin daha önceden tespit edilmiş
gelir basamakları ve bu basamakların yükselme tarihleri değiştirilmez. Bu sigortalılardan,
tescil tarihi daha eski bir tarihe alınanların eski tescil tarihi ile yeni tescil
tarihi arasındaki sigortalılık sürelerine ilişkin gelir basamağı, ilk defa tescil
edildiği tarih itibarıyla seçtiği veya intibak ettirildiği basamak olarak kabul
edilir.
Bu sigortalıların diğer sosyal güvenlik
kanunları kapsamında geçen hizmet süreleri basamak tespitinde dikkate alınmaz.
Ev hizmetlerinde çalışanların sigortalılığı
ve konut kapıcılığı[177]
EK MADDE 9 – (Ek: 10/9/2014-6552/55 md.)
Ev hizmetlerinde bir veya birden fazla
gerçek kişi tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında ay içinde çalışma
saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 gün ve daha fazla olan sigortalılar
ile konut kapıcılığı işyerlerinde çalıştırılan sigortalılar hakkında Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılara ilişkin hükümler
uygulanır. Bunların bildirimi, işverenler tarafından örneği Kurumca hazırlanan belgeyle
en geç çalışmanın geçtiği ayın sonuna kadar yapılır. Süresinde yapılmayan bildirim
için işverene 102 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinin (1) numaralı alt
bendi hükmü uygulanır.[178]
Ev hizmetlerinde
bir veya birden fazla gerçek kişi tarafından çalıştırılan ve çalıştıkları kişi yanında
ay içinde çalışma saati süresine göre hesaplanan çalışma gün sayısı 10 günden az
olanlar için ise, çalıştırıldıkları süreyle orantılı olarak çalıştıranlarca 82 nci
maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç alt sınırının %2’si oranında iş
kazası ve meslek hastalığı sigortası primi ödenir. Bu şekilde çalışanların sigortalılık
tescili, çalışan ve çalıştıran imzalarını da ihtiva eden ve en geç çalışmanın geçtiği
ayın sonuna kadar Kuruma verilmesi gereken örneği Kurumca hazırlanacak belgenin
Kuruma verilmesi ile sağlanır. Sigortalılık başlangıcında bu belge üzerinde çalışma
başlangıcına dair kayıtlı en eski tarih esas alınır. Bunlar hakkında hastalık sigortası
hükümleri uygulanmaz. Bu fıkra kapsamına girenler, adlarına ödenen priminin ait
olduğu ayı takip eden ayın sonuna kadar aynı kazancın otuz katının %32,5 oranında
prim ödeyebilir. Bunun %20’si malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları, %12,5’i genel
sağlık sigortası primidir. Bu süre içinde ödenmeyen primin ödenme hakkı düşer. Ödenen
primler 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalılık sayılır.
İkinci fıkra kapsamındakileri çalıştıranlar
bu Kanun uygulamasında işveren sayılmaz. Sigortalının iş kazası ve meslek hastalığı
sigorta kollarından sağlanan yardımlardan yararlanabilmesi için iş kazasının olduğu
tarihten en az on gün önce tescil edilmiş olması ve sigortalılığının sona ermemiş
olması, bu Kanuna göre iş kazası veya meslek hastalığından dolayı geçici iş göremezlik
ödeneği ödenmesi veya sürekli iş göremezlik geliri ya da malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortalarından aylık bağlanabilmesi için prim ve prime ilişkin her türlü borçlarının
ödenmiş olması şarttır. Bu sigortalılar ile ilgili iş kazası ve meslek hastalığı
olaylarında Kanunun 21 inci maddesinin birinci fıkrası hükümleri uygulanmaz.
Bu maddenin ikinci fıkrasındaki sigortalılar
hakkında Kanunun 67 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri hükümleri
uygulanır.
Bu madde kapsamındaki sigortalılarla ilgili
olarak prim oranları ve uygulanacak sigorta kolları hariç olmak üzere, Kanundaki
işveren yükümlülüklerini yeniden belirlemeye, Kuruma verilmesi gereken bildirge
ve belgeleri birleştirmeye, yapılacak bildirimlerin ve primlerin ödenmesine ilişkin
usul ve esasları tespite Kurum yetkilidir.
Bu madde kapsamındaki sigortalılarla ilgili
olarak bu maddede aksine hüküm bulunmaması kaydıyla bu Kanunun ilgili hükümleri
uygulanır.
EK MADDE 10 – (Ek: 4/4/2015-6645/49 md.)
Kurumla sözleşmeli
özel sağlık hizmeti sunucuları tarafından Kuruma bildirilen hekimlerden Kurumca
belirlenen yüzdelik oran içerisinde kalan ve sözleşme kapsamı branşlarda fiilen
hizmet sunan sağlık hizmet sunucusu bünyesindeki hekimlerle sınırlı olmak üzere,
a) İl Sağlık Müdürlüklerinden çalışma
izni almak suretiyle ve 11/4/1928 tarihli ve 1219 sayılı Tababet ve Şuabatı San’atlarının
Tarzı İcrasına Dair Kanuna aykırı olmayacak şekilde sözleşme ile çalıştırmış oldukları
hekimlerden aynı zamanda fatura karşılığı hizmet alımı yaparak,
b) Bir iş sözleşmesine tabi olmamakla
birlikte, İl Sağlık Müdürlüklerinden çalışma izni almak suretiyle ve 1219 sayılı
Kanuna aykırı olmayacak şekilde hekimlerden fatura karşılığı hizmet alımı yaparak,
genel sağlık sigortası kapsamındaki kişilere
vermiş oldukları sağlık hizmetlerini Kurumca belirlenmiş usul ve esaslara uygun
olarak fatura etmeleri hâlinde, verilmiş olan sağlık hizmetlerinin bedeli Kurum
tarafından karşılanır.
Şirket ortağı olan veya mesleğini serbest
olarak icra eden hekimler ile tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman olan kişiler,
özel hukuk kişileri ve/veya vakıf üniversitelerine ait sağlık kurum ve kuruluşları
bünyesinde hizmet vermeleri hâlinde sözleşmelerinde aksine bir hüküm bulunmadıkça
bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında sigortalı sayılır.
Ancak, bu maddenin yayımı tarihinden önce 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı olarak çalışılan sürelere ilişkin haklar saklıdır.
EK MADDE 11- (Ek: 29/1/2016-6663/30
md.)
4 üncü
maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılanlardan, doğum
veya evlat edinmeye bağlı olarak ilgili mevzuatına göre yarım zamanlı çalışma hakkından
yararlanmaları nedeniyle mali hakları ile sosyal yardımları yarım ödenenlerin, bu
şekilde ödeme yapılan döneme ilişkin fiili hizmet süreleri ile prim ödeme gün sayıları
yarım olarak hesaplanır. Yarım zamanlı olarak çalışılmaya başlanan günü izleyen
ay başından itibaren normal zamanlı çalışılması hâlinde ödenmesi gereken sigorta
primine esas aylık kazanç ya da emekli keseneğine esas aylık tutarının yarısı üzerinden
sigorta primi veya emekli keseneği ödenir. Ancak, bunların genel sağlık sigortası
primi sigortalı ve işveren yükümlülüğünde herhangi bir değişiklik yapılmaksızın
sigorta primine esas aylık kazanç ya da emekli keseneğine esas aylık tutarının tamamı
üzerinden ödenir. Bu maddenin primlerin ve prim ödeme gün sayılarının yarım olarak
uygulanacağına dair hükümleri yarım zamanlı çalışanlardan ek 3 üncü madde uyarınca
ilave prim ödeyenler hakkında da uygulanır.
4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(c) bendine tabi sigortalılardan ilgili mevzuatına göre yarım zamanlı çalışma hakkından
yararlanmaları nedeniyle mali hakları ile sosyal yardımları yarım ödenenlerin eksik
çalışılan süreleri, kendilerinin ya da hak sahiplerinin yazılı talepte bulunmaları
hâlinde bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olarak çalışanların 41 inci maddede belirtilen
esaslara göre, haklarında mülga hükümleri de dâhil 5434 sayılı Kanun hükümleri uygulananların
ise müracaat ettikleri tarihteki emekli keseneğine esas aylık tutarına ilişkin tüm
unsurlar üzerinden güncel katsayılar ile kesenek ve karşılık oranlarına göre hesaplanan
borcu kendilerine tebliğ edildiği tarihten itibaren bir ay içinde ödemeleri şartıyla
hizmet sürelerine eklenir.
40 ıncı maddede yer alan tablonun
(13) ve (14) numaralı sıralarında, 49 uncu maddenin ikinci fıkrasında belirtilen
sigortalıların yarım zamanlı olarak çalışılan sürelere ilişkin fiilî hizmet süresi
zammı ve itibari hizmet süresi yarısı kadar uygulanır. Emeklilikte ek gösterge ile
makam ve görev tazminatına hak kazanılmasında aranan süreler açısından bu şekilde
çalışılan dönemdeki hizmet süreleri de yarım olarak dikkate alınır.
EK MADDE 12- (Ek: 15/7/2016-6728/53 md.)
Aylık prim ve hizmet belgesinin muhtasar
ve prim hizmet beyannamesi adı altında muhtasar beyanname ile birleştirilerek Maliye
Bakanlığına verilmeye başlanıldığı tarihten önceki dönemlere ait yükümlülükler nedeniyle
verilmesi gereken aylık prim ve hizmet belgeleri Sosyal Güvenlik Kurumunca belirlenen
usul ve esaslar çerçevesinde Kuruma verilir.
EK MADDE 13- (Ek: 23/2/2017-6824/16 md.)
a) Türkiye’de ikamet eden Türk vatandaşlarının
Türkiye’de ikamet etmeyen ve 28/7/2016 tarihli ve 6735 sayılı Uluslararası İşgücü
Kanununun 16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde belirtilenlerin ana,
baba, eş ve çocukları,
b) 6735 sayılı Kanunun
16 ncı maddesinin birinci fıkrasının (ç) bendinde belirtilenlerden aynı Kanunun
13 üncü maddesi kapsamında olanlar ile bunların ana, baba, eş ve çocukları,
talep etmeleri hâlinde, talep tarihini
takip eden günden itibaren bu Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (g)
bendi kapsamında ikamet şartı aranmaksızın genel sağlık sigortalısı sayılır.
Bu madde kapsamındaki genel sağlık sigortalıları
hakkında 3 üncü maddenin birinci fıkrasının (10) numaralı bendi uygulanmaz.
Bu madde kapsamındaki genel sağlık sigortalılarının
sağlık hizmetlerinden yararlanabilmeleri için, sağlık hizmet sunucusuna başvurdukları
tarihte 6183 sayılı Kanunun 48 inci maddesine göre tecil ve taksitlendirerek tecil
ve taksitlendirmeleri devam edenler hariç prim ve prime ilişkin her türlü borcunun
bulunmaması şarttır.
Birinci fıkranın (b) bendinde belirtilenler
için 67 nci maddenin birinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen 30 gün prim ödeme
şartı 120 gün olarak uygulanır.
Bu madde kapsamındaki genel sağlık sigortalıları
ile ilgili olarak, bu maddede aksine hüküm bulunmaması kaydıyla bu Kanunun ilgili
hükümleri uygulanır.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul
ve esaslar Kurum tarafından belirlenir.
EK MADDE 14- (Ek: 23/2/2017-6824/17 md.)
Mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol
ve denetimlerde çalıştırdığı kişileri sigortalı olarak bildirmediği veya bildirilen
sigortalıyı fiilen çalıştırmadığı tespit edilen işyerleri ilk tespitte bir ay süreyle,
ilk tespit tarihinden itibaren üç yıl içinde tekrar eden her bir tespit için ise
bir yıl süreyle bu Kanun, 3294 sayılı Sosyal Yardımlaşma ve Dayanışmayı Teşvik Kanunu
ve 4447 sayılı İşsizlik Sigortası Kanununda yer alan sigorta primi teşvik, destek
ve indirimlerden yararlanamaz. Bu Kanun ve 3294 sayılı Kanun ile 4447 sayılı Kanunda
bu maddeye aykırı olan hükümler uygulanmaz.
Bu madde hükümleri 4447 sayılı Kanunun
50 nci maddesinin beşinci fıkrası ve geçici 17 nci maddesi ile bu Kanunun geçici
71 inci maddesi; bildirilen sigortalıyı fiilen çalıştırmadığına yönelik tespitlerde
ise 4447 sayılı Kanunun geçici 10 uncu ve geçici 15 inci maddeleri ile 3294 sayılı
Kanunun Ek 5 inci maddesi hakkında uygulanmaz.
Beş kişiden fazla olmamak koşuluyla çalıştırılan
toplam sigortalı sayısının %1’ini aşmayan sayıda, çalıştırılanların sigortalı olarak
bildirilmediğinin veya bildirilen kişilerin fiilen çalışmadığının tespit edilmesi
hâlinde birinci fıkra hükümleri uygulanmaz.
Mahkeme kararıyla veya yapılan kontrol
ve denetimlerde çalıştırılanların sigortalı olarak bildirilmediğinin veya bildirilen
sigortalının fiilen çalışmadığının tespit edilmesi nedeniyle bu Kanun, 3294 sayılı
Kanun ve 4447 sayılı Kanunda yer alan sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden
ilgili Kanun hükümleri nedeniyle bir yıllık yararlanamama kapsamına giren ve bu
maddenin yürürlük tarihinde bu bir yıllık yararlanamama süresi devam eden işyerleriyle
ilgili olarak yararlanamamaya esas olan tespitler bu maddenin birinci fıkrası kapsamında
ilk tespit sayılır, ancak bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlerde
yararlanılmayan sigorta primi teşvik, destek ve indirimlerden de yararlanılamaz.
Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul
ve esaslar Kurumca belirlenir.
EK MADDE 15 – (Ek: 17/4/2017-KHK-690/48
md.; Aynen kabul: 1/2/2018-7077/44 md.)
442 sayılı Kanunun 74 üncü maddesinin
ikinci fıkrası gereğince güvenlik korucusu olarak görevlendirilenler, 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında sigortalı sayılır ve haklarında uzun vadeli
sigorta kolları ile genel sağlık sigortası hükümleri uygulanır.
Güvenlik korucusu olarak göreve başlayanlar
ile görevleri sona erenlerin sigortalı işe giriş ve sigortalı işten ayrılış bildirgeleri,
çalışmaya başladıkları tarihinden itibaren bir ay içinde ilgili valiliklerce verilir.
Bunların prime esas günlük kazançları bu Kanunun 82 nci maddesi uyarınca belirlenen
prime esas günlük kazanç alt sınırıdır. İlgili primlerin sigortalı ve işveren hissesinin
tamamı valiliklerce ödenir.
Güvenlik korucularının veya valiliğin
talebi üzerine Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmeti sunucularının sağlık kurullarınca
usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu,
çalışma gücünün en az %60’ını veya vazifelerini yapamayacak şekilde meslekte kazanma
gücünü kaybettiği Kurum Sağlık Kurulunca tespit edilen güvenlik korucuları malûl
sayılır.
Güvenlik korucusu olarak görev yapmakta
iken 55 yaşını dolduranlardan en az 15 yıl bu görevde bulunmuş olanlara yaşlılık
aylığı bağlanır. Bu fıkra kapsamında yaşlılık aylığı bağlanabilmesi için ayrıca
terör suçlarından hüküm giymemiş olmak şarttır. Hüküm giymeden önce aylık bağlanmış
olması halinde ise bağlanan aylık kesilir.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla
güvenlik korucusu olarak görevde bulunanların valiliklerin talebi üzerine güvenlik
korucusu olarak geçen ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce uzun vadeli
sigorta kollarına tabi olmadığı süreleri için müracaat tarihinde geçerli olan prime
esas kazanç alt sınırı ve %32.5 oranı üzerinden hesaplanacak prim tutarları, tebliğ
tarihinden itibaren bir ay içinde valiliklerce ödenir. Bu süre içinde sigorta primlerinin
ödenmemesi halinde bu Kanunun 89 uncu maddesi hükümleri uygulanarak primler tahsil
olunur.
Bu maddenin yürürlük tarihinden önce görevi
sona erenler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanun kapsamında
emekli, yaşlılık veya malûllük aylığı ya da 442 sayılı Kanunun mülga ek 16 ncı maddesi
veya 2330 sayılı Kanun kapsamında aylık bağlanmış olanlar hakkında bu madde hükümleri
uygulanmaz.
Bu madde kapsamındaki sigortalılarla ilgili
olarak bu maddede aksine hüküm bulunmaması kaydıyla bu Kanunun ilgili hükümleri
uygulanır. Bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları tespit etmeye Kurum
yetkilidir.
EK
MADDE 16 – (Ek: 21/3/2018-7103/69 md.)
Vakıflar
tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, okul aile birlikleri ile bu Kanunun
73 üncü maddesine göre Kurumun yurt içinde hizmet satın aldığı vakıf üniversiteleri
ve özel sektör işyerleri; bu Kanun, 4447 sayılı Kanun, 4857 sayılı Kanun, 28/2/2008
tarihli ve 5746 sayılı Araştırma, Geliştirme ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi
Hakkında Kanun, 14/7/2004 tarihli ve 5225 sayılı Kültür Yatırımları ve Girişimlerini
Teşvik Kanunu, 3294 sayılı Kanun, 2828 sayılı Kanun ve diğer kanunlarda yer alan
prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanır.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihe kadar olan dönemlerde
vakıflar tarafından kurulan yükseköğretim kurumları, okul aile birlikleri ve bu
Kanunun 73 üncü maddesine göre Kurumun yurt içinde hizmet satın aldığı vakıf üniversiteleri
ve özel sektör işyerleri tarafından, bu Kanun, 4447 sayılı Kanun, 4857 sayılı Kanun,
5746 sayılı Kanun, 5225 sayılı Kanun, 3294 sayılı Kanun ve 2828 sayılı Kanun uyarınca
yararlanılan prim teşviki, destek ve indirimlerinden usulüne uygun olarak yararlanılmış
sayılır.
Vakıflar
tarafından kurulan yükseköğretim kurumları ve okul aile birlikleri, ek 17 nci maddenin
ikinci fıkrası hükmü saklı kalmak kaydıyla, bu maddenin yürürlük tarihinden önceki
dönemlere ilişkin olmak üzere ilgili kanunlarla sağlanan prim teşvik, destek ve
indirimlerinden geriye yönelik olarak yararlanamaz ve yararlanılmış olan söz konusu
teşvik, destek ve indirimler değiştirilemez.
Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı, Kültür
ve Turizm Bakanlığı, Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Türkiye İş Kurumunun
görüşleri alınarak Kurumca belirlenir.
EK
MADDE 17 – (Ek: 21/3/2018-7103/70 md.)
(Değişik birinci
fıkra:15/4/2021-7316/10 md.) Bu Kanun veya diğer kanunlarla
sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılabileceği halde yararlanılmayan
ay/dönemler için geriye yönelik prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanılamaz,
yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimler başka bir prim teşviki, destek
ve indirim ile değiştirilemez.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten
önceki dönemlere ilişkin olmak üzere tüm şartları sağladığı halde bu Kanun veya
diğer kanunlarla sağlanan prim teşviki, destek ve indirimlerinden yararlanmamış
işverenler ile bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yararlanılan prim teşviki,
destek ve indirimlerin değiştirilmesine yönelik talepte bulunan işverenler tarafından
en son bu maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından itibaren bir ay içinde
Kuruma başvurulması halinde, yararlanılmamış olan prim teşviki, destek ve indirimlerinden
yararlanılabilir veya yararlanılmış olan prim teşviki, destek ve indirimleri başka
bir prim teşvik, destek ve indirimi ile değiştirilebilir.
Bu maddenin ikinci fıkrası kapsamında
talepte bulunan işverenlere iade edilecek tutar, maddenin yürürlük tarihinden önce
talepte bulunanlar için maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından, yürürlük
tarihinden sonra talepte bulunanlar için ise, talep tarihini takip eden aybaşından
itibaren kanuni faiz esas alınmak suretiyle hesaplanarak bu maddenin yürürlüğe girdiği
tarihi takip eden takvim yılı başından başlayarak üç yıl içinde ödenir. Ödeme, öncelikle
bu Kanunun 88 inci maddesinin on dört ve on altıncı fıkralarına göre muaccel hale
gelmiş prim ve her türlü borçlardan, sonrasında ise ilgili kanunlar uyarınca yapılandırma
veya taksitlendirme de dâhil olmak üzere müeccel haldeki prim ve her türlü borçlarından
mahsup yoluyla gerçekleştirilir. Ancak, üç yıl sonunda ilgili kanunları gereği yapılandırılma
veya taksitlendirilme sebebiyle vadesi gelmemiş taksit ödemelerinden peşinen mahsup
edilir. Kuruma borcu bulunmayan işverenlere altı ayda bir eşit taksitlerle iade
yapılır.
(İptal dördüncü fıkra: Anayasa Mahkemesi’nin
19/2/2020 tarihli ve E.: 2018/139, K.: 2020/12 sayılı Kararı ile.)
Bu maddenin uygulanmasına
ilişkin usul ve esaslar Maliye Bakanlığı, Hazine Müsteşarlığı ve Türkiye İş Kurumunun
görüşleri alınarak Kurumca belirlenir.
EK MADDE 18- (Ek: 11/5/2018-7143/23 md.)
Kurumca bu Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca
gelir ve aylık ödemesi yapılanlara, bayramın içinde bulunduğu ayda gelir ve aylık
alma şartıyla, Ramazan Bayramı ve Kurban Bayramında 3.000’er
TL tutarında bayram ikramiyesi ödenir.[179][180][181][182]
Birinci fıkrada belirtilen ödemenin yapılmasında;
a) İş kazaları ve meslek hastalıkları
sigortasından sürekli iş göremezlik geliri almakta olanlara, gelir bağlanmasına
esas olan sürekli iş göremezlik derecesi oranı,
b) Hak sahiplerinin hisseleri oranı,
c) İş kazası veya
meslek hastalığı sonucu meslekte kazanma gücünü %50 oranının altında kaybetmesi
nedeniyle sürekli iş göremezlik geliri bağlanmış iken ölenlerden, ölümü iş kazası
veya meslek hastalığına bağlı olmayanların hak sahiplerine, sigortalıya gelir bağlanmasına
esas olan sürekli iş göremezlik derecesi üzerinden hak sahiplerinin hisseleri oranı,
ç) Yabancı ülkelerle akdedilen sosyal
güvenlik sözleşmeleri uyarınca kısmi gelir veya aylık alanlara, ülkemiz mevzuatına
tabi olarak geçen prim ödeme gün sayılarının, sosyal güvenlik sözleşmesine göre
nazara alınan toplam prim ödeme gün sayısına olan oranı,
esas alınır.
Birden fazla dosyadan gelir ve aylık alanlara
en fazla ödemeye imkân veren bir dosya üzerinden ödeme yapılır.
Bu madde kapsamında yapılan ödemeler evlenme
ödeneği hesabında dikkate alınmaz.
Bu madde kapsamında yapılan ödemelerden
kesinti yapılamaz ve bu ödemeler haczedilemez.
Yersiz yapıldığı anlaşılan ödemeler, ilgilinin
varsa almakta olduğu gelir veya aylıklarından %25 oranında kesilmek suretiyle, yoksa
genel hükümlere göre geri alınır.
Bu madde kapsamında yapılacak ödemeleri
karşılamak amacıyla gerekli olan tutar, yazılı talebe istinaden ayrıca fatura aranmaksızın
Hazinece Kuruma ödenir.
Bu maddenin
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar ile ödeme tarihlerini belirlemeye Kurum yetkilidir.
EK MADDE 19– (Ek: 17/1/2019-7161/42 md.) Bu Kanun
veya bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre malullük ve
yaşlılık sigortasından ödenen aylıklar ve aylıklar ile birlikte her ay itibarıyla
yapılan ödemeler toplamı dosya bazında, 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun
1 inci maddesi uyarınca yapılacak ek ödeme dâhil 10.000 Türk lirasından az olamaz. Ölüm sigortasından
yapılan ödemeler toplamı ise bu tutarın hak sahiplerinin hisseleri oranı esas alınarak
tespit olunacak tutarından az olamaz.[183][184][185][186][187][188]
Bu Kanun
kapsamında hesaplanan aylıklar, bu madde ile belirlenen tutardan düşükse aradaki
fark Hazineden tahsil edilir.
Uluslararası
sosyal güvenlik sözleşmeleri gereğince bağlanan kısmi aylıklar için bu madde hükümleri
uygulanmaz.
EK MADDE 20 – (Ek:21/12/2021-7346/24
md.)
Herhangi
bir sosyal güvenlik kurumundan emeklilik veya yaşlılık aylığı alanlardan Türkiye
Maarif Vakfı, Yunus Emre Vakfı, Antalya Diplomasi Forumu Vakfı, Türk Arkeoloji
ve Kültürel Miras Vakfı, Türkiye Kızılay Derneği, Yeşilay Cemiyeti ve Yeşilay Vakfında
görev alanların bu aylıkları kesilmez.[189][190]
Bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önce birinci fıkra kapsamına girenler adına Kurum tarafından
fazla veya yersiz olarak yapılan ödemeler borç çıkarılmaz, çıkarılmış borçların
ödenmemiş olan kısımları terkin edilir ve tahsil edilmiş tutarlar iade ve mahsup
edilmez. Bu fıkra hükümlerinin uygulanması sebebiyle geçmişe dönük aylık, aylık
farkı ve bayram ikramiyesi ödenmez.
Birinci
fıkra kapsamına giren kuruluşlar, ilgili kanunlarında belirtilen şartları haiz olmaları
kaydıyla bu Kanun ile diğer kanunlar uyarınca sağlanan prim teşvik, destek ve indirimlerinden
yararlandırılır ve bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce yararlanılan prim
teşvik, destek ve indirimlerinden usulüne uygun olarak yararlanılmış sayılır. Bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce Kurum tarafından tahsil edilmiş tutarlar
iade ve mahsup edilmez. Bu fıkra hükümlerinin uygulanması sebebiyle, bu maddenin
yürürlüğe girdiği tarihten önceki dönemlere ilişkin olmak üzere ilgili kanunlarla
sağlanan prim teşvik, destek ve indirimlerinden geriye yönelik olarak yararlanılamaz
ve yararlanılmış olan prim teşvik, destek ve indirimleri değiştirilemez. Bu fıkranın
uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Kurum ile ilgisine göre prim teşvik, destek
ve indirimi sağlayan bakanlık ve/veya kurumca müştereken belirlenir.
EK MADDE 21– (Ek:1/7/2022-7417/17 md.)
Seçimler
neticesinde Belediye Başkanı görevinde bulunanlardan 5434 sayılı Kanunun bu
Kanunla yürürlükten kaldırılan ek 68 inci maddesinde belirtilen şartları haiz
olanların bu Kanunun 27, 29, 47 ve geçici 2 nci maddelerine göre aylık
başlangıç tarihi itibariyle hesaplanan aylık tutarlarına, emsali belediye başkanının
almakta olduğu makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı
tutarı ayrıca ilave edilir. Bu fıkra kapsamında hesaplanan tutar, hak
sahiplerinin aylıklarına 34 üncü maddede belirlenen oranlara göre ilave edilir.
Birinci
fıkra kapsamında aylıklarına makam, temsil veya görev tazminatı eklenenler
hakkında Kanunun geçici 4 üncü maddesinin onbirinci fıkrası hükümleri uygulanmaz.
Bu
maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce bu Kanun ile bu Kanun öncesinde yürürlükte
bulunan kanunların mülga hükümlerine göre aylık bağlananlardan, Kanunun geçici
4 üncü maddesinin onbirinci fıkrası kapsamında olmayanlardan bu madde kapsamına
girenler de, maddenin yürürlük tarihini takip eden aybaşından itibaren bu
hükümlerden yararlandırılır ve bunlara geçmişe yönelik herhangi ödeme yapılmaz.
Bu
madde kapsamında ödenen tazminatlar ödendikçe iki ay içinde faturası karşılığında
Hazineden tahsil edilir.
EK MADDE 22– (Ek:1/7/2022-7417/18 md.)
Bakan
yardımcılarından 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ek 68
inci maddesine göre makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil tazminatı
ödenenler hariç olmak üzere, söz konusu mülga ek 68 inci maddede belirtilen
şartları haiz olanlara, Kurumca bu Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca bağlanan
aylıklarına ilave olarak bakan yardımcıları için belirlenen makam ve temsil
tazminatı tutarı ayrıca ilave edilir. Bu fıkra kapsamında hesaplanan tutar, hak
sahiplerinin aylıklarına 34 üncü maddede belirlenen oranlara göre ilave edilir.
Mülga ek 68 inci maddenin birinci fıkrasında öngörülen iki yıllık sürenin hesabında
makam tazminatına müstahak görevler ile sigortalı olup olmadıklarına
bakılmaksızın bakan yardımcısı olarak geçen sürelerin tamamı dikkate alınır.
Bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihten önce
Kurumca bu Kanun ve ilgili mevzuat uyarınca aylık bağlanan bakan yardımcıları
da, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden aybaşından itibaren, aynı
usul ve esaslar çerçevesinde birinci fıkra hükmünden yararlandırılır ve bunlara
geçmişe dönük herhangi bir ödeme yapılmaz.
Bu
madde kapsamında ödenen tazminatlar ödendikçe iki ay içinde faturası
karşılığında Hazineden tahsil edilir.
EK MADDE 23– (Ek:16/11/2022-7421/18 md.)
Kömür
ve linyit madenlerinin yer altı işlerinde meydana gelen iş kazası sonucunda
ölen sigortalının; genel sağlık sigortası primi dâhil kendi sigortalılığı
nedeniyle prim ve prime ilişkin her türlü borçları terkin edilir ve ölüm tarihinde
sigortalıya ilişkin şartlar aranmaksızın hak sahiplerine aylık bağlanır. Bu
şekilde bağlanan aylıklara ilişkin primlerin eksik olan kısmı Hazine ve Maliye
Bakanlığınca Kuruma ödenir.
Gelir
ve aylıkların hesaplanması ile hak sahiplerine paylaştırılmasında sigortalının
ölüm tarihinde yürürlükte olan Kanun hükümleri esas alınır.
Birinci
fıkra kapsamında ölen sigortalının anne ve babasına gelir ve aylık
bağlanmasında, 34 üncü maddenin birinci fıkrasının (d) bendinde belirtilen her
türlü kazanç ve irattan elde etmiş olduğu gelirinin asgari ücretin net
tutarından daha az olması ve diğer çocuklarından hak kazanılan gelir ve
aylıklar hariç olmak üzere gelir ve/veya aylık bağlanmamış olması şartları
aranmaksızın gelir ve aylık bağlanır.
Bu
maddenin yürürlük tarihinden önce kömür ve linyit madenlerinin yer altı
işlerinde meydana gelen iş kazası sonucu vefat eden sigortalıların hak
sahiplerinin bu madde kapsamında yazılı istekte bulunması halinde gelir ve
aylıkları, bu maddenin yürürlüğe girdiği tarihi takip eden ay
başından başlatılır ve bağlanan gelir ve aylıklar için geriye dönük
herhangi bir ödeme yapılmaz.
Birinci
fıkrada belirtilen nedenlerden dolayı ölen sigortalının eş ve çocuklarından
birisi, eşi ve çocuğu yoksa kardeşlerinden birisi olmak üzere toplam bir kişi,
ilgili mevzuatta aranan şartlara tabi olmaksızın kamu kurum ve kuruluşlarının
sürekli işçi kadrolarında istihdam edilir. İstihdam edilecek kişilerin Çalışma
ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca atama teklifi yapılır ve işçi kadrosu
bulunmaması halinde atama teklifi yapılması ile birlikte ilgili kurum ve
kuruluşta sürekli işçi kadrosu ihdas edilmiş ve bu kadroların boşalması halinde
iptal edilmiş sayılır. Bu fıkraya göre istihdam hakkından yararlanacak
kişilerin tespiti, bu kişilerde aranacak şartlar ve istihdama ilişkin diğer
hususlar ile bu maddenin uygulanmasına ilişkin usul ve esaslar Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığınca müştereken tespit
edilir.
İKİNCİ BÖLÜM
Geçici ve
Son Hükümler
Malûllük,
yaşlılık ve ölüm sigortasına ilişkin bazı geçiş hükümleri
GEÇİCİ
MADDE 1- (Değişik:
17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu ile 2925 sayılı Tarım İşçileri
Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(a) bendi kapsamında, 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar
Sosyal Sigortalar Kanunu ve bu Kanunla mülga 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve
Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında, 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli
Sandığı Kanununa tabi olanlar, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c)
bendi kapsamında kabul edilir.
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı,
2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga
17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı kanunlara göre bağlanan veya hak kazanan; aylık,
gelir ve diğer ödenekler ile 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı Kanunun 1 inci maddesine
göre ödenmekte olan ek ödemenin verilmesine devam edilir. Bu gelir ve aylıkların
durum değişikliği nedeniyle artırılması, azaltılması, kesilmesi veya yeniden bağlanmasında,
bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarih itibarıyla 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı ve 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı
kanunlara göre ödenmekte olan sosyal yardım zammı ile telafi edici ödeme tutarları,
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihte ödenen tutarlar esas alınarak, ilgililerin
gelir ve aylıklarına ilâve edilerek ödenir. Sosyal yardım zammının ilavesinde tamamı
dağıtılacak şekilde, hak sahiplerinin gelir ve aylıklardaki hisseleri esas alınır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bentlerine göre sigortalı sayılanlara ve bunların
hak sahiplerine bağlanmış olan aylık ve gelirler, 55 inci maddenin ikinci fıkrasına
göre artırılır.
506, 1479, 2925, 2926 ve 5434
sayılı kanunlar kapsamında geçen sigortalılık süresi fiili hizmet süresi ve prim
ödeme gün sayısı, genel sağlık sigortasının uygulanmasında gerekli olan sigortalılık
süresi ve prim ödeme gün sayılarında dikkate alınır.
Bu Kanundan önce yürürlükte
bulunan sosyal güvenlik kanunlarına tâbi geçen çalışmalar için bağlanacak aylıkların
hesabı
GEÇİCİ MADDE 2 – (Değişik: 17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli
ve 1479 sayılı, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli
ve 2926 sayılı kanunlara tabi olanlara bağlanacak yaşlılık aylıkları aşağıdaki şekilde
hesaplanır:
a) Sigortalının bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihe kadar geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına veya
fiilî hizmet süresine ait aylık; bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki kanun
hükümlerine göre, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı veya fiilî
hizmet süresi üzerinden, bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla hesaplanacak aylığının
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihe kadarki prim ödeme gün sayısı veya fiilî hizmet
süresi ile orantılı bölümü, aylık talep tarihine kadar geçen yıllar için, her yıl
gerçekleşen güncelleme katsayısı ile çarpılarak hesaplanır.
b) Sigortalının bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten sonra geçen sürelerdeki prim ödeme gün sayılarına ait
aylığı, aylık talep tarihindeki toplam prim ödeme gün sayısı üzerinden 29 uncu madde
hükümlerine göre hesaplanacak aylığının, bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki
prim ödeme gün sayısına orantılı bölümü kadardır. Ancak, Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce 3600 prim gün sayısını doldurmamış olan sigortalıların yaşlılık aylığı
bağlama oranının hesabında, sigortalının Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra
geçen ve Kanunun yürürlük tarihinden önceki prim gün sayısını 3600 güne tamamlayan
hizmet sürelerinin her 360 günü için %3 oranı esas alınır.
c) Aylık, (a) ve (b) bentlerine
göre hesaplanan kısmî aylıkların toplamından oluşur. Aylıklar ayrıca 29 uncu maddenin
son fıkrasına göre artırılarak belirlenir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarih itibarıyla 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 82 nci maddesinin
(a) bendine göre gösterge sistemi içinde hesaplanacak kısmî aylıklara esas gösterge,
sigortalıların ortalama yıllık kazanç hesabına giren takvim yılı sayısı esas alınmak
suretiyle hazırlanacak olan gösterge ve üst gösterge tespit tabloları esas alınarak
belirlenir.
Bu Kanunun yürürlük tarihine
kadar geçen sürelere ilişkin aylığın hesabında esas alınan asgari aylık tutarı ile
17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici 82 nci maddesinin ikinci fıkrasına
göre belirlenen eski tam aylık tutarı, toplam prim ödeme gün sayısı içinde bu Kanunun
yürürlük tarihine kadar geçen prim ödeme gün sayısının oranına tekabül eden tutar
üzerinden esas alınır.
Yurt dışı hizmet borçlanması
yapanların aylıkları da yukarıda belirtilen fıkralara göre hesaplanır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamında sigortalı sayılanlardan, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce ilgili kanun hükümleri ile bu madde hükümlerine
göre yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra çalışmaya başlaması nedeniyle aylıkları
kesilenlerden, işten ayrılarak yeniden yaşlılık aylığı bağlanması için yazılı istekte
bulunanların yeni aylıkları, bu Kanunun 30 uncu maddesinin üçüncü fıkrasına göre
hesaplanır.
Malûllük ve ölüm aylıkları,
bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamındaki sigortalılar
için yukarıdaki fıkralarda belirtilen hükümler, (b) bendi kapsamındaki sigortalılar
için ise bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlere göre esas alınan süreler
dikkate alınarak 27 nci veya 33 üncü madde hükümlerine göre hesaplanır.
Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce sigortalı veya iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe
girdiği tarihten sonra aylık talebinde bulunanlardan, farklı sosyal güvenlik kurumlarına
ya da bu Kanunda belirtilen sigortalılık hallerinden birden fazlasına tabi olanlara
aylık bağlanmasına esas alınacak kanun, bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine
göre tespit olunur ve bunlar hakkında, bu Kanunun geçici maddelerindeki hükümler
uygulanır. Ancak, bunlardan bu Kanunun geçici 4 üncü maddesi kapsamına girmeyenlere
5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanmaz. Bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanuna göre
5434 sayılı Kanun hükümleri uygulanması gerekenlerden, bu Kanunun geçici 4 üncü maddesi
kapsamına girmeyenler için, bu maddenin birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri esas
alınır. (a) bendi hükümlerinin uygulamasına esas alınacak kanun, bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında geçen süreler hariç, bu Kanunla
mülga 2829 sayılı Kanun hükümlerine göre belirlenir. Bu Kanuna tabi hizmetlerle
506 sayılı Kanunun geçici 20 nci maddesine tabi sandıklarda geçen hizmetlerin birleştirilmesinde
de bu fıkra hükümleri esas alınmak suretiyle bu Kanunla mülga 2829 sayılı Kanun
hükümleri uygulanır.
Önceki mevzuat hükümlerinin uygulanması[191]
GEÇİCİ
MADDE 3- (Değişik:
17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanuna göre çıkarılması gereken yönetmelikler ile diğer düzenlemeler
yürürlüğe girinceye kadar, mevcut tüzük ve yönetmelikler ile diğer düzenlemelerin,
bu Kanuna aykırı olmayan hükümleri uygulanmaya devam edilir.
5434
sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ
MADDE 4- (Değişik:
17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarih itibarıyla 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Kanuna göre; aylık, tazminat, harp
malûllüğü zammı, diğer ödemeler ve yardımlar ile 8/2/2006 tarihli ve 5454 sayılı
Kanunun 1 inci maddesine göre ek ödeme verilmekte olanlara, bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanunda kendileri için belirtilmiş olan
şartları haiz oldukları müddetçe bunların ödenmesine devam olunur. Ancak, 5 ilâ
10 yıl arasında fiili hizmet süresi olan iştirakçilerden dolayı dul ve yetim aylığı
almakta olanların, aylık ve diğer ödemeleri, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci
maddelerindeki şartları haiz oldukları müddetçe devam edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce iştirakçiliği sona erenlerden tahsis talebinde bulunacaklar ile bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre tahsis
talebinde bulunanlardan işlemleri devam edenler hakkında, bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır.
5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi
olup bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendine tabi olarak çalışmaya başlayanlardan vazife malûllüğü kapsamına
girenler hakkında, bu Kanunun 47 nci maddesinin birinci fıkrasına göre işlem yapılır. (Ek cümle: 4/7/2012-6353/85 md.) 5434 sayılı Kanunun mülga hükümlerine göre vazife malullüğü aylığı
bağlananlardan malullüklerinin sürekli olduğuna Kurum Sağlık Kurulunca karar verilen
iştirakçiler yine aynı Kanunun 40 ıncı maddesinde belirtilen yaş hadleri ile özel
kanunlarındaki yaş hadlerini doldurduğu tarihe kadar yeniden muayene edilmelerini
Kurumdan isteyebilir.
Bu Kanunda aksine bir hüküm
bulunmadığı takdirde; iştirakçi iken, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla
bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanlar, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak
çalışmış olup bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendine tabi olarak
yeniden çalışmaya başlayanlar ile bunların dul ve yetimleri hakkında bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan hükümleri de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem
yapılır. (Ek cümle: 11/10/2011-KHK-666/5 md.) Bu fıkra kapsamına girenlerden 375 sayılı
Kanun Hükmünde Kararnamenin ek 10 uncu maddesi kapsamında bulunanların emekli kesenekleri
ile kurum karşılıklarının hesabında, işgal ettikleri kadrolar için ilgili mevzuatında
belirlenen unsurlar esas alınır.
Bu madde kapsamına girenlerin
aylıklarının bağlanması, artırılması, azaltılması, kesilmesi, yeniden bağlanması,
toptan ödemeleri, ilgi devamı, ihya ve borçlanmaları, diğer ödemeler ve yardımlar
ile emeklilik ikramiyeleri hakkında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan hükümleri
de dahil 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre işlem yapılır ve bu maddenin uygulanmasında
mülga 2829 sayılı Kanun hükümleri ayrıca dikkate alınır. (Ek cümle: 16/6/2010-5997/10
md.) Ancak, Polis Akademisinde
öğrenim görmekte olan öğrencilerin yetim aylıkları bu öğrenimleri süresince kesilmeksizin
ödenmeye devam edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce 5434 sayılı Kanun hükümlerine tabi olarak çalışmaya başlamış olup,
çalışmaya başlamadan önce ilgili mevzuatına göre alınmış ve en az % 40 oranında
engelli olduklarını gösterir sağlık kurulu raporu bulunanlar ile en az % 40 oranında
doğuştan engelli olduklarını belgeleyenlerden aylık talep tarihinde bu Kanunun 4
üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı olanlara; en az
5400 gün uzun vadeli sigorta kolları primi bildirilmiş ya da emekli keseneği ödenmiş
olması kaydıyla, istekleri halinde bu madde hükümleri esas alınarak yaşlılık aylığı
bağlanır. Ancak çalışmaya başladıktan sonra, Kurumca yetkilendirilen sağlık hizmet
sunucularının sağlık kurullarınca usulüne uygun düzenlenecek raporlar ve dayanağı
tıbbî belgelerin incelenmesi sonucu, Kurum Sağlık Kurulunca çalışma gücündeki kayıp
oranının;
a) %50 ilâ %59 arasında olduğu
anlaşılan sigortalılar, en az 5760,
b) %40 ilâ %49 arasında olduğu
anlaşılan sigortalılar, en az 6480,
gün uzun vadeli sigorta kolları
primi bildirilmiş olması kaydıyla, haklarında bu fıkra hükümleri uygulanır.[192]
Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte kamu idarelerinde hizmet akdi ile veya sözleşmeli olarak
çalışanlardan; ilgili kanunları gereği 5434 sayılı Kanun ile ilgilendirilenler aynı
statüde çalışmaya devam ettikleri sürece, bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(c) bendine göre sigortalı sayılırlar ve bunlar hakkında bu madde hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce iştirakçi olup, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
itibarıyla bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamına alınanların
kesenek ve karşılıkları, fiili hizmet zammı ve itibari hizmet süresi karşılıkları
ile %100 artış farkları hakkında 5434 sayılı Kanunun bu Kanunun yürürlüğe girmeden
önceki hükümleri uyarınca işlem yapılır. (Değişik ikinci cümle: 31/7/2008-5797/3
md.) Geçici 12 nci maddenin ikinci fıkrası uyarınca kamu idarelerinin sağlık hizmetlerinin
sağlanmasına ilişkin görevlerinin Kurum tarafından devralındığı tarihten itibaren,
kamu idarelerince bu kapsamdaki sigortalılar için her ay emekli keseneklerine esas
aylıklarının %12’si oranında ayrıca genel sağlık sigortası primi ödenir. Bunlar için Kanunun 81 inci maddesinin (h) fıkrası uyarınca
ödenecek ek karşılıkların hesabında, genel sağlık sigortası primi tutarları dikkate
alınmaz.
5434 sayılı Kanuna göre ödenen
aylıklar ile bu madde kapsamında bağlanacak aylıklar, memur maaş katsayılarındaki
artışlara göre yükseltilir. Ayrıca 5434 sayılı Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
sonra barem, teşkilat, kadro ve sair kanunlar ile aynı rütbe, kadro ve sair kanunlarda
yapılacak değişiklikler sonucunda aylık tutarlarında meydana gelecek yükselmeler,
aynı rütbe, kadro unvanı ve dereceden bağlanmış bulunan emeklilik, malullük ve vazife
malullük aylıkları ile dul ve yetim aylıkları hakkında da uygulanır.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihte Polis Akademisi ile fakülte ve yüksek okullarda Emniyet Genel Müdürlüğü
hesabına okuyan veya kendi hesabına okumakta iken Emniyet Genel Müdürlüğü hesabına
okumaya devam eden öğrenciler ile (İptal
ibare: Anayasa Mahkemesi’nin 13/12/2022 tarihli ve E.:2021/35, K.:2022/161
sayılı Kararı ile.) 4 üncü maddenin birinci
fıkrasının (c) bendi kapsamında çalışmakta olanların, bahse konu okullarda geçen
başarılı eğitim süreleri, istekleri halinde; borçlanma
talep tarihinde ilgisine göre en az aylık alan polis veya komiser yardımcısının
emekli keseneğine esas unsurları üzerinden, bu sürelere ait sigortalı ve işveren
hissesi priminin tamamı borçlandırılmak suretiyle hizmetten sayılır. Bundan doğacak
borç tutarının tamamı borcun tebliğ edildiği tarihten itibaren iki yıl içinde kendileri
tarafından ödenir. Ayrıca, bu Kanunun yürürlüğe girmesinden önce üniversitelerin
çeşitli fakülte, yüksek okul veya meslek yüksek okullarında kendi hesabına öğrenim
yaptıktan sonra muvazzaf astsubay nasbedilenlerin sözü edilen okullarda geçen başarılı
öğrenim süreleri de istekleri halinde; borçlanma talep tarihinde en az aylık alan
astsubay çavuşun emekli keseneğine ait unsurlar üzerinden, bu fıkradaki esaslar
dâhilinde borçlandırılarak tahsil edilmek suretiyle hizmetten sayılır.
Bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce, seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış
olup, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan ek 68 inci maddesine göre makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil
veya görev tazminatı ödenenler hariç olmak üzere, sosyal güvenlik kanunlarına göre
emeklilik veya yaşlılık aylığı almakta olanlardan; 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine göre aylık bağlanması şartlarını haiz olanlara,
bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, bu kişilerden bu Kanunun yürürlük tarihi
itibarıyla 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine
göre aylık bağlanması şartlarını haiz olmayanlara ise bu şartları haiz oldukları
tarihten itibaren 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ek 68 inci
maddesinde belirtilen şartlar da dikkate alınarak, emsali belediye başkanının almakta
olduğu makam tazminatı ve buna bağlı olarak temsil veya görev tazminatı tutarı,
almakta oldukları emeklilik veya yaşlılık aylıklarına ilâve edilmek suretiyle ödenir.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce seçimler neticesinde belediye başkanı olarak
görev yapmış olup, bu Kanuna göre sigortalı iken yaşlılık aylığı bağlananlardan;
5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesine göre aylık
bağlanması şartlarını haiz olanlara bu Kanunun geçici 2 nci ve geçici 4 üncü maddeleri
hükümleri de dikkate alınarak bu fıkrada belirtilen şartlar dahilinde söz konusu
tazminatlar aylıklarına ilâve edilmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlük tarihinden
önce seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olanlardan ölenlerin
bu Kanunun 32 nci maddesinde belirtilen şartlara sahip olmaları halinde, 5434 sayılı
Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ek 68 inci maddesinde belirtilen şartlar
da dikkate alınarak, hak sahiplerine bu Kanunun 34 üncü, geçici 1 inci, geçici 2
nci ve geçici 4 üncü maddeleri hükümlerine göre söz konusu tazminatlar bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce ölenler için bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren, bu
Kanunun yürürlük tarihinden sonra ölenler için ise ölüm tarihinden itibaren ölüm
aylıklarına eklenmek suretiyle ödenir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce
seçimler neticesinde belediye başkanı olarak görev yapmış olanlardan; malullük aylığı
almakta olanlar ile malullük aylığına hak kazanacaklar 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla
yürürlükten kaldırılan 39 uncu maddesinde belirtilen aylık bağlamaya ilişkin şartlar
dikkate alınmaksızın yukarıda belirtilen tazminat haklarından yararlandırılır. Bu
fıkraya göre tazminat tutarları ödendikçe Hazineden tahsil edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önceki dönemlere ait 5434 sayılı Kanundan kaynaklanan alacakların takip
ve tahsil işlemleri 5434 sayılı Kanunun bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili
hükümlerine göre Kurumca sonuçlandırılır. Ancak bunlardan bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce Maliye Bakanlığının ilgili birimleri tarafından takip ve tahsil işlemleri
başlatılmış olanların işlemleri bunlar tarafından sonuçlandırılır.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalıların borçlandığı, ihya ettiği
hizmetleri ile birlikte bu Kanuna göre aylığa hak kazanmaları ve müracaat etmeleri
halinde, paranın ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren kendilerine aylık
bağlanır. Ancak emeklilik ikramiyesi ödenmiş süreler emeklilik ikramiyesinde nazara
alınmaz.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce ölen, ancak bu Kanunla yürürlükten kaldırılan ilgili kanun hükümlerine
göre ölüm aylığının bağlanabilmesi için yeterli prim ödeme gün sayısı olmayan sigortalının
hak sahiplerinin, prim ödeme gün sayısı bakımından bu Kanun hükümlerine göre ölüm
aylığına hak kazanması halinde, müracaat tarihini takip eden aybaşından itibaren,
bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre hesaplanacak
aylıkları, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37 nci maddelerine göre ödenir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce 5434 sayılı Kanuna göre iştirakçi olup bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrası kapsamında sigortalılığı
bulunmayanların borçlandığı, ihya ettiği hizmetleri ile birlikte bu Kanuna göre
aylığa hak kazanmaları ve müracaat etmeleri halinde, bu maddeye göre borçlandığı
ve ihya ettiği hizmetlerine ait paranın ödendiği tarihi takip eden ay başından itibaren
kendilerine bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 5434 sayılı Kanun hükümlerine göre
hesaplanarak aylık bağlanır. Hak sahipleri hakkında bu fıkra hükmü uygulanmak suretiyle
aylığa hak kazandıklarında hesaplanan aylıkları, bu Kanunun 32 nci, 34 üncü ve 37
nci maddelerine göre ödenir. Ancak bu süreler emeklilik ikramiyesinde nazara alınmaz.
Kesenek veya toptan ödemeleri
zamanaşımına uğramış olması nedeniyle hizmetleri tasfiye edilmiş olanların, tasfiye
edilmiş süreleri bu Kanuna göre birleştirilecek hizmetlerden kabul edilir.
Personel
mevzuatına göre almış oldukları disiplin cezası sonucu 23/4/1999 tarihi ile 14/2/2005
tarihleri arasında memuriyetleri sona erenlerden, 22/6/2006 tarihli ve 5525 sayılı
Kanun uyarınca haklarında verilmiş disiplin cezaları bütün sonuçları ile ortadan
kaldırılanların, bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren 30/6/2011 tarihine kadar
Kuruma müracaatları halinde, görevlerinden ayrıldıkları tarih ile göreve başladıkları
tarih arasındaki prim veya kesenek ödenmemiş süreleri, istekleri halinde, görevlerinden
ayrıldıkları derece ve kademelerine prim veya kesenek ödenmemiş veya borçlanmak
istedikleri sürenin her üç yılına bir derece ve her yılına bir kademe verilmek ve
öğrenim durumları itibariyle 657 sayılı Devlet Memurları Kanununun 36 ncı maddesindeki
yükselebilecekleri dereceleri geçmemek üzere tespit edilecek derece, kademe ve ek
göstergeleri ile emekli keseneğine esas aylığın hesabına ait tüm unsurların toplamının
müracaat tarihinde yürürlükte olan katsayı ile çarpımı sonucu bulunacak tutarlar
esas alınarak, yine o tarihteki kesenek ve karşılık oranları borçlandırılmak suretiyle
hizmetten sayılır. Bundan doğacak borç tutarının tamamı borcun tebliğ edildiği tarihten
itibaren 31/12/2014 tarihine kadar kendileri tarafından eşit taksitlerle veya defaten
ödenir.[193]
(Ek
fıkra: 4/7/2012-6353/85 md.) İç güvenlik veya istihbarat görevi ifa eden kamu kurum ve kuruluşlarınca
yerine getirilen uçuş veya dalış hizmetleri sırasında, uçuşun havadaki ve yerdeki
veya dalgıçlığın çeşitli sebep ve tesiri ile malul olanlar ile hayatını kaybedenler
hakkında 5434 sayılı Kanunun mülga 64 üncü maddesi hükümleri aynen uygulanır.
Toptan
ödeme ve ihya geçiş hükümleri
GEÇİCİ
MADDE 5- (Değişik:
17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için bu Kanuna
göre yapılacak toptan ödemelerin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki hizmet
sürelerine ait bölümü, bu Kanunla bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan ilgili kanun
hükümlerine göre bu Kanunun yürürlük tarihi itibarıyla hesaplanarak, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih ile toptan ödemenin yapılmasına ilişkin yazılı istek tarihine
kadar geçen yıllar için her yılın güncelleme katsayısı ile çarpılarak bulunan tutar,
bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonraki süreler için bu Kanuna göre hesaplanan
toptan ödeme tutarına ilâve edilerek ödenir.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (a) ve (b) bentleri kapsamındaki sigortalılar için bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce toptan ödeme yapılarak tasfiye edilen hizmetlerin
31 inci, 36 ncı ve 41 inci maddelere göre ihyasında veya borçlanılmasında, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarih itibarıyla bu Kanunla bazı maddeleri yürürlükten kaldırılan
ilgili kanun hükümlerine göre hesaplanan tutarı, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarih
ile ihya talebine ilişkin yazılı istek tarihi arasında geçen yıllar için, her yılın
güncelleme katsayısı ile çarpılarak bulunan değeri dikkate alınır.
506 sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ
MADDE 6- 17/7/1964 tarihli
ve 506 sayılı Kanuna göre 1/4/1981 tarihinden önce malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına
tescil edilmiş olanlar hakkında, bu Kanunun 38 inci maddesinin ikinci fıkrasındaki
sigortalılık süresinin 18 yaşın doldurulduğu tarihten başlayacağına ilişkin hükmü
uygulanmaz.
506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununun mülga ek 24 üncü maddesinde sayılan kurum ve kuruluşlarca,
Kuruma ödenmeyen sosyal yardım zamları, Hazine tarafından ilgili kurum ve kuruluşlardan
tahsil edilmek üzere Kuruma ödenir.
(Değişik üçüncü fıkra: 17/4/2008-5754/69 md.) 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı Kanun hükümlerine göre yapılmış olan işyeri tescilleri, bu
Kanun hükümlerine göre yapılmış sayılır.
506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 86 ncı maddesi hükmüne göre topluluk sigortasına
tâbi olanların ödedikleri iş kazası, meslek hastalığı, hastalık, analık, malullük,
yaşlılık ve ölüm sigortaları primleri genel sağlık sigortası dahil bu Kanuna göre
ödenmiş sayılır. Bu süreler yatırıldıkları sigorta kolları bakımından başlangıç
süresi ve prim ödeme gün sayısı olarak kabul edilir.
Bu Kanunun
yürürlük tarihi itibarıyla 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 86 ncı maddesine
göre malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları bakımından topluluk sigortasına devam
edenler, bu Kanunun 4 üncü maddesi kapsamında durumları değerlendirilerek, durumlarına
uyan bent kapsamında sigortalı sayılırlar. Bunların kendileri veya işverenleri tarafından
verilmesi gereken belgeler en geç üç ay içinde Kuruma verilmek zorundadır.
506 sayılı
Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 96 ncı maddesinin ikinci fıkrasına göre Sosyal
Sigortalar Kurumuna devir olan sandıklardan 23/1/1968 tarihli ve 991 sayılı Kanunun
geçici 2 nci maddesine göre bağlanmış emekli, adi malullük veya vazife malullük
aylıkları ile 23/1/1968 tarihli ve 991 sayılı Kanunun geçici 1 inci maddesinin birinci
fıkrasına göre Kurumca bağlanan aylıklarla dul ve yetim aylıkları (aylık alan tek
kişi de olsa) toplamı, net asgarî ücretin %70’inden aşağı olamaz.
Aylık
bağlama şartları bakımından bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (a)
bendi kapsamında sigortalı sayılarak aylık bağlanacaklar için;
(Mülga:
17/4/2008-5754/69 md.)
b) (Değişik:
17/4/2008-5754/69 md.) 28 inci maddenin üçüncü fıkrasında belirtilen 5400 günlük süre
ilk defa;
1) 30/4/2008 tarihi ile 31/12/2008
tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 4600 gün olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren
sigortalı sayılanlar için ise her takvim yılı başında 4600 güne 100 gün eklenmek
suretiyle 5400 günü geçmemek üzere,
c) (Değişik: 17/4/2008-5754/69 md.) 28 inci maddenin dördüncü
fıkrasında belirtilen 3960 günlük süre ilk defa;
1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarih ile 31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 3700 gün olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren
sigortalı sayılanlar için ise her takvim yılı başında 3700 güne 100 gün eklenmek
suretiyle 3960 günü geçmemek üzere,
d) (Değişik: 17/4/2008-5754/69 md.) 28 inci maddenin beşinci fıkrasının
(a) bendinde belirtilen 4320 günlük süre ilk defa;
1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarih ile 31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 3700 gün olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren
sigortalı sayılanlar için ise her takvim yılı başında 3700 güne 100 gün eklenmek
suretiyle 4320 günü geçmemek üzere,
e) (Değişik: 17/4/2008-5754/69 md.) 28 inci maddenin beşinci fıkrasının
(b) bendinde belirtilen 4680 günlük süre ilk defa;
1) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarih ile 31/12/2008 tarihleri arasında sigortalı sayılanlar için 4100 gün olarak,
2) 1/1/2009 tarihinden itibaren
sigortalı sayılanlar için ise her takvim yılı başında 4100 güne 100 gün eklenmek
suretiyle 4680 günü geçmemek üzere,
uygulanır.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/69 md.) Sosyal güvenlik sözleşmesi
imzalanmamış ülkelerde iş üstlenen işverenlerce çalıştırılmak üzere bu ülkelere
götürülen Türk işçilerinden, bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sadece malullük,
yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi topluluk sigortasına devam edenler ile isteğe
bağlı sigortalı olarak söz konusu ülkelere götürülmüş olan sigortalıların, bu Kanunun
5 inci maddesinin (g) bendi kapsamında sigortalılıkları bu Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren üç ay içerisinde işverenlerince sağlanır ve buna ilişkin yükümlülükler
yerine getirilir.
506,
1479, 5434, 2925, 2926 sayılı kanunlara ilişkin ortak geçiş hükümleri
GEÇİCİ
MADDE 7- (Değişik:
17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun yürürlük tarihine
kadar 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı, 17/10/1983
tarihli ve 2925 sayılı, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı, 8/6/1949
tarihli ve 5434 sayılı kanunlar ile 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Kanunun geçici
20 nci maddesine göre sandıklara tabi sigortalılık başlangıçları ile hizmet süreleri,
fiilî hizmet süresi zammı, itibarî hizmet süreleri, borçlandırılan ve ihya edilen
süreler ve sigortalılık süreleri tabi oldukları kanun hükümlerine göre değerlendirilir.
Kanunun yürürlük tarihinden
önce 24/6/1965 tarihli ve 635, 18/3/1986 tarihli ve 3269, 22/7/1965 tarihli ve 644,
1/11/1983 tarihli ve 2937, 25/3/1957 tarihli ve 6940 ve 26/10/1990 tarihli ve 3671
sayılı kanunlar ile 5434 sayılı Kanunun 32 nci maddesine göre fiili hizmet süresine
müstehak görevlerde çalışanların bu görevlerde geçirdikleri süreler bu Kanunun 40
ıncı maddesi gereğince aranan 3600 günün doldurulmasında nazara alınır. 17/7/1964
tarihli ve 506 sayılı Kanunun ek 5 inci maddesinde sayılan itibari hizmet süresi
kapsamında yer alıp bu Kanunun 40 ıncı maddesinde sayılmayan işlerde bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce geçen çalışma sürelerinin bu maddenin birinci fıkrası kapsamında
değerlendirilmesinde 3600 gün prim ödeme şartı aranmaz.
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (c) bendi kapsamındaki sigortalıların borçlandıkları hizmetleri
nedeniyle borçlanma tutarlarından ödenmeyen kısmı var ise aylıklarından emekli keseneği
oranında tahsil edilmeye devam edilir.
Aylıkların hesabında 41 inci
maddeye ve 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı Kanuna göre yapılan borçlanmaların bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önceki sürelere ait kazançları, bu Kanunla yürürlükten
kaldırılan ilgili kanun hükümlerine göre değerlendirilir. Ancak, bu Kanunun 4 üncü
maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında bulunan sigortalılar için bu
Kanunun yürürlük tarihinden önceki dönemlere ait sürelerin bu Kanunun yürürlük tarihinden
sonra borçlanılması halinde de 41 inci madde ve 8/5/1985 tarihli ve 3201 sayılı
Kanun hükümleri uygulanır. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/48 md.) 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında değerlendirilen 1/10/2008 tarihinden önceki
yurt dışı borçlanma sürelerine göre tespit edilen basamaklar, 2008 yılı Eylül ayında
yürürlükte bulunan gelir tablosunda, 41 inci maddenin beşinci fıkrası hükmüne göre
belirlenen prime esas aylık kazanca yakın gelire karşılık gelen basamağı geçemez.
Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce birden fazla dosyadan gelir veya aylık alınması durumunda bu Kanunun
yürürlük tarihinden sonra yeni dosyadan gelir veya aylık alınmasına hak kazanılması
durumunda yeni bağlanacak dosyadaki gelir ve aylık miktarı da dahil olmak üzere
mukayese yapılarak en düşük miktarlı dosya kapsamdan çıkarılır.
Birinci fıkrada belirtilen
kanunlar kapsamında zorunlu sigortalı sayılanlar ile isteğe bağlı sigortalı olup
sağlık sigortasından yararlananların prim ödeme gün sayıları da genel sağlık sigortası
prim ödeme gün sayısı olarak değerlendirilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten sonra 4 üncü maddenin birinci fıkrasının © bendine göre ilk defa sigortalı
olanların sigortalılık başlangıç tarihinden önceki süreleri, bu Kanunun 41 ve 46
ncı maddeleri, 5434 sayılı Kanunun ek 31 inci maddesi ile 3201 sayılı Kanuna göre
borçlandırılmaları halinde, sigortalılığın başlangıç tarihinin geriye götürülmesini
ve haklarında bu Kanunun geçici maddelerinin uygulanmasını gerektirmez.
Kanunun yürürlük tarihinden
önce 5434 sayılı Kanunun ilgili hükümlerine göre itibari hizmet süresine müstehak
kadro ve görevlerde bulunanlardan bu Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(c) bendi kapsamında çalışmaya devam edenlerin itibari hizmet süreleri hakkında,
bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümlerinin uygulanmasına devam edilir.
30/4/2008 tarihinden sonra
506, 1479, 5434, 2925 ve 2926 sayılı kanunlara göre ilk defa sigortalı veya iştirakçi
olanlar hakkında bu Kanunun 28 inci maddesinin ikinci ve üçüncü fıkrası hükümleri
uygulanır. Geçici 2 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendinin son cümlesi hükmü
bunlar hakkında uygulanmaz.
(Ek fıkra:
17/1/2012-6270/13 md.) 24/7/2003 tarihli ve 4956 sayılı Kanunun 48 inci maddesi ile değişik,
mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Kanunun 2 nci maddesi hükmü 2/8/2003 tarihi
öncesi için de uygulanır.
1479
sayılı Kanuna ilişkin geçiş hükümleri
GEÇİCİ
MADDE 8- (Değişik:
17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinin (4) numaralı alt bendi hariç diğer alt bentlerine
göre sigortalılık niteliği taşıdıkları halde bu Kanunun yürürlük tarihine kadar
kayıt ve tescillerini yaptırmayanların sigortalılık hak ve yükümlülüğü bu Kanunun
yürürlük tarihinden itibaren başlar. Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının
(b) bendinin (4) numaralı alt bendine göre sigortalı sayılanların hak ve yükümlülüğü
ise 7 nci maddenin birinci fıkrasının (b) bendine göre başlar.
Ancak, bu Kanunun 4 üncü maddesinin
birinci fıkrasının (b) bendinin (1) ve (3) numaralı alt bentlerine göre sigortalı
sayılanlardan bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren sigortalılıkları başlatılanların,
bu Kanunun yürürlük tarihi ile 4/10/2000 tarihi arasında geçen vergi mükellefiyet
süreleri bulunmak kaydıyla, sigortalının bu Kanunun yürürlük tarihinden itibaren
6 ay içinde talepte bulunması halinde, vergi mükellefiyet sürelerinin tamamı için
80 inci maddenin ikinci fıkrasının (a) bendine göre talep tarihindeki prime esas
kazancının %32’si üzerinden borçlanma tutarı hesaplanır ve sigortalıya tebliğ edilir.
Sigortalının kendisine tebliğ edilen borçlanma tutarının tamamını tebliğ tarihinden
itibaren 6 ay içinde ödemesi halinde, bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilir.
Sigortalıya tebliğ edilen borç tutarının bu süre içerisinde tam olarak ödenmemesi
halinde bu süreler sigortalılık süresi olarak değerlendirilmez ve ödenen tutar bu
Kanunun 89 uncu maddesine göre iade edilir.
Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce 1479 sayılı Kanunun 53 üncü maddesi gereğince 2004 sayılı İcra ve
İflas Kanununa göre başlatılmış olan icra takipleri anılan Kanun hükümlerine göre
takip edilerek sonuçlandırılır.
Emeklilik
yaşına ilişkin bazı geçiş hükümleri[194]
GEÇİCİ
MADDE 9- 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden 30/4/2008 tarihine kadar ilk defa sigortalı sayılanlar;
kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve 7000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla veya kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak
ve 25 yıldan beri sigortalı bulunmak ve en az 4500 gün malullük, yaşlılık ve ölüm
sigortaları primi ödemiş olmak şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.
(Değişik fıkra: 17/4/2008-5754/70 md.) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının
(b) bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden 30/4/2008 tarihine kadar ilk defa
sigortalı sayılanlar kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş ve 25 tam yıl sigorta
primi ödemiş olması veya kadın ise 60, erkek ise 62 yaşını doldurması ve en az 15
tam yıl malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemesi şartıyla kısmi yaşlılık
aylığından yararlanırlar.
(Ek fıkra: 17/4/2008-5754/70
md.) 4 üncü
maddenin birinci fıkrasının © bendi kapsamında olup da 8/9/1999 tarihinden 30/4/2008
tarihine kadar ilk defa sigortalı sayılanlar kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmuş
ve 25 tam yıl sigorta primi ödemiş olması veya 61 yaşını doldurması ve en az 15
tam yıl malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemesi şartıyla kısmi yaşlılık
aylığından yararlanırlar.
17/10/1983
tarihli ve 2925 sayılı Kanun kapsamında sigortalı olup da 8/9/1999 tarihinden 30/4/2008 tarihine kadar ilk defa sigortalı sayılanlar;
kadın ise 58, erkek ise 60 yaşını doldurmak ve onbeş yıldan beri sigortalı olup
3600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemek şartıyla yaşlılık aylığından
yararlanırlar.
Bu Kanunun
yürürlük tarihinden önce bazı hükümleri yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanununa göre sigortalı sayılanlardan;
a) En
az 20 yıldan beri Bakanlıkça tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işyerlerinde
sürekli çalışan ve bu işlerde en az 5000 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları
primi ödeyen sigortalılara yazılı talepleri halinde 28 inci maddenin ikinci fıkrasının
(a) bendindeki yaş şartları aranmaksızın yaşlılık aylığı bağlanır.
b) En
az 25 yıldan beri Bakanlıkça tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işyerlerinde
yeraltı münavebeli işlerinde çalışan ve bu işlerde en az 4000 gün malullük, yaşlılık
ve ölüm sigortaları primi ödeyen sigortalılara da 28 inci maddenin ikinci fıkrasının
(a) bendindeki yaş şartları aranmaksızın 8100 gün prim ödemiş sigortalılar gibi
yaşlılık aylığı bağlanır.
c) 50
yaşını dolduran ve malullük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tâbi çalışmalarının
en az 1800 gününü Bakanlıkça tespit edilen maden işyerlerinin yeraltı işlerinde
geçirmiş olan sigortalılara da birinci fıkrada belirtilen diğer şartlarla yaşlılık
aylığı bağlanır.
(Değişik fıkra: 17/4/2008-5754/70 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten önce beşinci fıkrada belirtilen işlerde çalışmaya başlayan sigortalıların,
bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra bu işlerde geçen çalışmalarının en
az 1800 gün olması halinde bu çalışmalarının dörtte biri toplam prim ödeme gün sayılarına
ilave edilir. Bunlar için malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi, sigortalının
prime esas kazancının %23’üdür. Bunun % 9’u sigortalı hissesi, % 14’ü de işveren
hissesidir. Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa maden işyerlerinin
yeraltı veya yeraltı münavebeli işlerde çalışmaya başlayanlar hakkında, bu Kanunun
fiili hizmet zammı süresine ait hükümleri uygulanır.
506 sayılı Kanunun malullük ve engellilik hükümlerine
ilişkin geçiş hükümleri[195][196]
GEÇİCİ
MADDE 10- 4 üncü maddenin
birinci fıkrasının (a) bendi kapsamında olup bu Kanunun yürürlük tarihinden önce
ilk defa sigortalı olanlardan, sigortalı olarak ilk defa çalışmaya başladığı tarihten
önce 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 53 üncü maddesine göre malûl sayılmayı
gerektirecek derecede hastalık veya engeli bulunan ve bu nedenle malullük aylığından
yararlanamayan sigortalılar, yaşları ne olursa olsun en az onbeş yıldan beri sigortalı
bulunmak ve en az 3600 gün malullük, yaşlılık ve ölüm sigortaları primi ödemiş olmak
şartıyla yaşlılık aylığından yararlanırlar.
(Değişik
ikinci fıkra: 17/4/2008-5754/71 md.) Bu Kanunun yürürlük tarihinden önce sigortalı olup
bu Kanunun yürürlük tarihinden önce veya sonra engelliliği nedeniyle vergi indiriminden
yararlanmaya hak kazanmış durumda olan sigortalılar hakkında, 506 sayılı Sosyal
Sigortalar Kanununun mülga 60 ıncı maddesinin (c) bendinin (b) alt bendi ve geçici
87 nci maddesine göre işlem yapılır.
Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce engelliliği nedeniyle
vergi indiriminden yararlananlardan yaşlılık aylığı bağlananların aylıklarının kesilmesi
ve tekrar bağlanmasında bu Kanunun yürürlük tarihinden önceki hükümler geçerlidir.
Birinci
ve ikinci fıkraya göre bağlanan aylıkların aylık bağlama oranı, 5400 gün üzerinden
hesaplanan orandan az olamaz.
(Ek
fıkra: 17/4/2008-5754/71 md.) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce, malullük
durumlarının tespiti için talepte bulunan ve bu Kanunun yürürlük tarihinden sonra
malûl olduklarına karar verilenler hakkında 506 ve 2925 sayılı kanunlardaki diğer
şartları da taşımaları halinde anılan kanunlara göre malullük aylığı bağlanır.
55 inci maddenin dördüncü fıkrasındaki malullük aylığı alt sınırı ile 33 üncü maddesinin
ikinci fıkrasındaki ölüm aylığı alt sınırı 17/10/1983 tarihli ve 2925 ve bu Kanunla
mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Kanunlara göre bağlanacak malullük ve ölüm
aylıklarında, aynı kanunlar gereği bağlanan yaşlılık aylığı ile kıyaslanarak uygulanır.
(Ek
fıkra: 17/4/2008-5754/71 md.) 1/1/2000 tarihinden itibaren sigortalı olup, bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihten önce malullük aylığı bağlanması için tahsis talebinde
bulunan sigortalılar ile ölen sigortalıların hak sahiplerine 17/7/1964 tarihli ve
506 sayılı Kanunla bağlanan aylıklar, 506 sayılı Kanunun geçici 89 uncu maddesinde
belirtilen alt sınır aylığı esas alınarak aylık başlangıç tarihi itibariyle yeniden
hesaplanır. Oluşacak farklar bu maddenin yürürlük tarihinden itibaren dört ay içerisinde
ilgililere ödenir.
Yukarıdaki fıkrada belirtilen alt sınır aylıklarının hesabında,
506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun mülga 92 nci maddesinin ikinci fıkrasına
göre belirlenen yarım aylıklar ile aynı Kanunun mülga 96 ncı maddesinin beşinci
fıkrası hükmüne göre alt sınır aylığı uygulanmayan aylıklar ile sosyal güvenlik
sözleşmeleri gereğince bağlanan kısmî aylıklar dikkate alınmaz.
(Mülga
son fıkra: 17/4/2008-5754/71 md.)
Sigortalı
tesciline, sigorta sicil numarasına ve dış temsilciliklerdeki görevlilere ilişkin
geçiş hükümleri
GEÇİCİ
MADDE 11- (Değişik
birinci fıkra: 17/4/2008-5754/72 md.) Bu Kanun yürürlüğe
girmeden önce mevcut sosyal güvenlik kurumlarında tescili yapılan sigortalılar ve
ilk defa tescili yapılacak sigortalılar ile bunların hak sahipleri için ortak bilgi
bankası oluşturulur. Bu sigortalılar ile sisteme yeni katılacak sigortalıların tescilinde,
Türkiye Cumhuriyeti kimlik numaraları sosyal güvenlik sicil numarası olarak esas
alınır.
Sigortalıların
eski sigorta sicil numaraları, bu Kanuna göre tescil edilecekleri tarihe kadar kullanılmaya
devam edilir.
Bu Kanunun
4 üncü maddesinin (b) bendi kapsamında olan sigortalıların, bu Kanunun 17 nci maddesine
göre hesaplanacak günlük kazançlarında; bu Kanunun yürürlük tarihinden sonraki sürelere
ait prime esas kazanç hesabında dikkate alınan unsurlar, bu Kanunun yürürlük tarihinden
önceki sürelere ait prime esas kazanç hesabında da dikkate alınır.[197]
(Ek
fıkra: 17/4/2008-5754/72 md.) Hizmet akdiyle çalışan sigortalılar için Kanunun 17
nci maddesi gereğince tespit edilecek günlük kazanç hesabına esas üç aylık dönemdeki
kazançları Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce olanların son takvim ayı itibarıyla
gelirlerinin hesaplanmasında bu Kanunla yürürlükten kaldırılan 506 sayılı Kanun
hükümleri uygulanır.
Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte dış temsilciliklerde görevli sigortalı veya genel sağlık
sigortalısı personelden, temsilciliğin bulunduğu ülkede sürekli ikamet iznini veya
bu devletin vatandaşlığını da haiz olanlar, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerindeki
hükümler saklı kalmak üzere ve Dışişleri Bakanlığının olumlu görüşünün alınması
şartıyla bulunduğu ülkenin sosyal güvenlik kurumları ile irtibatlandırılabilirler.
(Ek
fıkra: 17/4/2008-5754/72 md.) Bu Kanun yürürlüğe girmeden önce 5434 sayılı Kanun
hükümlerine göre iştirakçi çalıştıran ve bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra
da 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (c) bendi kapsamında sigortalı sayılan kişileri
çalıştırmaya devam eden kamu idareleri 11 inci madde uyarınca işyeri bildirgesini
Kurumca belirlenecek sürede vermek zorundadırlar. İşyeri bildirgesinin Kurumca belirlenecek
süre içinde verilmemesi durumunda, 102 nci maddenin (b) bendi gereğince idari para
cezası uygulanır.
Genel
sağlık sigortası geçiş hükümleri
GEÇİCİ
MADDE 12- (Değişik:
17/4/2008-5754/68 md.)
Bu Kanunun uygulamasında sağlık
hizmeti sunucularının sigortalılık kontrolü ve diğer provizyon işlemlerini elektronik
ortamda yapmaya başlaması için gerekli altyapının kurulmasına kadar, sağlık bilgilerinin
yazılı olarak tutulmasına başlanır ve sağlık belgesinin veya sağlık karnesinin Kurumca
verilmesine devam edilir.
Kamu
idarelerinin sağlık hizmetlerinin sağlanmasına ilişkin görevleri, yürürlükten kaldırılan
kanunlardaki hak ve yükümlülükler çerçevesinde ilgili kayıt ve işlemler Kurum tarafından
devralınan tarihe kadar devam eder. Devir süreci 1/1/2012
tarihine kadar tamamlanır.[198]
Kişilerin yürürlükten kaldırılan
kanun hükümleri gereğince hak ettikleri sağlık hizmetleri, bu Kanun hükümleri gereğince
kapsama alınmamış ise tedavi tamamlanıncaya kadar yürürlükten kaldırılan kanun hükümlerine
göre Kurumca sağlanmaya devam edilir. 67 nci madde gereği hesaplanan 30 günün hesabında
kişilerin lehine olan durum uygulanır. Genel sağlık sigortalısının ve bakmakla yükümlü
olduğu kişilerin, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten önce başlayan, ancak, bu
Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra faturalandırılan tedavi giderleri Kurum
tarafından karşılanır.
Bu Kanunun yürürlük tarihinden 1/1/2012 tarihine kadar bu Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci fıkrasının (c) bendinin
(1) numaralı alt bendi uygulanmaz. Bu sürede, 18/6/1992 tarihli ve 3816 sayılı Kanun
kapsamında yeşil kart verilen ve verilecek kişiler durumlarında değişiklik olmaması
kaydıyla başka bir işleme gerek kalmaksızın bu Kanunun 60 ıncı maddesinin birinci
fıkrasının (c) bendinin (1) numaralı alt bendi kapsamında genel sağlık sigortalısı
sayılır. 3816 sayılı Kanun kapsamında yeşil kart almak için müracaat etmekle birlikte,
3816 sayılı Kanun hükümlerine göre tespit edilen aile içindeki kişi başına düşen
gelir payının aylık tutarı; asgari ücretin üçte birinden asgari ücrete kadar olduğu
tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas günlük kazanç
alt sınırının otuz günlük tutarının üçte biri, asgari ücretten asgari ücretin iki
katına kadar olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime
esas günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarı; asgari ücretin iki katından
fazla olduğu tespit edilen kişiler için 82 nci maddeye göre belirlenen prime esas
günlük kazanç alt sınırının otuz günlük tutarının iki katı prime esas asgari kazanç
tutarı olarak esas alınır. (Ek cümle: 16/6/2010-5997/8 md.) 1/1/2012
tarihine kadar bu Kanunun uygulanmasında Kurumca talep edilen aile içindeki kişi
başına düşen gelir tutarlarının tespiti kararları, gerekli araştırma ve inceleme
yapıldıktan sonra, il ve ilçe idare kurulları tarafından verilir.[199]
60 ıncı maddenin birinci fıkrasının
(d) ve (g) bentleri gereğince sigortalı sayılanlar, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihten itibaren 1/1/2012 tarihine kadar bildirimlerini yapmak zorundadır. Bu süre
içinde, 60 ıncı maddenin birinci fıkrasının (d) ve (g) bentleri gereğince genel
sağlık sigortalısı sayılanlardan; tescil talebi olmayanların 18 yaşından küçük çocuklarının
sağlık hizmetlerinden yararlandırılması halinde bu kişiler Kurumca tescil edildikleri tarih itibarıyla
genel sağlık sigortalısı olurlar. Ancak, aile hekimliği
uygulamasına başlanan illerde, bu kişiler bu süreye bakılmaksızın genel sağlık sigortalısı
ve bakmakla yükümlü olduğu kişi olarak Kurumca tescil edildikleri tarih itibarıyla
kapsama alınır.[200][201]
Aile hekimleri tarafından
başlatılan sevk zincirine uygun olarak alınan sağlık hizmetlerinde 68 inci maddenin
ikinci fıkrasında belirtilen katılım payları, üç yıl süreyle %50 oranında azaltılarak
uygulanabilir.
70 inci maddenin birinci fıkrası
gereği yapılacak belirlemeler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten itibaren en
geç bir yıl içinde tamamlanır. Bu süre içerisinde 70 inci maddenin ikinci fıkrasının
uygulanmasını il ve ilçe bazında ertelemeye Sağlık Bakanlığı yetkilidir.
İlgili
kanunları gereği tedavi yardımları karşılanan kişiler, bu Kanunun yürürlüğe girdiği
tarihte herhangi bir işleme gerek kalmaksızın, bu Kanun açısından genel sağlık sigortalısı
veya genel sağlık sigortalısının bakmakla yükümlü olduğu kişi sayılır. Bu Kanunun
yürürlüğe girdiği tarihte ilgili kanunları gereği bakmakla yükümlü olunan kız çocukları
bu Kanun gereğince de bakmakla yükümlü olunan kişi sayılır. Ancak durumlarında değişiklik
olduğunda sağlık hizmetlerinden yararlanma koşulları bu Kanun hükümlerine göre yeniden
belirlenir. (Ek cümle: 13/2/2011-6111/49 md.) Kız çocuklarının durum değişikliklerinin
ortadan kalkması halinde, bu kişiler tekrar ilgili kanunlarına göre bakmakla yükümlü
olunan kişi sayılır. Bu kişilerin sigortalı ve sigortalının bakmakla yükümlü olduğu
kişilere ilişkin bilgileri ilgili kurumlar tarafından bu Kanunun yürürlük tarihinden
itibaren en geç üç ay içinde Kuruma bildirilir.
211 sayılı Türk Silâhlı Kuvvetleri
İç Hizmet Kanununun, bu Kanuna aykırı hükümleri, bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten
itibaren iki yıl süreyle uygulanır.
(Değişik onuncu fıkra: 13/2/2011-6111/49 md.) 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa tabi sigortalılar ile bunların bu Kanuna göre bakmakla yükümlü oldukları kimseler, genel sağlık sigortas