Taksirle Yaralama Suçu ve Cezası Nedir?

You are currently viewing Taksirle Yaralama Suçu ve Cezası Nedir?

Taksirle Yaralama Suçu ve Cezası Nedir?

Taksirle yaralama suçu TCK m. 89 hükmünde düzenlenmiştir. Kanun dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranarak başkalarının vücut bütünlüğüne zarar vermeyi taksirle yaralama olarak tanımlamıştır. Dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranma kişinin hareketin doğuracağı neticeyi öngörmemesi veya öngörüsüne rağmen gerekli önlemleri almamasıdır.

Kanun, normal bir kişinin başkasına zarar vermemesi için gerekli önlemleri almasını istemiştir. Önlemlerin alınmaması durumunda doğacak zarardan şahısları sorumlu tutmuştur.

Taksirle yaralama suçu; trafik kazaları, iş kazaları, hatalı medikal ve tıbbi mudahaleler gibi bir çok şekilde karşımıza çıkmaktadır.

Madde 89- (1) Taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama
yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adlî para cezası
ile cezalandırılır.

https://www.mevzuat.gov.tr/mevzuatmetin/1.5.5237.pdf

Taksirle yaralama suçu ve cezası hakkında bilgi almak için Ceza Hukuku alanında uzman avukatlarımızla iletişime geçebilirsiniz.

Basit Taksir ve Bilinçli Taksir Ayrımı

Taksirle yaralama suçu bilinçli taksirle işlenmiş olabilir. Bu durumda fail, yaptığı hareketin neticesini öngörmektedir. Ancak, neticenin gerçekleşmesini istememektedir. Örneğin, alkollü araç kullanarak kazan yapan kişinin, mağdurun yaralanmasına sebebiyet vermesi durumunda fail alkollü araç kullanarak kaza yapabilme olasılığını öngörmüş olmasına rağmen sonucun gerçekleşmesini istememektedir. Kanun koyucu bu durumu cezada arttırım sebebi olarak düzenlemiştir.

Taksirle yaralama suçunun her şekli şikayete tabidir. Dolayısıyla, müşteki şikayetten vazgeçtiği takdirde ceza davası düşer. Ancak, bilinçli taksirle yaralama suçu işlenmesi halinde, suçun sadece basit şekli şikayete tabidir. Suçun nitelikli hallerinin bilinçli taksirle işlenmesi halinde, soruşturma şikayete tabi değildir. (TCK m. 89/5)

Taksirle Yaralama Suçunda Şikayet ve Yargılama Süreci

Bilinçli taksirle işlenen suçların nitelikli halleri hariç olmak üzere, taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlıdır. Dolayısıyla suçtan mağdur olan kişi, suçun işlenmesinden ve failin öğrenilmesinden itibaren 6 ay içerisinde Cumhuriyet Başsavcılığına giderek şikayette bulunmalıdır. Şikayet üzerine savcılık tarafından gerekli araştırma ve incelemeler yapılacaktır. Şüphelinin ifadesi ile tanık olması durumunda tanıkların beyanları alınır.

CMK m. 253 kapsamında şikayete tabi olup olmadığına bakılmaksızın tüm taksirle yaralama suçlarının uzlaştırmaya tabi olduğu düzenlenmiştir. Dolayısıyla suç bilinçli taksirle veya taksirle işlenmiş olsa da soruşturma veya kovuşturma aşamasında öncelikle uzlaştırma prosedürünün uygulanması gerekmektedir. Şüpheli ve mağdurun uzlaşamaması durumunda soruşturma veya kovuşturma aşamasındaki dosya kaldığı yerden devam edecektir.

Taksirle Yaralamanın Neticesi Sebebiyle Ağırlaşmış Halleri (Nitelikli Halleri)

Kanun koyucu, taksirli hareket sonucu vücut bütünlüğüne verilen zararın ağırlığına göre cezada ağırlaştırıcı sebep öngörmüştür.

Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

a) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin sürekli zayıflamasına,

b) Vücudunda kemik kırılmasına,

c) Konuşmasında sürekli zorluğa,

d) Yüzünde sabit ize,

e) Yaşamını tehlikeye sokan bir duruma,

f) Gebe bir kadının çocuğunun vaktinden önce doğmasına,

Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, yarısı oranında artırılır.  Dolayısıyla, sanığa 4,5 aydan 1,5 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası verilmelidir.

Taksirle yaralama fiili, mağdurun;

a) İyileşmesi olanağı bulunmayan bir hastalığa veya bitkisel hayata girmesine,

b) Duyularından veya organlarından birinin işlevinin yitirilmesine,

c) Konuşma ya da çocuk yapma yeteneklerinin kaybolmasına,

d) Yüzünün sürekli değişikliğine,

e) Gebe bir kadının çocuğunun düşmesine,

Neden olmuşsa, birinci fıkraya göre belirlenen ceza, bir kat artırılır. Dolayısıyla, sanığa 6 aydan 2 yıla kadar hapis cezası veya adli para cezası verilmelidir.

Fiilin birden fazla kişinin yaralanmasına neden olması halinde, altı aydan üç yıla kadar hapis cezasına hükmolunur.

Taksir veya Bilinçli Taksirle Yaralama Suçu Yargıtay Kararları

Bilinçli Taksirle Yaralama ve Trafik Güvenliğini Tehlikeye Sokma

Yargıtay 12. Ceza Dairesi – Karar: 2018/195

Dairemizin yerleşik uygulamalarına göre, taksirle yaralama suçunun zarar suçu, TCK’nın 179/3. maddesinde düzenlenen trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçunun tehlike suçu olması, her iki suçun birlikte işlendiği hallerde, sanığın hangi suç nedeniyle cezalandırılacağı belirlenirken, anılan suçlar için kanunda öngörülen cezaların ağırlığının değil, zarar suçu-tehlike suçu olmaları kriterinin esas alınması gerektiği, buna göre, sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olduğu durumlarda sadece taksirle yaralama suçundan cezalandırılması, kovuşturma şartı olan şikayetin gerçekleşmemesi, şikayetten vazgeçme veya uzlaşma nedeniyle taksirle yaralama suçundan cezalandırmanın mümkün olmadığı durumlarda ise sanığın trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılması gerektiğinin kabul edilmesi karşısında, somut olayda sanığın 184 promil alkollü olarak sevk ettiği araçla direksiyon hakimiyetini kaybederek araçta yolcu olarak bulunan eşinin kemik kırığı oluşacak şekilde yaralanmasına sebebiyet vermek biçimindeki eyleminde bilinçli taksir koşullarının oluştuğu, ancak mağdurun sanıkla uzlaşması sebebiyle sanığın taksirle yaralama suçundan cezalandırılmasının mümkün olmaması nedeniyle sanığın unsurları oluşan trafik güvenliğini tehlikeye sokma suçundan cezalandırılmasına karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde düşme kararı verilmesi bozma nedenidir.

Alkollü Trafik Kazası ve Bilinçli Taksirle Yaralama Suçu

Yargıtay 12. Ceza Dairesi – Karar: 2016/10371

Sanık hakkında taksirle yaralama suçundan kurulan mahkumiyet hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelemesinde; Olay gecesi sanığın idaresindeki kamyonet ile seyri sırasında, aracının sağ yanı ile, yolun sağındaki emniyet şeridi ve yol üzerinde duraklama yapan mağdur idaresindeki otomobilin sağ yanına çarpması şeklinde meydana gelen olay akabinde yapılan ölçümde sanığın, 92 promil alkollü olduğunun anlaşılması karşısında, meydana gelen olayda sanığın eyleminde bilinçli taksirin koşullarının oluştuğu, tayin olunan cezasından bu sebeple 5237 Sayılı TCK’nın 22/3. maddesi uyarınca arttırım yapılması gerektiği gözetilmeden, yazılı şekilde hüküm kurularak, sanık hakkında eksik ceza tayini, aleyhe temyiz bulunmadığından bozma sebebi sayılmamış; asli kusurlu olduğu kabul ve tespit edilen sanık hakkında temel ceza miktarında ve temel cezanın hapis cezası olarak belirlenmesinde bir isabetsizlik yoktur.

Asli ve Tam Kusurlu Trafik Kazası Nedeniyle Taksirle Yaralamada

Yargıtay 12. Ceza Dairesi – Karar: 2014/10183

Olay günü 145 promil alkollü olan sanığın idaresindeki otomobille müşteki E. K.’ün idaresindeki araca E.’un şeridinde çarpması sonucu yaralamalı trafik kazasına sebebiyet verdiği olayda, asli ve tam kusurlu olan sanığın TCK’nın 61/1, 22/4 madde ve fıkralarında yer alan ölçütlerden olan meydana gelen zararın ağırlığı ve sanığın taksirinin yoğunluğu nazara alındığında temel ceza tayininde alt sınırdan uzaklaşılması gerektiğinin gözetilmemesi hukuka aykırıdır.

Bir yanıt yazın